Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/604 E. 2022/730 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/604
KARAR NO : 2022/730

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/10/2019
NUMARASI : 2018/1072 Esas, 2019/1019 Karar
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – …
DAVANIN KONUSU : İstirdat
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 21/04/2022
YAZIM TARİHİ : 21/04/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 04/10/2019 tarih ve 2018/1072 Esas, 2019/1019 Karar sayılı kararının istinaf incelemesinin davacı vekili tarafından istendiği, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili; müvekkilinin alacağına karşılık aldığı ve hamili bulunduğu, keşidecisi…Tic. Ltd. Şti.’den aldığı …. çek nolu…. vade tarihli … TL tutarlı çeki kaybetmesi neticesinde Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/1184 esas sayılı dosyası ile söze konusu çekin iptali talebi ile dava açıldığını, yargılamanın halen devam etmekte olduğunu, çeki iptali davasında yargılama devam ederken çekin davalı … tarafından … şubesi’ne ibraz edildiğini, bu nedenle müvekkiline istirdat davası açması için süre verildiğini, müvekkili ile davalı arasında hiçbir hukuki ilişki olmadığını, davalı ve diğer davalıların çek nama yazılı olduğu halde çeki fatura karşılığı olmaksızın devraldıklarını ileri sürerek çekin davalıdan istirdadına karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı asil; söz konusu çalıntı çekin sahibi olan …. Tic. Lim. Şti.’ni tanımadığını, fakat patronu olan ….’nin sahibi olan …. yaptığı bir iş karşılığı verdiği çeki bozdurmaya çalışmış olduğunu, çek karşılıksız çıkınca geri verdiğini, bu çekin alınıp verilmesi soyadını bilmediği … hanımın yanında olduğunu bu olaya şahit olduğunu, çekin çalıntı olduğunu, hayatında hiç çek bozdurmadığını, davaya konu çekin cirolatıp cirolatmadığını hatırlamadığını, kendisinin sigortalı çalışan olduğunu, vergi mükellefiyeti bulunmadığını, fatura kesebilmesinin söz konusu olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece; 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesiyle, çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamilin ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlü olacağı hüküm altına alındığı, belirtilen kanun hükmü uyarınca davacının, kendisinin yetkili hamili olduğunu ve yeni hamilin çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu kanıtlaması gerektiği, somut olayda, davacının bu husustaki ispat külfetini yerine getiremediği, davalının çeki kötü niyetle iktisap ettiğine veya iktisabında ağır kusurlu bulunduğuna dair delil ibraz edemediği, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerde de davalının davaya konu çeki kötü niyetle iktisap ettiğini gösterir bir emare bulunmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Davacı Vekili; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya ayrı olduğunu, davalı ile müvekkili arasında hiçbir hukuki ilişki mevcut olmadığını, müvekkilinin keşideciye vermiş olduğu ürünlerin karşılığında kestiği faturalara mukabil olarak ilgili çeki ….. Tic. Ltd. Şti.’den aldığını, ilgili faturaların dosya kapsamında mevcut olduğunu, yerel mahkeme gerekçeli kararında, çek eline geçmiş bulunan yetkili hamilin ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğunun, davacının ispat edemediğinden bahisle davanın reddine karar verdiğini, davalı yerel mahkemeye sunduğu 08/04/2019 tarihli dilekçesinde açıkça …. Tic. Ltd. Şti.’ni tanımadığını açıkça beyan ettiğini, davalı çeki …. Şti. sahibi …’den aldığını çeki bozdurmaya çalıştığını kabul ettiğini, davaya konu çek incelendiğinde ciro silsilesinde, davalının iade ettiği…. Lim. Şti. sahibi …’in cirosu bulunmadığı gibi, davalı yaptığı işin karşılığı olarak aldığını iddia ettiği çek için herhangi bir fatura sunmadığını, davaya konu çeki ibraz eden …’le müvekkili arasında hiçbir ilişki mevcut olmadığı gibi herhangi bir fatura karşılığı da olmadığını, diğer cirantalar ve hamil açısından da nama yazılı çek olmasına karşın fatura olmaksızın çeki edindiklerini, davalının çeki kötü niyetle iktisap ettiği savunma dilekçesiyle sabit olduğunu ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. Maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.

Dava, çek istirdadı talebine ilişkindir.

Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, toplanan delillere göre dava konusu çek üzerinde davalı …’ün ve davalı …’ün çeki kendisinden aldığını iddia ettiği ….Ltd.Şti.’nin cirosunun bulunmadığı, ancak davacıya ait cironun beyaz ciro olduğu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 818. Maddesi yollamasıyla çekler hakkında da uygulanması gereken aynı kanunun 684/2-c Maddesi gereğince çeki beyaz ciro ile devralan hamilin beyaz ciroyu doldurmaksızın ve çeki tekrar ciro etmeksizin başka bir kişiye verebileceği, bu nedenle dava konusu çek üzerinde davalının ve davalının çeki devraldığını iddia ettiği şirketin cirosunun bulunmamasının tek başına davalının kötüniyetli olduğunu göstermeyeceği, çek bir ödeme aracı olduğundan davalının çek karşılığında fatura düzenlememiş olmasının da davalının kötüniyetli olduğunu ispata yeterli olmadığı, davacı tarafça davalının çeki iktisabında kötüniyetli ve ağır kusurlu olduğunu gösteren başkaca herhangi bir delil sunulmadığı, mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, davanın reddine ilişkin kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-İstinaf isteminde bulunan davacı tarafından yatırılması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
5-HMK’nın 359/3 maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,

Dair, HMK’nin 353 ve 362/1-a bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.
21/04/2022


Başkan

(e-imzalıdır)

Üye

(e-imzalıdır)

Üye

(e-imzalıdır)

Katip

(e-imzalıdır)

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”