Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/43 E. 2022/340 K. 28.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/43
KARAR NO : 2022/340

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ŞANLIURFA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/11/2021
NUMARASI : 2021/234 E., 2021/1113 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İpoteğin Fekki
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 28/02/2022
YAZIM TARİHİ : 28/02/2022

Taraflar arasında görülen davada Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesi’nce 2021/234 Esas, 2021/1113 Karar sayılı dosyasında verilen 03/11/2021 tarihli kararın istinaf incelemesi davalı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalının şubesi olup ….Kargo …Şubesinin müvekkiline verilebilmesi için davalı şirketin ipotek gösterilmesini talep ettiğini, müvekkilinin … ili merkez ilçesi …Mahallesi .. pafta .. ada ..parsel bağımsız bölüm … Bodrum kat daire niteliğinde … yevmiye numaralı .. zemin numaradaki gayrimenkulü 10/07/2017 tarihinde ipotek olarak gösterdiğini, 25/10/2017 tarihinde …. Bölge Müdürlüğünün talebi üzerine şube ilişkisinin bitirildiğini, müvekkilinin davalı şirketten alacaklı olmasına rağmen hiçbir şekilde ipoteklerin çözdürülemediğini, söz konusu taşınmaz üzerindeki ipoteklerin halen fekedilmediğini, haksız ve hukuksuz yere taşınmaz üzerinde kayıtlı bulunmasının kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek …ili ilçesi … mahallesi ….pafta .. ada ….parsel, bağımsız bölüm …. bodrum kat daire niteliğindeki …yevmiye numaralı, .. zemin numaralıda kayıtlı bulunan taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin yönetimine FETÖ/PDY irtibat ve iltisakı nedeniyle …..Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturmada …..Sulh Ceza Hakimliğinin … tarihli ve … değişik iş sayılı kararı ile kayyım atandığını, mahkemece atanmış kayyımlık yetkisinin yasal düzenlemelerle Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredildiğini, şirketin tüzel kişiliği kayyım yönetiminde devam ettiğini, aktif husumete aykırı açılmış davada davacının iddialarına dayanak teşkil ettiği sözleşmelerde karşılıklı olarak yetkili mahkemelerin … olduğu hususunda mutabık kalındığını, bu kapsamda yetkili mahkemenin ….Mahkemeleri olması gerektiğini, davanın aktif husumet yokluğu sebebiyle usulden reddinin gerektiğini, müvekkili şirketin davacı ile karşılıklı imzalamış olduğu bir sözleşmenin bulunmadığını, davacının iddialarıyla tanzim edilmiş dava dilekçesinde bahsettiği sözleşmenin müvekkili şirket … Kargo Loj. Ve Dağ. Hiz. A.Ş. İle sözleşmenin diğer tarafı olan … Grup Taş. Ltd. Şti. Arasındaki acentelik sözleşmesi olduğunu, anılan sözleşmede davacı …’nın taraf olmadığını, müvekkili şirket …Kargo Loj. ve Dağ. Hiz. A.Ş. ile … Grup Taşımacılık Limited Şirketi arasında…Noterliği’nin … yevmiye numaralı …. tarihli şerhi bulunan 18.07.2017 başlangıç tarihli ….) Acentelik Sözleşmesinin imzalandığını, müvekkili şirketin acentesi olmak üzere başvuran ….Grup Taşımacılık Limited Şirketinin müvekkili şirkete sorumluluk ve yükümlülükleri kapsamında güvence olarak … ili, ..ilçesi,… Mahallesi, … Pafta, …Ada, .. Parsel, …Cilt, … Sahife, … arsa paylı, Bağımsız Bölüm … Nolu, Daire niteliğindeki, malikinin ….. oğlu … olduğu taşınmaz üzerine 140.000,00 TL bedelli 10.07.2017 tarihli ….yevmiye numaralı alacaklısının müvekkili şirketinin olduğu ipotek tesisinin gerçekleştirildiğini, müvekkili şirket tarafından dönemsel olarak yapılan denetim ve kontrollerde, .. Grup Taşımacılık Limited Şirketi’nin acente olarak müvekkili şirket adına tahsil ettiği kargo ücretlerinin zamanında müvekkili şirket hesaplarına yatırılmadığını, uzun süre uhdesinde tutarak müvekkili şirkete zarar verdiğinin tespit edildiğini, acentenin, acentelik sözleşmesi ve hükümlerine aykırılıklarını itiyat haline getirmiş olduğunun tespit edildiğini, müvekkili şirket tarafından acenteye karşı …..tarih ve ….yevmiye numaralı … Noterliğinden kasa açığının kapatılması hakkında konulu ihtarname gönderildiğini,…Acente sıfatı ile … Grup Taşımacılık Ltd. Şti. müdürü tarafından el yazısı ile müvekkili şirkete yazılmış yazıda acente tarafından kasa açıklarının kabul ve ikrar edildiğini, yazının kaleme alındığı 10.03.2020 tarihi itibariyle halen dahi acentelik sözleşmesinin devam ettiğinin anlaşıldığını, acentenin, müvekkili şirketle arasındaki sözleşme ve protokollere aykırılıklarının devam etmesi, kasa açıklarının kapatılmaması ve yukarıdaki yazısı nazara alındığında, müvekkili şirketi daha fazla zarara uğratmaması için, acentelik sözleşmesini 10.04.2020 tarihinde fesih ettiğini belirterek davanın yetki itirazları ve aktif husumet yokluğu itirazları sebebiyle usulden reddine, haksız ve mesnetsiz iddialara dayalı davanın esastan reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece, “…Göreve ilişkin dava şartı nedeniyle usulden karar verilmiş olmakla , davacının ipotek veren yahut taşınmaz maliki ve sözleşmenin de tarafı olmaması nedeniyle, davacının aktif taraf sıfatı (husumet) hususunda değerlendirme yapılarak sonuca gitme olanağı bulunmammıştır. Mahkememizce dava şartı görev nedeniyle karar verilmiş olduğundan, anılan hususların dava şartlarından önce esasa ilişkin sebeplerle birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir. Yukarıda yapılan tüm açıklamalar ve göreve ilişkin usul hükümleri birlikte değerlendirildiğinde mahkememizin uyuşmazlık hakkında görevsiz olduğu anlaşılmakla, davanın görev yönünden usulden reddine karar vermek gerekmiş ve kanaatimize esas bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

1-Davanın, 6100 Sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE, 2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ’ne 3-Mahkememiz görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra 2 hafta içerisinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde 6100 Sayılı HMK’nun 20. Maddesi gereğince dosyanın görevli “Şanlıurfa Asliye Hukuk Mahkemesine” GÖNDERİLMESİNE” karar verilmiştir.

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece ipoteğin temeli olan ilişkinin hukuki nitelendirmesinde hata yapıldığını, hukuka ve usule aykırı şekilde görevsizlik kararı verildiğini, taraflar arasındaki temel ilişkinin acentelik sözleşmesine dayandığını, ihtilafın ticari dava niteliğinde olduğunu, davalı …Kargo ile dava dışı .. Grup Taşımacılık Ltd. Şti. arasında 18/07/2017 tarihinde akdedilen acentelik sözleşmesi ile …. Kargo–…. Acentesinin acentelik hizmetlerinin … Grup Taşımacılık Ltd. Şti.’ye devredildiğini, davacı ….’nın acentelik sözleşmesinin akdedildiği tarihte, …Grup Taşımacılık Ltd. Şti.’nin münferit imza ile temsile yetkili müdürü olduğunu, tapuda dava dışı …adına kayıtlı olan, ….mahallesi, .. pafta, .. ada, … parselde … bağımsız bölüm numaralı taşınmaz üzerinde davalı …. Kargo lehine 140.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiğini, ipoteğin 18/07/2017 tarihli acentelik sözleşmesinin eki olan taahhütname uyarınca acentenin sözleşmeden doğan tüm borçlarının teminatı olarak tesis edildiğini, ipotek tesisini gerektiren taraflar arasındaki temel hukuki ilişkinin 18/07/2017 tarihli acentelik sözleşmesi olduğunu, acentelik sözleşmesinin TTK’nın 102-123. maddeleri kapsamında düzenlendiğini, bu düzenlemeye göre Türk Ticaret Kanununda ticari dava olduğu açıkça düzenlenen davalar ticari davalar olduğunu ve ticaret mahkemelerinde görülmelerinin gerektiğini, mutlak ticari davalarda, tarafların sıfatına ve işin ticari işletmeyle ilgili olup olmadığına bakılmayacağını, bu davalarda önemli olanın kanun tarafından ticari dava addedilmesi olduğunu, mahkemece tarafların husumeti, yetkili mahkeme yahut davanın esası hakkındaki değerlendirmenin, temel ilişkinin acentelik sözleşmesi olduğu göz önünde bulundurularak yapılması gerektiğini, ipoteğin kaldırılması istemli davada görevli mahkemenin temel ilişkinin hukuki niteliğine göre belirleneceğini, yerleşik yargı içtihatlarında da ipoteğin kaldırılması istemli davalarda görevli mahkemenin, ipoteğe esas temel ilişkinin hukuki niteliğine göre belirleneceği kabul edildiğini belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
HMK’nın 353. maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf edenin sıfatı, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, acentelik sözleşmesinin teminatı olarak verilen ipoteğin kaldırılması talebine ilişkindir.
Davacı vekili; davalı şirket ile aralarında acentelik ilişkisi bulunduğunu, şube ilişkisinin sona ermesine rağmen verilen ipoteğin kaldırılmadığını beyan ederek ipoteğin kaldırılması talebi ile dava açmıştır. İlk derece mahkemesi tarafından davacının tacir olmadığı, davanın mutlak ticari dava olmadığı ve davanın her iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklanmadığı gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine, dosyanın talep halinde görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 19. ve 6100 sayılı HMK.’un 33. maddeleri uyarınca yargıç tarafların hukuki nitelendirmesi ile bağlı değildir. Yargıç aradaki sözleşmesel ilişkiyi yorumlar, sözleşme türünü ve içeriğini kendisi belirler. Tarafların gerçek ve ortak iradelerini esas alır. Bu nedenle taraflar arasındaki sözleşmenin iş, vekalet, eser veya acentelik sözleşmesi olduğunu nitelendirilmesi yargıca aittir.

Davacı ipoteğin kaldırılması talebini içeren davada temel ilişki olarak davalı şirket ile akdedilen acentelik sözleşmesine dayanmıştır. Acentelik sözleşmesi TTK 102-123 maddeleri arasında düzenlenmiş olup, yine TTK’nun 4. maddesi gereğince Ticaret Kanununda düzenlenmiş olması nedeniyle bu sözleşmeden kaynaklanan davalar ticari dava sayılır. Dava ipoteğin kaldırılması talebiyle açılmışsa da temel ilişki acentelik sözleşmesinden kaynaklandığından TTK 4. maddesi uyarınca görevli mahkeme ticaret mahkemeleridir. Bu durumda mahkemece yargılamaya devamla esas hakkında karar verilmesi gerekirken görevsizlik kararı verilmesi yerinde görülmemiştir.
Bu nedenle davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulüne, inceleme konusu karar usul ve yasaya uygun olmadığından HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 03/11/2021 tarih ve 2021/234 Esas, 2021/1113 Karar sayılı kararının kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin karar harcı olarak alınan harcın isteği halinde davalıya İADESİNE,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate ALINMASINA,
Dair, HMK’nın 353. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.28/02/2022

Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”