Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/319 E. 2022/477 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/319
KARAR NO : 2022/477
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ŞANLIURFA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/11/2021
NUMARASI : 2021/680 Esas, 2021/1260 Karar
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
KAYYIM : … – …
DAVANIN KONUSU : Konkordatonun Feshi
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 17/03/2022
YAZIM TARİHİ : 17/03/2022

Taraflar arasında görülen davada Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 25/11/2021 tarih ve 2021/680 Esas, 2021/1260 Karar sayılı kararın istinaf incelemesinin davacı vekili tarafından istendiği, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
– K A R A R –

Davacı vekili; Şanlıurfa …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. tarih, … Esas, … Karar sayılı ilamı ile davalı hakkında konkordato talebinin tasdikine karar verildiğini, tasdike ilişkin kararın taraflarca istinaf mahkemelerine taşındığını ve Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi’nin … tarih, …. Esas ve…. Karar sayılı ilamı ile verilen hükmün kaldırılarak yeniden hüküm kurulduğunu, … tarihinde de karar hakkında kesinleşme şerhi yazıldığını, müvekkilinin davalıdan Şanlıurfa ….İcra Müdürlüğü’nün…. Esas, Şanlıurfa …İcra Müdürlüğü’nün …Esas ve Şanlıurfa …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyalarından çekten kaynaklı; Şanlıurfa ..icra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında ipotekten kaynaklı; Şanlıurfa …..İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında faturadan kaynaklı olmak üzere şu an itibarıyla alınan dosya kapak hesaplarına göre tüm dosyaların toplamında bakiye…..-TL alacağı bulunduğunu, bununla birlikte konkordato talebi derdest iken, ….tarihli “alacak kaydı bildirim talebi” konulu dilekçeleri ile konkordato komiserler kuruluna bildirdikleri ve icra dosya kapak hesaplarına göre müvekkilin bakiye alacak miktarı o tarih itibarı ile …-TL olduğundan bu bakiyenin bildirildiğini, bu bakiyenin mahkemece alınan 4 nolu rapora aynen işlendiğini, sonrasında alınan 5 nolu raporda ise “borçlu şirket yetkililerinin komiserlik heyetine sunmuş oldukları yazılı beyana göre” müvekkilin alacağı……TL olarak işlendiğini, bu bakiyeye rapor tarihi itibarı ile ticari yasal faiz, vekalet ücreti, takip harçlarının dahil edilmediğini, bu nedenle konkordatonun tasdiki kararına esas alınan bilirkişi raporunda müvekkilinin bakiye alacağı eksik olarak değerlendirilerek dosyanın bu haliyle karara çıktığını, müvekkilinin alacak kalemi konkordatonun tasdikine esas alınan rapora tam işlenmediğini, işlenen halinin bile davalı tarafça tasdik kararına uygun şekilde müvekkiline ödenmediğini ileri sürerek konkordatonun İİK.nın 308/ f hükmü gereğince müvekkili şirket bakımından feshine ve duran takiplerin devamına karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Vekili; konkordatodan etkilenmeyen bir alacaklının fesih davası açmasının mümkün olmadığını, Bölge Adliye Mahkemesi ilamında rehinli alacaklar yönünden karar verilmediğini ve rehinli alacaklar yönünden davanın ret edildiğini, davacı alacaklının alacağı rehinle teminat altına alındığından konkordatodan etkilenmeyeceğini, alacaklıları konkordatoya tabi olmayan rehinli ve imtiyazlı alacaklılar ile kamu alacaklıları ile alacakları konkordato mühletinden sonra ve komiserin onayı ile doğmuş bulunan alacaklılar konkordatonun feshini isteyemeyeceklerini, bu alacaklıların onaylanan konkordatoya tabi olmadığından bu taleplerinnde hukuki yarar bulunmadığını, davacı tarafça müvekkil sirket aleyhine Şanlıurfa … İcra Müdürlügünün …Esas sayılı dosyasına kayden ipotek takibi başlatıldığını, konkordato rehinli alacaklılar yönünden reddedildiğini, bu haliyle rehinle teminat altına alınmıs alacağı için konkordato projesine dahil olmayan davacının alacağını rehinle karşılamadan dogrudan proje kapsamında itfa edilemeyeceğinin açık olduğunu, davacı tarafından alacak davası konusu yapılabilecek gerekçelerle konkordatonun kısmen feshinin istenmesinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece; davacının alacağı rehinle temin edilmiş bir alacak olduğu, bu durumda İİK’nın 206 maddesinin birinci sırasında yazılı alacakların konkordatonun kısmen feshini talep etme imkanının olmadığı, çünkü bu alacaklar konkordatonun sonuçlarından etkilenmediği, davacının alacağının komiserlik heyetine zamanında ve usulüne uygun şekilde kaydettirdiği, davacının rehinli alacaklar sınıfında yer aldığı, fesih talep edilen konkordatonun proje teklifinin rehinli alacaklılar yönünden tasdik olmadığı, davacının adi alacaklılara tanınan konkordato tenzilatı ve taksit ödeme koşullarından etkilenmediği, alacağının rehinle temin edilmiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine dair karar verilmiştir.

Davacı vekili; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya açıkça aykırılık teşkil ettiğini, müvekkilinin alacaklarının büyük çoğunluğunun çek alacağı olup, geri kalanının da faturadan kaynaklandığını, mahkemenin gerekçesinde belirtmiş olduğu gibi en aleyhe varsayımda müvekkilin alacağı ipotekli alacak varsayılsa bile, ipoteğin müvekkilinin alacağını karşılamadığını, zira müvekkilinin davalıdan, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla …..-TL alacağı bulunmakta olup, ipotek bedelinin bu alacağın büyük çoğunluğunu zaten karşılamadığını, yani müvekkilinin alacağının büyük çoğunluğunun adi alacak olduğunu, bu kapsamda ilk derece mahkemesi tarafından yapılması gerekenin yeni bir rapor alıp, müvekkilinin ipotekle karşılanmayan kısım yönünden alacağının tespitinin yapılıp, ulaşılacak sonuca göre davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, konkordatonun tasdikine karar verilen mahkeme dosyasında tüm itirazlarına rağmen müvekkilinin alacağının netleştirilmediğini (sadece 867.619,00-TL olarak kayıtlara geçmiş) ve bu yüzden müvekkilinin mağdur edildiğini, ilk derece mahkemesinin de bu kapsamda herhangi bir değerlendirme ve araştırma yapmadığını, müvekkilinin alacak kaleminin, konkordatonun tasdikine esas alınan rapora tam işlenmediği gibi işlenen halinin bile ipotekle karşılanmadığı/ karşılanmayacağının sabit olduğunu ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. Maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.

Dava, konkordatonun feshi talebine ilişkindir.

Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, davanın reddine ilişkin kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken istinaf karar harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
Dair, İİK 308/f maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren on gün içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 17/03/2022


Başkan

(e-imzalıdır)

Üye

(e-imzalıdır)

Üye

(e-imzalıdır)

Katip

(e-imzalıdır)

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”