Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/176 E. 2022/385 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/176 – 2022/385
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/176
KARAR NO : 2022/385
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ….
ÜYE : ……..
ÜYE : …..
KATİP : …………
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/01/2022
NUMARASI : 2021/688 Esas, 2022/49 Karar

DAVACI : …..
VEKİLİ : Av. …. UETS
DAVALI : HASIMSIZ
DAVANIN KONUSU : Zayi Belgesi Verilmesi
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 03/03/2022
YAZIM TARİHİ : 03/03/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 11/01/2022 tarih ve 2021/688 esas, 2022/49 karar sayılı kararının istinaf incelemesi davacı vekilince istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili, müvekkiline ait …. adresindeki fabrikasında bulunan bilgisayar sistemlerine ve serverlerine, müvekkilinin izni ve bilgisi olmadan kim olduğunu bilmedikleri şahıslar tarafından siber saldırı sonucu bilişim yoluyla girilerek müvekkili şirkete ait tüm verilerin şifrelendiğini, bu durumdan dolayı müvekkilinin … ve …. yıllarına ait yevmiye defterleri ile defter-i kebirlerine ulaşılamadığını ve bu şekilde zayi olduğunu iddia ederek müvekkili şirkete ait olup, elektronik ortamda tutulan … ve … yıllarına ait yevmiye defterleri ile defter-i kebirlerin zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece, dava dilekçesinin içeriğinde zayi olma durumunun … tarihinde gerçekleştiğinin iddia edildiği, ancak duruşmada dinlenilen tanığın beyanına göre ise iddia olunan saldırıyı gerçekleştiren hacker ile iletişim … tarihinde sona ermiş olup, hak düşürücü sürenin bu tarih itibariyle başladığına kanaat getirildiği, dosyada mübrez bilirkişi raporunda da iletişimin sona erdiği tarihin aynı şekilde belirtildiği, iş bu davanın açılma tarihi … tarihi olup, hak düşürücü sürenin son günü ise … tarihi olduğu, bu haliyle de eldeki davanın kanunda düzenlenen hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili, müvekkile ait bilgisayar sistemlerinin yüzbinlerce veri barındırdığını, diğer bir ifade ile her ne kadar bilgisayar sistemlerine siber saldırı … tarihinde gerçekleşmiş ise de; söz konusu şifrelenen veriler içerisinde ticari defterlerin de bulunduğu hususu … tarihinde öğrenildiğini, bu tarihten itibaren müvekkili şirket yetkililerinin …ve …yıllarına ait yevmiye defterleri ve defter-i kebirlere ulaşamamakta olup, zayi olduğunu, iş bu durum üzerine zaman kaybedilmeden müvekkili şirketin ticari defterlerinin siber saldırı sonucunda zayi olduğuna dair zayi belgesi alınması için … tarihinde iş bu davanın açıldığını, bu bakımdan davanın yasal süre içerisinde ikame olunduğunu, yerel mahkeme gerekçeli kararında, eksik inceleme ile hatalı değerlendirme yaptığını, müvekkili şirket yetkilileri hangi verilerin şifrelendiğini, hangi verilerin silindiğini tespit aşamasında iken … tarihinde ise ticari defterlerin silindiğinin, zayi olduğunun tespit edildiğini, TTK 82/7 maddesi gereğince de tacirin ziyaı öğrendiği tarihten itibaren 15 günlük hak düşürücü sürenin başlayacağının belirtildiğini, ilgili kanun maddesi siber saldırının gerçekleştiği tarihi öğrenme tarihi olarak saymadığını, siber saldırı her ne kadar … tarihinde gerçeklemiş olsa da müvekkili şirket yetkilileri ticari defterlerin silindiğini, zayi olduğunu … tarihinde tespit ettiğini, eksik inceleme sonucunda hatalı değerlendirme yapıldığını, bu nedenle kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, tüm dosya kapsamından; karar gerekçe içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde, mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-İstinaf isteminde bulunan davacı tarafından yatırılması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
5-HMK’nın 359/4. maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, HMK’nin 353 ve 362/1-ç bendi uyarınca kesin olmak üzere 03/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

….
Başkan
….

….
Üye


Üye
….

….
Katip

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”