Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1807 E. 2022/1866 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ .
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1807
KARAR NO : 2022/1866

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : ..
ÜYE : ..
KATİP : ..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/08/2022
NUMARASI : 2022/255 Esas(D İŞ), 2022/255 Karar
İHTİYATİ HACİZ İSTEYEN: …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF : …
VEKİLLERİ : Av. ..
Av. ..
DAVANIN KONUSU : İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 01/12/2022
YAZIM TARİHİ : 01/12/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 14/09/2022 tarih ve 2022/255 Esas (D.İŞ), 2022/255 Karar sayılı ek kararının istinaf incelemesinin ihtiyati hacze itirazı eden vekili tarafından istendiği, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

İhtiyati hacze itiraz eden vekili dilekçesinde özetle; öncelikle yetki itirazlarının bulunduğunu, yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, ihtiyati haciz kararı için kanunda belirtilen şartların oluşmadığını, ihtiyati haciz talep edenin ihtiyati haczin sebebini ve türünü açıkça belirtmek zorunda olduğunu, yaklaşık ispat kuralına göre haklılığını ispat etmesi gerektiğini, ihtiyati hacze dayanak olan faturaların muaccel hale gelmediğini, yargılamaya muhtaç olduğunu, müvekkilinin Türkiye genelinde tanınan bir firma olduğunu, mal kaçırma tehlikesinin bulunmadığını, müvekkili aleyhine verilen ihtiyati haciz kararının usulsüz ve hukuka aykırı olduğunu, ihtiyati haciz talep eden tarafından yatırılan teminatın müvekkilinin zararının tazmini için kullanılmak üzere mahkeme kasasında muhafaza edilmesini, ihtiyati haciz talep edene iade edilmemesini, müvekkilinin karşı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, mal kaçırma ihtimalinin de bulunmadığını, bu nedenlerle itirazlarının kabulüne karar verilerek müvekkili aleyhine verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

İhtiyati haciz talep eden vekili cevap dilekçesinde özetle; karşı tarafın itirazlarının hukuki mesnedinin bulunmadığını, müvekkili tarafından ihtiyati hacze konu faturalardaki malların karşı tarafa teslim edildiğini, karşı tarafın yetki itirazının bu nedenle reddine karar verilmesini, karşı tarafın itirazında müvekkilinin malların hasar görmesinde herhangi bir kusurunun bulunduğunu kabul ettiğini, miktarının belli olmadığını belirttiğini, karşı taraf tarafından icra takibine itiraz edildiğini takibin durdurulduğunu ve takip konusu alacağı teminat olarak yatırarak da hacizlerin kaldırılmasını sağladığını, ihtiyati hacce itiraz edenin kötü niyetli olduğunu, bu nedenle ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; Sonuç olarak, dosya kapsamı bir bütün olarak incelendiğinde itiraz nedenlerinin kanunun aradığı şartları taşımadığı ve ileri sürülen diğer nedenlerin de yerinde olmadığı açık olduğundan (her ne kadar icra takip dosyasında icra hukuk mahkemesi kararıyla teminat karşılığı ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmişse de, ihtiyati haczin teminat üzerinde devam ettiği, talebin konusuz kalmadığı değerlendirilerek itirazın esası hakkında karar verilmiştir, ör. Gaziantep BAM 11. HD. 15.12.2021 tarih, 2021/1657 E. – 2021/1952 K. Sayılı kararı vb.) itirazın reddine karar verilmiştir.
İhtiyati Hacze İtirazı Eden Vekili; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın yetkili mahkemede açılmadığını, yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, tek taraflı düzenlenen salt tazmin faturasına istinaden ihtiyati haciz kararı verilmesinin yasaya aykırı olduğunu, ihtiyati haciz talep eden şirketin alacağı muaccel hale gelmemekle birlikte ihtiyati haciz konusu fatura alacağı yargılamaya muhtaç olduğunu, müvekkil şirketin mal kaçırma tehlikesi bulunmadığından ihtiyati haciz şartı oluşmadığını ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Uyuşmazlık, ihtiyati hacze itirazın reddi kararının ve ihtiyati haczin kaldırılması istemine ilişkindir.
İhtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini garanti altına almak için mahkeme kararıyla borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulmasıdır.
İhtiyati hacze ilişkin yasal düzenleme 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 257 ila 268. maddesinde yer almaktadır.
Bilindiği gibi İhtiyati Haciz talep edebilme koşulları İİK’nın 257. maddesinde gösterilmiş olup maddede hem vadesi gelen hem de henüz vadesi gelmemiş para alacakları için ihtiyati haciz şartları düzenlenmiştir. Bunlar muaccel alacaklarda alacağın vadesinin gelmiş olması ve alacak rehinle temin edilmemiş olmalıdır. Müeccel alacaklarda ise kural ihtiyati haciz istenemeyeceği ise de borçlunun belli bir adresinin olmaması veya borçlunun taahhütlerinden kurtulmak amacıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu amaçla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa vadesi gelmemiş alacaklarda da ihtiyati haciz kararı verilebilir. Sözü edilen maddede bunun dışında her hangi bir koşul öngörülmemiştir.
İİK’nın 258. maddesi “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur” hükmünü içermekte olup ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı hakkında kanaat edinilmesi yeterlidir. Mahkemenin alacağın varlığına kanaat getirmesinden anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi olmayıp yaklaşık ispat ölçüsünde alacağın varlığını gösteren delillerin sunulması aranmaktadır. Özellikle hukukî bir işlem söz konusu olduğunda, alacağın varlığının ve muaccel olduğunun yazılı bir belgeye veya belgeler zincirine dayanması tercih edilmesi gereken bir seçenektir.
İhtiyati haciz kararına karşı itiraz ise İİK’nın 265. maddesinde düzenlenmiş olup itiraz sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. Buna göre borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin, “dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı” itiraz edebilir.
Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç, davaya ilişkin bir yargılamadan farlı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip uyuşmazlığı sona erdirmek değildir. İhtiyati hacizde amaç, ihtiyati tedbire benzer şekilde, Anayasanın 2. maddesinde yer alan “hukuk devleti” ilkesinin bir gereği olarak, bireylere etkin hukuki himaye sağlanmasıdır. İhtiyati haciz yargılamasında, etkin hukuki himaye sağlamak, bunu sağlarken mümkün olduğunca çabuk ve seri hareket etme gerekliliği, usul kurallarına göre maddi hukuka dayanan hakkın araştırılmasından önce gelir. Maddi hukuka göre kimin haklı kimin haksız olduğu, İcra ve İflas Kanunu’nun 264. maddesi çerçevesinde itirazın kaldırılması veya itirazın iptali davası kapsamında ya da açılacak bir menfi tespit veya istirdat davası sırasında incelenerek sonuçlandırılacaktır ..
Somut olayda, talep eden tarafından, fatura alacağına yönelik olarak ihtiyati haciz talep edilmektedir.
İhtiyati haciz isteminin kabulü için; alacağın varlığının ve muaccel olduğunun yazılı bir belgeye veya belgeler zincirine dayanması gerektiği dikkate alındığında bu aşamada ihtiyati haciz talep eden vekilinin talep dilekçesine eklemiş olduğu delillerin bu koşulu sağlamadığı, munzam zarar olgusunun yapılacak yargılama sonucunda ortaya konulabileceği, ihtiyati haciz şartlarından olan yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği, alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiği anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca mahkemece, ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı dikkate alınarak ihtiyati hacze itirazın kabul edilmesi gerekirken reddine karar verilmesi doğru olmadığından kararın kaldırılarak ihtiyati hacze yapılan itirazın kabulü ile verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılması yönünde yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
A)1-İhtiyati hacze itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 14/09/2022 tarih ve 2022/255 Esas (D.İŞ), 2022/255 Karar sayılı ek kararının KALDIRILMASINA,
3-İstinaf karar harcı olarak peşin alınan 80,70 TL’nin istek halinde ihtiyati hacze itiraz edene iadesine
B)6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca yeniden esas hakkında hüküm kurularak;
1-İhtiyati hacze itiraz eden vekilinin ihtiyati haczin kaldırılması yönündeki İTİRAZLARININ KABULÜNE,
Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 18/08/2022 tarih ve 2022/255 D iş sayılı İHTİYATİ HACİZ KARARININ KALDIRILMASINA,
2-İİK’nın 36/5. maddesi gereğince ihtiyati haciz talep eden tarafından yatırılan teminatın İADESİNE,
3-İhtiyati haciz talep eden tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın taraflara Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce tebliğine,
6100 Sayılı HMK’nin 362/1-f bendi uyarınca kesin olmak üzere 01/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi. 01/12/2022


Başkan

.
Üye
..
(e-imzalıdır)
..
Üye

(e-imzalıdır)
..
Katip

(e-imzalıdır)

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”