Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/711
KARAR NO : 2023/965
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ŞANLIURFA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/02/2022
NUMARASI : 2021/586 Esas, 2022/185 Karar
DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
Av. …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 02/10/2023
YAZIM TARİHİ : 02/10/2023
Taraflar arasında görülen davada Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 16/02/2022 tarih ve 2021/586 Esas, 2022/185 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. Maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı aleyhine davalı tarafından …………. sayılı icra dosyasıyla kambiyo senetlerine özgü takip başlatıldığını, takibe konu alacak kalemlerine istinaden ………. TL borcun olduğuna ilişkin hiçbir hukuki dayanağın olmadığını, davacının …… TL kalan bakiye dışında hiçbir borcunun bulunmadığını, kötü niyetli icra takibinin durdurulmasını, davacının borçlu olmadığının tespitine, davalının % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının ……… TL’lik senedin ödenmeyen ……… TL’lik kısmını takip başlattığını, davacının iddia ettiği ………. TL’lik ödemenin senet borcu ile ilgisinin bulunmadığını, davacının borçtan kurtulma maksattı işlem yaptığını, davacı borçlu tarafından senedin içeriğine ilişkin herhangi bir itirazda bulunulmadığını, menfi tespit davası açan borçlunun temel alacağın mevcut olmadığını, karinenin aksine öne sürdüğünü, davacının hem temel ilişkiyi, hem de temel ilişkideki bir nedenle senedin bedelsiz olduğunu ispat edeceğini, alacaklının elinde bir kambiyo senedi bulunduğundan borçlunun bedelsizlik iddiasını kural olarak ispat etmesi gerektiğini, alacaklının alacağını sürüncemede bırakmak için açılan davanın reddine, kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; “….Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu alacağın tahsili ile tarafların borcu ödeme (itfa) suretiyle son erdirdikleri ve davanın konusunun taraflarca dava devam ederken ortadan kaldırıldığı anlaşılmakla, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ….” karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin senet düzenlediği tarihten bir gün sonra ………. tarihinde yaptığı ödemenin açıklamasına ortaklık bedelinin feshine istinaden bir açıklama eklediği için davalı tarafça kötü niyetli olarak sanki …….. TL bedeli de ödenmemiş gibi ……… TL’nin ödenmediği iddiasıyla işbu takibin başlatıldığını, ancak müvekkilinin ………’de banka yoluyla yaptığı ödemeyi de senetteki bedeli tahsil edebilmek için ödediğini; iyi niyetli olarak zaten senetteki bedel ortaklık bedelinin feshinden dolayı düzenlendiği için açıklama kısmına ortaklık bedeli feshi açıklamasını yazdığını, mahkeme nezdinde bu hususun tanık beyanlarıyla ispat edileceğini belirtmiş olsalar da tanıklarının dinlenmediğini, yargılamanın eksiksiz olarak yürütülmesinden kaçınıldığını, davalının icra takibine kötüniyetli olarak giriştiğinin açıkça ortada olduğunu, ……….. E. sayılı dosyaya bedelin hepsinin haricen yatırıldığını ve müvekkilinin ticari hayatına devam etmesi için bu işlemin yapıldığını fakat yerel mahkeme nezdinde gönderdikleri …….. tarihli dilekçede her ne kadar resen istirdat konulu alacak davasına dönüşerek yargılamanın devam etmesini talep etseler de bu dava kapsamında deliller dahi toplanmadan bu isteklerinin değerlendirilmeden karar verildiğini, davalının elinde bulunan senetleri tahsil etmesinin davalı lehine sebepsiz zenginleşmeye yol açtığını, bu nedenle işbu davanın sadece kambiyo evrakının şekli olarak hükümsüzlüğü yönünden değil asıl borç ilişkisinin gerçekleşip gerçekleşmediği, borç ilişkisinin geçerli olup olmadığı açısından incelenmesini gerektirdiğini, çünkü davalının elinde bulunan senetlerin hukuki nedenden yoksun olup, bedelsiz olduğunu, senetlerin alınmasında iradeyi sakatlayan nedenler olduğunu, dosyanın istirdat konulu tahkikatı yapılmadan karara çıkarılmasının müvekkilinin tazmin edilmesi gereken miktardan mahrum kalmasına yol açtığını belirterek, usule ve yasaya aykırı olarak verilen gerekçeli karara istinaden istinaf başvurularının kabulüne, yerel mahkemenin istinafa konu kararının kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İnceleme, HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyanın incelenmesinde, davalı tarafından davacı aleyhine ……. esas sayılı dosyası ile kambiyo senedine dayanılarak icra takibi başlatılması nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline ve % 20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı talebine ilişkin olarak açılmış ve karara bağlanmış eldeki dosyanın yapılan yargılaması sonucunda dava devam ederken tarafların haricen anlaşması ile takip borcunun ödenmesi nedeniyle davanın konusuz kalmış olmasından bahisle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, kararın davacı tarafından istinaf edildiği anlaşılmıştır.
2004 sayılı İİK’nın 72/6. Maddesinde “Borçlu menfi tespit davası zımnında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa davaya istirdat davası olarak devam edilir.” düzenlemesi karşısında yargılama aşamasında icra takip baskısı altında borcun ödenmesi halinde açılan menfi tespit davası istirdat davasına dönüşeceğinden bu yönde tarafların delillerinin toplanarak gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir.
Sonuç olarak ilk derece mahkemesince davanın esasına yönelik uyuşmazlığın giderilmesi için gerekli olan deliller toplanmamış ve bu konuda herhangi bir değerlendirme yapılmamış olması nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, yukarıda belirtildiği şekilde delillerin toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca KABULÜNE,
2-Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/02/2022 tarihli, 2021/586 Esas, 2022/185 Karar sayılı istinafa konu kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın yeniden görülmesi için mahal mahkemesine gönderilmesine,
4-Davacı vekili tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, ilk derece mahkemesi tarafından, talep halinde iadesine,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda nazara alınmasına,
6-İşbu gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1a-6 maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verilmiştir. 28/09/2023
…
Başkan
…
e-imzalıdır.
…
Üye
…
e-imzalıdır.
…
Üye
…
e-imzalıdır.
…
Katip
…
e-imzalıdır.
NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”