Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/320 E. 2022/502 K. 23.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ …
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/320
KARAR NO : 2022/502

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ..
ÜYE : ..
ÜYE : ..
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/06/2018
NUMARASI : 2018/351 E., 2018/779 K.

DAVACI (TEMLİK ALAN) : …
VEKİLİ : Av…
DAVACI (TEMLİK EDEN) : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : ..
VEKİLİ : Av. ..
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 23/03/2022
YAZIM TARİHİ : 23/03/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce 2018/351 Esas, 2018/779 Karar sayılı dosyasında verilen 25/06/2018 tarihli kararın istinaf incelemesi davacı (temlik alan) vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından borca itiraz edilirken yetki itirazında bulunulduğunu, yetki itirazında yetkili bulunan icra dairesinin yargı teşkilatının neresi olduğunun itirazda bulunan tarafından açıkça gösterilmesi gerektiğini, borçlunun bu yerin hangi yargı teşkilatı olduğunu açıkça göstermediğini, müvekkili kurum ile ….arasında genel kredi ve teminat sözleşmelerinin akdedildiğini, müvekkili kurumun işbu sözleşmeler nezdinde dava dışı borçlu …’a kredi kullandırdığını, kullandırılan kredinin teminatı olarak davalı ….’nin keşideci olduğu .. tarihli 14.000 TL bedelli çeki müvekkili bankaya ciro edildiğini, dava dışı borçlu tarafından kullandığı krediler nezdinde borcunu ödemede temerrüde düşülünce borca karşılık teminat olarak verilen çekten kaynaklı, takip ve dava dayanağı çekte Gaziantep … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…. Esas sayılı dosyasından …. tarihli tedbir gereği ödeme yasağı olduğundan çeke hiçbir işlemin yapılamadığını, dava konusu çekin süresinde ibraz edilmediğinden çekin kambiyo vasfını yitirdiğini, çeke dayalı olarak İstanbul Anadolu ….. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından genel haciz yoluyla takibe girişildiğini, çekin kambiyo hukukuna dayalı haklar yitirildiğinden bu belgenin yazılı delil başlangıcı niteliğini taşıdığını, TTK’nın 732. maddesi gereğince davalı keşidecinin sorumluluğunun bulunduğunu, sebepsiz zenginleşmediğini davalının ispatlaması gerektiğini, davalının itirazı sebebi ile takibin durduğunu, davalının itirazlarında haksız olduğunu, müvekkilinin davalıdan alacağının likit olduğunu, likit bir alacak için ise icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davalı hakkında İstanbul Anadolu ……. İcra Müdürlüğünün…. Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, …. TL olan asıl alacağa takip tarihinden itibaren ödeninceye kadar işleyecek %10,50 temerrüt faizi ve %5 BSMV’si ile takibin devam edilmesine, davalının asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, takip dayanağı çekin zamanında ibraz edilmemesi gerekçesi ile kambiyo senedi vasfını yitirdiğini, böyle bir belgenin adli havale niteliği taşımakta olduğunu, borç ikrarını içermediğini, bu itibarla borçlu hakkında böyle bir belgeye dayanarak ilamsız takip yapılamayacağını, ayrıca takip dayanağı çek hakkında Gaziantep …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde …. esas numaralı dosya ile menfi tespit davası açıldığını, halen derdest olduğunu ve davacı tarafında bu dosyaya asli müdahil olarak katıldığını, bu sebeple bu dosyanın bekletici mesele yapılmasını belirterek kanuna aykırı olarak açılan davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, “…takibin genel haciz yoluyla takip olduğu anlaşılmaktadır. İtirazın iptali davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir ilamsız genel icra takibi olmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz takip dayanağı davalının ikametgahı dikkate alındığında davalı borçlunun yetki itirazının yerinde olduğu anlaşıldığından davanın dava şartı yokluğundan reddine” karar verilmiştir.
Davacı temlik alan vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu, gerekçeli kararda taraflarınca ileri sürülen talep ve iddiaların, dosya kapsamındaki delilerin değerlendirilmesinin yasaya uygun bir biçimde yapılmadığını, ……. ile dava dışı borçlu…. arasında……imzalandığını, bu sözleşmeye göre dava dışı borçlu ….’a kredi kullandırıldığını, kullandırılan kredinin teminatı olarak …. olduğu … tarihli 14.000 TL bedelli çekin bankaya teminat olarak ciro edildiğini, dava dışı borçlu ….’ın bankaya olan borcunu vadesinde ödememesi üzerine teminat olarak verilen çeke dayanarak, dava konusu çekte Gaziantep ….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …esas sayılı dosyasından …. tarihli tedbir gereği ödeme yasağı olduğundan çeke dair hiçbir işlem yapılamadığını, İİK’ya uygun olarak genel haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, dava konusu çek kapsamında davalının borcu bulunmakta olup dava dilekçesinde ve yargılama aşamasında yaptıkları açıklamalar ve dosya arasında bulunan delillerden anlaşılacağı üzere dava konusu borcun muaccel olduğunu, hukuki dinlenilme hakkı kapsamında esas incelemesi yapılması gerekirken davanın usulden reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, dava konusu çekin ….nca usulüne uygun olarak ciro ile alındığını, İİK uyarınca usulüne uygun olarak icra takibi başlatıldığını, çekin davalının borcunu ispatladığını, dava konusu çekin HMK uyarınca yazılı delil başlangıcı niteliğini taşıdığını, çekin davalının müvekkili şirkete borçlu olduğunu ispat etmeye ehil olduğunu, maddi olayda TTK ve TBK uyarınca müvekkili şirketin alacaklı olduğunun sabit olduğunu, söz konusu olayda TBK’daki sebepsiz zenginleşme hükümlerinin gerçekleştiğini, müvekkili şirketin temlik ile aldığı icra dosyası kapsamında dava dışı borçlunun Yapı ve Kredi Bankasına kredi borcunu ödemesinde temerrüde düştüğünü, bankanın dava konusu çek kapsamında alacaklı sıfatını kazandığını, icra takibinin 6100 sayılı HMK’nın 19. maddesine göre yetkili icra dairesinde başlatıldığını, HMK’nın açıkça yetki itirazında bulunan tarafın yetkili mahkemeyi bildirmesi gerektiğine hükmettiğini, ancak icra takibine itiraz eden borçlunun icra müdürlüğüne tevdi ettiği dilekçesinde yetkili mahkemeyi bildirmediğini belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
HMK’nın 353. maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf edenin sıfatı, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, çeke dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibinde vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, davanın usulden reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından yukarıda yazılı sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır.
İstanbul Anadolu…… İcra Dairesi’nin …. Esas sayılı dosyasında alacaklı tarafından borçlu aleyhine kaynaklanan …..TL bedelli çek nedeniyle toplam……TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatılmıştır. Ödeme emri tebliğ edilen borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca itirazı üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verilmiştir. Alacaklı tarafından itirazın iptali istemi ile İstanbul Anadolu …. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….Esas sayılı dosyası ile dava açılmıştır. Mahkemece, davalının yetkisizlik itirazının yerinde olduğuna karar verilerek dosyanın yetkili Gaziantep Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Yetkisizlik kararı üzerine dosya kendisine gelen Gaziantep….. Asliye Ticaret Mahkemesinin….. Esas sayılı dosyasında yetkili icra dairesinde başlatılmış icra takibi bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İtirazın iptali davaları, yapılan takibe itiraz üzerine duran takibin devam etmesini sağlamak amacıyla açılan davalardır. Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK’nın) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. İcra takiplerinde yetki hususu, 2004 sayılı İİK’nın 50. maddesi yollaması ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılmaktadır.
İcra ve İflas Kanunu’nun 50. maddesi; “(Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.) Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun (6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun yetkiye ilişkin hükümleri kıyasen uygulanır) yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir.
Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur.
İki icra mahkemesi arasında yetki noktasından ihtilaf çıkarsa Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 25 inci maddesi hükmü tatbik olunur.” düzenlemesini içermektedir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya gelindiğinde, itirazın iptaline konu İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasında, davalı icra dairesinin yetkisine de itiraz ederek …. İcra Dairesi’nin yetkili olduğunu ileri sürdüğünden mahkemece öncelikle tetkik merciinin (icra hukuk mahkemesinin) yerine geçerek icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırması gerekirken; kendi yetkisini inceleyerek dosyanın yetkili Gaziantep Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir. Gaziantep Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ise usulüne uygun bir icra takibi bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İtirazın iptâli davasının görülebilmesi, geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır. Ortada geçerli takip yoksa itirazın iptâli davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. İcra dairesinin yetkisine itiraz halinde bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece geçerli bir takibin varlığından söz edilemez. O halde mahkemece, icra dairesinin yetkisine itiraz edildiği gözetilerek eldeki davada öncelikle bu itiraz incelenerek doğru bir şekilde karar verilmelidir. Hukuk Genel Kurulunun 06/04/2004 tarih, 2004/19-410 esas, 2004/471 karar sayılı ilamı da bu yöndedir. İlâmsız icrada genel yetkili icra dairesi borçlunun ikametgahındaki icra dairesidir.
Somut olayda, davalı borçlunun ikametgahı Gaziantep olup; HMK 6.maddesine göre icra takibinin genel yetkili icra dairesi olan Gaziantep……. icra dairelerinde açılması gerekir. Davalının İstanbul……. İcra Dairesinin yetkili olmadığına, yetkili icra dairesinin Gaziantep ……..İcra Dairesi olduğuna dair icra dairesinin yetkisine yapmış olduğu itirazı usul ve yasaya uygundur.
Bu nedenle, mahkemece, Gaziantep ……..icra dairesinin yetkili olmadığı ve ortada geçerli bir icra takibi bulunmadığı gözetilerek davanın usulden reddine karar vermesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, usul ve yasaya uygun ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı tarafın istinaf isteminin 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince duruşma yapılmadan esastan reddi gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,

1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
5-HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
HMK’nin 353 ve 362/1-a bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.23/03/2022


Başkan

¸e-imzalıdır
..
Üye
..
¸e-imzalıdır
..
Üye
..
¸e-imzalıdır
..
Katip
..
¸e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”