Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/786 E. 2022/1048 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/786
KARAR NO : 2022/1048

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DİYARBAKIR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/01/2022
NUMARASI : 2021/401Esas, 2022/253 Karar

DAVACI :.
VEKİLLERİ : Av. …
.
Av. …
.
Av. …
.
Av. …
.
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. …
.
Av. …
.
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 14/06/2022
YAZIM TARİHİ : 14/06/2022

– K A R A R –

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı İdare ile müvekkili arasında…. ihale kayıt nolu ve …. tarihli …. ili … ve …. işine ait arıza bakım onarım hizmet alım sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmenin 9 ve 9.2 maddeleri gereğince sözleşmenin ayrılmaz parçası olan özel şartnamenin 4. maddesinin 7. bendine görev kapasite artırımlarının öncelikle İdare tarafından yapılacağını, ancak yeni …. abonelerinin küçük çaplı şebeke (en fazla beş direk veya muadili hat) ilavelerinin yükleniciye yaptırılabileceğini, ancak işletme bazında en fazla 15 direk veya muadili şebeke yaptırılabileceğini, davalı İdarece sözleşme hükümleri dikkate alınmadan kapasite artırımına ilişkin tüm işlerin müvekkili şirkete yaptırıldığını, ancak bedelinin ödenmediğini, davalının Nisan 2013-Şubat 2014 dönemleri arasına ait sözleşme ve özel şartnameye aykırı olarak fazla yaptırdığı ve bedelinin ödemediği işlerden kaynaklanan alacağın tahsili için …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası ile ilamsız icra takibi yaptıklarını, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline, davalı tarafından müvekkiline fazladan yaptırılan fakat bedelini ödemediği işlerin bedellerinin davalı taraftan tahsiline, davalının haksız ve kötü niyetli olması, müvekkilini zarara uğratması ve likit alacak sebebiyle asıl alacağın % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, davacı tarafın iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacının yüklenilen işe ilişkin tüm ihale dokümanı, işin mahiyetini ve sözleşme ve şartnamenin diğer hükümlerini gözardı ederek şartname maddelerinden yola çıkarak dava açtığını, davacının iddia ettiği üzere sözleşmede verilmesi gereken bir bedelin ödenmemesi durumunun söz konusu olmadığını, davacı tarafın dava dilekçesinde bahse konu ettiği hususları kabul ettiğini ve idari şartname ve sözleşmeye imza attığını, ihaleden yıllar sonra ihtirazi kayıtla ödeme yapılmadığı halde davacının bu talepleri için dava açmış olmasının kötü niyetli olduğunu gösterdiğini, davacının bugüne kadar bahsetmiş olduğu tutarlar ile ilgili hakediş raporlarına ihtirazi kayıt ileri sürmediğini, mahkemece bu hususun dikkate alınmadığını, davacının basiretli tacir gibi davranması gerektiğini, taraflar arasında düzenlenen sözleşmelerde, Hizmet İşleri Genel Şartnamesinin (“HİGŞ”) sözleşmenin eki olduğu hükme bağlandığını, bu nedenle hizmet verenin (yüklenicinin) tüm iddialarını ve itirazlarını, bu delil sözleşmesine uygun olarak ileri sürebileceğini, delil sözleşmesinin “kesin kanıt” niteliğinde olduğunu tarafları ve mahkemeyi bağlayacağını, davacı yüklenici delil sözleşmesi niteliğindeki şartnamenin 42. maddesinde gösterilen usulle bir itirazda bulunmadığına göre, artık bu hakediş raporlarının içeriğini olduğu gibi kabul etmiş sayıldığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; …. tarihli karar ile, her ne kadar …. vekili zamanaşımı itirazında bulunmuş ise de davanın sözleşmeden kaynaklı alacak davası olduğu TBK 146. Maddesi gereğince 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu ve dava tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin dolmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu alacak miktarının yargılamayı gerektirdiği ve likit olmadığı gerekçesiyle de icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Mahkemenin işbu kararının davalı vekilinin istinaf etmesi üzerine Dairemizin 01/04/2021 tarihli, 2019/1429 Esas-2021/608 Karar sayılı ilamıyla, “…Yine 492 sayılı Kanunun 15. maddesinde; “Yargı harçları (1) sayılı tarifede yazılı işlemlerden değer ölçüsüne göre nispi esas üzerinden, işlemin nev’i ve mahiyetine göre maktü esas üzerinden alınır” denilmiştir. Aynı kanunun 16/3. Maddesinde ise; “Değer tayini mümkün olan hallerde dava dilekçelerinde değer gösterilmesi mecburidir. Gösterilmemişse davacıya tesbit ettirilir. Tesbitten kaçınma halinde, dava dilekçesi muameleye konmaz” denilmiştir. Dava konusu somut olayda davacının fazladan yaptırılan işler bedeline ilişkin alacak talebi yönünden her hangi bir bedel gösterilmeden ve harç yatırılmadan dava açtığı anlaşılmaktadır. Buna göre mahkemece fazladan yaptırılan işler bedelinin tahsili talebinin davacıya açıklatırılması, bu taleple ilgili olarak davacının bir değer göstermesinin sağlanması, (kısmi dava açılabileceğinden) bu değer üzerinden harcın ikmal ettirilmesinden sonra işin esasına girilmesi, ikmal edilmediği taktirde ise, fazladan yaptırılan işler bedelinin tahsili talebi yönünden Harçlar Kanunu’nun 30. maddesi uyarınca işlem yapılması gerekirken, davacının “fazladan yaptırılan işler bedelinin davalıdan tahsili” talebine ilişkin talep açıklatılmaksızın ve harç alınmaksızın talep hakkında olumlu, olumsuz herhangi bir karar verilmemesi doğru olmamıştır. Bu itibarla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-4 maddesi gereğince esasa ilişkin istinaf nedenleri incelenmeksizin kabulüne karar vermek gerekmiştir…” şeklindeki gerekçesiyle mahkemene kararının kaldırılmasına karar verilmiş, mahkemece dosyanın 2021/401 esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam edilmiştir.
Davacı vekili 18/01/2022 tarihli duruşmada; “…Önceki celse verdiğimiz beyanlarımızı aynen tekrar ederiz, müvekkilimizce fazla yapılan işlerle alakalı bedel hususunda dava haklarımızı saklı tutmak kaydıyla davanın bu haliyle karar verilmesini talep ederiz” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dava itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece 18/01/2022 günü 1.000,00 TL yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur.
İlk derece mahkemesinin karar tarihi 18/01/2022 olup, istinaf istemine konu edilen alacak miktarı ise 1.000,00 TL’dir. 6100 sayılı HMK’ya 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun ile ilave edilen Ek Madde 1 hükmü uyarınca yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında kesinlik sınırı 2022 yılı için 8.000,00 TL’dir. HMK’nın 341/2. maddesi gereğince miktar veya değeri 8.000,00 TL’yi geçmeyen malvarlığına ilişkin kararlar kesin olup, HMK’nın 346. maddesi gereğince kesin olan karara ilişkin istinaf dilekçesi ilk derece mahkemesince reddedilebileceği gibi 352. maddesi gereğince yapılan ön inceleme neticesinde Bölge Adliye Mahkemesi tarafından da istinaf isteminin reddine karar verilebilir.
Bu bakımdan davalı aleyhine hükmolunan tutar istinaf kesinlik sınırı altında kaldığından davalı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin miktar itibariyle kesin olan karara ilişkin olması nedeniyle HMK’nın 341/2, 352. maddeleri gereğince reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurma dilekçesinin miktar itibariyle kesin olan karara ilişkin olması nedeniyle HMK’nın 341/2, 352. maddeleri gereğince REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuru harcı ile peşin alınan karar harcının isteği halinde davalıya iadesine,
3-HMK’nın 359/3. maddesine göre kararın ilk derece mahkemesince davalı vekiline tebliğine,
Dair yapılan ön inceleme sonunda HMK’nın 352. ve 362/1-a maddesi gereğince 14/06/2022 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi.


Başkan

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Katip

e-imzalıdır.