Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/683 E. 2022/1005 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/683
KARAR NO : 2022/1005

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ŞANLIURFA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/03/2022
NUMARASI : 2021/198 Esas, 2022/268 Karar
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 09/06/2022
YAZIM TARİHİ : 09/06/2022

Taraflar arasında görülen davada Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 03/03/2022 tarih ve 2021/198 Esas, 2022/268 Karar sayılı kararının istinaf incelemesinin davacı vekili tarafından istendiği, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili; Müvekkili tarafından borçlu aleyhine …..İcra Müdürlüğünün…. esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını, ancak davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini, takip dayanağı çekin keşideci borçlu tarafından müvekkiline …. Bankasına ait …. keşide tarihli ….TL bedelli bir adet çek verdiğini, keşideci ile aralarındaki ticari ilişkiye dayanarak müvekkiline bahse konu çek’i bankaya ibraz etmemesini kısa sürede ödeme yapacağını beyan ettiğini, bu nedenle müvekkilinin yasal süresi içerisinde çek’i bankaya ibraz etmediğini, davalının sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince çekten sorumlu olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiş, 07/07/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile de dava konusu çekin, müvekkili tarafından davalının amcası olan ….’a vermiş olduğu …. TL bedelli çeke karşılık teminat olarak alındığını, çekin ticari ilişki nedeniyle alınmadığını beyan etmiştir.

Davalı vekili; Dava konusu çekin davacıya mal karşılığında verildiğini, ancak davalının çek karşılığında teslim etmesi gereken malı müvekkiline teslim etmediğini, bu nedenle müvekkilinin çek nedeniyle davacıya borçlu olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece; davacının dava konusu çeki davalının amcası olan …’a hatır çeki- teminat çeki olarak verdiği …. TL lik çekin teminatı olarak alındığını ileri sürdüğü, davacının hatır çeki olarak verdiğini iddia ettiği çekin ödendiğinin tespit edildiği, bu durumda davacının …. TL bedelli çeki ….’a hatır-teminat çeki olarak verip vermediği hususunun tespiti gerektiği, davacının bu hususu ispat etmek için sunmuş olduğu fotokopi evrak üzerinde “ …. tarihinde babasıyla görüşülüp verildi” şeklinde bir yazı bulunduğu, bu kaydın hemen altında bahsi geçen çekin fotokopisinin bulunmakta, bunun da altında “ bu çekler ….’a hatır çeki olarak verilmiştir” şeklinde bir yazı ve kime ait olduğu konusunda bir kayıt bulunmayan bir imzanın bulunduğu, bu kaydın altında ise dava ve savunma konusu olmayan … bankasına ait …. TL bedelli… adet çek fotokopisi bulunduğu, bu fotokopinin delil durumunun tespiti yönünden 17/06/2021 tarihli duruşmada davacı vekiline evrak asılını sunmak ve bahsi geçen evrak üzerinde “bu çekler ….’a hatır çeki olarak verilmiştir” şeklindeki kaydın altındaki imzanın kime ait olduğu konusunda beyanda bulunmak üzere süre verildiği, davacı vekilince fotokopi evrakın aslı sunulmadığı gibi mahkemece istenilen beyanda da bulunulmadığı, bu nedenle fotokopi evrak üzerideki imza ve beyanın kime ait olduğu belirlenememiş olmakla bu belgenin ….TL’lik …. çekinin …’a teminat-hatır çeki olarak verildiğini ispatlar mahiyette olmadığı sonucuna ulaşıldığı, bu hususta tanıkların çelişkili beyanlarda bulundukları, tanık beyanları ve davalı tanığı ….’un bu çekin kendisine bir borç karşılığı verildiği şekildeki beyanları bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacı tanığı …’in bu konudaki beyanına itibar edilemeyeceği, sonuç olarak … TL lik ,,,, çekinin … tarafında ….’a hatır-teminat için verilmediği bir borç karşılığı verildiği sonucuna ulaşıldığı, dava konusu çekin davalıya …. TL lik … ait hatır çeki olarak verilen çekin teminatı olarak verildiği iddiasını ispatlayamadığı, kaldı ki dosyada beyanları alınan ve dava konusu … TL lik çeki bizzat düzenleyen tanık … ve çekin gözü önünde davacıya düzenleni teslim edildiğini beyan eden … beyanları ile dava akonusu çekin davacıya….adet kuvertör satışı karşılığı düzenlenip teslim edildiği, ancak … davalı …’e teslim edilmediği şekindeki yeminli beyanları karşsında dava konusu çekin davacıya ticari satış için düzenlenip verildiği, ancak malların davacı tarafça davalıya teslim edilmediği, çekin davacı elinde sebepsiz olarak kaldığı sonucuna ulaşıldığı, yine çekin bir kredi aracı olmayıp ödeme aracı olması, dava konusu çek ve …. ait çekler üzerinde çekin teminat olarak verildiğine dair bir kaydın bulunmaması karşısında davacının davalıdan dava konusu çek nedeniyle bir alacağının bulunmadığı sonucuna ulaşıldığı, davacının davalıdan herhangi bir alacağı olmadığını bilerek takip başlattığı, davalıya sattığı ürünleri teslim etmediği gibi elinde kalan ve bir karşılığı olmayan ve süresinde ibraz edilemediği için çek vasfını yitiren evrak ile takip başlatmasında ve takibinde haksız ve kötü niyetli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacının kötüniyetli olduğu gerekçesiyle de davalı lehine %20 oranında tazminata hükmedilmiştir.

Davacı Vekili; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davaya konu edilen takibe dayanak çek, müvekkil tarafından davalı ile aralarındaki önceden beri var olan ticari ilişki ve karşılıklı güven ve dostluk ilişkisi nedeni ile muhatap bankaya ibraz edilmeyen ….keşide tarihli ….TL bedelli çek oluşturduğunu, iş bu çek davacı alacaklı görünen müvekkil ile davalı arasındaki ticari ilişkiden sadır olmadığını, davanın taraflar arasındaki ticari ilişkiden ötürü ikame etmediklerini önemle vurgulamalarına rağmen yerel mahkemenin bu hususu dikkate almadan hüküm tesisine giderek sanki taraflar arasında bir ticari ilişki varmış gibi yargılama yapıp hüküm tesis ettiğini, davacı müvekkilinin itirazın iptaline konu ettiği çeki Keşidecisi …, lehtarı … olan …. çek nolu ….TL bedelli çekini davalının amcası ….’a verdiğini ve karşılık olarak alınan dava konusu çeki aldığını, dava konusu çekin davacı müvekkile veriliş amacının bu olduğunu, dava konusu çek davalı ile yıllardan beri gelen ticari ilişki dolayısı ile aradaki hatır ve dostluk ilişkisi nedeni ile davalının amcasının acil ihtiyacı nedeni ile verilen çeke karşılık olarak alındığını, bu hususun yerel mahkemece dinlenen bağımsız menfaat birliği olmayan tanık beyanları ile de ispatlandığını, dava dışı …. ve davalı yan davacı müvekkile çek bedelini ödeyeceklerini belirterek çekin bankaya ibraz edilmemesini hatıra binaen rica ettiklerini, davacı müvekkilde bu çeki evvelinden olan ilişkilerine istinaden yasal süresi içerisinde ilgili bankaya ibraz etmeyerek mağduriyet yaşadığını, davalının ticari anlaşma üzerine teslim edilmeyen ürünlerin karşılığında verilen çek olduğu savunması geldiğini, davalı borçlu görünen yan herhangi bir çek iptali yahut menfi tespit davası ikame etmediğini, bu davaların ikame edilmemiş olması davalı yanın kurgusal bir savunma ile yargılamaya yön verme çabası içerisinde olduğunun ispatı niteliğinde olduğunu, yerel mahkeme gerekçeli kararının 5 nolu sayfasında ” … tarafından ….’a hatır – teminat çeki olarak verilip verilmediği hususunun ispatını eksik olarak incelendiğini, ispat noktasında yerel mahkeme hakiminin davalı taraf lehine yorum yoluna gittiğini, yerel mahkeme yönlendirmeler ile dolu olan davalı tanıkları doğrultusunda hüküm tesisi yoluna gittiğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. Maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.

Dava çekten kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.

Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, davanın reddine ilişkin kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken istinaf karar harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
5-HMK’nın 359/3 maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,

Dair, HMK’nin 353 ve 362/1-a bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 09/06/2022


Başkan

(e-imzalıdır)

Üye

(e-imzalıdır)

Üye

(e-imzalıdır)

Katip

(e-imzalıdır)

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”