Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/248 E. 2022/225 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/248 – 2022/225
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/248
KARAR NO : 2022/225

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …..
ÜYE : …..
ÜYE : ……..
KATİP :………….

İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 18/11/2021
NUMARASI : 2021/791(Derdest)
İHTİYATİ TEDBİR
TALEP EDEN DAVACI : ……….
VEKİLLERİ : Av. ………….
[…….] UETS

Av. ………
[……] UETS
DAVALILAR : 1-………..
[……] UETS
VEKİLLERİ : Av…….
[…..] UETS
Av. …..
[…..] UETS
: 2-…..ile
3-….’a velayeten -….
4-…..
VEKİLLERİ : Av. ……….
[……] UETS
İHBAR OLUNAN : ……….
VEKİLİ : Av. …………
[………..] UETS
DAVANIN KONUSU : Ticari Şirket (Pay Defteri Kaydına İlişkin)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 15/02/2022
YAZIM TARİHİ : 15/02/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesince 2021/791 esas sayılı derdest dosyadan verilen 18/11/2021 tarihli ara kararın istinaf incelemesi davalı …. ve İnşaat Ticaret ve San. Ltd. Şti. vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. Maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili 17/11/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile muris ….’ın kızları olan…. ve …’ın …İnş. San. Tic. Ltd. Şti’nin hissedarları olduğunu, …’ın vefat etmesi üzerine iki bölümden oluşan … firmasının anaokulu kısmının kızları ve eşine, kolej kısmının ise müvekkili dahil diğer hissedarlara bırakıldığını, bu paylaşıma ait taraflar arasında ortaklığın giderilmesi protokolü imzalandığını, protokole göre …’ın eşi …’ın kolejde bulunan hissesini müvekkiline devredeceğini, kızlarının ise kolejdeki hisselerini mahkeme kararı sonrasında devredeceğini, aleyhine ihtiyati tedbir talep edilen … ve …’in aynı firmada anneleri ile hissedar olduğunu ve kızları ile aralarında menfaat çatışması bulunduğunu ve bu nedenle müvekkiline hisselerin devredilemediğini, devrin yapılması amacıyla …’ın reşit olmayan kızlarına kayyum tayin edilmesi için Gaziantep 4. Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan davada …’ın hisselerini devretmiş olması ve anne ile çocukları arasında menfaat çatışmasının ortadan kalkmış olması nedeniyle atanan kayyumların kayyumluk görevlerinin sona erdiğini, ancak … ve …’ın hisselerinin henüz devredilmediğini, tüm bu nedenlerle … ve ……’ın … Müdürlüğünde kayıtlı bulunan …. İnş. San. Tic. Ltd. Şti’deki hisselerinin müvekkiline aidiyeti ve müvekkili adına tescili için dava açılacak olması nedeniyle halen davalılar adına kayıtlı olması halinde bu hisselerin üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için bu hisseler üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 24/11/2021 tarihli dilekçesinde ise özetle; … firmasının hissedarlarından …. ile … ve ….adına kayıtlı bulunan % 52 hissenin müvekkili …’e ait olduğu konusunda taraflar arasında yazılı bir protokol düzenlenmiş olduğunu, protokol gereğince … 13 hissesini müvekkil İhsan’a devretmiş ancak …’in velayeti altında olan çocukları …. ile …’ın aynı şirkette anneleri ile hissedar olmalarından dolayı aralarında menfaat çatışması olması nedeni ile devredilemediğini, bu nedenle kayyum yolu ile devredilmesi amacı ile 2019 yılında Gaziantep 4. Sulh Mahkemesinde dava açıldığını, devam eden yargılama süreci içerisinde de hisse devri yapılmadığını, …. ile ….’n …firmasında bulunan 39 hissesinin taraflarına aidiyetinin tespiti ile müvekkil adına tescili konusunda dava açılmış olup aynı zamanda … firmasının tek mal varlığı bulunan taşınmaz üzerine de tedbir konulması talep edildiğini, mahkeme tarafından tedbir taleplerinin reddedilmiş olduğunu, red gerekçesi ise tedbir konulması talep edilen taşınmazın davanın konusu olmaması gösterildiğini, ancak davanın konusunu oluşturan … firmasında bulunan hissenin değeri bu firmanın tek mal varlığı bulunan taşınmaz ile doğrudan bağlantılı olduğunu, bu hisse şirketten veya şirketi mal varlığından ayrı düşünülemeyeceği gibi ayrı bir değere de sahip olmadığını, hissenin değerini şirketi mal varlığını belirlediğini, şirketi tek mal varlığının olan taşınmazın üçüncü kişiler; devredilmesi halinde hissenin hiçbir değeri olmayacağını, müvekkilinin henüz … firmasında hissedar olmadığından taşınmazın satışına müdahale imkanı bulunmadığını, davalı … firması adına kayıtlı olması halinde … parselde kayıtlı bulunan taşınmazın tapu kaydına “davalıdır” şerhi konulmasını yönünde karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebine yönelik 18/11/2021 tarihli ara karar ile, “Dava konusu istek davalı …İnş. San. Ve Tic. Ltd .Şti. nde davalı …. ile … adına kayıtlı bulunan toplam %39 hissenin davacıya aidiyetinin tespiti ile davacı adına tesciline ilişkin olduğundan geçici koruma talebinin ihtiyati haciz olduğu kabul edilmelidir. Zira, 6100 Sayılı HMK’nun 389/1.fıkrası gereğince ihtiyati tedbir ancak uyuşmazlığın dava konusu olması halinde verilebilir. İhtiyati hacze karar verebilmek için rehinle temin edilmemiş muaccel bir alacağın bulunması ve 258.madde gereğince haklılığın yaklaşık da olsa ispat edilmesi gerekli ve yeterlidir. İİK.nın 257. maddesi; ”Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir” hükmünü içermektedir. Dava konusu, alacak istemine ilişkin olmayıp, taraflar arasında düzenlenen ortaklığın giderilmesi protokolü uyarınca davalı şirketin %39 hissesinin aidiyetinin tespiti ve tescil istemine ilişkindir. Davacının talebi üzerine Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/362 D.İş dosyasında ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile… ve ….’ın …. İnşaat Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi’ndeki paylarının tedbiren üçüncü kişilere satış ve temlikinin önlenmesine,” dair kararın verildiği, eldeki dosyada talep konusu taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir/ihtiyati haciz konulması koşullarının oluşmadığı değerlendirilerek davacının ihtiyati tedbir/haciz talebinin reddine” karar verilmiştir.
Mahkemece, 30/11/2021 tarihli ara karar ile, davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile …. kayıtlı bulunan taşınmazın davalı ….Ticaret Ve Sanayi Limited Şirketi adına kayıtlı olması halinde taşınmaz üzerine “DAVALIDIR” şerhinin konulmasına karar verilmiştir.
Davalı …Tic. ve San. Ltd. Şti. vekili 30/11/2021 tarihli itiraz dilekçesi ile özetle: Davacı tarafça, müteveffa ….’ın vefatı sonrasında mirasçıları …. ve ….’a intikal eden, müvekkil … İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti’nin toplam %39 hissenin davacıya aidiyetinin tespiti ve davacı adına tescili istemine ilişkin olarak eldeki davayı usul ve yasaya aykırı bir şekilde ikmal ettiğini, davacı taraf, dava dilekçesinde usul ve yasaya aykırı olarak, dava konusuyla hiç bir ilgisi bulunmayan müvekkil şirket adına kayıtlı tapu kaydına 3.kişilere devri ve temilikinin önlenmesi bakımından ihtiyati tedbir kararı uygulamasını talep etmişse de, mahkemece usul ve yasaya uygun bir şekilde dava konusu olmayan taşınmaza yönelik davacının tedbir taleplerinin reddine karar verdiğini, bu sefer davacı yine usul ve yasaya aykırı olarak dava konusu oluşturmayan, müvekkil şirket adına kayıtlı taşınmaza yönelik olarak taşınmaz kaydına davalıdır şerhi konulması talebinde bulunduğunu, bu talebine önceki taleplerinden başkaca hiç bir dayanak gösterilmediğini, mahkemece davacının bu talebini 30.11.2021 tarihli ara karar ile kabul edilmiş ve dava konusuyla ilgisiz, müvekkil şirket tapu kaydına davalıdır şerhi konulmasına karar verildiğini, mahkemece davacının hiç bir talebi, müvekkil şirket adına kayıtlı tapu kaydına yönelik bile olmadığını, davacının sadece, müvekkil şirkette hissesi bulunduğu iddiasına dayalı bu davada, dava dosyasıyla yakından uzaktan ilgisi bulunmayan bir taşınmaz üzerine davalıdır şerhi konulması usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusunu teşkil etmeyen müvekkil şirket adına kayıtlı …. parselde kayıtlı taşınmaz üzerine uygulanan davaldıır şerhinin itirazlarımız doğrultusunda kaldırılmasını talep etmiştir.
Mahkemece; 12/01/2022 tarihli ara karar ile, dosya kapsamında; ibraz edilen davaya dayanak gösterilen protokolde üzerinde davalıdır şerhi konulan taşınmazın da konu edildiği taraflar arasındaki uyuşmazlığın 12/01/2022 tarihli celsede tespit edildiği üzere davacı ile davalı gerçek kişiler velisi arasında düzenlenen bila tarihli “Düzenleme Şeklinde Ortaklığın Giderilmesi Protokolü” uyarınca davalı gerçek kişilere, murisleri ….’dan intikal edecek, ….bakımından davacıya aidiyeti ve tescili koşullarının oluşup oluşmadığı, protokol şartlarının yerine getirilip getirilmediği konusunda toplandığı, mevcut aşama itibariyle iddia ve savunmadaki haklılık durumunun tamamen tespitinin olanaklı olmadığı, bütün delillerin toplanmadığı, taşınmazın iyi niyetli üçüncü kişilere devri alinde telafisi zor zararlara sebebiyet verebileceği, taşınmazın devrine engel tedbir konulmadığı ancak durumu açıklayıcı şerhe ilişkin tedbir konulduğu ve konulan tedbirin mevcut durum ile ölçülü olduğu değerlendirilerek itirazın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalılardan …. Tic. ve San. Ltd. Şti. vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
Davalı …. İnşaat Tic. ve San. Ltd. Şti. vekili istinaf dilekçesinde özetle, TMK’da ‘davalıdır’ şerhine ilişkin bir yasal düzenleme bulunmamakla birlikte, uygulamada sadece daha sonradan taşınmazı iktisap eden kişilerin tapu kayıtlarından bu taşınmazın bir davaya konu edildiğini öğrenebilmesi adına, bu kişinin ileride iyiniyet iddiasında bulunamaması adına uygulanan bir şerh olduğunu, somut olayda dava dosyası incelendiğinde yerel mahkemenin kararının yersiz olduğunun açıkça görüleceğini, zira davacının hiçbir talebinin müvekkili şirket adına kayıtlı bu taşınmaza yönelik olmadığını, müvekkil şirketin belirtilen adreste özel okul işletmesi olarak ticari hayatına uzun yıllar devam etmeyi planlamakla birlikte dava konusu olmayan taşınmazın satışına yönelik bir hazırlık ya da düşünce içerisinde olmadığını ancak Gaziantep’in en gözde okullarına sahip olan müvekkil şirket adına kayıtlı bu taşınmaz üzerine ‘davalıdır’ şerhi konulmasının hiç kuşkusuz ticari itibarını zedeleyeceğini, dahası müvekkili şirketin, birçok banka ile çalışması olduğunu, kredi kuruluşları tarafından bu şerhin görülmesinin müvekkil şirketi ekonomik olarak da zor durumda bırakabileceğini, bir nevi ihtiyati tedbir mahiyetinde olan yerel mahkemenin kararının ileride davanın muhtemel bir şekilde reddilmesi halinde bu şerhin neden olduğu zararların telafisi için davacıdan herhangi bir teminat alınmamasının açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, yerel mahkemenin, müvekkil şirket adına kayıtlı …. parselde kayıtlı taşınmaz üzerine uygulanan ‘davalıdır’ şerhine karşı yapmış oldukları itirazlarının reddine ilişkin 12.01.2022 tarihli ara kararın istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık, şirket hisselerinin aidiyetinin tespiti ve tescili davasında taşınmazın tapu kaydına konulan “davalıdır” şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 389. Maddesine göre, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
Aynı Kanunun 341. maddesinde istinaf yoluna başvurulabilen kararlar;
“(1)İlk derece mahkemelerinin aşağıdaki kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulabilir:
a) Nihai kararlar.
b) İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar. (Değişik, 28.07.2020T. 7251Sy. Kanun-34. Madde)” olarak belirtilmiştir.
Somut olayda; mahkemece taşınmazın tapu kaydına “davalıdır” şerhi konulmasına karar verildiği, ancak davalı ….İnş. Tic. ve San. Ltd. Şti. vekilinin söz konusu şerhin kaldırılması için itiraz başvurusunda bulunduğu, mahkemece itirazın reddine karar verildiği, buna göre mahkemenin TMK 1010 maddesinde öngörülen geçici tedbir yoluna başvurduğu, ancak “davalıdır” şerhine ilişkin kararların HMK 341. Maddesinde belirtilen kararlardan olmadığı anlaşılmıştır.
HMK geçici hukuki korumalarda sadece 341/1-b maddesinde yazılı olan ara kararlara karşı istinaf kanun yolunu açmış, diğerleri hakkındaki kararlar yönünden ise istinaf imkanı tanımamıştır.
Açıklanan nedenlerle; davalı…. Tic. ve San. Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun, “davalıdır şerhi” kararının istinafı kabil bir karar olmaması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davalılardan ….. Tic. Ve San. Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuru harcı ile peşin karar harcının isteği halinde davalılardan ….. Tic. Ve San. Ltd. Şti.’ye İADESİNE,
3-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek esas kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu kesin olmak üzere 15/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

………
Başkan
………
e-imzalıdır.
………..
Üye
………..
e-imzalıdır.
………..
Üye
………..
e-imzalıdır.
………..
Katip
………..
e-imzalıdır.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”