Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/806 E. 2022/941 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/806
KARAR NO : 2022/941

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/12/2021
NUMARASI : 2021/94 E., 2021/834 K.

DAVACI : ..
VEKİLİ : Av. …
DAVALI :..
DAVANIN KONUSU : Zayi Belgesi Verilmesi
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 31/05/2022
YAZIM TARİHİ : 31/05/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce 2021/94 Esas, 2021/834 Karar sayılı dosyasında verilen 15/12/2021 tarihli kararın istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait ticari defterlerin de içerisinde bulunduğu çantanın…. tarihinde hırsızlık neticesinde zayi olduğunu, ilgili hırsızlık olayına ilişkin … Cumhuriyet Başsavcılığı’nca soruşturma başlatıldığını, ifade tutanaklarında da çanta içerisinde bir adet diz üstü bilgisayar, bir adet güneş gözlüğü ve şirkete ait …-.. yıllarına ait ticari defterlerin bulunduğunun belirtildiğini, soruşturma dosyasında şüpheliler tarafından alınan ifadelerde ilgili çantayı ve evrakları rastgele bir yerde attıklarının belirtildiğini, taraflarınca yapılan araştırmada ilgili çantaya ve içerisinde bulunan şeylere ulaşılamadığını, TKK’nın 68. maddesi son fıkrası uyarınca mahkemece…. yıllarına ait tüm defter, fatura ve sair belgelerin zayi olduğuna dair taraflarına zayi belgesinin verilmesinin gerektiğini ileri sürerek müvekkili şirkete ait tüm ticari defterler, alış satış işlemleri, ödeme evrakları yevmiye envanter karar defterleri, faturalar, vergiye esas belgeler ve sair her türlü belge ve evrakların zayi olduğuna dair belgenin verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, “…Zayi belgesi verilebilmesi için maddede belirtilenler gibi olağanüstü hallerden birinin olması gerekmektedir. Tacirin saklamakla mükellef olduğu ticari defter ve kayıtlarını özenle muhafaza etmesi zorunlu olup, bu basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğünün de bir gereğidir. Davacıya ait bir takım defter ve faturaların davacı şirketin temsilcisine ait araç içerisinde çalındığı dosya kapsamında sabit olmamakla birlikte (hırsızlık olayı ceza mahkemesi kararıyla sabittir ancak dava konusu defter ve belgelerin çalınıp çalınmadığı tam olarak belli değildir, bu konuda sadece davacı şirket temsilcisinin beyanı vardır) Yargıtay 11. HD’nin 16.11.2011 tarih ve 2010/3476 E., 2011/15231 K. sayılı kararı gereğince davacının tacir olması sebebiyle hakkında zayi belgesi verilmesi istenen defter ve faturaları koruması hususunda gerekli dikkat ve özeni göstermesi gerekmekte olup, davacının aracın içerisinde ilgili defter ve faturaları görünebilecek şekilde bırakması şeklinde gerçekleşen eyleminde gerekli dikkat ve özeni göstermediği, basiretli bir tacir gibi davranmadığı anlaşılmaktadır. Nitekim davacı taraf sanıklardan şikayetçi de olamamıştır. Bir an için aksi düşünülse dahi, sanık beyanlarına bakıldığında araçtan çantayı aldıklarını beyan etmişlerdir. Davacı taraf …. yıllarına ilişkin yevmiye defteri, envanter defteri, defter-i kebir, diğer resmi defterler ve bu döneme ait alış ve satış faturalarının çalındığını iddia etmekteyse de, bu kadar defter ve belgenin bir çantaya sığmasının da mümkün olmaması, esasen sanıklarca bu şekilde defterlerden bahsedilmemesi, dosya kapsamında da buna yönelik bir delilin de olmadığı görüldüğünden talebin hayatın olağan akışına da aykırı olduğu ve inandırıcı olmadığı, davacı vekilince defter ve kayıtların araçta olma sebebi olarak taşınma ve covid-19 temaslısı olunmasını göstermişse de, bu sebeplerin de çelişkili olduğu, nitekim davacı tarafça dosyaya sunulan sağlık raporunda covid-19 testinin 09.12.2021 tarihli olduğu, yani hırsızlık olayından yaklaşık 2 ay öncesine ait olduğu ve davamızla bir ilgisinin olamayacağı, salt taşınmaya ilişkin karar alınmış olmasının taşınmayı ispata yeter olmadığı, kaldı ki taşınma olsa bile defterlerin özenle saklanması gerektiği kuralının istisnası olamayacağı, davacı vekilinin defterlerin vergi dairesince istediği ve oraya götürmek için araçta bulunduğunu da beyan ettiği, ancak vergi dairesi tarafından böyle bir istemin yapıldığına yönelik dosyada bir delilin olmaması, esasen davacı şirket temsilcisinin kolluktaki ifadesinde olay günü arkadaşını ziyarete gittiğini beyan etmesi karşısında da dikkate alınamayacağı değerlendirilmiştir. Bunlardan ziyade özellikle …Vergi Denetim Daire Başkanlığının 23.06.2021 tarihli cevabi yazısıyla davacı şirket hakkında …. hesap dönemleri ile ilgili sahte belge düzenleme ve sahte belge kullanma yönünden vergi incelemelerinin olduğunun ve devam ettiğinin bildirilmesi karşısında ve yukarıda açıklanan deliller kapsamında da davacının iddialarına itibar edilmemiş, sonuç olarak da davanın reddine” karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait ticari defterlerin ve kayıtların bulunduğu çantanın …. tarihinde şirket yetkilisi …’na ait araç içerisinde iken aracın park halinde olduğu yerden Gaziantep 17. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2021/226 Esas sayılı dosyasına konu hırsızlık olayında çalındığını, şirket yetkilisinin kısa süreliğine ayrıldığı aracın yanına geldiğinde aracın camının kırılmış olduğunu ve içerisinde ticari defter ve kayıtlarla bilgisayarının bulunduğu çantanın çalındığını fark ettiğini, durumu fark eden müvekkilinin derhal en yakın polis merkezine giderek durumu polise bildirerek şikayetçi olduğunu, suçu işleyen kişilerin yakalanarak gözaltına alındıklarını, gözaltına alınan kişilerin yakınları tarafından müvekkili şirket yetkilisine ulaşıldığını, araya tanıdık kişilerin girmesiyle müvekkilinin şikayetini geri almak durumunda kaldığını, Gaziantep 17. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2021/226 Esas dosyasında sanıkların yargılanarak ceza aldıklarını, dosyanın kesinleştiğini, yerel mahkeme tarafından tacirin saklamakla mükellef olduğu ticari defter ve kayıtların özenle muhafaza edilmesinin zorunlu olduğundan, bunun basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğünün gereği olduğundan bahisle, ticari defter ve kayıtların çalındığı dosya kapsamında sabit olmamakla birlikte (hırsızlık olayının sabit olmasına rağmen ticari defterlerin de çalındığına dair sadece müvekkilinin beyanı bulunduğuna da değinilerek), davacının tacir olması sebebiyle hakkında zayi belgesi verilmesi istenen defter ve faturaları koruması hususunda gerekli dikkat ve özeni göstermesi gerekmekte olduğunu, davacının aracın içerisinde ilgili defter ve faturaları görünebilecek şekilde bırakması şeklinde gerçekleşen eyleminde gerekli dikkat ve özeni göstermediği, basiretli tacir gibi davranmadığı değerlendirilmesinin yapıldığını, taraflarınca mahkemeye sunulan ticaret sicil gazetesi suretinde görüleceği üzere müvekkili şirketin taşınma ve adres değişikliği sürecinde olduğunu, bu süreçte ticari defterlerin taşınma esnasında korunması amacıyla müvekkili şirket yetkilisi tarafından ticari defterleri yanına aldığını, mahkemece müvekkili şirketin basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğünü yerine getirme konusunda gerekli özeni getirmediği değerlendirmesinin şirket merkezinin taşınma sürecinde olması ve yaşanan süreçte COVİD 19 temaslısı olması sebepleri dikkate alındığında hayatın olağan akışına ve hakkaniyete aykırı olduğunu, Gaziantep 17. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2021/226 Esas sayılı dosyasında sanıkların ifadeleri göz önüne alındığında çantayı çaldıkları ve içerisinde bir takım evrakların bulunduğunun sanıklar tarafından belirtildiğini, müvekkilinin müşteki sıfatıyla alınan ilk ifadesinde çalınan eşyalarını belirttiğini, o tarihte aklında bulunan evrakları da ifadesinde dile getirdiğini, yerel mahkeme tarafından sanıkların bir takım evraklar dışında bir şeylerden bahsetmediği değerlendirmesinin kabulünün mümkün olmadığını, mahkemece yapılan ticari defter ve kayıtların bir çantaya sığmayacağı değerlendirmesinin tamamen farazi bir yorum olduğunu, bu şekilde varsayıma dayalı değerlendirme yapılmasının hukuka açıkça aykırı olduğunu, müvekkili şirket merkezinin taşınma işlemlerinin hırsızlık olayından çok öncesinde başlandığını, taşınma sürecinde şirket yetkilisinin ticari defter ve kayıtları geçici olarak aracına almak durumunda kaldığını, taşınma süreci devam ederken …. Vergi Denetim Daire Başkanlığı tarafından müvekkili şirket hakkında sahte fatura düzenleme ve sahte fatura kullanma şüphesiyle inceleme başlatıldığını, müvekkilinden ticari defter ve kayıtların istendiğini, bunun üzerine müvekkili şirket yetkilisinin gerekli ticari defter ve kayıtları süresi geldiğinde ….Vergi Denetim Daire Başkanlığına götürmek üzere aracında hazırda tuttuğunu, yaşanan süreç dikkate alındığında müvekkilinin her ne kadar basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğünü yerine getirmişse de elinde olmayan sebeplerle bu sürecin uzadığını, Gaziantep 17. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2021/226 Esas sayılı dosyasına konu hırsızlık olayının meydana geldiğini, yerel mahkeme tarafından verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
HMK’nın 353.maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf edenin sıfatı, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Talep, ticari defterlerin zayi olduğundan bahisle zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 82/7. maddesinde; “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.” şeklinde düzenleme yapılmakla tacirlere ticari defter ve kayıtlarını saklama ve ibraz hususunda zorunluluk getirilmiştir.
Buna göre, TTK’nın 82/7. maddesi gereğince ticari defter ve belgelerin zayiinin istenebilmesi için öncelikle tacirin saklama yükümlülüğünü usulüne uygun yerine getirip getirmediği, ticari defter ve belgelerin korunması amacıyla gerekli dikkat ve özeni gösterip göstermediği ve ziyaa uğramanın onun iradesi dışında meydana gelip gelmediği hususlarının irdelenmesi gerekir. Bir başka ifadeyle davacının tutmak ve saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgeleri özenle koruması ve bu konuda basiretli bir tacir gibi davranması gerekir.
Somut olayda, talep eden şirket yetkilisi vergi müfettişine teslim etmek üzere hazırlamış olduğu … yıllarına ait şirket ticari defterlerini dizüstü bilgisayarının da içinde olduğu çanta içerisinde aracına bıraktığını ve…. tarihinde defterlerin de içinde bulunduğu çantanın araçtan çalındığını, şüphelilerin yakalandığını ancak çantaya ve içindekilere ulaşılamadığını iddia ederek zayi belgesi verilmesini talep etmiştir.
Hazine ve Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı … Daire Başkanlığının…. tarihli yazısında; “… hakkında …. hesap dönemleri ile ilgili sahte belge düzenleme ve sahte belge kullanma yönünden vergi incelemeleri 213 sayılı VUK’un 140. Maddesi ile Vergi İncelemelerinde Uyulacak Usul ve Esaslar Yönetmeliğinin 23. Maddesi gereğince Denetim Daire Başkanlığımızca devam etmektedir” şeklinde açıklama bulunmaktadır.
Gaziantep 17. Asliye Ceza Mahkemesinin 2021/226 E., 2021/601 Karar sayılı kararı ile ilgili hırsızlık olayı ile ilgili sanıklar … ve … hakkında ceza verilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgeleri korumak için gerekli özeni gösterme yükümlülüğü bulunmaktadır. Somut olayda ise, defterlerin talep eden şirket yetkilisinin aracından çalındığının belirtilmesi karşısında söz konusu defterlerin çalındığı hususunda kesin ve inandırıcı delil ibraz edilmediği gibi davacının tutmak ve saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgeleri özenle korumadığı anlaşıldığından talep eden şirket vekilinin bu yöndeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece davacının talebinin somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, davacı tarafından gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, tüm dosya kapsamından; karar gerekçe içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
4-6100 sayılı HMK’nın 359/4. maddesi gereğince iş bu kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 382/2-e-1 ve 362/1-ç maddeleri uyarınca kesin olmak üzere, oybirliğiyle karar verildi.31/05/2022


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”