Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/65 E. 2022/346 K. 28.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/65
KARAR NO : 2022/346

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ŞANLIURFA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/10/2021
NUMARASI : 2021/145 Değişik İş, 2021/337 Karar
İHTİYATİ HACİZ
TALEP EDEN :
VEKİLİ :

ALEYHİNE İHTİYATİ
HACİZ İSTENENLER :
DAVALI :
TALEBİNKONUSU : İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 28/02/2022
YAZIM TARİHİ : 28/02/2022

Taraflar arasında görülen davada Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 13/10/2021 tarih ve 2021/145 Değişik İş, 2021/337 Karar sayılı ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin kararının istinaf incelemesi ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. Maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

-K A R A R-

İhtiyati haciz isteyen vekili 22/11/2019 havale tarihli dilekçesiyle; borçlunun alacaklı müvekkiline …tarihli genel kredi sözleşmesi imzaladıklarını ve 350.000,00 TL kredi kullandırdıklarını ancak borçluların ihtarnamelere rağmen faizi ile beraber 370.821,14 TL borcunu ödemediğini, borçlunun kaçma hazırlığı içerisinde olması, borçlunun müvekkili şirketin borcunu ödemekten kaçınması, bu yolda mal kaçırması ve müvekkil şirketin alacağının semeresiz kalması tehlikesi bulunması nedeniyle 30.466,62 TL üzerinden borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyaten haciz konulmasına ve her türlü mahkeme masrafı ile vekalet ücretinin de borçlunun üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece, 22/11/2019 tarihli değişik iş kararı ile, borçluların …. tarihli genel kredi sözleşmesini imzalayarak 350.000,00 TL kredi kullandıklarını ancak ihtarnamelere rağmen faizi ile beraber 370.821,14 TL’nin ödenmediğini, vadesinin geçmiş olmasına rağmen borcun ödendiğine veya rehin ile temin edildiğine dair herhangi bir kayda rastlanmadığı görüldüğünden, İİK’nun 257/1 maddesi gereğince borçluların borca karşılık tüm menkul ve gayrimenkulleri ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına, 370.821,14 TL yönünden 6741 sayılı Kanunun 8/2. maddesi uyarınca teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.

İhtiyati hacze itiraz eden …. vekili 05/08/2020 tarihli itiraz dilekçesi ile diğer borçlu ..’ın ihtiyati haciz talep eden …A.Ş.’den 2017 ve 2018 yıllarında tarımsal işletme kredisi kullanmış olduğunu, müvekkili ..’ın kredi sözleşmesinde kefil olduğunu, ….Bankası’nın müvekkili … ve borçlu … aleyhine Şanlıurfa 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/253 D.İş dosyası ile ihtiyati haciz talebinde bulunduğunu, verilen ihtiyati haciz kararının …İcra Dairesi’nin …esas sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, müvekkiline gönderilen haciz ihbarnamesinde borçlu …’ın maaşından haciz yapılması gerektiğinin bildirildiğini, müvekkilinin maaş haczi ihbarnamesine itiraz ettiğini, ihtiyati haciz kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, genel yetki kuralına göre Şanlıurfa Mahkemelerinin yetkisiz olduğunu, yetkili mahkemenin davalının ikametgahının bulunduğu yer mahkemesi olduğunu, yetkili mahkemenin …. mahkemeleri olduğunu, ihtiyati hacze konu alacağın hayvansal işletme kredisi olup ipotek karşılığı kullandırıldığını, kefil müvekkili ….’ın taşınmazı üzerine banka lehine 21/12/2017 tarihinde 1.derece 800.000,00 TL ipotek tesis edildiğini belirterek usul ve esasa ilişkin itirazlarının kabulü ile kanuna aykırı olarak verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece; 15/09/2020 tarihli ek karar ile, ihtiyati hacze konu dayanak kredi sözleşmesinin … Bankası … Şubesi ile imzalanmış olduğu, davalının ikametgahının …. ilçesi olduğu, bu yüzden alacaklının ihtiyati haciz talebini … mahkemelerinde yapması gerektiği, İİK’nun 265. maddesi uyarınca, borçlunun ihtiyati hacze itirazının yetki yönünden haklı olduğu anlaşıldığından, ihtiyati hacze itirazın kabulüne, 2019/53 Değişik İş-2019/253 Karar sayılı, 22.11.2019 tarihli ihtiyati haciz kararının itiraz eden borçlu … yönünden kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.

Mahkemenin işbu kararının ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, dosya Dairemize gönderilmiş, Dairemizin 21/04/2021 2021/459 E -2021/735 K sayılı ilamı ile; “…İhtiyati haciz talep eden ….. A.Ş. vekili müvekkili bankanın harçtan muaf olduğunu ileri sürmektedir. 6741 sayılı Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketinin Kurulması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 8. maddesi uyarınca …., T…. AŞ. ve bu şirket tarafından kurulacak şirketler ve alt fonlar, elektrik ve havagazı tüketim vergisi ve yangın sigortası vergisi hariç olmak üzere 26/5/1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu gereğince alınan vergi, harç, katılma payı ile tasdik ücretlerinden, sahip olduğu taşınmazlar dolayısıyla emlak vergisinden, satın alınan ve satılan taşınmazlar ile ilgili olarak tapu ve kadastro döner sermaye bedellerinden ve her türlü dava ve icra işlemlerinde teminat yatırma mükellefiyetlerinden muaftır. Bu nedenle ihtiyati haciz talep eden bankanın yargı harçlarından muaf olduğuna dair bir düzenleme bulunmamaktadır. (Yargıtay 11.HD 2018/3173 Esas, 2019/912 Karar sayılı kararı)
O halde mahkemece, 6100 sayılı HMK’nun 31. maddesi çerçevesinde öncelikle bu kanunî düzenleme gereğince alınması gereken harcın ikmali için aynı Kanunun 30. maddesi uyarınca süre verilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, harç yatırılmadan yargılamaya devam edilmiş olması 492 sayılı Harçlar Kanununun 32. maddesine aykırılık oluşturmaktadır.

Kabule göre de, İcra ve İflas Kanunu’nun 265/1. Maddesinde; “Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.” hükmü düzenlenmiştir. Buna göre …. İcra Dairesi’nin ….Esas sayılı icra takip dosyası getirtilerek itirazın süresinde olup olmadığının denetlenmemesi de doğru değildir.

Bu nedenle ihtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, yukarıda açıklanan usulde yargılamanın yapılması için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine” dair karar verilerek dosya Şanlıurfa 3. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiş ve yargılamaya 2019/253 D.İş esası üzerinden devam edilmiştir.

HSK’nun 15/05/2020 tarih 32333471/E.885/10938 sayılı kararı ile Şanlıurfa yargı çevresinde Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesinin kurulmasına karar verilmiş olduğu, yine HSK’nun 17/07/2020 tarih ve 701 Sayılı Kararnamesi ile Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesinin 01/09/2020 tarihi itibari ile faaliyete geçilmesine karar verilmiş olduğundan, Şanlıurfa 3. Asliye Hukuk Mahkemesince, “gönderme” kararı ile dava dosyasının Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesine devredildiği ve bu mahkemece dosyanın 2021/145 Değişik İş esasına kaydının yapılarak yargılamaya devam edildiği anlaşılmıştır.

Mahkemece 13/10/2021 tarihli karar ile; “…İhtiyati haciz isteminde bulunulurken başvurma harcı ve peşin harç yatırılmadığı, yargılama sırasında mahkemece de harcın tamamlatılmadığı ve istinaf ilgili dairesinin kaldırma kararı doğrultusunda harcın yatırılması gerektiği anlaşılmakla, mahkememizce 04/06/2021 tarihinde harcın yatırılması hususunda davacı vekiline iki haftalık kesin süre verildiği, verilen kesin süre içerisinde ilgili harcın yatırıldığı, harç eksikliğinin tamamlanmış olduğu görülmüştür.
İhtiyati haciz kararına ilişkin kanun yolunu düzenleyen “İhtiyati haciz kararına itiraz ve temyiz” başlıklı 2004 sayılı İİK ‘nun 265. maddesinde itiraz sebepleri sınırlı olarak sayılmış olup borçlu; ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata itiraz edebilir.
İcra takibinde yetkili icra dairesi İİK’nın 50. maddesinin yollaması ile HMK’nın yetkiye ilişkin hükümlerine göre belirlenir. HMK’nın 6. maddesinde genel yetkili mahkeme davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olarak belirlenmiş, 7. maddede davalı-borçlunun birden fazla olması halinde bunlardan birinin yerleşim yerinde dava açılabileceği düzenlenmiştir.

İhtiyati hacze konu dayanak kredi sözleşmesi .. Bankası …Şubesi ile imzalamış olduğu davalının ikametgahının …olduğu görülmektedir. Açıklanan yetki kurallarına göre, alacaklının ihtiyati haciz talebinin …mahkemelerinde yapması gerekmektedir. Bu sebeple borçlu tarafından süresi içerisinde yetki itirazında bulunduğu anlaşılmakla borçlunun yetki itirazının kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle İİK 265. maddesi uyarınca, ihtiyati hacze itirazın yetki yönünden haklı olduğu anlaşıldığından, ihtiyati hacze itirazın kabulüne; Şanlıurfa 3. Asliye Hukuk mahkemesinin 2019/53 Değişik İş-2019/253 Karar sayılı, 22.11.2019 tarihli ihtiyati haciz kararının itiraz eden borçlu …. yönünden kaldırılmasına karar verilmiştir.

Karara karşı ihtiyati haciz talep eden istinaf isteminde bulunmuştur.
İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; borçlu tarafından ihtiyati hacze karşı yapılan itirazın reddinin gerektiğini, İİK madde 265’e göre itiraz süresinin 7 gün olduğunu, bu sürenin Kanunda hak düşürücü süre olarak düzenlendiğini, süresi içerisinde yapılmayan itirazın değerlendirilerek, haksız talebin reddedilmesinin gerektiğini, yine ihtiyati haciz ve kesin haciz işlemlerinin borçlunun bilinen son adresine yani kredi sözleşmesi akdedilirken bildirdiği adresi olan “….” adresine tebliğ edildiğini, ancak bu tebligatların borçlu tarafından kötüniyetli olarak alınmadığını, tebliğden imtina edilmeye çalışılıp “muhatap adresten taşınmıştır” şeklinde tebligat parçasına not düşürüldüğünü, ayrıca talep etmiş oldukları ihtiyati haciz kararının yetkili … Mahkemelerinde ikame edilmiş olmasına rağmen yerel mahkemenin yetkisizlik kararı tesis ettiğini, ihtiyati hacize itiraz eden taraf ile talep eden müvekkili banka arasında akdedilen kredi sözleşmesinin … Bölge Müdürlüğü’nce akdedildiğini, dosya kapsamı içerisinde tüm bu kredi sözleşmeleri mevcut iken yetkisizlik kararı verilmiş olmasının hatalı olduğunu belirterek, yerel mahkemenin usul ve yasaya aykırı hükmünün istinaf incelemesi ile kaldırılarak, ihtiyati haciz kararının kabulüne, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin itiraz eden karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İhtiyati hacze ilişkin yasal düzenleme 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 257 ila 268. maddesinde yer almaktadır.
Anılan Kanunun 265.maddesine göre; “Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.” Somut olayda itiraz eden …’ın huzuru ile haciz tatbik edilmemiş ve haciz tutanağı kendisine tebliğ edilmemiş olduğundan, itiraz edenin icra dosyasına dilekçe sunduğu 30/06/2020 tarihi öğrenme tarihi olarak kabul edilerek 07/07/2020 tarihinde yapılan itirazın süresinde olduğu kabul edilmiştir.

Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, İİK’nın 50. maddesi uyarınca davalının ikametgahı (HMK m 6), sözleşmenin ifa yeri (HMK m 10) ve takibe esas aktin yapıldığı yerin ….olması nedeniyle somut olayda….Mahkemelerinin yetkili olmamasına göre mahkemece itiraz eden …’ın itirazının kabulü ile ihtiyati haczin …. yönünden kaldırılmasına karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından ihtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesine göre esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeyle;
1-İhtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati haciz isteyen taraftan alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harç mahsup edilerek bakiye 21,40 TL harcın ihtiyati haciz isteyenden tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İhtiyati haciz isteyen tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f maddesi gereği KESİN olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.28/02/2022

Başkan

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Katip

e-imzalıdır.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”