Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/681 E. 2022/1643 K. 31.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/681 – 2022/1643
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/681
KARAR NO : 2022/1643

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ………
ÜYE : ………..
ÜYE : …………..
KATİP : ……….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/02/2020
NUMARASI : 2017/120 Esas, 2020/140 Karar
DAVACI : ………
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : ……
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 31/10/2022
YAZIM TARİHİ : 31/10/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 03/02/2020 tarih ve 2017/120 Esas, 2020/140 Karar sayılı kararının istinaf incelemesinin davalı vekili tarafından istendiği, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili; ….. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasında davacı adına icra takibi başlatıldığını, bahse konu bono senedindeki imzanın davacıya ait olmadığını, ayrıa davacı davalıya bahse konu senetlerden ötürü bir borcunun bulunmadığını, ….Başsavcılığına ait …. soruşturma sayılı dosyasında yapılan imza incelemesinde imza davacıya ait çıkmadığını, bu nedenlerle davaya konu senetlerinden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davaya konu bono senetlerinin iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili; Davalı bankanın bu davada taraf sıfatı bulunmadığını, davaya konu bonolar davalı bankaya, davalı banka müşterisi ….. Tic. Ltd. Şti. ’ tarafından verildiğini, davaya konu hukuki ilişkinin muhatabı … olduğunu, davalı banka 3. kişi konumunda olduğunu, davada taraf sıfatı bulunmadığını, davacı/borçluya yapılan tebliğe karşılık, davacı/borçlu tarafından huzurdaki dava açıldığını, davacının davalı Bankada medarı tatbik bir imzası bulunmadığından imza incelemesi yapmak mümkün olmadığı gibi, hukuken de böyle bir yükümlülüğünün bulunmadığını bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmişitir

Mahkemece; tüm dosya kapsamı toplanan deliller, ispat külfetinin davalı da olduğu ve davacının hakkında takibe konulan iki adet bonoda bulunan imzaların davacıya ait olduğunun kesin olarak ispat edilememesi karşısında, davacının davasının kabulü ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.

Davalı Vekili; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Mahkemece husumet itirazlarının değerlendirilmeden karar verildiğini, öncelikle müvekkil bankanın bu davada taraf sıfatı bulunmadığını, davaya konu bonolar müvekkil bankaya, müvekkil banka müşterisi … San. Tic. Ltd. Şti.’ tarafından verildiğini, davaya konu hukuki ilişkinin muhatabı …. San.Tic. Ltd. Şti. olduğundan müvekkil banka 3. kişi konumunda olduğunu, davada taraf sıfatı bulunmadığını, mahkemece müvekkil bankanın, dava şartı niteliğinde olan davada taraf sıfatı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddini karar vermesi gerektiğini, Yerel Mahkemenin eksik inceleme ve yetersiz delil ile hüküm kurduğunu, müvekkil banka …. (Vergi No:…..) tarafından, müvekkil ….’nden kullandığı kredilerin ödenmek üzere; A-)Keşidecisi davacı, lehtarı …. müvekkil Bankadan önceki son hamil ve …. olan, keşide tarihi:…., Meblağı:…. TL olan, keşide yeri:…. B-)Keşidecisi davacı, lehdarı …. (Vergi No:….) müvekkil Bankadan önceki son hamil ve Banka müşterisi Lehdarı ….. olan, keşide tarihi:…., meblağı:…. TL olan, keşide yeri: ….. olan senetlerden dolayı üzerindeki borçlu hakkında …. Müdürlüğü’nün….E. sayılı dosyasından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile davacı borçlu hakkında icra takibine geçildiğini, müvekkil bankanın senetleri iyi niyetli hamil olarak dava dışı ….. Şti’den ciro yolu ile devraldığını, dava dışı şirket söz konusu senetleri kredi borcuna karşılık olarak müvekkil Bankaya ciro yolu devir ve teslim ettiğini, müvekkil bankanın iyi niyetli olduğunu, müvekkil banka aleyhine yargılama gideri vs. tazminata hükmedilmemesi gerektiğini, müvekkil bankanın iyi niyetli olarak söz konusu senedi aldığını, müvekkil banka kanunda belirtilen yetkiler dâhilinde kendisine temlik cirosu ile teslim edilen bonolarda hak sahibi olduğunu, söz konusu bonoları ciro ile elinde bulundurduğunu, müvekkil banka davacı ile lehtar arasındaki hukuki ilişkinin muhatabı olmadığını, müvekkil bankaya husumet yönlendirilmesi hususunun usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemece eksik ve hatalı bilirkişi raporu ile hüküm kurduğunu, imza incelemesi aydınlatıcı ve kesin sonuç içermediğini, dava konusu imza ile ilgili davacı yanın iddiası aydınlatılmadan hatalı olarak Yerel Mahkeme tarafından hüküm kurulduğunu ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. Maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.

Dava, menfi tespit talebine ilişkindir.

Davada, davaya konu senetlerdeki imzaların davacıya ait olmadığını ileri sürülmektedir. Hükme esas alınan ….’nin raporunda; “söz konusu imzanın basit, taklidi kolay imzalar olması nedeniyle davacının eli ürünü olup olmadığı hususunda tespite gidilemediği” belirtilmiş, kesin bir kanaat bildirilmemiştir. …. tarafından yapılan inceleme sonucu verilen raporda kesin bir kanaate ulaşılamamasına rağmen, mahkemece ispat külfetinin davalıda olduğundan bahisle davanın tam kabulüne karar verilmiş olması doğru olmamıştır. Bu durumda mahkemece üniversitelerin Güzel Sanatlar Fakültesi’nden seçilecek grafoloji dalında uzman bir bilirkişi kurulundan rapor alınıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ile kesin kanaat içermeyen rapora göre yazılı gerekçe ile karar verilmesi doğru olmamıştır.

6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesinde, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması hususu davanın esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verilen hallerden sayılmıştır.

Bu bakımdan ilk derece mahkemesince davanın esasına yönelik uyuşmazlığın giderilmesi için gerekli olan işlemlerin yapılmamış olması nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/02/2020 tarih ve 2017/120 Esas, 2020/140 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin karar harcı olarak alınan harcın isteği halinde davalıya İADESİNE,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf kararının yerel mahkemesince taraflara tebliğine,

HMK’nın 353. maddesi uyarınca kesin olmak üzere 31/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi. 31/10/2022

……….
Başkan
………….
(e-imzalıdır)
…………
Üye
……….
(e-imzalıdır)
……….
Üye
……….
(e-imzalıdır)
………..
Katip
…………
(e-imzalıdır)

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”