Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/208 E. 2023/576 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/208
KARAR NO : 2023/576

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … * …
KATİP : … …
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ŞANLIURFA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/10/2021
NUMARASI : 2020/255 Esas, 2021/819 Karar
DAVACI : ……..
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : ………
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali ( Ticari Satım Faturasına Dayalı )
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 31/05/2023
YAZIM TARİHİ : 31/05/2023

Taraflar arasında görülen davada Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 12/10/2021 tarih ve 2020/255 Esas, 2021/819 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili, taraflar arasındaki et satım ilişkisi kapsamında tanzim olunan ve bakiye bedeli ödenmeyen 7 adet fatura nedeniyle takip başlatıldığını, toplamda davalının ……… TL tutarında ödeme yaptığını ancak toplam bedelin …….. TL olup sadece …….. TL tutarında ödeme yapıldığını, bakiye borcun ……. TL olduğunu, ayrıca gecikme nedeniyle işlemiş faiz olarak …… TL talep ettiklerini beyanla takibe vaki olmuş haksız itirazın iptali ile takibin devamını, asgari % 20 inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, talebin zamanaşımına uğradığını, ……. İcra Daireleri ve Mahkemeleri’nin yetkili olduğunu, davacı adına nakliyeye ödenen tediye makbuzları ve davacı hesabına aktarılan havalelerin kasıtlı olarak muhasebeye geçirildiğini, davacının kendi muhasebe kayıtlarındaki düzensizliği müvekkilinden gidermeye çalıştığını, yıllar sonra böyle bir davanın açılmasının kötü niyetli olduğunu, ekte sundukları ödeme belgelerinden anlaşılacağı üzere fatura bedellerinin tamamının ödendiğini başkaca borcun kalmadığını beyanla davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacının takibe dayanak alacağa ilişkin defter kayıtlarının tamamını sunmadığı, davalı defter kayıtları ve ödeme dekontları uyarınca davacının bakiye alacağın varlığını ispat edemediği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili, müvekkilinin 2012 yılı defterlerinde davalının borçlu olduğunun yerel mahkemece tespit edildiğini, 2013 ve 2014 yılı defterlerinin sehven bulunmamasından ötürü ………. karar numaralı ortaklar kurulu kararı oluşturulduğunu ve yerel mahkeme dosyasına sunulduğunu, sundukları geçmiş yıl 2019-002 karar nolu 30/04/2019 tarihli yevmiye defterlerindeki cari hesaplara bakıldığı zaman sehven müvekkil şirket tarafından yapılan cari hesaplardaki nakit tahsilat ile gösterilen yevmiye kayıtlarının ters kayıtlar ile düzeltilmesine ve 30/04/2019 tarihi itibariyle cari hesapların gerçek bakiyesine ulaştırılmasına ve 2019 yılı defter kayıtları işlenmesine karar verildiğini, iş bu yevmiye kayıtlarının düzeltidiğine dair evrakın yerel mahkemeye sunulduğunu, daha önce düzeltme yapılmamasının nedeni ise 2010-2012-2014 yıllarına ait olan defterler olduğunu, kaldı ki söz konusu defterler diğer mahkeme dosyalarında olması nedeniyle kapanış tasdiki yapılamadığını, daha sonra ticari defterlerin ellerine geçmesiyle taraflarınca defterlerin kapanış tasdiki yapıldığını, davalı her ne kadar borcunun olmadığını iddia etmiş olsa dahi müvekkil şirket tarafından yapılan et satışı toplam tutarı ……… TL olduğu, borçlu davalı şirket tarafından sadece ……… TL tutarında ödeme yapıldığını, borçlu şirketin zamanında ödemediği asıl borcu …….. TL olduğunu, mahkeme dosyasına sunulan …….. Şubesi davalı yanın … nolu hesabından yapılan ………. tarihli işlemler ile ilgili ………. ilgili müzekkere cevabında; ……… Firma yetkilisi …….. tarafından ……… tarihli işlemler nakden kasadan ödeme şeklinde yapıldığını, ilgili işlemlerin hesap sahibi olan firma yetkilisi ……… tarafından yapıldığını ve dekont üzerinde de …… ait imza bulunmaktadır dediğini, buradan da anlaşılacağı üzere müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını, yerel mahkeme dosyasına sunulan fişler ise davalı şirket yetkilisinin banka şubesinin müzekkere cevapları doğrultusunda elden ödemeleri gösterdiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Dava hukuki niteliği itibariyle, ticari satım ilişkisi kapsamında ödenmeyen fatura bakiye bedellerinin tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın İİK’nın 67/1 maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı tarafın 2010-2011-2012 yıllarına ait defterleri incelendiğinde davalıdan ………. TL alacak bakiyesi verdiği, 2013-2014 yılı defterlerinin sunulmaması nedeniyle incelenemediği, ancak diğer yandan 17/10/2012 tarihli banka tahsilatı …….. TL’nin kayıtlarına alınmadığı anlaşılmıştır. Davalı yan 7 adet fatura bedeli ………. TL’nin davacının banka hesabına …….. TL olarak havale ettiği, sunulan dekont içeriklerinden anlaşılmaktadır. Aradaki ……. TL farkın ise iade faturası ile peşin ödenen nakliye bedelinden kaynaklandığı tespit edilmektedir. …….. cevabi yazısından da davalının hesabından ……… tarihinde ……. TL tutarlı, ………. tarihinde de …….. TL tutarlı işlemler nedeniyle para çekim işleminin gerçekleştiği, buna göre davalının davacıya bakiye borcunun bulunmadığı anlaşılmıştır.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın HMK’da belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, bakiye borcun varlığının ispatlanamadığı, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken …… TL istinaf harcından peşin alınan ……. TL harcın mahsubu ile bakiye …… TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
5-HMK’nın 359/4. maddesine göre kararın taraflara dairemizce tebliğine,
Dair, dosya üzerinden yapılan tetkikat neticesinde HMK’nın 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verilmiştir. 31/05/2023


Başkan …
(e-imzalıdır)

Üye …
(e-imzalıdır)

Üye …
(e-imzalıdır)

Katip …
(e-imzalıdır)

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”