Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/178 E. 2023/538 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/178
KARAR NO : 2023/538

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/11/2021
NUMARASI : 2020/370 E., 2021/881 K.

DAVACILAR : 1-… – (…)
2-… – (…)
3-… – (…)
4-… – (…)
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : ……
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : İstirdat
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 25/05/2023
YAZIM TARİHİ : 25/05/2023

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce 2020/370 Esas, 2021/881 Karar sayılı dosyasında verilen 17/11/2021 tarihli kararın istinaf incelemesi davalı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların murisi ……. davalı bankaya borcu nedeni ile davacılar hakkında …….. Dairesinin ……esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davacıların ……… Sulh Hukuk Mahkemesinin ……. tarih ….. esas …… karar sayılı dosyası ile mirasın gerçek reddi kararını ibraz ederek takibe ve borca itiraz ettiklerini, süresinde itiraz edilmediği gerekçesi ile takibin devam ettiğini, davacıların menkul ve gayrimenkulleri ile trafikte kayıtlı araçlarına haciz konulduğunu, müvekkili Memduh’un maaşına haciz konularak kesintinin yapıldığını, davacıların mirasın gerçek reddi kararı nedeni ile davalı bankaya maddi hukuk anlamında borçlu olmadıklarını, Arabuluculuk Bürosuna başvurulduğunu, ancak tarafların anlaşamadığını ileri sürerek takibin durdurulmasına, akabinde iptaline, …….. Sulh Hukuk Mahkemesinin …… tarihli ……. esas …… karar sayılı dosyası ile mirasın gerçek reddi kararı nedeni ile müvekkillerinin borçlu olmadıklarının tespitine, kötü niyetle hareket eden davalının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların murisi ……..’in vefat ettikten sonra taraflarınca …….. Sulh Hukuk Mahkemesinin …….. karar sayılı ………. tarihli mirasçılık belgesi kararının alındığını, daha sonra …….. Müdürlüğünün …….. esas sayılı dosyasıyla mirasçılara karşı icra takibinin başlatıldığını, davacıların mirasçılık belgesinde borçlu murisin mirasçıları olarak göründüklerini, davacının kötü niyet tazminatı talebinin yerinde olmadığını, söz konusu icra dosyası kapsamında davacılara ödeme emrinin gönderildiğini, gönderilen ödeme emrinin davacılara usulüne uygun olarak tebliğ edilerek takibin …… tarihinde kesinleştiğini, davacıların takibin kesinleşmesinden üç ay sonra …….. tarihinde itiraz dilekçesi sunduklarını, Yargıtay kararları dikkate alındığında davacılar tarafından yapılan ve süresinde olmayan itirazların takibi durdurmayacağının aşikar olduğunu, davacı tarafın kanunen kendisine tanınan bir hakkı kullanmadığından dolayı oluşan zararın sonuçlarını taraflarına yüklemek istediklerini, icra takip dosyasının açılışının ve daha sonra yapılan işlemlerin hukuka uygun olarak gerçekleştirildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, “…Dosya borçlar hukuku ve nitelikli hesaplamalar konusunda uzman bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi hazırlamış olduğu raporda özetle; ……… Esas sayılı dosyada, davacı- borçlu …’in maaşından …… tarihinde …… TL, ……. tarihinde …… TL, …… tarihinde ……. TL olmak üzere toplam ………. TL kesinti yapıldığı, yapılan kesintinin ilgili dosyaya gönderildiği ve davalı-alacaklının bildirdiği banka hesabına aktarıldığı tespit edildiğini mahkememize bildirmiştir. Menfi tespit davalarında yapılan ödeme, davayı istirdat davasına kendiliğinden dönüştürmektedir. Davacılardan … tarafından yapılan ödemelerle icra takibi konusuz kaldığından bilirkişi raporunda belirlenen hesaplamalardan da anlaşılacağı üzere istirdat talebinin haklı olduğuna kanaat edilmiştir. Tüm dosya kapsamı alınan denetime elverişli bilirkişi raporu, taraf beyanları birlikte değerlendirildiğinde davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. 1-Davanın KABULÜNE, Davacıların ……… Müdürlüğü’nün ……… esas sayılı dosyası ile takibe konu alacaktan dolayı davalıya borçlu olmadıklarının TESPİTİNE, Talep gereğince davacılardan … adına yapılan ……. TL’nin davalıdan alınarak davacılardan …’e verilmesine, Şartlar oluşmadığından kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE” karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; muris ……. ile müvekkili banka arasında kredi kartı üyelik sözleşmesinin imzalandığını, murisin sözleşmeden kaynaklanan toplam ……… TL borcunun bulunduğunu, murisin müvekkiline olan borcunu ödemediğini, borç ödenmediğindin icra takibini başlattıklarını, takibin kesinleşerek haciz işlemlerinin uygulandığını, davacı …’in süresi geçtikten sonra yaptığı itirazın takibi durdurmaması nedeniyle ……… İcra Hukuk Mahkemesine icra takibinin durdurulması talepli dava açtığını, davanın süresinde yapılmadığından reddedildiğini, icra dosyasında yapılan takip işlemlerinin hatalı olmadığını, söz konusu icra dosyası kapsamında davacılara ödeme emrinin gönderildiğini, davacıların hepsine ……… tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, davacıların reddi miras nedeniyle borçlu olmadıklarından dolayı itirazlarının borca itiraz niteliğinde olduğunu, dolayısıyla 7 günlük süre içerisinde yapılmasının gerektiğini, Hukuk Genel Kurulunun kararında borçluların mirası reddettikleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz olup ödeme emrinin tebliği üzerine yasal sürede yapılmasının gerektiğinin kabul edildiğini, Yargıtay kararları da dikkate alındığında davacılar tarafından yapılan ve süresinde olmayan itirazların takibi durdurmayacağının aşikar olduğunu, aleyhlerine vekalet ücretine hükmedilmesinin hakkaniyetli olmadığını, dosya kapsamında sunmuş oldukları cevap dilekçesinde davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte dava açılmasına sebebiyet vermediklerinden aleyhlerine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmemesi gerektiğinin beyan edildiğini, ilk derece mahkemesince taleplerinin değerlendirilmeksizin ve gerekçe göstermeksizin aleyhlerine vekalet ücreti hükmedildiğini, kimsenin kendi kusuruna dayanarak hak elde edemeyeceğini, davacı tarafın kanunen kendisine tanınan bir hakkı kullanmadığından dolayı oluşan zararın sonuçlarını taraflarına yüklemek istediğini, icra takip dosyasının açılışının ve daha sonra yapılan işlemlerin hukuka uygun olarak gerçekleştirildiğini belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
HMK’nın 353.maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf edenin sıfatı, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyanın incelenmesinde; dava genel kredi sözleşmesine ve mirasın reddi hukuksal sebebine dayalı icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti ve istirdat istemine ilişkin olup, mahkemece …… günü …… TL yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur.
İlk derece mahkemesinin karar tarihi …….. olup, istinaf istemine konu edilen alacak miktarı ise ……. TL’dir. 6100 sayılı HMK’ya 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun ile ilave edilen Ek Madde 1 hükmü uyarınca yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında kesinlik sınırı 2021 yılı için ….. TL’dir. HMK’nın 341/2. maddesi gereğince miktar veya değeri …… TL’yi geçmeyen malvarlığına ilişkin kararlar kesin olup, HMK’nın 346. maddesi gereğince kesin olan karara ilişkin istinaf dilekçesi ilk derece mahkemesince reddedilebileceği gibi 352. maddesi gereğince yapılan ön inceleme neticesinde Bölge Adliye Mahkemesi tarafından da istinaf isteminin reddine karar verilebilir.
Bu bakımdan davalı vekilinin istinaf başvuru talebinin reddi gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurma dilekçesinin miktar itibariyle kesin olan karara ilişkin olması nedeniyle HMK’nın 341/2, 352. maddeleri gereğince REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuru harcı ile peşin alınan karar harcının isteği halinde davalıya iadesine,
3-HMK’nın 359/4. maddesine göre işbu kararın ilk derece mahkemesince davalı vekiline tebliğine,
Dair yapılan ön inceleme sonunda HMK’nın 352. ve 362/1-a maddesi gereğince 25/05/2023 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi. 25/05/2023


Başkan

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Katip

e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”