Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1841 E. 2023/41 K. 05.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1841
KARAR NO : 2023/41

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ŞANLIURFA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/09/2022
NUMARASI : 2022/569 Esas, 2022/1022 Karar

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 05/01/2023
YAZIM TARİHİ : 05/01/2023

Taraflar arasında görülen davada Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 12/09/2022 tarih ve 2022/569 esas, 2022/1022 karar sayılı kararın istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili, tarafların davaya konu arsayı …… isimli şahıstan ……. tarihinde ortaklaşa aldıklarını, karşılıklı güven gereği tapu kaydını davalının adına yaptıklarını, müvekkilinin icra takibine dayanak olan boş senedi davalıya yaptıkları anlaşma gereği verdiğini, ilgili senedin 16 dairenin davalıya, 58 dairenin müvekkiline verilmesi anlaşması karşılığı verildiğini, müvekkilinin 16 daireyi …… yetkilisinin tespitinden sonra defalarca davalı ile iletişime geçerek, dairelerin tapusunu almak istemiş ise de davalının işlerinin yoğunluğu sebebiyle her seferinde bu işlemi ertelediğini, aralarında sürekli olarak para alışverişi olduğunu, son olarak müvekkilinin davalıya …….. TL borçlu kaldığını, müvekkilinin …….. yılının Mart ayı içerisinde dairelerin teslimi için davalının yanına gittiğinde müvekkilinin ……. TL borçlu olduğunu iddia ettiğini, müvekkilinin davalıya karşı bu kadar borcunun olmadığını iddia etse de, davalı bu durumu kabul etmeyerek ………. esas sayılı dosyası ile icra takibini başlattığını, müvekkilinin ………. esas sayılı dosyası ile takibe konu senetten; senette yazılı borç sebebinin hiç doğmamış, borcun hiç gerçekleşmemiş, davalının müvekkiline para verdiğini ileri dahi sürmemiş olması sebepleriyle borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu ……… esas sayılı dosyasında, takip çıkış miktarının …….. TL olduğunu, dava harcının, yerleşik içtihatlar cihetinde işbu tutar üzerinden belirlenmesi gerektiğini, davacının müvekkiline ödemesi gereken borcunu ödememek adına birçok kötü niyetli olarak dava açtığını, şikayette bulunduğunu, bu girişimlerinin sonuçsuz kaldığını, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddialar için herhangi bir delil sunmadığını, söz konusu icra takibi başlatıldığında davacının mal mevcudunu kötü niyetli olarak azalttığını, davada, davacı tarafın dava açmadaki nedenlerini ve hukuki yararını açıkça ispat etmesi gerektiğini, dava dilekçesinde gerçek dışı olaylar dışında herhangi bir somut delil ortaya konmadığını, bu nedenle davanın reddine, davacının takip konusu bedelin %20’sinden az olmayan bir tazminata mahkum edilmesine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, ……… tarihli celsede taraflarca takip edilmeyen dava dosyasının HMK’nun 150/1. maddesi gereğince yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verildiği, 3 aylık yasal yenileme süresi içerisinde davanın taraflarca yenilenmemiş olduğu gerekçesiyle davacı tarafından açılan davanın HMK’nun 150/5. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili, mahkemenin ……… tarihli celsede dosyanın işlemden kaldırılmasına karar vermiş ise de, 3 aylık yasal süre olan ……… tarihini beklemeden ……. tarihi itibariyle davanın açılmamış olmasına karar verildiğini, bu nedenle kararın kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.

İnceleme, HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Harçlar Kanunu’nun 30. maddesi “Muhakeme sırasında tesbit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 409 uncu maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması, noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır.” şeklindedir.
İlk derece mahkemesince davacı yanın adli yardım talebinin reddedilmesi sebebiyle davacı tarafa eksik harcı tamamlamaları için …….. tarihli ara karar ile iki haftalık kesin süre verildiği, bu kararın davacı vekiline …… tarihinde tebliğ edildiği, sonrasında verilen iki haftalık kesin süre içerisinde eksik harcın ödenmemesi sebebiyle ……. tarihli celsede ……. tarihi itibariyle dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, daha sonra işlemden kaldırma tarihi yerine kesin sürenin bitim tarihi olan ……. tarihinden başlamak üzere üç ay içerisinde harçlar yatırılmadığından ve dosya yeniden işleme konulması talep edilmediğinden bahisle davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmış ise de, yukarıda belirtilen yasa hükmü gereğince eksik harcı tamamlamak üzere davacıya ihtarın yapıldığı celseyi takip eden celseye kadar süre verilmesi gerektiği halde, iki haftalık kesin süre verilmesinin yasa hükmüne aykırı olması sebebiyle usulsüz olduğu, üç aylık sürenin usulsüz olarak verilen iki haftalık kesin sürenin bittiği tarihten itibaren hesaplanmasının da hatalı olduğu, davacının işlemden kaldırmaya ilişkin tarihten itibaren süre dolmadan davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği gözetildiğinde, ilk derece mahkemesince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
Bu itibarla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yukarıda açıklandığı üzere harcın tamamlanması için iki haftalık kesin süre verilmesinin yukarıda belirtilen yasa hükmüne aykırı olması sebebiyle yargılamaya devam edilerek usulüne uygun süre tebliği ile harçlar yatırıldıktan sonra davanın esastan incelenip sonucuna göre bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca KABULÜNE,
2-………. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen ……. tarih ve ……… esas, ……… karar sayılı kararın KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın yeniden görülmesi için mahal mahkemesine gönderilmesine,
4-Davacı vekili tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, ilk derece mahkemesi tarafından, talep halinde iadesine,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda nazara alınmasına,
6-İşbu gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verilmiştir. 05/01/2023


Başkan


Üye


Üye


Katip

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”