Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/493 E. 2022/768 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/493
KARAR NO : 2022/768

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 31/12/2021
NUMARASI : 2021/912 Esas (Derdest)
İHTİYATİ TEDBİR
TALEP EDEN (DAVACI) : … – …
VEKİLİ : Av. … – ..
ALEYHİNE İHTİYATİ
TEDBİR İSTENEN
(DAVALI) : … – …
DAVANIN KONUSU : İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 27/04/2022
YAZIM TARİHİ : 27/04/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 31/12/2021 tarih ve 2021/912 esas (derdest) sayılı ara kararın istinaf incelemesi ihtiyati tedbir talep eden (davacı) vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. Maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

-K A R A R-

İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı …’nun …’nin ortakları olduğunu, müvekkilinin % 45, davalı …’nun % 45 ve dava dışı ….’nun % 10 oranında hissesi bulunduğunu, …. tarihinde Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanan kararla davalıya 10 yıllık müdürlük yetkisi tanındığını, davalı ve ….’nun pay ve ortak çoğunluğunu kullanarak müvekkile haber vermeden şirket adına kararlar aldığını, şirkete ait karar defterlerinde atılan imzanın müvekkile ait olmadığını, müdür yetkisiyle davalının müvekkilin bilgisi dışında şirket adına birçok işlem yaptığını, bu işlemler neticesinde şirketi zarara uğrattığını ve şirketin borca batık hale geldiğini, bu nedenle Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1403 Esas sayılı dosyasında konkordato talep edildiğini ve talebin reddedildiğini, şirket sermayesini diğer ortakların kendi adına kullandıklarını, müvekkilin …. adına bilmediği borçlar çıkmakta olduğunu, müvekkil adına sahte imzalar atılarak krediler kullanıldığını, müvekkilin bilgisi dışında bu kredilere kefil gösterildiğini, söz konusu borçlara ilişkin gerekli müracaatların yapıldığını, şirkete ait demirbaşların dahi satıldığını, şirkete ait bir kısım teçhizatların ve taşınmazların da davalı tarafından satılmak istendiğini, bu nedenle …. ili ….İlçesi … … ada… parsel, …. ili … İlçesi … parsel, …. ili … İlçesi … ada …parsel, … ili … İlçesi …. ada…. parsele kain taşınmazlara ve şirketin diğer malvarlıklarına satılmaması amacıyla ihtiyati tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; “…6100 sayılı HMK’nın 389 ve devamı maddelerinde ihtiyati tedbir ve şartları düzenlenmiştir. Buna göre ihtiyati tedbir kararı verebilmek için mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi halinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK’nın 390/3. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir talep eden tarafın uyuşmazlığın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmesi gerekir. Dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde: Tedbir konulması istenilen menkul ve gayrimenkullerin doğrudan davamızın konusunu oluşturmadığı gözetildiğinde tedbir talebinin reddine ” karar verilmiştir.
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde 11.06.2014 tarihinde yayınlanan kararla, müvekkili davacının da ortağı olduğu ….’nde davalı …’na 10 yıllık müdürlük yetkisi tanındığını, davalının müdürlük görev ve yetkilerinin iptali amacıyla Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesine 2021/912 esas sayılı dosyasıyla dava açıldığını, dava dilekçesindeki beyanlarının davalının açıkça kötü niyetli olduğunu, müdürlük yetkisini şirket aleyhine kötüye kullandığını ispatladığını, söz konusu dava açıldıktan sonra yaptıkları araştırma sonucu davalının müdürlük yetkisini kullanarak ….tarihinde… ili …. İlçesi.. . ada… parsele kain taşınmazı usulüne aykırı olarak satarak satış bedelini kendi uhdesine geçirdiğini öğrendiklerini, tek başına bu işlemin dahi şirket mallarına tedbir konulması için yeterli kanaat oluşturduğunu, ihtiyati tedbir için mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi halinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceğini, HMK’nın 390/3. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir talep eden tarafın uyuşmazlığın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmesi gerektiğini, somut olayda davalının yetkilerini kullanarak müvekkilinin haberi, izni olmaksızın satış yapmasının müvekkilini telafisi mümkün olmayan zarara uğratacağını, davalının müdürlük yetkisiyle müvekkilinin haberi olmaksızın birçok işlemler yapıp, bu kararlar neticesinde şirketin çok ciddi zarar etmiş olup borca batık hale geldiğini, bu durumlar sebebiyle birçok davanın halen devam ettiğini belirterek, açıklanan bu nedenlerle yerel mahkemenin 31.12.2021 tarihli ara kararının kaldırılmasını, yerel mahkeme kararı hakkında yeniden karar verilmesi mümkün değil ise kararın bozularak tekrar yargılama yapılması için yerel mahkemeye gönderilmesine ve müvekkil hakkında tüm lehe olan hükümlerin uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. Maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Uyuşmazlık, limited şirket temsilcisinin yönetim hakkının ve temsil yetkisinin kaldırılması ve şirkete kayyım atanması istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçe ile talebin reddine karar verilmiş, karara karşı ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
6100 Sayılı HMK’nın 389. Maddesine göre, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK. 389. ve devamı maddelerinde belirtilen koşulların ve özellikle uyuşmazlık konusu olma koşulunun gerçekleşmemiş olmasına göre ihtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesine göre esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-İhtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanun gereğince alınması gereken 80,70 TL harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İhtiyati tedbir isteyenin istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının üzerinde bırakılmasına,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince davacıya iadesine,
5-HMK 359/4 maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi. 27/04/2022


Başkan


Üye


Üye


Katip

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”