Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/232 E. 2023/525 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/232
KARAR NO : 2023/525

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/11/2021
NUMARASI : 2020/682 Esas, 2021/678 Karar

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 25/05/2023
YAZIM TARİHİ : 25/05/2023

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 17/11/2021 tarih ve 2020/682 esas, 2021/678 karar sayılı kararın istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili, davalı tarafça müvekkiline ait olmayan imza ve yazılardan dolayı …….. İcra Dairesi’nin …….. esas sayılı dosyası ile kötü niyetli olarak icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin ödeme emrini ………. tarihinde tebliğ aldığını, müvekkilinin senet üzerinde alacaklı olarak ismi yazan davalı …’yı tanımadığını, müvekkilinin hayatı boyunca kimseye şahsi veya kefil olarak senet vermediğini, müvekkilinin imza sirküsünün mevcut olduğunu, senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, senetteki ”5” rakamının üzerinde tahrifat yapıldığını, borçlu kısmında müvekkilinin adı yazan yerde kalemin açık renk kullanıldığını, senedin geri kalan kısımlarında koyu renk kalem kullanılmış olduğunu, ……. İcra Dairesi’nin ……… esas sayılı dosyası ile icra takibinden dolayı müvekkiline mevduat, taşınır ve taşınmaz haczi işlemi yapıldığını, müvekkilinin icra takiplerinden dolayı mağdur olduğunu, icra takibinde yer alan tutarın davalıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini, dosyanın adli tıp kurumu başkanlığına gönderilmek sureti ile ilgili icra dosyasının bononun üzerindeki imzaların müvekkiline ait olmadığının tespitine, davanın kabulü ile kötü niyetli ve haksız olarak müvekkiline ait olmayan imza neticesinde başlatılan icra takibinin toplam alacağının %20’sinden az olmamak şartıyla icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafın takibe dayanak senette kendisine ait imzanın gerçek olmadığı iddiasının haksız ve kötü niyetli olduğunu, senetteki imzanın davacıya ait olduğunu, gerekli bilirkişi incelenmesinde bu durumun anlaşılacağını, dava konusu senedi davacının bizzat kendisinin verdiğini, davacının bu davayı açmasındaki amacının borcu ödememek olduğunu, senetten dolayı ortaya çıkan borç ilişkisinin asıl ilişkiden mücerret olduğunu, asıl ilişkideki bağ ortadan kalksa bile kıymetli evraktan kaynaklanan borcun sona ermeyeceğini, dava konusu bononun şekli bütün zorunlu unsurları taşımakta olup usulüne uygun düzenlenmiş olduğunu, senetteki rakamların birbirinin birebir aynısı olduğunu, müvekkilinin ……… tarihinde düzenlenen bonodan dolayı icra takibi başlattığını, ilgili kurumlardan davacının imza asıllarının bulunduğu belge asıllarının celbini talep ettiklerini, bu nedenle davanın reddine, davacı aleyhine asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, …davada davacı tarafça bonodaki imzaya ve yazılara itiraz edildiği, tahrifat olduğunun iddia edildiği, bono ve icra dosyası kapsamında borçlu olunmadığı iddia ettiği, davacının istiktabına karar verildiği, imza örneklerinin alınacağının bildirildiği, gerekli ihtarların yapıldığı ancak davetiyenin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davacının duruşmaya katılmadığı, bu nedenle, bu yöndeki iddialarına itibar edilmediği, imzanın ve yazılara ilişkin iddialarından vazgeçmiş sayılmasına karar verildiği, kaldı ki bir an aksi düşünülse bile, dosyaya kazandırılan ……… İcra Hukuk Mahkemesinin ……. esas sayılı dosyasından aldırılan rapordan da görüleceği üzere, bono üzerindeki imzanın davacı eli ürünü olduğunun tespit edildiği, davacı tarafça her ne kadar bonoda tahrifat yapıldığı belirtilmişse de, bononun açık bono olarak düzenlenebilmesi karşısında bu iddiaların yazılı delille ispatlanmasının gerektiği ve davacı tarafça bu yönde bir delilin dosyaya sunulmadığı, davacının iddialarını usulüne uygun olarak ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine, ihtiyati tedbir kararı verilerek icra veznesine giren/girecek paranın alacaklıya ödenmemesine karar verildiği ve bu kararın uygulandığı, davacının kötüniyetli olduğunun da dosya kapsamındaki delillerden açıkça belli olduğu gerekçesiyle İİK’nın 72/4. maddesi uyarınca davalı lehine tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir.
Davacı vekili, müvekkilinin imza örneklerinin alındığı sıra kimlik tespiti yapılmadığını, usul yönünden itirazlarının bulunduğunu, müvekkili hakkında başlatılan icra takibinde bahse konu kambiyoda düzenlenme yerinin mevcut olmadığını, bu husus beyan edilmesine rağmen mahkemenin kambiyo senedine ilişkin düzenlenme yerinin zorunlu unsur olarak kabul görülmediğini, senette ödeme yerinin gösterilmesinin zorunlu unsurlardan olduğunu, dava konusu senetin müvekkiline ait olmadığını ve senet üzerinde oynandığının kabul edilmesi gerekiyorken davalarının reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ……… Genel Komutanlığı Kriminal Laboratuvarı’nın ……… sayılı uzmanlık raporu imza örneklerini incelediğini, ancak senet üzerindeki yazı ve rakamlar hakkında görüş bildirmediğini, çünkü isim, soyad, adres, rakamların farklı kalem ile yazıldığı hususunda görüş bildirilmiş olup eksik inceleme yapılarak ek bir rapor alınmaksızın karar verildiğini, dava dilekçelerinde senet üzerinde 5 rakamında ahrifat yapıldığı açık ve net olmasına rağmen yerel mahkeme bu durumu ispat etme yükümlülüğünü müvekkili üzerinde bıraktığını, bu durumun ispat edilmesinin hayatın olağan akışına uygun olmayan bir durum olup, ilk derece mahkemesinin bu durumu göz ardı ederek karar verdiğini, bu nedenle kararın kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
HMK’nın 353.maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf edenin sıfatı, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, kambiyo senedindeki tahrifat iddiası ve imza inkarına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
İcra Hukuk Mahkemesi kararları takip hukuku ile ilgili olup, genel mahkemede açılan dava yönünden kesin hüküm oluşturamayacağı gibi, İcra Hukuk Mahkemesince yaptırılan imza incelemesi sonucunda düzenlenen raporun da taraflarca kabul edilmedikçe menfi tespit davasında hükme esas alınması doğru değildir. Yargıtay 19 HD’nin 2016/15146 E., 2018/1366 K.; 2016/13568 E., 2017/7739 K.; 2016/3806 E., 2016/10279 K. sayılı kararları da bu yöndedir.
Mahkemece, davalının bilirkişi raporuna itirazı değerlendirilmeden İcra mahkemesince alınan rapora dayanılarak karar verilmiştir.
Bu nedenle mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir. Mahkemece davacıya ait ilgili kurumlarda bulunan imza örneklerinin aslı ile, bononun düzenleme tarihine yakın davacının resmi kurum ve kuruluşlarda bulunan imza örnekleri getirilerek ve imza incelemesine yeterli yazı ve imza örnekleri alınarak bono aslı ile birlikte keşideci imzasının davacı eli ürünü olup olmadığı konusunda imza incelemesi yaptırılarak rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken itirazlar dikkate alınmadan icra hukuk mahkemesi tarafından aldırılan bilirkişi raporuna itibar edilerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
6100 sayılı HMK’nin 353/1-a-6. maddesinde, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması hususu davanın esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verilen hallerden sayılmıştır.
Bu bakımdan ilk derece mahkemesince davanın esasına yönelik uyuşmazlığın giderilmesi için gerekli olan işlemlerin yapılmamış olması bakımından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca KABULÜNE,
2-Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 17/11/2021 tarih ve 2020/682 esas, 2021/678 karar sayılı istinafa konu kararın KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın yeniden görülmesi için mahal mahkemesine gönderilmesine,
4-Davacı vekili tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, ilk derece mahkemesi tarafından, talep halinde iadesine,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda nazara alınmasına,
6-İşbu gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verilmiştir. 25/05/2023


Başkan


Üye


Üye


Katip

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”