Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/599 E. 2022/762 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/599 – 2022/762
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/599
KARAR NO : 2022/762

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ..
ÜYE : …
ÜYE : ..
KATİP : ..
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 03/03/2022
NUMARASI : 2022/152 Esas (Derdest)
İHTİYATİ HACİZ
TALEP EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av…
ALEYHİNE İHTİYATİ
HACİZ İSTENEN
(DAVALI) :..
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 27/04/2022
YAZIM TARİHİ : 27/04/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 03/03/2022 tarih ve 2022/152 esas (derdest) sayılı ara kararın istinaf incelemesi ihtiyati haciz talep eden (davacı) vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. Maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

-K A R A R-

İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava sonunda hükmedilecek tazminatın müvekkili şirketçe tahsil kabiliyetinin önemli ölçüde zorlaşabileceği veya imkansız hale geleceğinden ve gecikme sebebiyle doğacak sakınca ve zararların önüne geçmek için davalının 92.500 Euro bedelin karşılığı menkul, gayrimenkul mallarıyla 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının teminatsız olarak ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; “…İhtiyati hacizdeki amacın davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip, uyuşmazlığı esastan sona erdirmek olmadığı, mevcut delil durumuna göre yaklaşık ispat şartının yerine getirilmediği ve davaya konu alacağın varlığının yargılama ile açıklığa kavuşturulacağına kanaat getirilerek ihtiyati haciz talebinin reddine” karar verilmiştir.
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde; yerel mahkemece “…davacının iş bu dava dosyası kapsamında herhangi bir alacağının bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise de ne miktarda olduğunun tespiti yargılamayı gerektirmekte olup bu aşamada yaklaşık dahi olsa bir alacak miktarı yapılması mümkün değildir…” gerekçesiyle ihtiyati tedbir taleplerinin reddedildiğini, oysaki, davaya konu elektrik işleri için dava değerinde gösterilen ve ihtiyati haciz talep edilen miktarın jeneratör için ödenen bedele ilişkin olup belirgin olduğunu, diğer tazminat talepleri yönünden belirlenen değerin ise yargılama aşamasında belli olacağını, parası ödenmesine rağmen jeneratörlerin davalı tarafça müvekkile verilmediği ve verilmemesine karşın bedelinin de ödenmediğinin resmi yazılarla sabit olduğunu, bu hususta dava değerinin de bu miktar üzerinden belirlendiğini, HMK’da yer alan geçici hukuki korumalarda yani ihtiyati hacizde yaklaşık ispatın yeterli görüldüğünü, HMK ve genel uygulama gereğince dosyaya sunmuş oldukları yaklaşık ispattan da öte kesin ispat niteliğindeki belge ve bilgilere rağmen mahkemece ihtiyati haciz taleplerinin reddine yönelik kararına anlam veremediklerini, alacağın varlığı için kanun ve yerleşik Yargıtay içtihatlarının yaklaşık bir ispatın varlığını yeterli gördüğünü, dosya içerisinde de yer aldığı üzere buna en iyi somut ve resmi delilin ise dava dilekçesi ekinde yer alan resmi ve somut belgeler olduğunu, yerel mahkemenin istinafa konu ara kararı ile borçlunun yani davalının elinin daha da güçlendiğini, dava neticesi beklenmesizin davanın seyri ile birlikte mal kaçırma olasılığının çok yüksek olduğunu, bu da müvekkilinin dava sonunda alacığına kavuşmasını imkansız bir hale getireceğini ve bu durumun tedbiri mümkün iken mahkemece aksinin düşünülmesi halinde ileride olabilecek telafisi imkansız zararların sonucunda ‘Devletin Sorumluluğu ve Rücu’ başlıklı HMK’nın 46. maddesi gereğince tazminat sorumluluğunu da beraberinde getireceğini belirterek, yerel mahkemenin 03/03/2022 tarihli ara kararının kaldırılmasına ve ihtiyati haciz talebinin kabulüne, yargılama gider ve vekalet ücretlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak yapılmıştır.
İhtiyati hacze ilişkin yasal düzenleme 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 257 ila 268. maddesinde yer almaktadır.
Anılan Kanunun 257.maddesine göre “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.
Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1 – Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2 –Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa;
Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu yasa hükmüne göre ihtiyati haciz isteminin kabulü için; alacağın varlığının ve muaccel olduğunun yazılı bir belgeye veya belgeler zincirine dayanması gerektiği dikkate alındığında, bu aşamada ihtiyati haciz talep eden vekilinin talep dilekçesine eklemiş olduğu delillerin bu koşulu sağlamadığı anlaşılmıştır.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, ihtiyati haciz talep edenin sunduğu belgelerin yaklaşık ispat çerçevesinde yeterli olmamasına, İİK’nın 257. maddesindeki ihtiyati haciz şartlarının gerçekleşmemiş bulunmasına göre mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından ihtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesine göre esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati haciz isteyen (davacı) vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İhtiyati haciz isteyen (davacı) tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
5-HMK’nın 359/4. maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
HMK’nin 353 ve 362/1-f bendi uyarınca kesin olmak üzere 27/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan
..

..
Üye
..

..
Üye
.
..
Katip
..

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”