Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/315 E. 2022/529 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/315
KARAR NO : 2022/529

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/09/2021
NUMARASI : 2021/165 Esas, 2021/655 Karar
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Tazminat
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 24/03/2022
YAZIM TARİHİ : 24/03/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 16/09/2021 tarih ve 2021/165 Esas, 2021/655 Karar sayılı kararının istinaf incelemesinin davalı vekili tarafından istendiği, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
– K A R A R –

Davacı vekili ; müvekkilinin davalı firmanın yetkili servisi olarak 13 yıldan beri çalıştığını, davalı tarafın hiç bir gerekçe göstermeden sözleşmenin bitimine 15 ay kala haksız ve dayanaksız olarak müvekkilinin sözleşmesinin feshettiğini, müvekkilinin davalı şirketin yetkili bayisi olması nedeni ile bir kısım masraflar yaptığını, elinde bulundurduğu işleri yeni görevlendirilen iş yerine verdiklerini, davalı firmanın yetkili bayisi olması nedeni ile müvekkilinin aylık 7.000-8000.TL gelirinin olduğunu, müvekkilinin yıllık ortalama aylık gelirinin 6.000.TL’den aşağı olmadığını, sözleşmenin fesih edilmesi ile yanında çalıştırdığı işçisinin tazminatını ödemek zorunda kalarak işten çıkarttığını, 13 yıllık yetkili servis olmasına rağmen gerekçe göstermeden sözleşmesinin fesih edilmesi ile müşterilerinin gözünden düşürüldüğünü iddia ederek 15.000,00 TL manevi, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile 35.000.TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline, sözleşmenin fesih tarihinden itibaren ticari faiz yürütülmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili; davacının müvekkilinin yetkili servisi olduğunu, davacıya ait servisin verimsiz çalıştığını, garanti harici hizmetlerde farklı fiyatlar uyguladığını, şikayetlerin birçok kez müvekkili şirkete bildirildiğini, müşterileri nezdinde müvekkilinin imajının zedelendiğini, bu durumun davacıya iletildiğini, ancak davacı tarafça aynı sıkıntıların devam ettiğini, açıklanan bu nedenlerle; davalının kendi kusurundan kaynaklı olarak sözleşmesinin tek taraflı fesih edildiğini, iddia ederek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece; dosyanın 3 kişilik makine mühendisi bilirkişi heyetine tevdi edildiği, makine mühendisi bilirkişi heyetince mahkemeye ibraz etmiş olduğu ….. havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı şirkete ait olan markanın beyaz eşya ve dayanıklı tüketim malları sektöründe piyasada bilinen bir marka olduğu, davacının sözleşmenin feshinden sonra aynı nitelikte ve aynı şartlarda sözleşme imzalamasının piyasadaki benzer sekmentlerdeki beyaz eşya ve dayanıklı tüketim malları markalarının.. yetkili servis arayışı içinde olması veya diğer markaların yetkili servislerinin birinin kapanması halinde mümkün olduğu, bu durumun tespitinin mümkün olmayacağı için davacının sözleşmenin feshinden sonra aynı nitelikteki ve aynı şartlarda sözleşme imzalaması için makul sürenin tayininin mümkün olmadığı ve bu sürenin tayininin mümkün olmadığı anlaşıldığından aynı neden ile diğer bir işte kazanılan ve davacının kasten kazanmaktan feragat ettiği bir miktarın olmadığı yönünde görüş belirtildiği, bildirildiği, bu durumda mahkemece Bölge Adliye Mahkemesinin ilgili kaldırma kararındaki belirlenen tazminat miktarı üzerinden yapılacak indirim miktarı tespit edilemediğinden 6098 sayılı T.B.K. Madde 50-2. Maddesi uyarınca “uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemeyor ise hakim zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” hükmünü dikkate alarak kaldırma kararından önce bilirkişi raporu ile belirlenen 14.584,05 TL maddi tazminattan takdiri olarak %20 indirim yapılarak 11.667,24 TL yönünden davanın kabulüne, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir.

Davalı Vekili; yerel mahkeme usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili şirketin davacı ile ticari ilişkisini davacının kusuru sebebiyle, haklı nedenlerle sonlandırmak zorunda kaldığını, müvekkili şirket ile davacı arasında ……. ve ……. akdedildiğini, işbu sözleşmelerin amacı satış sonrası servis hizmeti vermek olduğunu, bu hizmetin müşteri memnuniyetini kapsadığı ve en iyi şekilde verilmesi gerektiğini, davacının da edim ifa yükümlülüğünün esaslı unsuru olduğunu, müvekkili şirketin merkezi İsviçre’de olan uluslararası bir firma olduğunu, ….. ve….. markasıyla beyaz eşya, mutfak ve banyo malzemeleri, evye, armatür alanlarında dünya çapında ticaret yapan ünlü bir marka olduğunu, satış politikası gereği, sadece satışların değil satış sonrası verilen servis hizmetlerinin tüketici açısından yeterli ve verimli olabilmesi için de gerekli tüm takip ve denetimleri en iyi şekilde yapan bir firma olduğunu, davacının müvekkil şirket menfaatine ve dürüstlük kuralına uygun hareket etmesi gerekmekteyken, davacı gerek kanundan gerek sözleşmeden gerekse örf ve adetten doğan işbu yükümlüklerine aykırı davranarak, kusurlu eylemleriyle müvekkil şirketin haklı nedenle sözleşmeyi feshetmesine neden olduğunu, müşteri memnuniyet anketleri ve gelen şikayet telefonları sonucunda müşterilere garanti farklı fiyatlar uyguladığını, randevu verildiği halde belirtilen tarihlerde hizmet vermediğini, müşteriler ile davranış ve yaklaşım sorunları yaşadığı tespit edildiğini, müşteriler nezdinde müvekkil şirketin imajını zedeleyen bu durum, müvekkil şirketin satış sonrası hizmetler koordinatörü ve servis danışmanı tarafından iyi niyet çerçevesinde davacıya bildirilmişse de davacı tarafından olumlu hiçbir düzelme ve gelişme gösterilmediğini, sonucunda müvekkil şirket tarafından sözleşmenin haklı nedenle feshedilmesi zarureti hasıl olduğunu, yeniden ilk derece yargılama neticesinde alınan … tarihli bilirkişi raporu Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/755 Esas ve 2021/113 Karar sayılı ilamında belirtilen eksiklikleri aydınlatıcı nitelikte olmadığını, bu değerlendirme subjektif ve hiçbir bilgi ve belgeye dayanmıyor olduğundan dava konusu olayı aydınlatıcı nitelik taşımadığını, müvekkili şirketin de zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, bilirkişi heyeti tamamen mantık yürütme yolu ile denetime elverişsiz bir rapor tanzim ettiğini, hiçbir şekilde davacının beyanlarını kabul anlamına gelmemek kaydı ile bir an bile davacının kazanç kaybına hak kazandığı düşünülse, bu kazanç kaybından indirilmesi gereken tutarlar bilirkişi heyeti tarafından hesaplanmadığını, hesap yapılmamasının da müvekkili şirketi doğrudan zarara uğrattığını, sadece müvekkili şirketin marka büyüklüğüne göre değerlendirme yapılmasının yanlış olduğunu, zira burada bakılması gereken davacının sözleşmenin feshinden sonra yaptığı işlerde ne kadar kar elde ettiği olduğunu, bu rakamların davacının sözleşme sonrasındaki ticari durumunu ve dolayısıyla indirim kalemlerini aydınlatacağını, bilirkişiye özel ve teknik bilgi gerektiren hallerde ve bu hususların aydınlatılması amacıyla başvurulmakta olduğunu, söz konusu rapor bu bakımdan gerekli incelemeleri ihtiva etmediğini, uzmanlık alanı dışında rapor hazırlayan bilirkişinin raporunun kabul edilemeyeceğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. Maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.

Dava, servis sözleşmesinin feshi nedeniyle kar mahrumiyeti ve manevi tazminat talebine ilişkindir.

Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, davanın kısmen kabulüne ilişkin kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 796,98 TL harçtan peşin alınan 199,25 TL harç mahsup edilerek bakiye 597,73 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
5-HMK’nın 359/3 maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, HMK’nin 353 ve 362/1-a bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 24/03/2022


Başkan

(e-imzalıdır)

Üye

(e-imzalıdır)

Üye

(e-imzalıdır)

Katip

(e-imzalıdır)

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”