Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/661 E. 2022/1135 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/661
KARAR NO : 2022/1135

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/09/2021
NUMARASI : 2021/245 Esas, 2021/708 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 23/06/2022
YAZIM TARİHİ : 23/06/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 27/09/2021 tarih ve 2021/245 Esas, 2021/708 Karar sayılı kararın istinaf incelemesinin davacı vekili ve davalı vekili tarafından ayrı ayrı istendiği, istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili; müvekkilinin 24.09.2015 düzenleme, … vade tarihli … USD bedelli senet nedeniyle davalıdan alacaklı olduğunu, alacağın tahsili için ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yaptıklarını, davalının takibe itiraz ettiğini, Türk Ticaret Kanunu’nun 732. Maddesinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme hükmü gereğince davalının senet bedelinden sorumlu olduğunu, bu nedenle davalının itirazının haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili; takibe konu bononun zamanaşımına uğradığını, senet üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, bu nedenle senet alacaklısı … hakkında suç duyurusunda bulunduklarını ayrıca davacının dava dilekçesinde davanın sebepsiz zenginleşmeye dayalı itirazın iptali davası olduğunu ileri sürdüğünü, ancak dava ve icra takibine konu bonoda davalı müvekkilinin bononun keşidecisi ise de davacının işbu bonoda ciranta konumunda olduğunu, buna göre taraflar arasında temel ilişki olmadığını. o halde bu husus gözetildiğinde davacının sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak itirazın iptali davası açma olanağı da bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece; Davanın TTK 732. Maddesinde belirtilen bir yıllık sürede açıldığı, davalının 6102 Sayılı TTK’nun 732.maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlaması gerektiği, davalının davalının buna ilişkin bir savunması veya delilinin bulunmadığı, aldırılan heyet bilirkişi raporuna göre de imzanın davalı keşideciye ait olduğunun görüldüğü, bu nedenle davanın kabulü gerektiği, ancak icra takibinde işlemiş faiz de talep edilmiş ise de vadesinden itibaren TTK 620 gereği 2 gün içinde ibraz edilmeyen bono nedeniyle temerrüt oluşmayacağından bu yönü ile talebin reddi gerektiği, alacak likit olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalı tarafından …İcra Müdürlüğü ….e sayılı takibe yapılan itirazın Kımen iptaline, İPTALİNE, takibin 30.000,00 USD asıl alacak ve asıl alacağa işleyecek yıllık %9 ve değişen oranlarda yasal faiz üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

Davacı Vekili; İlk derece mahkemesinin faize ilişkin talebinin reddine karar vermesinin hatalı olduğunu, bononun vadesinin üzerinden 3 yıl geçmesi bonoyu bono olmaktan çıkarmadığını, davaya konu bononun temel unsurlarının mevcut olduğunu, Türk Borçlar Kanunu’nun 117/2. maddesinde borcun ifa edileceği günün taraflarca birlikte belirlenmesi halinde belirlenen günün geçmesi ile temerrüdün oluşacağının kabul edildiğini, senet üzerinde yazılı vade tarihinin borçlunun ayrıca ihtar ile temerrüde düşürülmesine gerek olmaksızın temerrüt tarihi sayılması gerektiğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması ve davanın tamamen kabulüne karar verilmesi talebi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

Davalı Vekili; takip dayanağı bononun zamanaşımına uğradığını, bu nedenle davacının müvekkiline müracaat hakkının bulunmadığını, bu nedenle itirazın iptali davasının da dinlenmemesi gerektiğini, davacı aleyhine yapılan suç duyurusunun sonucunun beklenmesi gerektiğini, toplanmasını talep ettikleri delillerin tamamının mahkemece gözardı edildiğini, eldeki davaya konu edilen bono üzerindeki imza müvekkile ait olmadığını, müvekkilinin davaya konu edilen bonoyu vade tarihi itibari ile lehtara ödemiş olduğunu, müvekkilin gözünün önünde kasada bekleyen ödenmiş bonoları yırtan davacı …’ın müvekkilin imzasını taklit etmek sureti ile yeni bir bono tanzim etmiş olması hasebiyle hakkında dolandırıcılıktan suç duyurusunda bulunulduğunu, soruşturma dosyası hala derdest olduğunu, savcılık dosyası bekletici mesele yapılmadan karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemece bilirkişi raporuna yapmış oldukları itirazın değerlendirilmediğini, bono üzerindeki imzanın müvekkile ait olduğu düşünülse dahi , müvekkilinin keşide ettiği tüm bonoları bizzat davacının huzurunda yırttığı belirtilmesine ve duruma tanıklık eden şahısların olduğu beyan edilmesine rağmen ilgili ilk derece mahkemesi tarafından, anılan hususların hiçbiri dikkate alınmadığını, yalnızca davacının iddia ve talepleri doğrultusunda bir değerlendirme yapıldığını, eksik inceleme ile hüküm tesis edildiğini, yerel mahkemenin kabulünün aksine ispat yükünün davacıda olduğunu ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. Maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.

Dava zamanaşımına uğramış bonodan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.

Dosyada mevcut bilgi ve belgelere göre davacı hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ….. Soruşturma sayılı dosyası ile soruşturma yürütüldüğü anlaşılmaktadır. Ceza ve Hukuk Mahkemeleri kararları arasındaki ilişkiyi düzenleyen 6098 sayılı TBK’nın 74. (818 sayılı BK 53) maddesi hükmü hukuk hakimini, ceza mahkemesinin kesinleşen kararı karşısında maddi hukuk bakımından kural olarak bağımsız kılmaktadır. Ancak hukuk hakiminin bu bağımsızlığı sınırsız değildir. Her mahkumiyet kararı o eylemin hukuka aykırılığını tespit etmesi bakımından hukuk hakimini bağlayıcı niteliktedir. Ceza hakiminin saptadığı maddi olaylar ve özellikle fiilin hukuka aykırılığı ve davalı tarafından işlenmiş olup olmadığı hukuk hakimini bağlar. Bu itibarla mahkemece, …. Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ….Soruşturma sayılı dosyasının sonuçlanması beklenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,
2-Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/09/2021 tarih ve 2021/245 Esas, 2021/708 Karar sayılı kararın KALDIRILMASINA,
3-Kaldırma nedenine göre davacı vekilinin istinaf taleplerinin incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
3-Dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin karar harcı olarak alınan harcın istekleri halinde taraflara İADESİNE,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,

HMK’nın 353. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 23/06/2022


Başkan

(e-imzalıdır)

Üye

(e-imzalıdır)

Üye

(e-imzalıdır)

Katip

(e-imzalıdır)

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”