Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/557 E. 2023/977 K. 04.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/557 – 2023/977
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/557
KARAR NO : 2023/977

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ……
ÜYE : …….
ÜYE : …….
KATİP : ……..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/12/2021
NUMARASI : 2020/177 Esas, 2021/893 Karar
DAVACI : ……….
VEKİLİ : Av. ……….
DAVALILAR : 1 ……..
VEKİLLERİ : Av………
: 2 -……..
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit ( Ticari Açık Hesap İlişkisinden Kaynaklı )
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 04/10/2023
YAZIM TARİHİ : 04/10/2023

Taraflar arasında görülen davada …….Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 16/12/2021 tarih ve 2020/177 esas, 2021/893 karar sayılı kararının istinaf incelemesi davalı …….. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili, davalı ……..Şirketinin müvekkiline …….. tarihi itibariyle …… TL borcu bulunduğunu, müvekkili tarafından davalı ……… aleyhine …… Esas sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu, ……. Esas sayılı dosyasıyla açılan itirazın iptali davasıyla takip konusu alacağın kesinleştiğini, kesinleşen icra takibinde müvekkilinin davalı ….. Şirketinden dava tarihi itibariyle …… TL alacaklarının olduğunu, müvekkilinin davalı şirketten alacağına karşılık aldığı ve ticari defterlerine işlediği, davalı …. tarafından keşideli ve ……… avalist olduğu ……… USD bedelli çeke dayalı …….. Esas sayılı dosyasından takip başlatıldığını, borçluların imzaya ve borca itiraz etmeleri neticesinde takibin durduğunu, ancak davalı ……… bir takım hilelerle protokol başlıklı …… tarihli belgeyle müvekkili temsile yetkili olmayan şirket çalışanları ……… imzası ile …….. imzasını taşıyan belgeye dayalı ……. USD bedelli çekin lehtarı olarak müvekkili şirket aleyhine ……… Esas sayılı dosyası ile takip başlattığını, müvekkili tarafından yapılan itiraz neticesinde davalı ……. tarafından alacağın diğer davalı …… Ltd. Şti.’ne temlik ettiğini, davalı …….. tarafından itirazın kesin kaldırılması talebiyle ……… Esas sayılı dosyası ile dava açtığını, mahkeme tarafından itirazın kaldırılması talebinin reddine karar verildiğini, kararın istinaf edildiğini ve BAM 12. HD 2018/1651 Esas – 2019/309 Karar sayılı kararı ile icra hukuk mahkemesi kararının kaldırıldığını ve mahkemenin …….. Esasına kayıt edildiğini, davanın büyük olasılıkla davacı lehine sonuçlanacağını, müvekkili şirketin borçlu olmadığı bir parayı ödemesi halinde mağdur olacağını, davalı tarafından olmayan bir alacak için müvekkili aleyhine kötü niyetli takip yapıldığını belirterek …………. Esas sayılı dosyasında davalılara borçlu olmadıklarını tespitini, aksi halde iki alacağın azı oranında takasına ve mahsubuna karar verilmesini, asgari % 20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve etmiştir.
Davalılardan …….. Tekstil Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. vekili, davacının ……… tarihli protokoldeki imzayı takip dosyasında inkar etmediklerini, bu nedenle artık bu imzayı kabul etmiş sayılmaları gerektiğini, ……… Karar sayılı kararı ile artık borcun sabit hale geldiğini, borcu sonlandırdığını ispat etmesi gerekirken başka bir dava ile borcun bulunmadığını iddia etmesinin olanaklı olmadığını, ……….. Esas sayılı dosyasında borcun kabul edildiğini, takas beyanında bulunduklarından menfi tespit talebinde bulunamayacaklarını, icra takibinden sonra itfa, takas vb. sebeplerle borcun sona erdiği iddiasına dayalı menfi tespit davası açamayacaklarını, takas talebinin inceleme yerinin icra hukuk mahkemeleri olduğunu, takas talebinin ……….. Esas sayılı dava dosyasında ileri sürülmüş derdest bir talep olduğunu, yine takas talebinin kendilerine karşı ileri sürülemeyeceğini, TBK’nın 188. maddesinin şartlarının bulunmadığını, zira temlikin en geç ……….. tarihinde öğrenildiğini, takibin ……… tarihinde kesinleştiğini, yine avukatlık ücretinin takasa konu edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Diğer davalı ise davaya yanıt vermemiştir.
Mahkemece, davacının alacağının dayanağı takip dosyası açık hesap ilişkisine dayanmakta iken, işbu davanın ise temelde ……… tarihli protokole dayalı olduğu, iki ayrı alacak iddiası söz konusu olup, indirim talebinin dayanağının TBK m.139 ve devamı maddeleri uyarınca takas olarak kabulü gerektiği, terditli ikinci talebinin bu minvalde irdelenmesi gerektiği, ……… tarihli protokolde davacı şirket adına imzası bulunan …… şirket yetkilisi olmadığı gelen sicil kayıtlarından sabit olup SGK kayıtları ve alınan bilirkişi raporundan söz konusu kişilerin protokol tarihinde şirketin çalışanı oldukları ve SGK kayıtlarından pazarlamacı olarak kayıtlı oldukları, TBK’nın m.452/1 hükmü uyarınca aksine yazılı bir anlaşma olmadıkça, pazarlamacı işlemlere sadece aracılık etme yetkisine sahip olup bu yetki dışında sözleşme yapma yetkisi verildiğinin ispatlanamadığı, davacının bu sözleşmeyi benimsediğine dair de herhangi bir delil ortaya konulamadığı, nitekim ………. tarafından ………. yevmiye numaralı ihtarı ile protokole konu çekin iadesi konusunda çekilen ihtara, cevabi ihtarname olan ………. yevmiye numaralı ihtarıyla da borcun kabul edilmediği, dolayısıyla da işbu protokolün davacıyı bağlamayacağı, yine ………. Karar sayılı dosyasında sözleşmeye konu ……….. USD meblağlı çekin ödenmiş gibi değerlendirildiği, davalı ………. borcundan düşülerek nihai borcun belirlendiği, söz konusu bu dava sırasında da davalı ……… tarafından yapılan hesaplamalara bir itiraz gelmediği gibi, çekin iadesine konu sözleşmede belirtilen tarihte mevcut olmasına rağmen yargılamada ileri sürülmemiş ve çekin ödendiği kabul edilerek yapılan hesaplama esas alınarak verilen kararın da kesinleştiği, anılan hususun eldeki dava bakımından da kuvvetli delil oluşturduğu, takip dosyasında da borca itiraz edilmiş ve çekin üçüncü kişiye ödendiği, davalı ……… borcundan düşüldüğü ve ………. bu çek nedeniyle borcu kalmadığının belirtildiği, bu hususun ……… Karar sayılı dosyası ile sabit olduğu, davalı ……… Tekstil’in dosyada taraf olmasının nedeni ……………… esas sayılı takip dosyasında, takibe konu alacağı temlik alması olup takibin temel dayanağı protokolün davacıyı bağlamadığı ve takibe dayanak belgeler nedeniyle borçlu olmadığının kabulü gerektiği, Davalı …….. tarafından, davacının ………. esas sayılı dava dosyasında ……… tarihli dilekçeleri ve ……… tarihli celsede takası ileri sürmesi nedeniyle borcu kabul ettiği savunulmuşsa da davacının çek üçüncü kişiye ödendiği ve ………… borcundan düşüldüğü yönündeki savunmasının belirtilen dilekçelerin …………. kaldırma kararında teknik anlamda “mahsup” savunması olarak kabul edip ödeme konusundaki ispat yükünü dosyamız davacısına yüklemesi üzerine sunulan dilekçeler olduğu ancak ……… USD meblağlı çekin üçüncü kişilere ödenmesi nedeniyle davalı Örenlerin davacıya olan borcundan düşüldüğü, buna yönelik savunmanın “mahsup” savunması olmadığı, bu nedenle ………… kaldırma kararında ödeme konusundaki ispat yükünün dosyamız davacısına yüklenmesinden sonra sunulan dilekçelerde de temel olarak borçlu olmadığını savunmuş ve devamında takas (dosyamız davacısı sunduğu dilekçelerde mahsup kavramını kullanmıştır) savunmalarında bulunduğu, söz konusu savunmaların borcun kabulü olarak yorumlanabilmesine imkan bulunmadığı gerekçeleriyle davanın kabulü ile; ………. esas sayılı takip dosyasına dayanak ……… Ticaret Ltd. Şti. tarafınadn ……… Sanayi ve Tic. A.Ş lehine tanzim edilen ……… USD meblağlı çekin iadesine yönelik ……… tarihli Protokol, ……….. yevmiye numaralı ihtarı ile ……….. yevmiye numaralı cevabi ihtarnamesinden dolayı davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Davalı ………. Tekstil vekili, öncelikle menfi tespit davası boyutunda somut olayın irdelenmesi ve davacının dava konusu edilen alacağa yönelik kabul beyanlarının olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiğini, zira borcun kabulünden sonra iş bu borca karşı menfi tespit davası açılamayacağını, davacının gerek …….. esas sayılı dosyalarına sundukları ………. tarihli talep dilekçelerinde TBK 188. madde hükmüne göre takas talebinde bulunmuş olmaları gerekse de ………. Esas sayılı dava dosyasında, huzurdaki davaya konu alacağın kendi alacaklarıyla takas edilmesini talep etmekle zaten davaya konu icra takibindeki borcu kabul ettiklerini, zira olmayan bir borç için takas savunmasında bulunulması mümkün olmadığından davacının ……… Esas sayılı dava dosyasında takas beyanında bulunması sebebiyle artık menfi tespit davası açması mümkün olmadığını, borca yönelik takas ve mahsup talebinde bulunmakla zaten borcun kabul edilmiş sayılacağını, yerel mahkeme kararında davacının terditli talebinin iki ayrı alacak iddiasına dayalı olarak indirim talebi olduğu, iş bu talebinde takas talebi olarak kabulü gerektiğini ifade ettiğini, bu gerekçe bile istinafa konu kararın kendi içinde çelişkili olduğunu gösterdiğini, takip sonrası borcun itfa, takas v.b. sebeplerle sona erdiği iddiasına dayalı olarak menfi tespit davası açılamayacağını ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Dava hukuki niteliği itibariyle, davacı ile davalı ………. arasındaki açık hesap ilişkisi kapsamında yetkisiz temsile yoluyla düzenlenen ……… tarihli protokolün kendilerini bağlamayacağından bahisle anılan protokoldeki iade konusu çek nedeniyle borçlu olmadıklarının tespiti istemine ilişkindir.
İnceleme, HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın HMK’da belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, özellikle davanın temelini teşkil eden ………. tarihli protokolün davacıyı bağlayıcılığının ortaya konulamaması ve davacı adına imza atanların temsil yetkisinin olmaması karşısında bağlayıcı olmayan protokole göre takip yapılamayacağı, somut olayda icra mahkemesinde davacının beyanlarının alacağın ikrarı mahiyetinde olmadığı anlaşılmakla yerel mahkeme gerekçesinin yerinde olduğu, kararda kamu düzenine aykırı başkaca herhangi bir husus da bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı …….. Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı ……… ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken ……… TL istinaf harcından peşin alınan ………. TL harcın mahsubu ile bakiye ……….. TL harcın davalı ……….’den tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davalı ………. Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
5-HMK’nın 359/4. maddesine göre kararın taraflara dairemizce tebliğine,
Dair, dosya üzerinden yapılan tetkikat neticesinde HMK’nın 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verilmiştir. 04/10/2023

Başkan
(e-imzalıdır)

Üye
(e-imzalıdır)

Üye
(e-imzalıdır)

Katip
(e-imzalıdır)

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”