Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/235 E. 2023/513 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/235
KARAR NO : 2023/513

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/03/2021
NUMARASI : 2019/819 Esas, 2021/163 Karar

DAVACI : ….
VEKİLLERİ : Av. … –
DAVALILAR : 1-
VEKİLLERİ : Av. … –
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 25/05/2023
YAZIM TARİHİ : 25/05/2023

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 18/03/2021 tarih ve 2019/819 esas, 2021/163 karar sayılı kararın istinaf incelemesi taraf vekilleri tarafından istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkili ile davalı ……. Gıda San. ve A.Ş.’nin asıl borçlu, diğer davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğu genel kredi sözleşmesi imzalandığını, borcun ödenmemesi üzerine kredi hesabının kat edilerek davalılara …… Noterliği’nin …… tarih ve …… yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine …….. Müdürlüğü’nün ……… esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, başlatılan takibe davalılar tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durduğunu, yapılan itirazın haksız ve kötüniyetli olduğunu, davalılar ile yapılan arabuluculuk görüşmelerinin de olumsuz sonuçlandığını, bu nedenle davalıların …….. Müdürlüğü’nü ……… esas sayılı dosyasına yaptıkları itirazlarının iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davaya konu genel kredi sözleşmesindeki imzaların müvekkillerine ait olmadığını, bu sözleşmeye ilişkin kat ihtarlarının müvekkillerine usulüne uygun tebliğ edilmediğini, TTK m.887 kapsamında muacceliyet ihtarının müvekkillerine usulüne uygun tebliğ edilmemesi nedeniyle borcun muaccel hale gelmediğini, başlatılan takibin haksız ve mesnetsiz olduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, …davacı banka ile davalı ……… Gıda San. Ve Tic. Aş. arasında ……. tarihli, …….. TL bedelli ve …….. tarihli, ………. TL çerçeve genel kredi sözleşmeleri akdedildiği, bu sözleşmelere diğer davalıların sözleşme tarihleri ile aynı tarihte kefil oldukları, kefalet sözleşmesinin TBK’nın 583. maddesinde belirtilen şekil şartlarına uygun olduğu, davalı asıl borçlunun anılan kredi sözleşmelerine istinaden ……. tarihinde ……. USD ve …… USD, ………. tarihinde …….. USD kredi kullandığı, borçlu tarafça genel kredi sözleşmesine konu edim yükümlülüğü yerine getirilmediğinden hesabın ………. tarihinde kat edildiği, kat ihtarnamesinin davalı asıl borçluya tebliğ edilip, bu bağlamda TBK m. 586 gereğince davalı kefiller yönünden de alacağın muaccel hale geldiği, hesap kat tarihi itibari ile asıl alacağın, kullanılan kredi tutarı ile bu krediye uygulanan akdi faiz toplamından oluşacağı, bilirkişi tarafından hesaplanan asıl alacak tutarının ödeme emrinde talep edilen asıl alacak tutarından fazla olduğu, bu bağlamda ödeme emrindeki asıl alacak tutarları ile bağlı kalınacağı, öte yandan davacı tarafça asıl alacağa akdi faiz işletilerek bu bedel yönünden itirazın iptali talep edildiğinden, kefilin temerrüdünün esasa etkisi bulunmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda da takipte talep edilen asıl alacak üzerinden takip takip tarihine kadar akdi faiz hesaplandığı, bu bağlamda takibe sıkı sıkıya bağlılık ilkesi kapsamında davalıların ödeme emrinde belirtildiği şekilde …….. TL asıl alacak, …….. TL işlemiş akdi faiz, …… TL BSMV ve …….. TL ihtarname masrafı kadar davacı bankaya borçlu oldukları, ancak davalı tarafından takipten sonra davadan önce yapılan ………. TL tutarındaki ödeme TBK m. 100 uyarınca mahsup edildiğinde davacının davalılardan ………… TL alacağının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, kabul edilen miktar yönünden davacının talepte bulunduğu, geçerli bir icra takibinin başlatıldığı, ödeme emrine süresi içinde yapılmış geçerli bir itirazın bulunduğu, süresinde açılmış bir dava bulunduğu ayrıca alacağın likit olması nedeni ile davacı lehine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedildiği, gayrinakdi kredi alacağı yönünden ise; benimsenen bilirkişi raporu ve celbedilen belgelere göre davacı bankanın davalı asıl borçlu nezdinde ……… USD’lik gayrinakdi risk karşılığının bulunduğu, ayrıca toplam 42 adet boş/iade edilmemiş çek sorumluluk bedeli olan toplam ……. TL’nin asıl borçlu yönünden depo edilmesi gerektiğine, davalı kefiller yönünden ise, gayrinakdi alacağın, taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmelerine kefil olan davalılardan talep edilebilmesi için sözleşmede bu konuda özel bir hüküm bulunması gerektiği, tetkik edilen sözleşmelerde bu yönde bir hüküm bulunmadığından davalı kefiller yönünden depo talebinin yerinde olmadığına karar verilmiştir.
Davalılar vekili, İlk derece mahkemesinin açılan itirazın iptali davasını gayri nakdi alacak yönünden müvekkillerinden ……… İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti ile … yönünden reddettiğini, dava konusunun her ne kadar gayri nakdi alacak olduğu belirtilmişse de sonuçta bedel ile ölçülebilen bir alacağın söz konusu olduğunu, şayet müvekkilleri aleyhine dava kabul edilmiş olsaydı müvekkillerinden ……… İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti ile …’ın ……. USD ve ……… TL nakdi alacak ile doğrudan sorumlu olacağını ve söz konusu rakamlar üzerinden müvekkilleri aleyhine icra takibinin devamına karar verileceğini ve bu tutarları depo etmesinin talep edileceğini, davacı dava konusunu gayri nakdi alacak olarak belirtmiş olmakla birlikte aynı zamanda nakdi bir bedel de belirttiğini ve bu bedelin depo edilmesi istediğini, davanın değeri, davacı tarafından …….. USD ve ……… TL nakdi alacak olarak belirlendiğini ve yargılama süreci bu belirlenen nakdi alacak üzerinden ilerlediğini, bu durumda, taraflarına hükmedilecek vekalet ücretinin nispi olması gerekirken maktu olarak hesaplanmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, bedeli tam olarak hesaplanmış ve davaya konu edilmiş bir alacak miktarı mevcut ise bu alacak artık nakdi alacak olarak değerlendirilip bu bedel üzerinden nispi vekalet ücretinin hesaplanması gerektiğini, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarının da talepleri yönünde olduğunu, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının reddedilen gayri nakdi alacak nedeni ile davalılar lehine hükmedilen maktu vekalet ücreti yönünden kaldırılmasına, davacı tarafından depo edilmesi talep edilen ve davalılar yararına reddedilen ……… USD ve ……… TL gayrinakdi alacak üzerinden taraflarına nispi vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
Davacı vekili, ……. tarihli Genel Kredi Sözleşmelerinin 3.5 ve devamı maddelerinde kredinin kefalet karşılığı kullandırılması ve kefillerin sorumluluğu başlıklı imza altına alınan sözleşme maddelerinin ve 3.5.2 ve devamı maddelerin de banka ile müteselsil kefiller başlıklı imza altına alınan sözleşme maddelerinın çok açık olduğunu, bu maddelere göre müteselsil kefillerin, müşterinin bankaya sözleşmeden doğan borçları için sözleşmede belirtilen kefalet limiti ile sınırlı olarak sorumlu olduklarını, kefillerin, kefalet limiti ile sınırlı olmak üzere müteselsil kefaletin, anapara ve akdi faizini, bilcümle işlemiş/ işleyecek temerrüt faizlerini, fonları, komisyonları, her türlü masrafi, vergi ve resimleri, dış işlemlerde kur artışı nedeniyle ortaya çıkacak ilave miktarları, kanuni takip giderlerini ve avukatlık ücretlerini de kapsadığını kabul ve taahhüt ettiklerini, kefillerin, müşterinin her türlü sözleşmeden doğan borçlarından dolayı ayrıca kefalet miktarları ile sınırlı oldukları düzenleme altına alındığından gayrinakdi alacakları bakımından kısmı ret kararının kaldırılarak, gayri nakdi alacakları bakımından da taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
Dava, Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan alacağa yönelik başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, tüm dosya kapsamından; karar gerekçe içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde, mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, davacı banka tarafından hükmün gayrinakdi alacağa yönelik kısmının istinaf edildiği ancak gayrinakdi alacağın talep edilebilmesi için sözleşmede bu yönde hüküm olması gerektiğine yönelik mahkeme gerekçesi ve kefiller yönğnden depo talebinin yerinde olmadığına ilişkin kararı doğrudur, yine davalı … ve davalı ……. ithalat….Ltd Şti vekili tarafından gayrinakdi alacağın reddedilen kısmı bakımından nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden bahisle mahkeme kararı istinaf edilse de mahkemenin maktu vekalet ücretine hükmetmesi yerinde olmuştur, bu halde kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf isteminde bulunan davacı tarafından yatırılması gereken ……. istinaf karar harcından peşin alınan …… TL’nin mahsubu ile bakiye ……. TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf isteminde bulunan davalı tarafından yatırılması gereken ……. istinaf karar harcından peşin alınan ……. TL’nin mahsubu ile bakiye ……. TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
5-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
6-HMK’nın 359/4. maddesine göre kararın taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 25/05/2023


Başkan


Üye


Üye


Katip

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”