Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1802 E. 2022/1876 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1802
KARAR NO : 2022/1876

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/08/2022
NUMARASI : 2022/245 Değişik İş, 2022/245 Karar
İHTİYATİ HACİZ
TALEP EDEN :
VEKİLİ :

ALEYHİNE İHTİYATİ
HACİZ İSTENİLENLER :
VEKİLİ :

TALEBİN KONUSU : İhtiyati Haciz (Finans)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 07/12/2022
YAZIM TARİHİ : 07/12/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 04/08/2022 tarih ve 2022/245 Değişik İş, 2022/245 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi aleyhine ihtiyati haciz kararı verilenler (itiraz edenler) … ile ….Gıda San. ve Tic. A.Ş. vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. Maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

-K A R A R-

İhtiyati haciz talep eden davacı vekili talep dilekçesinde özetle; aleyhine ihtiyati haciz istenen borçluların …..ödeme tarihli 3.000.000,00 TL bedelli senetleri müvekkili bankaya verdiğini, ancak borçluların tanzim ettiği senetleri ödememe niyetinde olduğunu ve mallarını kaçırma hazırlıkları içerisine girdiklerini öğrendiklerini, açıklanan bu nedenlerle; borçluların borcunu ve masrafını karşılayacak oranda menkul, gayri menkul ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasınI talep etmiştir.

Mahkemece, 02/08/2022 tarihli ara karar ile, “…Talebin 1.058.940,11 TL yönünden kabulü ile; İİK’nun 257. ve devamı maddeleri gereğince, ihtiyati haciz isteyen alacaklının ileride ihtiyati hacizde haksız çıkması halinde borçlu/borçlular ile üçüncü şahısların bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan sorumlu olması kaydıyla ihtiyati haciz isteyen alacaklı şimdilik talebe konu alacağın % 15’i (yüzde on beş) 158.841,02 TL nakdi teminat tutarını veya muteber bir bankanın kesin ve süresiz nitelikteki teminat mektubunu (şayet alacaklı bir banka ise kendisi dışındaki bir başka bankaya ait teminat mektubu olmak kaydıyla) mahkememize yatırdığında veya ibraz ettiğinde, borçlunun/borçluların gerek elindeki gerekse üçüncü şahıslardaki taşınır ve taşınmaz malları ile hak ve alacaklarının, yukarıda miktarı yazılı alacağa yetecek kadar kısımlarının ihtiyaten haczine… ” karar verilmiştir.

İhtiyati hacze itiraz eden … vekili itiraz dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz talep edenin alacağı, gayrimenkul ipoteği ile teminat altına alındığından aynı alacağa istinaden yeniden ve mükerreren alacaklı sıfatı kazanma gayreti ile ihtiyati haciz talebinde bulunmasının açıkça hakkın kötüye kullanılması olduğunu, hukukun kötü niyeti korumayacağını, bu nedenle mahkemeyi yanıltarak tek taraflı ve eksik bilgilendirmeyle alınan ihtiyati haciz kararının hukuka aykırı olup itirazları üzerine iptalini talep etmiştir.

İhtiyati hacze itiraz eden diğer borçlular vekili itiraz dilekçesinde özetle; salt davacının talebi ile üstelik dosya kapsamında borcu defalarca karşılayabilecek ipotek olmasına rağmen ihtiyati haciz kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ihtiyati haciz isteminin kabulü için gerekli olan şartlardan biri de alacağın rehinle temin edilmemiş (güvence altına alınmamış) olması olduğunu, alacağı rehinle temin edilmiş olan alacaklının, kural olarak ihtiyati haciz isteminde bulunamayacağını, müvekkillerinin mahkemece verilen karar neticesinde kredi limiti düşürüldüğünü ve onay beklediği kredi başvurularından olumsuz yanıtlar alarak mağdur olduğunu, alacaklı tarafça borcun tahsili için derdest olan icra takibinden devam etmek yerine böyle bir yola girmenin sırf müvekkillerin ticari itibarını zedelemek maksadıyla hareket edildiğinin en basit göstergesi olduğunu belirterek, bu itibarla, haksız yere konulan ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir.

Mahkemece, 15/09/2022 tarihli ek karar ile, “…Mahkememizce ihtiyati haciz kararı verilmiş, bu karara itiraz edenin süresinde itiraz ettiği görülmüş, itirazcının itiraz dilekçesi vermesi üzerine 6100 sayılı HMK’nun 394/4 maddesi gereğince duruşma açılmış, usulüne uygun davetiye taraflara tebliğ edilmiş, ihtiyati hacize itiraz dilekçesinin incelenmesinde itiraz konusunun icra iflas kanunu 265. maddesinde düzenleme bulunan itiraz edenleri arasında yer almadığı, her ne kadar ihtiyati hacize itiraz eden vekili tarafından borçlu …’un eş rızasınını bulunmadığı iddia edilmiş ise de kıymetli evrakta aval veren kişinin eş rızasının alınmasının zorunlu olmadığı anlaşıldığından; mahkememizce verilen ihtiyati hacze itirazın reddine…” karar verilmiştir.

Karara karşı, aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen (itiraz edenler) … ile ….. Sanayi ve Tic. A.Ş. vekili istinaf isteminde bulunmuştur.

İhtiyati haciz kararına itiraz edenler vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece verilen ihtiyati haciz kararının sırf alacaklının talebi üzerine ve eksik incelemeye istinaden verildiğini, davacı bankanın müteselsil kefalet hükümlerine istinaden taraflarına yönelik bulunduğu ihtiyati haciz talebi ve buna dayalı başlatılan icra takibinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkillerine karşı düzenlenen ödeme emrine konu senette asıl borçlunun ….. Sağlık Metal Gıda İnş. Tur. San. Tic. A.Ş. olduğunu, bahse konu senedin müvekkillerince kefil olarak imzalandığını, adi kefalet durumunda önce asıl borçluya gidilmesi gerektiğini, müvekkilleri adına düzenlenen ödeme emrine yönelik takip ve ihtiyati haciz kararının hukuka aykırı olduğunu öncelik olarak asıl borçluya gidilmesi gerektiğini sonuç alınamaması durumunda kefile gidilmesi gerektiğini, mahkemenin aksi kanaatte olması durumunda kabul olarak değerlendirilmemekle birlikte müteselsil kefalet hükümlerinin uygulanabilmesi için bu durumun yazılı bir beyanla imza altına alınması gerektiği gibi müteselsil kefalet durumunda TBK. Md. 584 hükümlerince de eş rızası gerektiğini, bahse konu senette kefil olarak görülen müvekkillerin evli olmalarına rağmen müteselsil kefalete konu olabilecek şekilde müvekkillerin eşlerinin rızası alınmadığı için işbu senedin müteselsil kefalet hükümlerine göre icra takibine ve ihtiyati hacze konu edinmesinin hukuka aykırılık içerdiğini, salt davacının talebi ile üstelik dosya kapsamında borcu defalarca karşılayabilecek ipotek olmasına rağmen ihtiyati haciz kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, dosya muhteviyatına bakıldığında davacının iddialarını doğrular nitelikte herhangi bir olgu veya olayın bulunmadığı açık olup, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, bir başka niza konusu olarak müvekkillerinin tüm taşınır taşınmazlarına yönelik verilen kararın müvekkilinin itibarını sarstığını, müvekkillerinin verilen karar neticesinde kredi limitinin düşürüldüğünü ve onay beklediği kredi başvurularından olumsuz yanıtlar alarak mağdur edildiğini belirterek, ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz kararının istinaf yolu ile kaldırılmasına, yargılama masraf ve giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Uyuşmazlık, bonoya dayalı ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. Maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 24/05/2017 tarih, 2017/12-1135 Esas, 2017/1012 Karar sayılı kararında,; “…avalde, eşin rızasına ilişkin kefalet hükümlerinin uygulanamayacağı kurul çoğunluğunca kabul edilmiştir.” denilmiştir
.
İhtiyati haciz talep eden alacaklı tarafından vadesi gelmiş bonoya dayalı olarak ihtiyati haciz talep edildiği, söz konusu bonodan kaynaklanan alacağın rehinle temin edildiği yönünde herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı, bononun genel kredi sözleşmesinin teminatını teşkil etmek üzere alındığına dair yaklaşık ispata elverişli delil sunulmadığı, buna göre vadesi gelmiş alacaklar yönünden İcra ve İflas Kanunu’nun 257. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen ihtiyati haciz şartlarının oluştuğundan mahkemece ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili tarafından ileri sürülen avalist yönünden eş rızası alınması gerektiğine dair iddianın İcra ve İflas Kanunu’nun 265.maddesinde sınırlı olarak sayılan itiraz sebepleri arasında yer almadığı, borcun ödendiğine ya da başka bir nedenle sona erdiğine ilişkin herhangi bir delil ortaya konulmadığı, bu nedenle mahkemece ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşıldığından aleyhine ihtiyati haciz talep edilen borçlular vekilinin istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Aleyhine ihtiyati haciz talep edilen/ itiraz eden borçlular vekili Av. …’in istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Aleyhine ihtiyati haciz talep edilen borçlular tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
5-HMK’nın 359/3 maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
HMK’nın 353., 362/1-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.07/12/2022


Başkan

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Katip

e-imzalıdır.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”