Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/36 E. 2022/307 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/36
KARAR NO : 2022/307

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/12/2021
NUMARASI : 2021/413 Esas, 2021/747 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 24/02/2022
YAZIM TARİHİ : 24/02/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 03/12/2021 tarih ve 2021/413 esas, 2021/747 sarar sayılı kararının istinaf incelemesi davacı vekilince istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında finans kiralama sözlemesi akdedildiğini, bu sözleşmeye göre …ilçesindeki 2 taşınmazın tapu kayıtlarına finansal kiralama şerhi verildiğini, davacıya ait fabrika arsasına toplam 11.000.000 TL değer öngörüldüğünü, ancak 6.770.000 TL ödendiğini, kalan kısmın taksitle ödeneceğinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin ödeme planına sadık kaldığı ancak 2019 yılından sonra borçlarını ödemeyemediğinden taşınmazın davalı adına tescil edildiğini ve 7.400.000 TL bedelle satıldığını, davalı tarafa ihtarname keşide edilerek bakiye borçlarının bulunup bulunmadığının sorulduğunu, davalı tarafça da bakiye borcun bulunduğunun bildirildiğini, müvekkilinin davalı tarafa hiçbir bir borcunun bulunmadığını, müvekkilinin finans kiralama sözleşmesi kapsamında ve yapılacak incelemeler ve hesaplamalar sonucunda davalı tarafa borcunun bulunmadığı hatta davalıdan alacaklı olduğunu, açıklanan nedenlerle de davanın kabulü ile davalı tarafa borçlu olmadıklarının ve varsa alacaklı oldukları miktarın tespiti ile davacı aleyhine açılmasına muhtemel icra takibinin teminatsız olarak ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP :
Davalı vekili, taraflar arasında finansal kiralama sözleşmesi akdedildiğini, davalı tarafa ihtarname gönderilerek borçlarının ödenmesinin talep edildiğini, ancak ödenmediği için sözleşmenin feshedildiğini ve borçların muaccel hale geldiğini, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca yetki sözleşmesi yapıldığını ve …. mahkemelerinin yetkili kılındığını, ayrıca müvekkilinin yerleşim yerinin de … olduğunu, bu sebeple yetkili mahkemelerin…Asliye Ticaret Mahkemelerinin olduğunu, davanın kısmi olarak açılmayacağını ve harç ikmali gerektiğini, müvekkilinin sözleşme hükümlerine uygun hareket ettiğini, davalının borçlarını ödemeden temerrüt düşmesi sebebiyle sözleşmeyi haklı olarak feshettiğini, … ve …. Asliye Mahkemelerinin kararları ile finansal kiralama taşınmazın iadesine ve finansal kiralama şerhinin fekkine karar verildiğini, bu kararların kesinleştiğini ve kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının ileri sürdüğü iddiaların dayanaksız olduğunu ve dilekçesinde belirttiği diğer nedenlerle öncelikle yetkisizlik kararı verilmesini aksi halde davanın reddine karar verilmesini ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece, taraflar arasında yapılan bir yetki sözleşmesinin bulunduğu, yetki sözleşmesinin HMK’nın 18. maddesinde belirtilen şartları taşıdığı ve geçerli olduğu, davanın sözleşme nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine yönelik bir dava olduğu, yetki sözleşmesi nedeniyle işbu davanın sadece … Mahkemelerinde açılabileceği, taraflarca başkaca bir mahkemenin yetkili kılınmadığı, başka bir deyişle aksinin taraflarca kararlaştırılmadığı sabit olduğu, ayrıca HMK’nın 12. maddesinde taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoymaya ilişkin davalarda taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğu belirtilmişse de, işbu davanın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, sadece sözleşmeden dolayı borçsuzluğun tespitine yönelik menfi tespit davası olduğu, finansal kiralama konusu taşınmazların davacıdan ya da davalıdan alınarak davacı ya da davalıya verilmesinin, tapu kayıtları üzerindeki şerhin terkininin ya da ayni bir hakka dair bir talebe ilişkin olmadığı, mülkiyet hakkının kullanılması niteliğinde olmadığı, dolayısıyla HMK’nın 12. maddesi gereğince taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkisinden de söz edilemeyeceği ve HMK’nın 18/1. maddesi gereğince kesin yetki hallerinde yetki sözleşmesi yapılamayacağı kuralının davada uygulanma olanağının bulunmadığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.

İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili, mahkemece yetkisiz olduğundan bahisle verilen usulden ret kararının hatalı olduğunu, yetki sözleşmesi yönünden;taraflar arasında…. Noterliğinin … yevmiye nolu finansal kiralama sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmenin 49. maddesinin yetki sözleşmesini içerdiğini, sözleşmenin yorumu ve uygulaması yönünden taraflar için … Ticaret Mahkemelerinin yetkili kılındığını, kötüniyetli yetki itirazı yönünden; sözleşmenin, …. merkezinde imzalanmış olup, davalı şirketin …’te mukim şubesinin davalıyı temsilen imzaladığını, iş bu davada sözleşmenin imzalandığı yer olması ve davalı ikametgahı nedeniyle davalı şirketin …adresine yöneltildiğini, …’te de mukim olan davalının, yetki sözleşmesini bahane ederek davacıyı merkez ikametgahı olan …’da dava açmaya zorlamasının TMK’nın 2. maddesi gereğince kötüniyetli olduğunu, kötüniyetli yetki itirazına dayanılarak verilen yetkisizlik kararının hatalı olduğunu, dava konusu tespit talebi yönünden; iş bu davanın Finansal Kiralama Sözleşmesinin iptali ya da alacak talebi olmadığını, davanın konusunun davalı tarafa borçlu olunmadığı talebi olduğunu, sözleşmeden kaynaklı alacak talebi ya da sözleşme hükümlerinin dava konusu edilmediğinden özel yetki kuralının uygulanmasının mümkün olmadığını, bu nedenlerle kararın kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.

DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, tüm dosya kapsamından; karar gerekçe içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-İstinaf isteminde bulunan davacı tarafından yatırılması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
5-HMK’nın 359/4. maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, HMK’nin 353 ve 362/1-c bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 24/02/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”