Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/360 E. 2022/1200 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ …
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/360
KARAR NO : 2022/1200

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : ….
ÜYE : …
KATİP :….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/10/2021
NUMARASI : 2021/397 E., 2021/715 K.
DAVACILAR : 1-…
2-…
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 30/06/2022
YAZIM TARİHİ : 30/06/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce 2021/397 Esas, 2021/715 Karar sayılı dosyasında verilen 07/10/2021 tarihli kararın istinaf incelemesi davacılar vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı ………. ile davalı şirket arasında …….. tarihinde …….. Noterliği …..yevmiye nolu finansal kiralama sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmeye göre ……. ili …… ilçesi …… mevki …..ada …. parsel ve ….ada ….. parselde kayıtlı taşınmazların tapu kayıtlarına finansal kiralama şerhi verildiğini, davacı tarafın bu finansal kiralama sözleşmesine müteselsil kefil sıfatıyla davalı tarafa borçlu olduklarını, kefil sıfatıyla imzalanan finansal kiralama sözleşmesine göre dava dışı şirkete ait fabrika taşınmazlarına toplam …… TL değerin öngörüldüğünü, keşideci tarafından ……… TL ödendiğini,…………..yılından sonra şirketin borçlarını ödeyemediğinden kiralanan yer borçlu şirket adına tescil edilerek pazarlık usulüyle 3. Kişilere ……… TL bedelle satıldığını, dava dışı şirkete davalı şirketçe gönderilen ……… Noterliğinin ….. yevmiye nolu …. keşide tarihli cevabi ihtarnameye göre ………. TL toplam borç bulunduğundan fabrika arsa satışından tahsil edilen meblağın mahsubu ile toplam……..TL bakiye borç bulunduğundan bu bakiye alacağın davacı kefil taraflarından talep edildiğini, ……..Noterliğinin …….. yevmiye nolu finansal kira sözleşmesine dayalı bakiye alacak talep edilmesinin haksız olduğunu, taşınmazın değer olarak ……TL değer biçildiğini, ancak asıl borçluya……. TL ödendiğini, sözleşmede öngörülen bedelin ödenmesinin kararlaştırılmasına rağmen kararlaştırılan değerin ödenmeyip eksik ödendiğini, ödenen kira borçlarının borca mahsup edilmediğini, inkar edildiğini, sözleşmenin temerrüt halinin düzenlendiği 12. Maddesinde TL borçları için %60’dan az olmamak üzere faiz talep edileceğinin kararlaştırıldığını, bu hususun Emredici 6098 sayılı TBK’nın 120. hükmüne açıkça aykırı olduğunu, kullandırılan kredi 6.770.000 TL alınan kefaletin ise her kefil için ayrı ayrı 13.600.000 TL’şer olduğunu, kiralanan taşınmazın fahiş düşük değere satıldığını, davalı tarafın 17/05/2021 tarihli cevabi ihtarnameye konu ettiği taraflarınca kefil sıfatıyla borçlu olduğu iddia ettiği alacak kalemleri olarak toplam 14.694.458,76 TL borç hesabının yapıldığını, ancak bu konuda alacak kalemleri yönünden ayrıntının belirtilmediğini, finansal kiralama sözleşmesi ile kiralanan yerle ilgili ödenen kira bedellerinin tespit edilerek alacağa mahsup edildikten sonra talep edilen diğer kalemler yönünden kanuna uygun hesaplama yapıldığı takdirde asıl borç kalmadığından davacı kefillerinde bu kefalet nedeniyle borçlu olmadıklarının anlaşılacağını, davacıların başkaca gelir getiren herhangi bir işi olmadığından bu davanın yargılama harç ve giderlerini ödeyebilecek maddi gücünün bulunmadığını ileri sürerek davanın kabulü ile 7.294.458,76 TL yönünden davalı tarafa borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, “…Mahkememizce davacı vekiline 124.571,12 TL peşin karar ve ilam harcı ile 59,30 TL başvurma harcının Harçlar Kanunun 28/a ve 32, 30 maddeleri uyarınca, 250 TL gider avansını HMK’nın 120.maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 haftalık kesin süre içinde mahkememiz veznesine yatırılması gerektiği hususunda muhtıra çıkarılmış, muhtıra davacı vekiline 21/06/2021 tarihinde tebliğ edilmiş, harç verilen süre içerisinde yatırılmamıştır. Harçlar Kanunu 28/a ve 32, 30. madde atfıyla HMK’nın 150. maddesi uyarınca 06/07/2021 tarihi itibariyle dosya işlemden kaldırılmış ve 3 aylık süre içerisinde de harcın tamamlanmaması nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına” karar verilmiştir.
Mahkemece, davanın açılmamış sayılmasına dair verilen işbu karar davacılar ….. ve ….. vekilince adli yardım talepli olarak harç yatırılmadan 23/11/2021 tarihinde istinaf edilmiş, Dairemizce 24/12/2021 gün, 2021/1749 Esas sayılı ara kararla davacılar vekilinin adli yardım talebi reddedilmiş, kararı itirazen inceleyen Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 10/01/2022 gün, 2022/1 D.İş Esas, 2022/1 D.İş Karar sayılı kararla itirazı reddetmiş ve Dairemizin 08/02/2022 tarih, 2021/1749 esas 2022/187 karar sayılı ilamıyla eksik harcın tamamlanması için dosyanın geri çevrilmesine karar verilerek, dosya mahkemesine iade edilmiştir. Bunun üzerine, yerel mahkemece, itirazın reddi kararı davacılar vekiline tebliğ edilerek, HMK’nın 344. maddesi gereğince bir haftalık kesin süre içinde yatırılmayan istinaf kanun yoluna başvurma harcı, istinaf karar harcının (nispi) ve giderlerinin yatırılması, aksi halde istinaf başvurusundan vazgeçmiş sayılacağına dair muhtıra çıkarılmış, davacılar vekilince 18/02/2022 tarihli sayman mutemedi alındısı ile istinaf karar harcı ve istinaf kanun yoluna başvurma harcı yatırılmıştır.
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece 04/06/2021 tarihli ara kararı ile davacı müvekkillerinin adli yardım talebinin reddine karar verildiğini, mahkemece verilen karara itiraz edilmesi üzerine dosyanın Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderildiğini, Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 15/06/2021 tarih, 2021/187 D.İş Esas, 2021/189 D. İş Karar sayılı kararı ile adli yardım taleplerinin reddine, itiraz talebinin reddine karar verildiğini, mahkemece taraflarına 124.571,12 TL peşin karar ve ilam harcı ile 59,30 TL başvurma harcının Harçlar Kanunun 28/a ve 32, 30 maddeleri uyarınca, 250 TL gider avansının HMK’nın 120. maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 haftalık kesin süre içinde mahkeme veznesine yatırılması gerektiği hususunda süre verildiğini, dava dilekçesinde ve itirazlarından görüleceği üzere adli yardım talebi ile ilgili fakirlik belgesi ve talepleri sunulmuş ise de bu hususların dikkate alınmadan hukuka aykırı olarak yanlış şekilde davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, iş bu davanın açılırken adli yardım talep edildiğini, müvekkillerinden birisinin emekli olup diğer müvekkilininde sigortalı bir işte çalışmadığını, yargılama harcı ve yargılama giderini karşılayacak güçlerinin olmadığını, dosyaya fakirlik belgesi sunulmuş ise de mahkemece hukuka aykırı olarak dikkate alınmadığını, adli yardım ret kararına karşı yapılan itirazında gerekçesiz ve usule aykırı olarak ret edildiğini, dava dilekçesi ekinde sunulan fakirlik belgesinin, devletin mahkeme harcı almasındaki menfaati ile başvuranın mahkeme vasıtasıyla hakkını korumadaki çıkarları arasındaki adil denge, Anayasa’nın 36. ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkı ile bu kapsamda adalete ve mahkemeye erişim hakkı dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken bu hususta davacı müvekkillerinin hakkının ihlal edildiğini, mahkemece verilen kararın müvekkillerinin kendi ve ailesinin ekonomik, sosyal anlamda hayatlarını etkileyeceğinden adli yardımın kabulune karar verilmesi ve işin esasına girişilmesi gerektiğini, yerleşik yüksek mahkeme kararları gereğince eksik inceleme ve gerekçesiz şekilde yanlış muhtıra ve karar verildiğini, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 336/3. maddesi uyarınca Kanun yollarına başvuru sırasında adli yardım talebinin bölge adliye mahkemesine veya Yargıtay’a yapılacağını belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
HMK’nın 353.maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf edenin sıfatı, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı tarafça; 7.294.458,76 TL harca esas dava değeri belirtilerek adli yardım talepli olarak dava açılmış, ilk derece mahkemesi tarafından adli yardım talebinin reddine karar verilmiş ve 124.571,12 TL peşin karar ve ilam harcı ile 59,30 TL başvurma harcının ve gider avansının 2 haftalık süre içerisinde mahkeme veznesine yatırılması için davacı vekiline muhtıra gönderilmiş, usulüne uygun tebliğ edilen muhtıraya rağmen harç verilen süre içerisinde yatırılmamıştır. Bunun üzerine ilk derece mahkemesi tarafından Harçlar Kanunu 28/a ve 32, 30 maddeleri atfı ile HMK 150. Maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş, işlemden kaldırılma tarihinden itibaren yasal üç aylık sürede harcın tamamlanmaması üzerine davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacı tarafın istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi ve talep halinde taraflara iadesine,
5-HMK’nın 359/4. maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğine,
Dair HMK. 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.30/06/2022

.
Başkan
.
e-imzalıdır
.
Üye
.
e-imzalıdır
.
Üye
.
e-imzalıdır
.
Katip
.
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”