Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/84 E. 2022/408 K. 08.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :…
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :…
NUMARASI : …E., … K.

DAVACI : … – (…)
VEKİLİ : Av. … – ..
DAVALI : …
VEKİLİ Av. …
DAVANIN KONUSU : Şirket İhyası
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : ..
YAZIM TARİHİ : ..

Taraflar arasında görülen davada ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nce… Esas, … Karar sayılı dosyasında verilen … tarihli kararın istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sicilden terkin edilen tasfiye halinde ….İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin pay sahibi ve aynı zamanda son tasfiye memuru olduğunu, şirketin …’nün 6166 ticaret sicil numarası ile 13.03.2000 tarihinde sicile tescil edildiğini, şirketin merkez adresinin …. Cad…Yanı…. … olduğunu, söz konusu şirketin 15.05.2013 tarih, 5 sayılı kararı ile tasfiyeye girdiğini, tasfiye memurluğuna müvekkilinin atandığını, bu kararın 29.05.2013 tarih, 8330 sayılı ticaret sicil gazetesinde ilan edildiğini, yasal 1 yıllık sürenin sonunda 18/06/2014 tarih 8593 sayılı ticaret sicil gazetesinde ilan edilerek söz konusu şirketin sicilden terkin edildiğini, tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz yapılması gerektiğini, tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususların eksik bırakılmışsa şirketin ticaret sicilinden silinmiş olsa dahi, şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinden bahsedilemeyeceğini, şirketin….A.Ş. ile akdetmiş olduğu 18/07/2007 tarihli….’nden kaynaklı alacağının bulunduğunu, bu alacağın tahsili için de …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin….Esas sayılı dosyasından davanın açıldığını, davanın halen derdest olup Yargıtay incelemesinde bulunduğunu, TTK’nın 547 maddesi hükmü gerekçesinde de şirketin yeniden sicile kaydedilmesinin ve ek tasfiye yapılmasının zorunlu kılabilecek durumların örnekseme yoluyla sayıldığını, şirketin 18/07/2007 tarihli sözleşmeden kaynaklı alacaklarının bulunması ve bu konuda şirketin yararına sonuç doğuracak bir davanın bulunduğunu ileri sürerek TTK’nın 547. maddesi uyarınca ek tasfiyesi için Tasfiye Halinde…. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin sicile yeniden tesciline, son tasfiye memuru olan müvekkilinin tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, “…Sicil kayıtlarından tasfiyesinin tamamlandığı gerekçesi ile terkin edilen şirketin .. Asliye Hukuk Mahkemesinin …. esas sayılı dosyasında davacısı olduğu bir davanın bulunduğu, mahkemece verilen Red kararın istinaf incelemesi sonucu…Bölge adliye mahkemesi 11. Hukuk dairesinin …. e …. K sayılı ilamı ile verilen istinaf başvurusunun reddine ilişkin karar üzerine Yargıtay 23 Hukuk Dairesinin 2019/3238 E. 2021/86 Karar sayılı ilamı ile davacı şirketin ihyasına ilişkin dava aılıp taraf teşkilinin tamamlanması gerektiğinden bahisle Bozulduğu görülmüştür. Bu durumda tasfiye işlemlerinin henüz tamamlanmadığı, anlaşılmakla ek tasfiye için şirketin ihyasına karar vermek gerektiği anlaşılmıştır. Ek tasfiye işlemlerini yerine getirmesi için ihyasına karar verilen şirketin son yetkili temsilcisi ve Tasfiye Memuru olan …’ün tasfiye memuru olarak atanmasına karar vermek gerekmiştir. Davalı …’nün yasal hasım olduğu, bu yüzden yargılama giderleriyle sorumlu tutulamayacağı anlaşıldığından, yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmış ve aşağıdaki şekilde davanın kabulüne dair karar verilmiştir. 1-Davanın kabulü ile …nün…. sicil numarasında kayıtlı iken sicil kaydı kapatılan Tasfiye Halinde …. İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin… Asliye hukuk mahkemesinin ….Esas … Karar sayılı dosyasının görülüp sonuçlandırılması ve infazı işlemleriyle ilgili ek tasfiye işlemleriyle sınırlı olmak kaydıyla Ticaret Siciline yeniden tescili ile ihyasına,2-Ek tasfiye işlemlerini yerine getirmesi için ihyasına karar verilen şirketin son yetkili temsilcisi ve tasfiye memuru olan … T.C. kimlik nolu …’ün tasfiye memuru olarak atanmasına, şirketin son yetkilisi ve tasfiye memuru olması nedeniyle tasfiye memuruna takdiren ücret verilmesine yer olmadığına” karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararda davacı vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini, ayrıca yargılama giderlerinin de davacı üzerinde bırakıldığını, mahkeme kararının usule aykırı olduğunu, yerel mahkeme tarafından davanın kabulüne karar verilmiş olsa da, mahkemece usule ve yasaya aykırı bir şekilde hüküm tesis edildiğini, sonuçlanan dava neticesinde davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın tümüyle kabulüne karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
HMK’nın 353. maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf edenin sıfatı, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, şirketin ihyası talebine ilişkindir.
Türk Ticaret Kanunu’nun 547. maddesinde “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya bir kaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” hükmü yer almaktadır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 326. maddesi gereğince kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir. Ancak Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatlarına göre Ticaret Sicil Müdürlüklerinin 6102 sayılı Yasa’nın 547. maddesine göre açılan ihya davasında yasal hasım olması nedeniyle yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamaları gerekmektedir.
Buna göre mahkemece; davacının ihyası istenen şirketin son tasfiye memuru, davalının ise yasal hasım olması nedeniyle yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesi yerindedir.
Hal böyle olunca; TTK’nın 547. maddesindeki ek tasfiye işlemleri için şirketin ihyası isteminin koşullarının oluştuğu ve yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına ilişkin mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu, istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenden alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL mahsup edilerek kalan 21,40 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
5- Kararın taraflara tebliğine,
HMK. 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere 08/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Katip

¸e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”