Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/201 E. 2023/534 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/201 – 2023/534
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/201
KARAR NO : 2023/534

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ……….
ÜYE : ……….
ÜYE :………
KATİP : …….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/09/2021
NUMARASI : 2021/434 E., 2021/686 K.

DAVACI : ………
VEKİLİ : Av…………
DAVALILAR : 1 -……..
VEKİLİ : Av. ………..
2 -………
İHBAR OLUNANLAR : 1 -…………
2 -……….
DAVANIN KONUSU : Tazminat
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 25/05/2023
YAZIM TARİHİ : 25/05/2023

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce 2021/434 Esas, 2021/686 Karar sayılı dosyasında verilen 27/09/2021 tarihli kararın istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine başlatılan icra takibine karşı kendisinin açmış olduğu borca itiraz davasının ……. İcra Hukuk Mahkemesinin …. esas …. karar sayılı dosyası üzerinden görüldüğünü, borca itirazın reddine karar verildiğini, davanın şu anda istinaf aşamasında olduğunu, verilen kararın eksik inceleme neticesinde verildiğini, müvekkilinin borçlu şirket yetkilisi …… borcuna kardeşi olması sebebiyle hatır nedeniyle kefil olduğunu, borç karşılığında evini ipotek ettirdiğini, borçlu şirketin borcunu ödeyemediği için alacaklılarca kefil adına kayıtlı taşınmaz hakkında rehinin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığını, söz konusu borcun icra takibi başlatıldıktan sonraki bir tarihte borçlu şirket yetkilisinin bir araç satış ilişkisi dolayısıyla alacaklı olduğu … tarafından davalı banka vekilinin hesabına havale edilerek ödendiğini, üçüncü kişi … ile dava dışı borçlu şirket yetkilisi arasında akdedilen araç satış sözleşmesinin …… Noterliğince düzenlenen …. tarihli sözleşme olduğunu, …’ın dava dışı borçlu şirket yetkilisi ….. ait aracı satın aldığı ve satış bedeli olarak kararlaştırılan ücreti de nakden ödemek yerine borçlunun bu dava konusu icra takibi de dahil olmak üzere diğer borçlarını kapatarak ödediğini, müvekkili aleyhine başlatılan icra takibi dosyasına sunulan dekont üzerinde açıklama kısmında da açıkça ……. Taşımacılık ve ….. Temizlik KRG borç kapama yazılı olduğunu, müvekkili aleyhine başlatılan icra takibinin şu anda satış aşamasında olup, ipotekli taşınmazın satışı halinde müvekkili adına kayıtlı bu taşınmazın değerinin altında satılmasının söz konusunun olacağını, asıl borçlu …. Temizlik şirketinin borcu borcun ödenmesiyle sona erdiğini, kefalet ilişkisinin de asıl borç ile birlikte sona ermesinin gerektiğini, alacaklının borç ödenmiş olmasına rağmen bu icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak devam ettiğini ileri sürerek davanın kabulüne, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, alacaklının haksız çıkması durumunda kötüniyet tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın hukuki mesnetten yoksun olduğunu, mahkemenin davada görevsiz olduğunu, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, müvekkili banka tarafından alacak ipotek ve icra takiplerinin …’e temlik edildiğini, müvekkili bankanın alacaklı taraf sıfatının kalmadığını, kısmi temliğin bulunmadığını, söz konusu temlikten istifade eden icra dosyalarında davacıya karşı işlem yapan müvekkili bankanın olmadığını, temlik alacaklısı … olduğunu, temlik alan müvekkili banka yerine geçerek alacaklı olmuş olduğunu, davacının temlik alacaklısının borçlusu olduğunu, davanın eksik harçla açıldığını, derdestlik itirazlarının bulunduğunu, …… İcra Hukuk Mahkemesinin ….. karar sayılı dosyasından da dava açıldığını, davanın kesinleşmediğini, henüz derdest olduğunu, dava dilekçesinde davacının kefil olduğunun iddia edildiğini, bu iddianın gerçek dışı olduğunu, davacının kefil değil ipotek maliki olduğunu, temliğe karşılık ödeme tarihinin ……. olduğunu, kabul etmemekle birlikte davacının araç satış tarihinin ….. olduğunu, tarihler arasında illiyet bağının bulunmadığını, bu hususun da davanın mesnetsizliğini gösterdiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, mahkemenin görevsiz olup görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, mahkemede görülmekte olan dosya ile Gaziantep 2. İcra Hukuk Mahkemesinin …. esas sayılı dosyasının tarafları ve konusunun aynı olması nedeniyle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, davacının eksik harçla davayı açtığını, borcun temelinin davacının iddia ettiği şekilde bir kefalet sözleşmesine dayanmadığını, Ali Altınpınar’ın diğer davalı bankanın kredi borçlusu olmadığını, davacının ipotek borçlusu olup huzurdaki davayı borcundan kurtulmak ve müvekkilinin alacağını sürüncemede bırakmak maksadıyla açtığını, müvekkilinin diğer davalı bankaya ….. tarihinde ödeme ve temlik talebi ile ilgili olarak müracaat ettiğini, temlik ve ödeme işlemlerinin aynı gün yapılması ve müvekkilinin de Ankara’da ikamet etmesi nedeniyle arkadaşı olan …’dan ödemeyi yapması için ricada bulunduğunu, bunun üzerine …’ın ……. tarihinde müvekkilinin talimatı ile dekonta “Borç Kapama” açıklamasını yazarak ödeme yaptığını, davacının tanık dinletme talebine muvafakatlerinin olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, “…Diğer davalı bakımından yapılan değerlendirmede, adı geçen davalının alacağı temlik almasından bir gün önce temliğe konu alacağın takibi başlatan vekilin hesabına ödenmek suretiyle kapatıldığı, buna ilişkin olarak ödeme dekontunda açıklamanın yer aldığı, ödeme miktarının da mahkememizce ödeme tarihi itibariyle tespit edilen alacak miktarıyla alacak miktarı gözetildiğinde önemsenmeyecek miktardaki farkın dışında uyumlu olduğu, ödemeyi yapan kişinin tanık olarak alınan beyanında davacının iddialarını doğruladığı, ödeme savunmasının 6098 sayılı TBK m.188/1 hükmü uyarınca temlik alan davalı …’e karşı da ileri sürülebileceği, bu haliyle de davacının davalı …’e herhangi bir borcunun bulunmadığına kanaat getirilmiştir. Bu hususların yanında davacı tarafın dava dilekçesi ile kötüniyet tazminatı talebinde de bulunduğu görülmektedir. Davalı …’in dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde dava dışı … tarafında yapılan ödemenin kendisi adına ödeme yaptığını beyan etmesi karşısında tanık olarak beyanı alınan …’ın ise ödemeyi davalı … adına yapmadığını beyan etmesi ve mahkememizin kabulünün de bu yönde olması karşısında davalı …’in haksız ve kötü niyetli olduğuna kanaat getirilmiştir. Bu haliyle de 2004 sayılı İİK m.72/5 hükmünde yer alan koşulların gerçekleştiği anlaşılmış ve davalı … aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmiştir. Bu açıklamalar doğrultusunda da davanın davalı banka bakımından pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, diğer davalı … bakımından ise kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. 1-Davanın davalı …Ş. bakımından pasif husumet yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE, 2-Davanın diğer davalı … bakımından KABULÜ ile; davacının Gaziantep İcra Dairesi’nin 2016/191696 esas sayılı dosyasına istinaden davalı …’e borçlu olmadığının TESPİTİNE, 3-2004 sayılı İİK m.72/5 hükmü uyarınca dava değeri olan …… TL üzerinden % 20 nispetinden hesaplanacak kötüniyet tazminatının davalı …’den alınarak davacıya VERİLMESİNE” karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı alacaklı ….. Bank A.Ş. tarafından dava dışı ……. Petrol İnş. Tur. Gıda Oto. San. Ve Tic. Ltd. Şti. ve davacı müvekkili aleyhine …. esas sayılı dosyasından müvekkili haline münasip evi için ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığını….. tarihinde başlatılan bu icra takibinde alacaklı …. Bank A.Ş. olduğunu, hem dosya kayıtlarından hem de güncel tapu kayıtlarından anlaşılacağı üzere taşınmazın üzerindeki ipotek alacaklısının da yine …. Bank A.Ş. olarak göründüğünü, resen gözetilecek sebeplerle haklı davada husumet yönünden hem bankaya karşı hem de banka tarafından dosya alacağı temlik edilen davalı …’e karşı açıldığını, bu nedenle davanın davalı …Ş. bakımından pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddedilmesinin hatalı olduğunu, alacaklı banka vekili ile görüşülerek dosyanın tamamının kapak hesabının istenildiği ve takip borcunun tamamının ……. tarihinde müvekkilinin arkadaşı olan … tarafından banka vekilinin hesabına ödendiğini, müvekkilinin kardeşi …. borcu sebebiyle evini ipotek ettirdiğini, müvekkilinin ticari faaliyetlerinin söz konusu olmadığını, … ile ….. kendi aralarında araç satışını gerçekleştirdikleri için dava konusu olan icra takibinin kapanması hususunda anlaşarak gereken bedeli …’a ricada bulunarak havale yaptığını, diğer davalı … bakımından verilen kararın ise usul ve yasaya uygun olduğunu, dosya borcunun ödenmesine rağmen ödeme tarihinden 1 gün sonra davalı-alacaklı banka tarafından dosya alacağının davalı …’e temlik edildiğini, Yargıtay kararları ve maddi gerçeklikler dikkate alınarak borç ödendikten sonra alacağın temlikinin yapıldığının bu sebeple …’in alacak hakkının bulunmadığının açık olduğunu, davalıların temlik sözleşmesinin ödemeden bir gün önce adi şekilde hazırlandığını iddia ettiklerini, temlik işlemi ile ilgili karşı tarafın görüşme yaptığını ve bu hususta anlaşma sağladıklarını beyan ettiğini, hangi alacağın hangi miktarda temlik edildiğinin sözleşmede anlaşılmadığını, hukuken geçersiz olduğunu belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararında müvekkili aleyhine hükmedilen alacağın tahsili açısından henüz bir icra takibinin başlatılmadığını, müvekkilinin ……. tarihinde diğer davalı bankaya başvuru gerçekleştirerek söz konusu üç takip dosyasının temlik almak istediğini beyan ettiğini, banka tarafından …….. esas sayılı dosyasında yargılamanın gerçekleştirildiğini, yerel mahkemece aynı konuda iki ayrı dosyanın görülerek derdestlik itirazlarını değerlendirmediğini belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
HMK’nın 353.maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf edenin sıfatı, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, ……. Esas sayılı icra takibinde alacaklı vekilinin hesabına “……..,………TL nin havale yolu ile gönderilmesi, dekontu destekleyen tanık anlatımları ve tüm dosya kapsamında davacının icra takibinde alacaklı konumunda olan kişiye karşı borcunun kalmadığı, bu nedenle mahkemece davalı … yönünden davanın kabulüne, diğer davalı bankanın ise alacağını dava tarihinden önce temlik etmiş olması nedeniyle bu davalı yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesinde, delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin ve davalı … vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca KABULÜNE,
2-Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 27/09/2021 tarih ve 2021/434 Esas, 2021/686 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın yeniden görülmesi için mahal mahkemesine gönderilmesine,
4-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin karar harcı olarak alınan harcın isteği halinde davacıya iadesine,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dair, HMK’nın 353. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.25/05/2023

Başkan

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Katip

e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”