Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/442 E. 2022/558 K. 30.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/442
KARAR NO : 2022/558

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/12/2021
NUMARASI : 2020/616 Esas, 2021/925 Karar
DAVACI : .
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVANIN KONUSU : Alacak
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 30/03/2022
YAZIM TARİHİ : 30/03/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 21/12/2021 tarih ve 2020/616 Esas, 2021/925 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi davalı ….Tekstil Ambalaj ve Kağıt San. A.Ş. vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. Maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketi tarafından sigortalı bulunan ….Tekstil Sanayi ve Ticaret Ltd. şirketinin faaliyet gösterdiği fabrikasının bitişiğindeki davalılardan … Tekstil Ambalaj ve Kağıt San. A.Ş.’ye ait iş yerinde yangın çıktığını, yangının sigortalı işyerine sirayet etmesi neticesinde hasar meydana geldiğini, hasar nedeniyle müvekkili şirket tarafından sigortalısına 224.003,13 TL ödendiğini, yangının çıktığı firma olan …. Tekstil şirketinin sigorta şirketi tarafından müvekkili şirkete 136.539,82 TL kısmi ödeme yapıldığını, bakiye kalan 87.463,31 TL’nin halen ödenmediğini belirterek fazlaya dair hakları saklı kalarak 87.463,31 TL’nin ödeme tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı … vekili, müvekkili şirketin sigorta şirketi olduğunu, sigorta hukukuna ilişkin hükümlerin TTK’da düzenlendiğini, TTK 3. maddeye göre görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğunu, görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, müvekkili tarafından …..sayılı hasar dosyası açılmış olup 5684 sayılı Sigortacılık Kanunun 22. maddesi gereğince hasarın miktarı ve niteliği yönünden incelemeler yapıldığını ve yapılan inceleme neticesinde belirlenen gerçek hasar miktarının davacıya ödendiğini, sigortalılarının yangın olayının meydana gelmesinde kusurlu olmadığını, talep edilen hasar bedelinin davacı tarafından ispatlanması gerektiğini, istenen tazminat miktarının fahiş olduğunu, kar kaybı zararları gibi kalemlerin sigorta teminatı dışında olduğunu, davacının sigortalısına lütüf ödemesi yaptığını, müvekkilinin bu ödemeden sorumlu olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiş,

Davalı …. Tekstil A.Ş. vekili, davanın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması nedeniyle ticaret mahkemesinin görevli olduğunu, mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerektiğini, olayda müvekkili şirketin kusuru bulunmadığını, belirlenen zarar miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Gaziantep 2. Asliye Hukuk Mahkemesince, 12/04/2017 tarih ve 2015/607 Esas, 2017/113 Karar sayılı ilamıyla, davacı … şirketinin bu davayı sigortalısına halefen açtığını, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyetinin dikkate alınması gerektiği, bu haliyle davaya konu olayda davacı … şirketinin halefi durumundaki sigortalısına yan binada bulunan davalı şirkette çıkan yangının sıçraması sebebiyle işbu davayı açtığı, halef şirket ile davalı şirket arasındaki sorumluluğun haksız fiile dayalı kusur sorumluluğu olarak değerlendirileceği, bu nedenle her ne kadar taraflar ticari şirket olsa da, aralarındaki ilişkinin ticari ilişki olmaması nedeniyle davaya Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiğinden bahisle görev itirazının reddine, benimsenen bilirkişi raporuna göre de 08/11/2014 tarihinde davalı ….. Tekstil Şirketinde yangın çıktığı, yangının davacı şirketin sigortalısı olan ….Tekstil şirketine sirayet ettiği, yangın nedeniyle …Tekstil şirketinde 224.003,31 TL hasar meydana geldiği, bu hasar miktarının davacı … tarafından sigortalısına ödendiği, yangının davalı …. Tekstil şirketinden kaynaklanması nedeniyle bu şirketin sigortacısı tarafından davacı … Şirketine 136.539,82 TL’sinin ödendiği, ancak bakiye 87.463,31 TL’lik kısmının ödenmediği, bu miktardan da davalıların sorumlu oldukları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir

Mahkeme kararının her iki davalı tarafça da ayrı ayrı istinaf edilmesi üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olup, Dairemizin 16/11/2017 tarih, 2017/922 – 1216 E.K. sayılı ilamı ile; “… TTK’nın madde 1472/1’de düzenlenen halefiyet, yasal, sınırlı ve cüz’î halefiyet niteliğindedir. (Yargıtay 17. H.D.’nin 2014/9316 E., 2014/9764 K.; 2015/1543 E., 2015/10091 K. ve 2014/20835 E., 2016/11086 K.). Bu maddeden doğan halefiyet hakkına istinaden açılan veya açılacak olan dava, esas itibariyle sigortalının, kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. TTK’nın 1472. maddesi uyarınca sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve dava, tazmin ettiği bedel nisbetinde sigortacıya intikal eder. Bu şekilde sigortalısının haklarına halef olan sigorta şirketinin, ödediği tazminat miktarınca hukuken sigortalı yerine geçerek açtığı rücu davası, aslında bir tazminat davası olup, bu niteliği itibariyle aynı zamanda şahsî nitelikte bir eda davasıdır. Burada sigortacı, sigorta ettiren yerine geçtiği için şahsî ve rücu ödediği bedelle sınırlı olduğundan dolayı da cüz’î haleftir. Sigortacının, sigortalıya ödediği tazminat oranında sigortalının yerine geçeceği ve onun kanunî halefi olacağı, ilke olarak 31.03.1954 gün ve 1953/18 E. – 1954/11 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtilmiştir. 17.01.1972 tarih ve 1970/2 E. – 1972/1 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da, sigortacının, zarara sebebiyet veren aleyhinde açtığı rücû davasının, kanundan doğan halefiyete dayandığı ve halef olanın, halefiyet yolu ile nasıl bir hak iktisap etmiş ise, o hakka sahip olacağı vurgulanmıştır.

Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nun 3. maddesinde “Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.” hükmünün düzenlendiği, 4/1. maddesinde “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hukuk davalarının” ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5. maddesinde de “… aksine hüküm bulunmadıkça dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesinin tüm ticari davalara bakmakla görevli” bulunduğu öngörülmüştür.

Somut uyuşmazlıkta, davacı … şirketinin halefi olduğu sigortalı ve davanın tarafları tacirdir, dava konusu tarafların ticari işletmesini ilgilendirmektedir. Uyuşmazlık ticari dava niteliğinde olup çözümü Asliye Ticaret Mahkemesinin görev alanına girdiğinden görevsizlik kararı verilmesi gerekirken davaya devamla yukarda belirtildiği şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının görevsizlik nedeniyle esası incelenmeksizin kaldırılmasına, dosyanın HMK 20. maddesi gereğince müracaatta bulunulması halinde görevli Gaziantep Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine…” şeklinde karar verilmiş, görevli Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; 08/11/2014 tarihinde davalı …. Tekstil Şirketinde yangın çıktığı, yangının davacı şirketin sigortalısı olan …. Tekstil şirketine sirayet ettiği, yangın nedeniyle …. Tekstil şirketinde 224.003,31 TL hasar meydana geldiği, bu hasar miktarının davacı … tarafından sigortalısına ödendiği, yangının davalı … Tekstil şirketinden kaynaklanması nedeniyle bu şirketin sigorta şirketi tarafından davacı … Şirketine 136.539,82 TL’sinin ödendiği, ancak bakiye 87.463,31 TL’lik kısmının ödenmediği, bu miktardan da davalıların sorumlu oldukları hükme ve denetime elverişli bilirkişi raporundan anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen davalılar vekilince ayrı ayrı istinaf edilmesi üzerine, dosya Dairemize gönderilmiş olup, Dairemizin 22/10/2020 tarih, 2018/2050 Esas-2020/976 Karar sayılı ilamıyla, “…İstinaf incelemesine konu dosyada mahkemece, görevsiz mahkeme olan Gaziantep Asliye Hukuk Mahkemesinde hukukçu bilirkişiden alınan 13/12/2016 tarihli ek rapora dayanılarak dava kabul edilmiştir. Oysa, görevsiz mahkemece alınan bilirkişi raporu tamamen eksper raporuna dayalı olarak düzenlenmiştir.

Uyuşmazlık, yangın rizikosunun gerçekleşmesi sebebiyle davacının sigortalısının uğradığı zarar nedeniyle davalılardan tahsili gereken bir bedel bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise miktarına ilişkin olduğuna göre, eksik incelemeye dayalı, denetime elverişsiz, dava konusu olayla ilgili bir hesaplama ve zarar gören emtialara dair tespit içermeyen bilirkişi raporu hükme esas alınarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Mahkemece yapılacak iş, davalı … şirketinden dava konusu olay nedeniyle açılan hasar dosyası celbedilerek, yangın bilirkişisi, makine mühendisi, sektör bilirkişisi ve sigorta bilirkişisinden oluşan bilirkişi heyetinden rapor alınarak, tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Bu itibarla, davalılar vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine” karar verilmiş olup, mahkemece dosyanın 2020/616 esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam edilmiştir.

Mahkemece; 21/12/2021 tarih, 2020/616 Esas-2021/925 Karar sayılı ilamıyla “…Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 04-11-2014 tarihinde …. Tekstil Ambalaj ve Kağıt San. A.Ş.’ye ait bölümden başlayan yangının kısa sürede tesisin diğer bölümlerine de sıçradığı, yangının çıkış nedeninin tespit edilemediği, yangına itfaiyenin yaptığı müdehelenin yeterli olmaması üzerine itfaiyenin bitişik duvarı yıkarak yangına müdahele ettiği , müdahele esnasında davacıya sigortalı tesise duman ve hararet sirayet etmiş, itfaiyenin sıktığı sulardan dolayı tahliye edilemeyen 8.064,92 m2 halı ve halı saçaklarının, ıslanma ve hararet nedeniyle hasar görmüş, saçaklar ve elektronik baskül yıkılan duvar ve curufların altında kaldığı böylece rizikonun gerçekleştiği, olayda yan bitişik binada komşu olarak bulunmak dışında hiçbir sorumluluğu olmayan …. tekstil firmasının yangının çıkışı konusunda hiçbir dahlinin olmadığı, gerek yangının çıkışı ve gerekse de kendi fabrikasına sirayeti konusunda alabileceği herhangi bir önlem bulunmadığı cihetiyle kontrolunde olmayan bir binada çıkan yangın hususunda kendisine bir kusur atfedilemeyeceği, …. Tekstil Ambalaj ve Kağıt San. A.Ş. ise komşusu … Tekstil San ve Tic Ltd. Şti’nin yangının çıkmasına neden olan faktörler ve yangın tedbirleri konusunda herhangi bir kontrolunun olmaması yangının doğal afetler gibi görünürdeki bir mucbir sebepten kaynaklanmadığı, kaçınılmazlık ilkesinin uygulanamayacağı cihetiyle yangının komşusuna sirayet etmesi nedeniyle oluşan hasardan kusurlu ve sorumlu olduğu, davacıya sigortalı …. Tekstil San ve Tic Ltd. Şti’nin sovtaj bedeli düştükten sonra 244.003,13 TL zararının bulunduğu, davacı … şirketinin sigortalısına bu bedeli ödediği, davacı … …. Sigorta şirketinin davalı … şirketinden 136.539,82 TL tahsil ettiği, ödediği miktar ile tahsil ettiği miktar arasında 87.463,31 TL fark oluştuğu, …. tekstil 4-11-2014 tarihinde çıkan yangın sonrası komşusu …. tekstile vermiş olduğu zarardan sorumlu olduğu, davalı … …..tekstille imzalamış olduğu sigorta poliçesi kapsamında “komşuluk mali mesuliyet yangın “teminatı kapsamında bu hasarında ödenmesinden …. Tekstil Ambalaj ve Kağıt San. A.Ş’nin neden olduğu zarar kapsamında 855.000 TL limiti aşmamak üzere sorumlu olduğu, ….Sigorta şirketi ise bu zararı sigortalısına ödeyerek ödediği tazminat tutarında sigortalının halefi olarak bu tutarı …Tekstil Ambalaj ve Kağıt San. A.Ş. ve sigortacısı davalı … sigortadan rucuen talep etmek hakkına sahip olduğu, bilirkişi raporunun, alacağın varlığı ve miktarı konusundaki tespitinin usul ve hukuka, teknik delillere, bilimsel verilere ve dosya kapsamına uygun bulunduğu, dayanakları ve gerekçeleri ayrıntılı şekilde açıklanmış, tarafların ve mahkemenin denetimine uygun şekilde ortaya konmuş olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle davanın kabulüne, 87.463,31-TL’nin ödeme tarihi olan 12/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.

Karara karşı davalı …. Tekstil Ambalaj ve Kağıt A.Ş. Vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece daha önce verilen kararın Dairemizin 2018/2050 Esas 2020/976 Karar sayılı ile kaldırılmış olduğunu ancak Dairemizin kaldırma ilamında işaret edilen eksiklikler giderilmeden tekrar karar verildiğini, diğer davalı …’nin cevap dilekçesinde delil olarak …sayılı hasar dosyası ile bu dosyanın içeriğinde bulunan ekspertiz raporuna dayandığını ve bu hasar dosyasının celp edilmesini talep ettiğini, ancak yerel mahkemece bu hasar dosyasının celp edilmediğini ve dolayısıyla değerlendirme kapsamına alınmadığını, bu eksikliğin çok önemli bir sonuca yol açtığını, bu eksiklik sebebiyle tek taraflı olarak davacı tarafından düzenlenen ekspertiz raporuna göre karar verildiğini, bu durumun talep ileri süren tarafın kendi yaratmış olduğu delile (ekspertiz raporu) dayanarak hüküm elde etmesi, silahların eşitlik ve adil yargılanma hakkının ihlali niteliğinde olduğunu, gösterilen delillerin toplanmamış olmasının tek başına kaldırma sebebi olduğunu, bu hususun tek başına kaldırma sebebi olmasa dahi esas hakkındaki yargılamanın tamamen şeklini değiştirebilecek nitelikte olduğunu, ayrıca dosya mahkeme tarafından İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yoluyla rapor aldırılmak için gönderildiyse de hazırlanmış olan raporun kaldırmadan önceki ile aynı şekilde denetime elverişsiz olduğunu, zira davalı …’nın hazırlamış olduğu ekspertiz raporu celp edilmeden dosyanın bilirkişiye gönderildiğini, bilirkişi tarafından …. Sigorta’nın ekspertiz raporu incelenmeden raporun tanzim edildiğini, ayrıca Dairemizin 2018/2050 Esas 2020/976 Karar sayılı ilamında, “Dava konusu olayla ilgili bir hesaplama ve zarar gören emtialara dair tespit içermeyen bilirkişi raporu hükme esas alınarak karar verilmesi doğru görülmemiştir” şeklinde belirtildiği üzere zarar gören emtialara ilişkin tespit içeren bir bilirkişi raporu hazırlanması gerekmekteyken raporda zarar gören emtialara ilişkin de hiçbir tespit bulunmadığını belirterek, istinaf taleplerinin kabulü ile hükmün kaldırılmasına, dosyanın yeniden incelenmek ve hükmolunmak üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine; hükmün kaldırılarak ilk derece mahkemesine gönderilmesi talebinin uygun görülmemesi halinde ilk derece mahkemesinin hükmünün kaldırılarak istinaf incelemesi neticesinde yeniden hüküm tesis edilmesine; vekalet ücreti ve masrafların karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. Maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, 6102 sayılı HMK’nın 1472/1. Maddesi uyarınca sigorta şirketinin sigortalısına ödediği tazminatın davalılardan rücuen tazmini istemine ilişkindir.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, davanın kabulüne ilişkin kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı A… Tekstil Ambalaj ve Kağıt San. A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 5974,61 TL harçtan peşin alınan 1493,66 TL harç mahsup edilerek bakiye 4480,95 TL harcın davalı … Tekstil Ambalaj ve Kağıt San. A.Ş.’den tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davalı …Tekstil Ambalaj ve Kağıt San. A.Ş. tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, HMK’nin 353 ve 362/1-a bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 30/03/2022


Başkan

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Katip

e-imzalıdır.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”