Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/708 E. 2022/958 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/708
KARAR NO : 2022/958

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ŞANLIURFA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 09/07/2021
EK KARAR TARİHİ : 08/09/2021
NUMARASI : 2021/237 D. İş Esas, 2021/236 Karar
İHTİYATİ HACİZ
TALEP EDEN : … – …
VEKİLİ : Av. … -..
ALEYHİNE İHTİYATİ
HACİZ İSTENEN –
İTİRAZ EDEN : … – …
VEKİLİ : Av. … -..
DAVANIN KONUSU : İhtiyati Hacze İtiraz
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 31/05/2022
YAZIM TARİHİ : 31/05/2022

Taraflar arasında görülen davada Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 08/09/2021 tarih ve 2021/237 değişik iş esas, 2021/236 karar sayılı ek kararının istinaf incelemesi aleyhine ihtiyati haciz istenen – itiraz eden vekilince istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
İhtiyati haciz talep eden vekili, borçlu tarafından….düzenlenme tarihli, ….vade tarihli,…TL bedelli bir adet bono düzenlendiğini ve müvekkiline verildiğini, müvekkiline verilen bononun vadesi geldiğinde kısmen ödendiğini,. …TL miktarının ödenmediğini, borçluya karşı icra takibine başlanmadan evvel haricen yapılan istihbarat çalışması sonucunda borçlunun mallarını kaçırma çabası içinde olduğunu ve mallarını satışa hazırlandığının tespit edildiğini, müvekkilinin alacağını güvence altına almak için borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece, alacağın kambiyo senedine dayalı olması ve muacceliyet şartının gerçekleşmiş olması nedeniyle İİK’nın 257. ve 258. maddesi şartlarına haiz talebin İİK’nın 259. maddesi gereğince %15 teminat mukabilinde taleple bağlı olarak 24.500,00 TL’lik miktar yönünden kabulüne karar verilmiştir.
İTİRAZ :
Aleyhine ihtiyati haciz istenen – itiraz eden vekili, alacaklının kötüniyetli ve haksız olarak iş bu kararı talep etmiş olduğunu, karar dayanağı olan senet muaccel olsa dahi ihtiyati haciz kararı alınabilmesi için yasada öngörülen şartlar müvekkili adına doğmadığını, ayrıca müvekkilinin ikametgah yeri … olup açılan iş bu dava yetkisiz mahkemede açılmış olup, yetkili mahkeme borçlunun yerleşim yeri olan İskenderun mahkemeleri olduğunu, bu nedenle mahkemenin yetkisine itiraz ettiklerini, müvekkiline karşı yapılan takip açıkça usule aykırı olduğu gibi davalı tarafından başlatılan söz konusu icra takibine konu alacak kalemlerine istinaden kesinlikle …. TL borcu olmadığını, buna istinaden müvekkilinin borçlu olmadığının tespit edilmesi ve alacaklının haksız ve hukuki aykırı olarak açtığı icra takibinin iptali istemiyle, müvekkilinin haklı olarak açtığı 2021/586 esas numaralı Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen davanın halen derdest olduğunu, müvekkilinin borçlu olmadığının tespit edilme ihtimalinin de göz önüne alındığında müvekkilinin menkul ve gayrimenkul malları üzerinde ihtiyati haciz olmasının, müvekkilinin devam eden ticari hayatı sekteye uğrama tehlikesiyle karşı karşıya olup, telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağını, menfi tespit konulu davanın borç miktarını, güncel kapak hesabına göre faiz, vekalet ücreti ve masrafları dahil iş bankasından süresiz ve kesin olarak alınan teminat mektubunu …. TL ve nakdi olarak da ….TL depo edildiğini, yani alacaklının talep etmiş olduğu alacağın tamamı hatta daha fazlasının teminat olarak dosyaya yatırılmış olduğundan ihtiyati haczin hukuki bir geçerliliği kalmadığını belirterek İİK 266. maddesi gereğince hacizlerin kaldırılmasını istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ EK KARARI :
Mahkemece, İİK’nın 266. maddesi gereğince hacizlerin kaldırılması talep edilmiş ise de; itiraz nedenlerinin icra takibi başlatıldığı anlaşılmakla İİK’nın 266. maddesi uyarınca mahkemelerinin görevinde olmadığı, o halde, mahkemelerince İİK’nun 265. maddesinde sayılan itiraz sebepleri değerlendirilerek, yasada sınırlı şekilde sayılan itiraz sebeplerine uymayan itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Aleyhine ihtiyati haciz istenen – itiraz eden vekili, müvekkilinin haklı olarak açtığı 2021/586 esas numaralı Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen menfi tespit konulu davasına borç miktarını, güncel kapak hesabına göre faiz, vekalet ücreti ve masrafları dahil İş Bankasından süresiz ve kesin olarak alınan teminat mektubunu.. ve nakdi olarakta…TL depo ettiğini, yani alacaklının talep etmiş olduğu alacağın (senedin) tamamının hatta daha fazlasının teminat olarak dosyaya yatırılmış olduğundan ihtiyati haczin hukuki bir geçerliliğinin kalmadığını, burada usulen tevdii edilen Asliye Ticaret Mahkemesinin görev kapsamı nezdinde taleplerinin değerlendirilmesi gerektiğini, müvekkilinin ihityati hacze konu edilen……. TL bedeli zaten Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/586 esas numaralı dosyasına depo ettiğini, ihtiyati haczin bir mal kaçırma çabasına istinaden talep edildiği düşünülürse dosya kapsamında zaten her ne kadar kabul etmemekle beraber borç meblağının açıkca depo edildiğini, ihtiyati haczin ticari hayatı dava tarihinde sekteye uğramaması açısından açıkca haksız olduğunu, derdest olan davada haklı oldukları ve müvekkilinin borçlu olmadığının tespit edilme ihtimali de göz önüne alındığında müvekkilinin menkul ve gayrimenkul malları üzerinde ihtiyati haciz olmasının; müvekkilinin devam eden ticari hayatı sekteye uğrama tehlikesiyle karşı karşıya olup, telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağının şüphesiz olduğunu, bu nedenle menfi tespit davası henüz sonuçlanmadan ihtiyati haciz kararı alınmasından dolayı verilen kararın yasaya ve usule uygun olmadığını, ihtiyati haciz başvurusu yapıldığında d.iş ara kararına istinaden 910.00 TL vekalet ücretinin haksız çıkacak tarafa yüklenmesinin yerel mahkemenin belirttiğini, fakat karar tarihi olan 08.09.2021 tarihinde AAÜT göz önüne alınarak 910.00 TL hükmedilmesi gereken 1.125,00 TL hükmedilmesine karar verildiğini, verilen bu kararın AAÜT kapsamında yanlış olduğunu, bu nedenle ilgili kararın kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, ihtiyati hacze itiraz istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, tüm dosya kapsamından; karar gerekçe içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından aleyhine ihtiyati haczin kaldırılmasını isteyen borçlunun istinafının esasa dair istinaf talepleri yerinde değildir. Ancak, ihtiyati hacze itiraz eden vekilinin ücreti vekalete yönelik istinaf talebinde ise; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 2. maddesinde “Bu Tarifede yazılı avukatlık ücreti, kesin hüküm elde edilinceye kadar olan dava, iş ve işlemler ücreti karşılığıdır. Avukat tarafından takip edilen dava veya işle ilgili olarak düzenlenen dilekçe ve yapılan diğer işlemler ayrı ücreti gerektirmez. Hükümlerin tavzihine ilişkin istemlerin ret veya kabulü halinde de avukatlık ücretine hükmedilemez” denilmektedir. Bu madde hükmüne göre ihtiyati hacze itirazın reddi halinde ihtiyati haciz kararında hükmedilen vekalet ücretinden ayrı olarak yeni bir vekalet ücretine hükmedilmesi mümkün değildir. Bu nedenle ihtiyati hacze itiraz eden vekilinin ücreti vekalete yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile ihtiyati hacze itiraz üzerine verilen ek kararda, yeniden ücreti vekalete hükmedilmesi mümkün olmadığından bu yönlü istinaf talebinin kabulü ile; kaldırma kararı verilerek yeniden hüküm kurulması yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
A)1-İhtiyati hacze itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 08/09/2021 tarih ve 2021/237 değişik iş esas, 2021/236 karar sayılı itirazın reddine dair ek kararın KALDIRILMASINA,
3-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin karar harcı olarak alınan 80,70 TL harcın isteği halinde ihtiyati hacze itiraz edene İADESİNE,
4-İhtiyati hacze itiraz eden tarafından yapılan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının ihtiyati haciz talep edenden alınarak ihtiyati hacze itiraz edene verilmesine,
5-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine,
B-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca yeniden esas hakkında hüküm kurularak;
1-İhtiyati hacze yapılan İTİRAZIN REDDİNE,
2-Karar ve ilam harcı alınmasına yer olmadığına,
3-İtiraz eden tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
4-HMK’nın 359/4. maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 31/05/2022


Başkan


Üye


Üye


Katip

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”