Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/446 E. 2023/658 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/446
KARAR NO : 2023/658

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/11/2021
NUMARASI : 2020/408 Esas, 2021/819 Karar
DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …

Av. …

Av. …

DAVALI :…….
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 22/06/2023
YAZIM TARİHİ : 22/06/2023

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 23/11/2021 tarih ve 2020/408 Esas, 2021/819 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi davalı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. Maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalı tarafından keşide edilen ……. tarihli, ……. seri nolu, ……. Şubesine ait çekin müvekkili emrine verildiğini, vade tarihinde ibraz edilmesine rağmen karşılıksız çıktığını, davalının ticari hayatının olumsuz etkilenmemesi için şifahi olarak müvekkiline çekin yazdırılmaması konusunda ricada bulunduğunu, müvekkilinin iyi niyetle çeki yazdırmadığını ancak beklemelere rağmen ödemenin yapılmadığını, bu çek sebebi ile …… İcra Müdürlüğünün …….. esas sayılı dosyası ile takibe girişildiğini, davalı tarafından takibe hukuki dayanaktan yoksun ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, arabuluculuk sürecinde anlaşamadıklarını, TTK 732. maddesine göre hamilin keşideci aleyhine sebepsiz zenginleşme davası açabileceğini, davalı tarafın sebepsiz zenginleşmediğini ispatla yükümlü olduğunu belirterek takibe yapılan itirazın iptalini ve likit alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, davanın bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, davalının davacı zararına sebepsiz zenginleştiği, …… Müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyası ile yaptığı takip nedeniyle alacaklı olduğu, davalının davacıya olan borcu likit ve muaccel olmasına rağmen borcunu ödemediği, davalının ilgili dosyada yapılan itirazında haksız ve kötü niyetli olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekili, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkeme tarafından taraflarına ticari defterlerin ibraz edilmesi için süre verildiğini, ancak ticari defterlerin mücbir sebep yüzünden süresinde ibraz edilemediğini, müvekkilinin başka bir uyuşmazlık için ……. Asliye Ticaret Mahkemesinin …….. esas sayılı dosyasına ticari defterlerini ibraz ettiğini ve henüz alamadığını, yine müvekkilinin ticari defter ve belgeleri ibraz etmemekten dolayı yargılandığını ve mücbir sebep doğrultusunda ibraz edemediği için beraat ettiğini, mahkemenin davacı yanın tek taraflı beyanı ve tek taraflı düzenlediği belgelerle müvekkili borçlu kabul ettiğini, beyanlarının dikkate almadığını, bu nedenle kararın kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
Dava, taraflar arasındaki zamanaşımına uğramış çeke dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67/1 maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK’nın 353.maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” kenar başlıklı 222 maddesinde;
(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” denilmiştir.
Bu düzenlemeye göre; tarafın tacir olup olmaması hususu ispat külfetinin yüklendiği taraf açısından önemli olup, bu anlamda öncelikle davacının tacir araştırmasının yapılması, taraflar tacir ise HMK 222. maddesi kapsamında taraflara ticari defterlerini ibraz etmek için süre verilmesi ve bu doğrultuda tarafların ticari defterleri incelendikten sonra hüküm kurulması, taraflar tacir değil ise HMK 222/5 maddesi kapsamında değerlendirme yapılarak hüküm kurulması gerekirken mahkemece davalı yana ticari defterlerini sunması için usulüne uygun süre verilmediği, süre verilen duruşma sonrası ihtaratın usulüne uygun bir şekilde yapılmadığı anlaşılmakla eksik araştırma ile karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesinde, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması hususu davanın esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verilen hallerden sayılmıştır.
Bu bakımdan ilk derece mahkemesince davanın esasına yönelik uyuşmazlığın giderilmesi için gerekli olan işlemlerin yapılmamış olması nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Gaziantep 1.Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 23/11/2021 tarih ve 2020/408 Esas, 2021/819 Karar sayılı kararın KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin karar harcı olarak alınan harcın istek halinde davalıya İADESİNE,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
HMK’nın 353. maddesi uyarınca kesin olmak üzere 22/06/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Katip

e-imzalıdır.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”