Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/203 E. 2023/652 K. 19.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/203
KARAR NO : 2023/652

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN VEKİLİ : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/11/2021
NUMARASI : 2019/59 Esas, 2021/856 Karar

DAVACI : ……..
VEKİLİ : Av. … – ……
DAVALILAR : 1-………
VEKİLLERİ : Av. …
Av. … – ……….
2-….
VEKİLLERİ : Av. … -……….
Av. … -………
Av. …
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. …
Av. … –
DAVANIN KONUSU : Alacak
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 19/06/2023
YAZIM TARİHİ : 19/06/2023

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 04/11/2021 tarih ve 2019/59 esas, 2021/856 karar sayılı kararın istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkili şirketin …… tarihinde ……. TL bedelle ……. marka …. tipi araç satın aldığını, …… tarihinde aracın ön kısmından fan sesi geldiğini, aracın ……. Şirketinin …… Şubesinde servise alındığını, burada birtakım tamir işlemlerinin yapıldığını ve teslim edildiğini, yine aracın …… tarihinde ……. servisine götürüldüğünü, aracın hava yastığı ikazı verdiğini, arka aksların ve dişlerin değişeceğini, ……. uyarısı verdiğini, bu nedenle tamir işlemleri yapıldığını, aracın havalı süspansiyon kompresörünün söküldüğünü, yenilenmesi olarak tespitlere yer verildiğini, şikayetlerin giderildiğinden bahisle aracın müvekkiline teslim edildiğini, araçtan şikayetlerin artması üzerine aynı servise götürüldüğünü, tamir edilmeden geri teslim edildiğini, araçtaki şikayetlerin giderilmemesi üzerine aracın bu kez 4. defa …… servisine götürüldüğünü, havalı süspansiyon kompresörünün sökülüp takılması şeklinde işlem yapıldığının belirtildiğini, araçtaki yükselme sorununun devam ettiğini, araçtan faydalanamama halinin süreklilik kazandığını, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ayıplı mal vasfında olan müvekkili adına kayıtlı ……… plakalı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, bunun mümkün olmaması durumunda araç için ödenen bedelin ödeme tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …Ş. vekili, davada görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, yetki itirazlarının bulunduğunu, dosyanın yetkili ve görevli …… Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi gerektiğini, davacının ayıp ihbar sürelerine riayet etmediğini ve müvekkili şirkete süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını, davaya konu araçta imalattan kaynaklı herhangi bir şikayet bulunmaması ve dava konusu şikayetin davacı tarafın onayı ile yapılan ücretsiz işlem ile giderilmiş olması ve dava konusu şikayetlerin aracın kullanılmasına engel bir durum yaratmadığını, seçimlik hakkını onarım yönünde kullanan davacının akabinde bundan dönerek dava konusu talepleri ileri sürmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle davanın görevsizlik ve yetkisizlik nedeniyle Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, davanın hak düşürücü sürelere riayet edilmemiş olması nedeniyle reddine, davanın esastan reddine, mahkeme aksi kanaatin hasıl olması durumunda semen tenziline karar verilmesini istemiştir.
Davalı …….. Araç. Tic. ve San. A.Ş. vekili, araçta bir ayıp ihbarı yapılmadığını, araçta üretimden kaynaklı bir ayıp olmadığını, bilirkişi raporunda araçta tamirden sonra bir ……. sorunu olduğunun belirtildiğini, bu raporun araçta imalattan kaynaklanan bir ayıp olmadığını gösterdiğini, zira kazadan önce iddia edilen ayıp nedeniyle servise bir girişin olmadığı gibi davacının kazadan önce böyle bir ayıp iddiasının bulunmadığını, bilirkişinin araç üzerinde gerekli teknik incelemeyi yapmadan yoruma dayalı rapor düzenlemesini kabul etmediklerini, aracın çok büyük hasar görmüş olması nedeniyle bu yapılan işlemlerin de değerlendirilmesi gerektiğini, yetkili servisin ayıplı hizmet sunmasından dolayı herhangi bir sorumluluklarının olmadığını, alınan bilirkişi raporuna itiraz ettiklerini, hak talep edebilmek için maldaki eksikliğin önemli olması gerektiğini, davacının aracı kullanmasını engelleyen bir ayıp olmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …. vekili, davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu, davanın usul yönünden reddinin gerektiğini, ayıp nedeniyle garanti süresi geçtikten sonra dava açıldığından davanın zamanaşımı yönünden reddinin gerektiğini, araçtaki onarımın aracın imalatından kaynaklı olmadığını, davacının bizzat yaptırdığı tespitte aracın kazadan sonra tamir bakım işlemine tabi tutulduğunun belirtildiğini, davacının giderilmediğini iddia ettiği arızanın, araçta kazadan sonra meydana geldiğini, trafik kazası sonrası meydana gelen arızadan davalının sorumlu tutulamayacağını, müvekkili şirketin aracın üreticisi veya satıcısı olmadığını, olayda kendilerinin kusurunun bulunmadığını, bu nedenle davanın öncelikle yetki yönünden reddine, sonrasında eksik harç, zamanaşımı def’i ve hak dürüşücü süre, pasif husumet yönünden reddine, esasa girilmesi halinde davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, …her ne kadar davacı tarafça eldeki dava yönünden tüketici kanunun uygulanacağı iddiasında bulunulmuş ise de eldeki davada tarafların tacir olduğu anlaşıldığından 6502 sayılı Tüketicinin korunması hakkındaki kanun hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmadığı, ayıp ve ayıba ilişkin hükümlerle ilgili 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun uygulanmasının gerektiği, …….. havale tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde, davaya konu araçta meydana gelen arızanın …… tarihinde meydana gelen trafik kazasından kaynaklandığı, araçtaki Airmatic arızasının kullanım hatasından kaynaklandığı, araçta gizli bir ayıbın varlığından söz edilemeyeceği, kullanım hatasından meydana gelen …… arızasının ise davalılardan …… A.Ş tarafından tamir edilmesi gerektiğine ilişkin tespitlerin yer aldığı, her ne kadar bilirkişi raporunda araçtaki arızanın üretimden değil kullanımdan kaynaklı olduğu ve bu arızanın da davalılardan ……. A.Ş. tarafından onarılması gerektiği belirtilmiş ise de davacı tarafça açılan davanın satın alınan aracın üretiminden kaynaklı ayıp iddiası ile açılmış olduğu, davalı ……… A.Ş.’nin sorumluluğunun değerlendirilebilinmesi için ancak taraflar arasındaki tamire ilişkin eser sözleşmesine aykırılıktan bir davanın açılmış olması gerektiği, eldeki davada davacı tarafın böyle bir talebinin olmadığı, davacı tarafa ait araçta meydana gelen arızanın üretimden kaynaklanmadığı ve gizli ayıplı olmadığının tespiti ile tüm davalılar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili, dava dosyasına sunulan bilirkişi raporlarındaki bilirkişi inceleme usullerinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, söz konusu bilirkişi raporlarında bilirkişilerin araç üzerinde fiziki inceleme yapması bu duruma göre rapor tanzim etmesinin yerleşik Yargıtay içtihatları gereği iken bilirkişi heyetinin dosya üzerinden dava konusu arızaların imalat hatası olmadığı, arızanın kullanıcı hatası olduğu şeklindeki raporlarının taraflarınca kabul edilebilir olmadığını, ilk derece mahkemesi hükmünün tamamen dava dosyasına sunulan 09/08/2021 tarihli bilirkişi raporu üzerine kurulduğunu, söz konusu bilirkişi raporuna itiraz dilekçelerinde belirttikleri üzere birçok hatalı değerlendirme olduğunu, mahkemenin itirazlarını dikkate almayarak hatalı hüküm kurduğunu, dava dosyasında ileri sürülen iddialarının ve savunmalarına ilişkin ret gerekçesi belirtilmeden karar verildiğini, müvekkili şirkete ait olan aracın kullanım amacının araç tescil belgesinde hususi kullanıma mahsus olduğunun tescil edildiği gerçekliği karşısında ilk derece mahkemesinin tarafların tacir olmasından bahisle somut olayı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri dâhilinde sonuçlandırma yoluna gitmesinin usule, yasaya ve yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu, müvekkili şirketin dava konusu aracı dört defa yetkili servise götürmesine ve her defasında arızanın giderilmediğini yetkili servise bildirmesine rağmen yetkili servis iş emirlerinde de görüleceği üzerine parçaları söküp takmak ve test yapmak haricinde arızanın çözümüne yönelik herhangi bir faaliyette bulunmadığını, müvekkilinin dava konusu aracın arızasının giderilemediği ve Mercedes markasının marka değerine yakışır bir servis hizmeti ile araç için ödemiş olduğu astronomik miktardaki bedelin karşılığını davalılardan alamadığını, davalıların bu hizmet tavrı orta kalitedeki orta ve alt segmentteki araç müşterileri için kabul edilebilir görülebilmekle birlikte ……… gibi üst kalite araç müşterileri için araçlarındaki bir arızanın dört defa servise bildirilmesinin ve halen de düzeltilmemesinin kabul edilebilir olmadığını, dolayısı ile davalıların marka değerleri ve hitap ettikleri hedef kitledeki müşteri portföyleri göz önüne alındığında müvekkilinin davalılarca mahkûm edildiği çaresizliğin ağır kusur olduğunun ortada olduğunu, bu nedenle kararın kaldırılması gerektiği belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
HMK’nın 353.maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf edenin sıfatı, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, taraflar arasındaki araç satım sözleşmeden kaynaklanan ayıpsız misli ile değişim veya bedel iadesi istemine ilişkindir.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, karara dayanak alınan bilirkişi raporunun denetime açık, karar vermeye elverişli ve oluşa uygun olduğu, araçta imalat hatası olmadığı, yaptığı kazadan önce arıza kaydı olmadığı değerlendirilerek davacının terditli talepleri yerinde olmadığı anlaşıldığından davanın reddine ilişkin kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken ……. TL istinaf karar harcından peşin alınan …… TL harcın mahsubu ile bakiye …… TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 359/4. maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğine,
Dair, HMK. 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 19/06/2023


Başkan Vekili


Üye


Üye


Katip

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”