Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ …
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/489
KARAR NO : 2022/1180
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN :..
ÜYE : …
ÜYE : ….
KATİP …
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/02/2022
NUMARASI : 2021/214 Esas, 2022/91 Karar
DAVACI BİRLEŞEN
DAVADA DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av….
Av. ..
DAVALI BİRLEŞEN
DAVADA DAVALI …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. ….
DAVANIN KONUSU : Tazminat
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 29/06/2022
YAZIM TARİHİ : 29/06/2022
Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 02/02/2022 tarih ve 2021/214 esas, 2022/91 karar sayılı kararının istinaf incelemesi taraf vekillerince istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili, müvekkilinin……… tarihinden itibaren………..numaralı İşyerim paket Sigorta Poliçesi kapsamında yapılan sigortalı……’ye ait demirbaş ve cihazlarının davalı ……ye trafo ve pano şalterinin aşırı ısınıması nedeniyle patlayarak alevli şekilde yanması ve bu sırada oluşan elektriksel kısa devre sonucu hasar meydana geldiğini, meydana gelen zarardan davalı kurumun sorumlu olduğunu, zarar nedeniyle sigortalıya 10.000,00 TL’nin ödendiğini, müvekkili şirketin zarardan sorumlu olanlara karşı rücu hakkanın olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak 10.000,00 TL rücu’en tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA :
Davacı vekili, …… ili ….. ilçesi ……. Mah…. adresinde bulunan işyerini müvekkili …….Sigorta A.Ş. tarafından ……. numaralı işyerim paket sigorta poliçesi ile sigortası yapılan sigortalının …….’ne ait işletmede bulunan birçok demirbaş eşya ve cihazda…… tarihinde davalı kuruma ait trafo şalterinin aşırı ısınması nedeniyle patlayarak alevli şekilde yandığı ve bu sırada oluşan elektriksel kısa devre sonucu hazar meydana geldiğini, meydana gelen olay sonrasında bizzat davalı kurum tarafından sigortalıya gönderilen …..tarihli yazıda da davalı kuruma ait panonun şalterin ısınması nedeniyle yandığının belirtildiğini, zarardan davalı kurumun kusurlu olduğunu, olay yerine gelen giden bağımsız eksperin tutmuş olduğu ekspertiz raporu sonrasın da ……TL müvekkili şirket tarafından sigortalısına …… tarihinde ödeme yapıldığını, bedelin rücu’en tahsili için davalı kurum aleyhine Gaziantep 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/149 esas sayılı dosyasıyla dava açıldığını, alınan ekspertiz raporu uyarınca müvekkili şirket tarafından sigortalısına 29/08/2017 tarihinde 8.187,53 TL ve 02/10/2017 tarihinde 3.612,53 TL olmak üzere toplamda 11.800,06 TL daha ek ödeme yapıldığını, …….’ne yapılan ödemenin 11.800,06 TL rücuen tazminat alacağının davalıdan alınmasına tazminat alacağının 8.187,53 TL’lik kısmının ödeme tarihi olan 29/08/2017 tarihinden 3.612,53 TL’lik kısmına ise yine ödeme tarihi olan 02/10/2017 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili, …… a olayla ilgili herhangi bir başvuru veya arıza ihbarının olmadığını, dava dilekçesi ile haberdar olunduğunu, olayın geldiği civarda herhangi bir başvurunun bulunmadığını, davalının koruyucu önlemler alıp almadığı, regülatör vb bulunup bulundurmadığı hususunun önem arz ettiğini, müvekkil şirkete herhangi bir başvurunun bulunmadığı tüm bu nedenlerle davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada;
Davalı vekili, müvekkili ……..’a olayla ilgili herhangi bir başvuru veya arıza ihbarının olmadığını, açılan davayı kabul etmediklerini, böyle bir zararın meydana gelmiş olması halinde mevzuat gereği öncelikle müvekkili kuruma müracaat etmeleri gerektiğini, olumsuz sonuç alınması durumunda dava açılması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; “…Yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamında, ayrıca heyet halinde oluşturulan bilirkişi raporu da göz önünde bulundurulduğunda dayanılan delillerden ilgili aboneliğin trafolu bir abone yada…….. elektrik aboneliği olup olmadığının tespiti yapılamamış olup ……elektrik aboneliği olduğu değerlendirildiğinde elektrik panosunda davalıya ait bir şalter olamayacağı, abonelik trafolu bir abone olsa dahi pano ve ölçü devresi sorumluluğunun abonede olacağı değerlendirilmiş olup, davalının sigortalı aboneye gönderdiği 17/07/2017 tarihli yazısında şalterin ısınmasından dolayı panonun yandığı tespit edilmiştir yazısının sorumluluk belirtilmeden ve teknik bir açıklama yapılmadan verilen bir bilgi mahiyetinde olduğu için herhangi bir ikrar niteliği taşımayacaktır. Delil olarak dayanılan eksper raporu ise eksperin tespit ve kanaatinin bulunduğu teknik tespit ve değerlendirme yapılmadığı anlaşıldığından hükme esas alınmayacaktır. Davacı yanın iddia ettiği davalı kuruma ait trafonun yanmasının ve davalı kuruma ait şalterin yanmasının dosya kapsamında delillendirilemediği, elektrik tesisatı projelerinde abone şalterinin abonenin kurulu gücün aşılması halinde ana şalterin elektrik enerjisini keseceği bilirkişi raporunda belirtildiğinden eğer şalter yanmış ise şalterin projesine uygun seçilmediği bunun sorumluluğunda sigortalı abonelikte olacağı, aboneliğin kurulu gücüne uygun olmayacak şekilde elektrik cihaz bağlanmasının buna neden olabileceği, sigortalı beyanı, cihazlarda hasar olduğu iddia edilen faturalandırılan belgelerin davanın ispatı noktasında tek başına yeterli olamayacağı anlaşıldığından ispatlanamayan davanın reddine” karar verilmiş, davacı tarafın istinaf başvurusu üzerine dosya Dairemize gönderilmiş, Dairemizin 11/03/2021 tarih, 2021/13 esas, 2021/410 karar sayılı ilamı ile; “…Dava, sigorta şirketinin sigortalısına ödemiş olduğu poliçe kapsamındaki zararın rücu’en tahsiline ilişkindir.
Yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Ancak, davaya konu olayla ilgili olarak Gaziantep 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/216 esas sayılı dosyasında, aynı olaydan kaynaklanan ek ödeme nedeniyle ayrıca ek dava açılmış olduğu, bu davada alınan bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne karar verildiği ve dosyanın Dairemizin 2020/471 esas sayılı dosyasında istinafa konu edildiği, istinaf incelemesi sonucunda Dairemizin 11/03/2021 gün ve 2021/413 karar sayılı kararla, kararın kaldırılmasına ve dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Davaya konu aynı olayla ilgili olarak, iki dosyada farklı bilirkişi raporu bulunmaktadır. Dava konusunun, taraflarının aynı olduğu, dolayısıyla her iki dosyanın birleştirilmesi gerektiği görülmüştür.
Dava konu olayda, alınan bilirkişi raporuna itiraz edilmiştir. Raporda açıklandığı üzere, aboneliğe ilişkin belgeler getirtilmemiştir. Raporda belirtilen aboneliğe ilişkin gerekli belgelerin getirtilmesi ile her iki dosya birleştirildikten sonra raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi gerekir.
Aynı olaya ilişkin raporlar arasında çelişki olup, hükme esas alınan rapora da itiraz olduğu anlaşılmaktadır. Yargıtay uygulamalarına göre dosyada çelişkili iki rapor olması halinde, çelişkiyi gideren ayrıntılı, gerekçeli, taraf, mahkeme ve istinaf denetimine açık, itirazlarıda karşılar nitelikte rapor alınmadan uyuşmazlık çözülemez. (Yargıtay 13. H. D. nin 2014/45035 E. 2016/2830 K. ve 2014/45190 E. 2016/2495 K., Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2013/5699 Esas, 2013/11531 karar sayılı ilamı)
Bu durumda, Gaziantep 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/216 esas sayılı dosyasının bu dosya ile birleştirilmesinin sağlanarak, eksik belgeler de getirtilip, konusunda uzman bir başka heyetten ayrıntılı, gerekçeli denetime elverişli, usul ve yasaya uygun raporlar arasındaki çelişkiyi gideren bilirkişi raporu alınarak, yargılamaya devamla, esas hakkında karar verilmesi gerekir.
Bu nedenle, mahkemece verilen kararın kaldırılması…” şeklinde karar verilmiş, yeniden yapılan yargılama neticesinde;
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece, davaya konu faturaların hem davacının hem de davalının ticari defterlerinde kayıtlı olup, anılan faturalar karşılığında davacının yasal defterlerinde tahsilat yapıldığı kaydının olmadığı, davalının yasal defterlerinde de ödeme yapıldığı kaydının olmadığını nazara alındığında malların teslim edildiği, ancak bedelinin ödenmediği gerekçesiyle davacı tarafça talep edilen kısmi alacak bedelinin kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı birleşen davada davacı vekili, kaldırma kararında raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiği belirtilmiş olup; aldırılan raporun gerekçesiz olduğu gibi aynı zamanda raporlar arasındaki çelişkilerin de giderilmediğini, daha önce açtıkları davanın reddine dair verilen kararın taraflarınca istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi 11.HD. 2021/13 esas ve 2021/410 karar sayılı ilamıyla esastan kaldırılmış olup; ortadan kaldırma gerekçesinde çok açık ve net bir şekilde “aynı olaya ilişkin raporlar arasında çelişki olup; hükme esas alınan rapora da itiraz olduğu, Yargıtay yerleşik içtihatlarına göre dosyada çelişkili iki rapor olması halinde çelişkiyi gideren ayrıntılı, gerekçeli, taraf, mahkeme ve istinaf denetimine açık, itirazları da karşılar nitelikte bilirkişi raporu alınması gerektiği” belirtildiğini, istinaf kararı üzerine ilk derece mahkemesince dosyanın bilirkişiye tevdii edildiğini, ancak aldırılan ve hükme dayanak teşkil edilen 15/12/2021 tarihli rapora bakıldığında sadece daha önce aldırılan raporlardan bahsedildiğini, ancak iki rapor arasındaki çelişkilerin neyden kaynaklandığının belirtilmediği gibi, hiçbir ayrıntıya dayanmayan, yapılan itirazlarının da hiç irdelemeden davalı kurumun hangi gerekçelerle sorumlu olmadığına ilişkin bilgi ve belgelere de yer verilmediğini, rapora bakıldığında raporun tamamen yetersiz ve gerekçesiz olduğunu, ayrıca kaldırma kararında belirtildiği gibi raporlar arasındaki çelişkiyi gideren, ayrıntılı, gerekçeli, taraf, mahkeme ve istinaf denetimine açık, itirazları da karşılar nitelikte olmadığının da çok açık ve net bir şekilde görüleceğini, aldırılan raporun hüküm kurmaya ve istinaf ortadan kaldırma kararına uygun bir rapor olmayıp söz konusu rapor uyarınca açmış oldukları davanın reddine karar verilmiş olmasının kararın ortadan kaldırma sebebi olduğunu, davalı kurumun meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu, dava konusu taleplerine ek dava olarak açtıkları Gaziantep 8.Asliye Hukuk Mahkemesi 2018/216 esas sayılı dosyasında aldırılan bilirkişi raporunda özetle “davalı şirketin ilgili yönetmelik maddelerinde yazıldığı şekilde kendilerine ait …… düzenli bakım ve onarımında sorumlu olduğu, alçak gerilim seviyesinde enerji taşınmasının sağlanamamış olması, tesisatın (elektrik sayacının) dağıtım sistemine bağlandığı noktaya kadar olan bölümde ve bağlantı öncesinde her türlü kontrol ve testin yapılması sorumluluğunun ve hizmet kalitesi sorumluluğunun davalı şirkette olmasına karşın, davalı şirketin sorumluluğunu yerine getirmediği, bu nedenlerle …….. yanmasına ve bu şekilde dava konusu hasarlı olayın meydana gelmesinde davalı şirketin sorumlu olduğu” açık ve net bir şekilde belirtildiğini, hükme dayanak …… tarihli raporda yukarıda da arz ettikleri üzere davalı kurumun sorumlu olmadığına ilişkin açıklayıcı bilgi ve belgelere yer verilmediğini, sadece abone şalterinin abonenin kurulu gücüne göre seçilmesi gerektiğinin belirtildiğini, aldırılan işbu raporda daha önce mahkemeye arz ettikleri gibi davalı şirketin “yönetmelikle belirlenen kendilerine ait enerji dağıtım panosunun düzenli bakım ve onarımını yapıp yapmadığı, alçak gerilim seviyesinde enerji taşıma işleminin yapılıp yapılmadığı ve işyerinde bulunan tesisatın dağıtım sistemine uygunluğunun test edip etmediği ve hizmet kalitesi sorumluluğunu yerine getirip getirmediği” hususlarının tespitine yönelik yapmış oldukları itirazlara da hiç değinilmediğini ve açıklayıcı cevaplara da yer verilmediğini, söz konusu raporun hüküm kurmaya ve denetime elverişli bir rapor olmadığını, davalı kurumun dava öncesinde sigortalıya gönderdiği yazıda zararın kendilerine ait panonun yanması nedeniyle meydana geldiğini açık bir şekilde ikrar edildiğini, bu nedenle kararın kaldırılarak davalarının kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
Davalı birleşen davada davalı vekili, asıl davanın ve birleşen davanın reddine karar verildiğini, ancak kararda bir vekalet ücretine hükmedildiğini, bu konuda kararda vekalet ücretine ilişkin kısmın düzeltilmesi talebinde bulunduklarını, ancak hem gerekçeli kararda hükmedilen vekalet ücreti hem taleplerine yönelik verilen ara kararın hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, asıl dava ve birleşen dava için asıl ve birleşen davaların birbirinden bağımsız, müstakil davalar olması nedeniyle, hüküm kısmında her bir dava hakkında o davaya ilişkin vekalet ücretleri ve mahkeme masraflarıyla birlikte ayrı ayrı hüküm kurulmasının zorunlu olduğunu, bu nedenle Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 02.02.2022 tarih 2021/214 esas ve 2022/91 karar sayılı kararının ve 21/02/2022 tarihli ara kararın hukuka aykırı olup, vekalet ücretine ilişkin kısımların yapılacak yargılama neticesinde kaldırılarak, vekalet ücretine ilişkin kısım hakkında yeniden karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, alacak istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, tüm dosya kapsamından; bilirkişi raporu, karar gerekçe içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı birleşen davada davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı birleşen davada davalı tarafın istinaf talebine gelince; AAÜT’nin Karşılık davada, davaların birleştirilmesinde ve ayrılmasında ücret başlıklı, 8. maddesinde; “Bir davanın takibi sırasında karşılık dava açılması, başka bir davanın bu davayla birleştirilmesi veya davaların ayrılması durumunda, her dava için ayrı ücrete hükmolunur.” hükmü gözönünde bulundurulduğunda mahkemece asıl ve birleşen davanın reddine karar verildiğine göre, her bir dosyada ayrı ayrı ücreti vekalet takdiri gerekmektedir. Dava değeri gözönünde bulundurulduğunda, her bir dava yönünden maktu ücreti vekalete hükmedilmesi gerekirken tek bir ücreti vekalete hükmedilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle davalı birleşen davada davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının bu sebeple kaldırılarak, asıl ve birleşen davada ayrı ayrı ücreti vekalete hükmetmek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı birleşen davada davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli olan harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı birleşen davada davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
B-1-Davalı birleşen davada davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 02/02/2022 tarih ve 2021/214 esas, 2022/91 karar sayılı kararın KALDIRILMASINA,
3-Davalı birleşen davada davalı vekilince yatırılan istinaf yolu karar harcının istek halinde anılan tarafa İADESİNE,
4-Davalı birleşen davada davalı tarafından yapılan 220,70 TL istinaf başvuru harcının davacı birleşen davada davacıdan alınarak davalı birleşen davada davalıya verilmesine,
C-6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-2. maddesi uyarınca yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına;
1-Esas davanın REDDİNE,
2-Birleştirilen Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/310 esas sayılı davasının REDDİNE,
3-Alınması gerekli her iki davadan 80,70 TL olmak üzere toplam 161,40 TL harçtan peşin yatırılan 372,30 TL nin mahsubu ile bakiye kalan 210,90 TL nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına
5-Esas dava yönünden; davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T ye göre 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Birleşen dava yönünden; davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T ye göre 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Varsa kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde ilgilisine iadesine,
Dair, HMK’nin 353 ve 362/1-a bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 29/06/2022
….
Başkan
..
…..
Üye
……
….
Üye
….
…
Katip
..
NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”