Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/817 E. 2023/1052 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/817 – 2023/1052
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/817
KARAR NO : 2023/1052

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :………..
ÜYE : ………
ÜYE : ………..
KATİP : …………

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/03/2022
NUMARASI : 2021/179 Esas, 2022/288 Karar
DAVACI :………
VEKİLİ : Av…………
DAVALI : ………
VEKİLİ : Av………
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 12/10/2023
YAZIM TARİHİ : 12/10/2023

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 22/03/2022 tarih ve 2021/179 Esas, 2022/288 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi davalı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. Maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının icra takibinde bulunan alacaklıya takip konusu bonoyu borcuna karşılık verdiğini, senedin davacı tarafından vadesinde ödendiğini, ödeme karşılında davacıya senedi iade ettiğini, icra dosyası takip alacaklısının davacıya iade etmiş olduğu bonodaki imzaların davacıya ait olmadığını, söz konusu olayda 2 adet bono mevcut olduğunu, bunlardan ıslak imzalı olan bononun davalı tarafta kaldığını, davacıya sahte bono verildiğini, ………….. esas sayılı dosyası ile davacı aleyhine takep başlatıldığını, davacı tarafça itiraz edildiğini, bu nedenlerle …………. esas sayılı dosyasında davacının borçlu olmadığının tespitine, davalı tarafa % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tizminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibe konu bonoda lehtardan hamile ciro silsilesi tamdır ve herhangi bir kopukluk olmadığını, silsilenin tam olduğunu, davalı şirketin, yetkili hamili olduğunu, takibe konu bonoyu, iyi niyetli olarak iktisap ettiğini, bonoda imzası bulunanların imzalarının gerçek cirantalara ait olup olmadığını tahkik zorunluluğu olmadığını, keşidecinin imzası sahte olsa bile (sahte olduğunun tespiti bile) bu durumun davalı şirketin yetkili hamil olduğu gerçeğini değiştirmeyeceğini, bu nedenlerle davanın reddine, 2004 sayılı İİK’nın m.72/4 gereğince davacı aleyhine, davalı alacaklı davalı şirket lehine takip konusu alacağının % 20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; “….Dosya kapsamı değerlendirildiğinde dava konusu bononun bedel olarak rakamla yazılan bölüme altı, yazı ile yazılan bölümüne altmış yazıldığı iddiası ile bononun geçersiz sayılacağı gerekçesi ile dava açılmış olup, yaptırılan incelemede davacı iddiasının doğru olduğu anlaşılmış, ancak tahrifattan önceki kısım yönü ile bononun geçerli sayılması gerektiğinden davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, faiz ve komisyon yönü ile de borçlu olunmadığı tespit edilen ………. TL üzerinden gerekli tenzilat yapılmış, tahrifatın davalı tarafından ya da temlik eden tarafından yapıldığı ispat olunmadığından ve de başkaca delil sunulmadığından davalının kötüniyeti de ispat olunmamış bu yönü ile kötüniyet tazminatı talebinin reddi gerekmiş, davacı her ne kadar borçlu olunmadığının tespitini istediği icra takip dosyası takip değerinden fazlasını dava değeri olarak göstermiş ise de vakıaları anlatmak taraflara hukuki değerlendirme hakime ait olacağının dava değerinin tespiti icra takip dosyasındaki miktar olarak kabul edilmiş, yargılama gideri ve vekalet ücreti aşağıdaki belirlenirken bu dava değeri üzerinden oranlama yapılmış ve de aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM (Yukarıda açıklanan gerekçelerle):
1-Davanın Kısmen Kabulüne, davacının davalıya ………….. esas sayılı takip nedeniyle bono ilişkin alacak yönü ile ………… TL, işlemiş faiz yönü ile ……….. TL, komisyon yönünden ……….. TL olmak üzere toplam ………….. TL borçlu olmadığının tespitine
Kötüniyet tazminatı talebinin reddine ….” karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince hükme esas alınan usul ve kanuna aykırı kusur bilirkişi raporuna karşı süresinde itirazlarını bildirdiklerini, dosyada alınan …………. tarihli ATK bilirkişi raporu ile daha önce alınan ………….. tarihli Jandarma Kriminal Uzmanlık Raporu arasında çelişki mevcut olup bu çelişkinin giderilmesi gerektiğini, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesini ve davaya konu bonoda lehtar olan ………. tanık olarak ifadesinin alınmasını ve imza ve yazı örneklerinin alınarak bilirkişi incelemesi yaptırılmasını talep etmelerine ve …………. tarihli duruşmasına saatli mazeret bildirmelerine rağmen mazeretlerinin kabul edilmediğini, talepleri ile ilgili olumlu olumsuz bir karar verilmediğini, itirazlarının dikkate alınmadığını, eksik inceleme ve araştırma ile dosya münderecatına aykırı, dava konusu olayı ve imza ve yazı durumunu aydınlatmayan, eksik ve yetersiz ve çelişkili bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulduğunu, ayrıca imzaların bağımsızlığı ilkesi gereğince imzası inkâr edilmeyip tartışma konusu yapılmayan davacı (keşideci) borçlunun davaya konu bonodan dolayı sorumlu olduğu dolayısıyla müvekkil şirket davalının, ne keşideci olarak gözüken davacı borçluyu tanıdığını (çünkü alacaklı müvekkil şirket davalının davacı borçlu ile direkt ticari ilişkisi bulunmayıp kendilerine davacının bonosu ciro yoluyla gelmiştir) ne de iddia edilen tahrifat olayını ve bonodaki imzanın keşideciye bono sahibine ait olup olmadığını bilmediğini ve bilmesi de gerekmediğini, zaten imzanın davacı keşideci borçlu tarafından kabul edildiğini, bu hususa ilişkin bir itirazının olmadığını, ihtilafın da bulunmadığını, bonoda tahrifat yapıldığı iddiasının ancak yargılama neticesinde anlaşılacak bir husus olup, çıplak gözle ve bono üzerinden anlaşılmasının mümkün olmadığını, hal böyle olunca davalı müvekkil şirketin asla kötü niyetli olmayıp iyi niyetli olduğu için davacının iddia ettiği gibi müvekkil şirket davalının kötü niyetinden bahisle kötü niyet tazminatının talep edilemeyeceğini, aleyhine kötü niyet tazminatı hükmedilemeyeceğini, zaten bu hususta ilk derece mahkemesinin doğru karar vererek kötü niyet tazminatına karar vermediğini belirterek, açıklanan nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesinin kaldırılmasına ve istinaf ve re’sen dikkate alınacak sebepler doğrultusunda talepleri gibi karar verilmesini talep etmiştir.
İnceleme, HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, …………… esas sayılı takip dosyası nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir. Davacı taraf takibe dayanak yapılan senetteki 6 yazı ve rakamının sonradan eklendiği iddiasında bulunmaktadır. Alınan Jandarma kriminal raporunda tahrifat yapılıp yapılmadığı hususunda tespitte değerlendirmede bulunmanın mümkün olmadığı belirtilmiştir. Adli Tıp Kurumundan alınan raporda ise senette miktarın rakamla gösterildiği bölümde baş tarafta bulunan 6 rakamının sonradan eklenmiş olduğu metin kısmında yazılı olan “Atmış” yazısının da eklenmiş olduğu hususunun tespit edildiği çıplak gözle yapılan incelemede de 6 rakamının sonradan eklendiği kanaatine varıldığı anlaşılmakla,
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın HMK’da belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Gerekçelerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli ………. TL harçtan peşin alınan ……….. TL harç mahsup edilerek bakiye ……….. TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
5-HMK’nın 359/4. maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
HMK’nin 353 ve 362/1-a bendi uyarınca kesin olmak üzere 12/10/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Katip

e-imzalıdır.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”