Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/803 E. 2022/1567 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/803
KARAR NO : 2022/1567

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN :
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/03/2022
NUMARASI : 2020/24 Esas, 2022/238 Karar
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kambiyo Senedinden Doğan)
İSTİNAF KARARININ :
KARAR TARİHİ : 19/10/2022
YAZIM TARİHİ : 20/10/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 15/03/2022 tarih ve 2020/24 esas, 2022/238 karar sayılı kararının istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkili aleyhine …İcra Müdürlüğünün…. takip sayılı dosyası takip dayanağı olan …. düzenleme, …. vade tarihli, …. TL bedelli bonodaki imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini asgari % 20 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı borçlunun bononun sahte olduğu yönündeki iddiasının asılsız olduğunu, yapılan icra takibinin kesinleştiğini, 1 yıl sonra açılan bu davanın tahsilatı geciktirmeye yönelik kötü niyetli olduğunu bildirerek davanın reddini, asgari %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemenin 2015/1573 E. 2018/538 K. Sayılı 24/04/2018 günlü kararı ile; ATK’nın ….ve …. tarihli raporlarında bono üzerindeki yazı örneklerinin …’a ait olmadığının, imzaların ise …’ın eli ürünü olduğu yönünde kanaat edinilemediğinin belirtildiği, bu rapora göre bononun … tarafından düzenlenmediği, bono altındaki imzanın da …’a ait olduğu hususunun davacı tarafca ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının %20 oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiştir. Hüküm davalı vekilince istinaf edilmiştir.
Dairemizin 26/12/2019 tarih, 2018/1445 esas, 2019/1654 karar sayılı ilamı ile; Davacı, dava konusu bonodaki imzaların kendisine ait olmadığını ileri sürdüğünden …’nin …. ve … tarihli raporlarında bono üzerindeki imzaların …’ın eli ürünü olduğu yönünde kanaat edinilemediği belirtilmiş, kesin bir kanaat bildirilmemişse de, mahkemece üniversitelerin Güzel Sanatlar Fakültesi’nden seçilecek grafoloji dalında uzman bilirkişi kurulundan veya bu konuda uzman kurumlardan rapor alınıp sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği belirtilerek HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, belirtildiği şekilde işlem yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Mahkemece, dosya arasında yer alan ATK’nın …. tarihli raporunda yazılar bakımından değerlendirme yapıldığı, bonoda yer alan yazıların keşidecinin eli ürünü olması gibi bir zorunluluk bulunmadığı, öte yandan raporda keşideci adına atılı olan imza ile davacının imza örnekleri arasında benzerlik bulunduğu ancak daha ileri bir tespite gidilemediği mütalaa edildiği; kaldırma kararı sonrası talimat yoluyla 3 grafoloji bilirkişiden oluşan heyetten aldırılan…. tarihli raporda ise davaya konu bonoda keşideci adına atılı olan imzanın davacı eli ürünü olduğu yönünde görüş belirtiltiği, davacı vekilinin itirazı üzerine …. alınan …. tarihli raporda da dava konusu bonoda keşideci adına atılı imzanın davacı eli ürünü olduğun bildirildiği, kaldırma sonrası alınan …. tarihli rapor ile …. tarihli raporların birbirini doğruladığı, kaldı ki kaldırma öncesi alınan ATK raporunda da benzerliklerin bulunduğunun ortaya konulduğu, neticeten bonoda davacı adına atılı olan keşideci imzasının davacının eli ürünü olduğuna kanaat getirilerek davanın reddine, mahkemece verilen tedbir infaz edilmediğinden davalının tazminat talebinin de reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili, dosyada mevcut, aynı konudaki dört ayrı bilirkişi raporu arasındaki çelişki giderilmeden, eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığını, inceleme konusu senetteki yazıların ve imzaların müvekkiline ait olmadığını, yazılarda ve imzalarda benzerlik olması ile borçlunun eli ürünü olmasının çok farklı şeyler olduğunu, müvekkilinin adil yargılanma, hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini belirterek kararın kaldırılması gerektiğini istemiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Dava hukuksal niteliği itibariyle, İİK’nın 72. maddesi uyarınca bonodaki imza inkarına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Kaldırma kararımız sonunda mahkemesince alınan imza inceleme raporlarının birbirini doğruladığı, her iki raporda da gerek keşide tarihi öncesi gerekse de keşide tarihi sonrası resmi kurumlar nezdinde samimi bir şekilde atılı ıslak imzaların mukayese edilmesi suretiyle, mahkemece alınan imza örnekleri de irdelenerek denetime elverişli olarak raporların düzenlendiği, …. tarihli rapor ile … tarihli raporların birbirini teyit ettiği, artık çelişkiden bahsedilemeyeceği kanaati ile mahkemece bonodaki keşideci imzasının davacı …’ın eli ürünü olduğu sonucuna varılarak davanın reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Hal böyle olunca, mahkemece davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Kafi miktarda harç peşin alınmakla yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine,
5-HMK 359/4. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğine,
Dair, evrak üzerinden yapılan tetkikat neticesinde HMK’nin 353 ve 362/1-a bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verilmiştir.19/10/2022


Başkan … ¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”