Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1655 E. 2022/1576 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1655
KARAR NO : 2022/1576

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/04/2022
NUMARASI : 2021/313 Esas, 2022/369 Karar
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Zayi Belgesi Verilmesi
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 20/10/2022
YAZIM TARİHİ : 20/10/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 06/04/2022 tarih ve 2021/313 Esas, 2022/369 Karar sayılı kararının istinaf incelemesinin davacı vekili tarafından istendiği, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili; müvekkili şirketin … ve …’daki tesislerinde çikolata ve türevleri başta olmak üzere gıda sektöründe faaliyet gösterdiğini, müvekkili şirketin bilişim sistemleri ve ana sunucularının (server) ….’teki fabrikada bulunduğunu, 10/05/2021 tarihinde kimliği belirsiz kişilerce müvekkili şirketin bilişim sistemlerine siber saldırı gerçekleştirildiğini, müvekkili şirketin bilişim sistemlerine yapılan siber saldırının nereden yapıldığının bilinmediğini, ”….” adı verilen veri şifreleme türünde yapıldığının tespit edildiğini, siber saldırı nedeniyle müvekkili şirketin Ocak 2021 öncesi e-defter ve e-berat kayıtları, 10/05/2021 tarihi öncesi e-fatura, e-arşiv fatura, fatura görsellerinin ulaşılamaz hale geldiğini, bu kayıt ve belgelerin yedeklerinin de etkilendiğini, ulaşılmaz hale geldiğini ve zayi olduğunu, müvekkili şirketin ana sunucularında (server) grup şirketlerinden …. Lojistik Depolama ve Dağıtım A.Ş. ve ….Yatırım Gıda İnş. San. İç ve Dış Tic. A.Ş.’nin de e-defter, e-berat, e-fatura, e-arşiv fatura, muhasebe kayıtları, fatura görselleri ve diğer tüm ticari kayıtları bulunduğunu, bu kayıtların da ulaşılamaz hale geldiğini, diğer grup şirketleri, …. Mağazacılık Gıda San. ve Tic. A.Ş.,…. Bilişim Hizmetleri A.Ş.’ni ise “Logo muhasebe sistemi” kayıtları da ulaşılamaz hale geldiğini, ilgili şirketler için de ayrıca başvuru yapıldığını, …. Yatırım Gıda İnş. San. İç ve Dış Tic. A.Ş’nin 02.11.2020 tarihinde davacı şirket ….Çikolata Gıda San. Ve Tic. A.Ş. ile birleştiğini ve külli olarak bu şirkete devrolduğunu, … Yatırım Gıda İnş. San. İç ve Dış Tic. A.Ş’nin birleşme öncesindeki (02.11.2020 tarihinden önceki) tüm e-defter, e-fatura, e-berat, e-arşiv fatura, muhasebe kayıtları, fatura görselleri ve diğer tüm ticari kayıtlarının da siber saldırı nedeniyle ulaşılamaz hale geldiğini ve zayi olduğunu, dava konusu siber saldırı için Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde ….. soruşturma numaralı dosyası ve …. Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma numaralı dosyası ile suç duyurusunda bulunulduğunu, ….Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ….. soruşturma numaralı dosyasından, soruşturmanın selameti ve tahkikatın daha güvenli bir şekilde yürütülmesi amacıyla, ….. Sulh Ceza Hâkimliği’nin … Değ. İş sayılı kararı ile CMK 153/2 maddesi kapsamında gizlilik kararı verildiğini, müvekkili şirkete yapılan siber saldırı akabinde görevlendirilen teknik ekibin çalışmalarına devam ettiğini, TTK’nun 82/7. maddesine göre tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerinin yangın, su baskını, veya yer sarsıntısı gibi afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içerisinde ziya uğraması halinde, tacirin öğrenmeden itibaren 15 gün içerisinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden hasımsız olarak açacağı dava ile zayi belgesi verilmesini isteyebileceğinin düzenlendiğini, elektronik defterlerin zayi olması halinde ne yapılması gerektiği, elektronik defter genel tebliği’nin (edgt) 7/1. maddesinde düzenlendiğini, ilgili tacir, VUK’nun 13. Maddesinde öngörülen mücbir sebeplerden birinin gerçekleşmesi halinde ve bu kayıtların fiziksel ortamda birebir tutulmaması ve e-defter saklama hizmeti veren özel entegratör kuruluşlarından veya başkanlıktan ikincil örneklerinin temin edilemediği hallerde, ilgili durumun öğrenilmesinden itibaren on beş gün içerisinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesine başvurarak zayi belgesi verilmesini talep edebileceğini, bu nedenle müvekkili şirketin maruz kaldığı (mücbir sebep) siber saldırı nedeniyle, davacı müvekkili şirketin Ocak-2021 öncesi e-defter ve e-berat kayıtları; 10.05.2021 tarihi öncesi e-fatura, e-arşiv fatura, fatura görselleri ile, davacı müvekkili şirket ile 02.11.2020 tarihinde birleşen …. Yatırım Gıda İnş. San. İç ve Dış Tic. A.Ş.’nin birleşme öncesindeki (02.11.2020 tarihi öncesi) e-defter, e-berat, e-fatura, e-arşiv fatura kayıtları, fatura görselleri ve diğer belge-kayıtları ulaşılamaz hale geldiğini, davacı …. Çikolata Gıda San. ve Tic. A.Ş. ile davacı ile birleşen ve davacıya külli olarak devrolan …. Yatırım Gıda İnş. San. İç ve Dış Tic. A.Ş. yönünden, e-defter, e-berat, e-fatura, e-arşiv fatura, fatura görselleri ve diğer tüm ticari kayıt belgelerin, belirtilen tarihleri kapsayacak şekilde bu belgeler için de zayi belgesi verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece; davacı tarafça her ne kadar siber saldırı sebebiyle zayi olan e-defter, e- berat, e-fatura, e-arşiv faturalar hakkında zayi belgesi verilmesi talep edilmişse de yapılan yargılama neticesinde talebin kabul edilebilir olmadığına kanaat edildiği, nitekim dosyaya kazandırılan bilirkişi raporlarında da belirtildiği üzere zayi belgesi verilmesi talep edilen ticari kayıtların onarımının ve kurtarılmasının mümkün olmadığının açıkça belli olduğu, davacının dava konusu e-defter ve beratların ikincil kopyalarının bakanlık sistemine yüklenmesi hususunda gerekli işlemleri yapmadığı, hal böyle olunca, davacı şirketin defterlerin saklanması konusunda basiretli bir tacirden beklenen özenin göstermediği, kayıtların özenle korunması ve saklanması gerekmesine rağmen, 3 sıra No’lu Elektronik Defter Genel Tebliği (Sıra No:1)’nde değişiklik yapılmasına dair tebliğin 4.4.1-e maddesinde öngörülen yükümlülüğü yerine getirmediği, yine e-Defter dosyaları ile bunlara ilişkin berat dosyalarının ikincil kopyalarının muhafazası hususunda özel entegratör bir firmadan destek almadığı ve gerekli özeni göstererek yedekleme işlemlerini yapmadığı, özellikle günümüzde siber saldırı vb. hususların artık bir tehdit olduğu ve bunlara karşı önleme alınması gerektiğinin bilinecek durumda olduğu, davacının sistem dışında da kendisi tarafından ayrı bir yedekleme de yapmadığı, bu kapsamda da gerekli ve yeterli önlemleri almadığı, bu sebeple kendisinin tüm dikkat ve özeni gösterdiğini ve ziyaa uğramanın iradesi dışında olduğunu ve kendisine kusur atfedilemeyeceğinin ileri sürmesine imkan bulunmadığı, kaldı ki davacı hakkında talep edilen dönemlere ilişkin devam eden vergi incelemelerinin de bulunduğu anlaşıldığı, yasada belirtilen şartların oluşmaması ve yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.

Davacı Vekili; yerel mahkeme kararının eksik ve hatalı değerlendirmeler ile verildiğini, hukuki dayanaktan yoksun, gerekçesiz, gerçek durum ile uyumsuz, usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı müvekkil şirket ilgili tebliğ kapsamında 01.01.2020 sonrası e-defter ve beratların ikincil kopyalarını gib sistemine yüklediğini ve üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, davacı müvekkil şirketin de, 01.01.2020 tarihinden sonra, ikincil örneklerini GİB sistemine yüklediğini, bu durum mahkeme dosyasına GİB’den gelen yazı cevapları ile de sabit olduğunu, bu gerçekliğe rağmen Mahkeme karar gerekçesinde, davacı müvekkil şirketin bu yükümlülüğünü yerine getirmediğini, basiretli bir tacir gibi hareket etmediğini haksız ve mesnetsiz bir şekilde ifade ettiğini, halbuki bu tespit ve değerlendirmelerin aksine davacı müvekkil şirket, mevzuat kapsamında üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, tüm e-defter ve beratların yedek dosyalarını aldığını, GİB’e ikincil örnekleri Tebliğ’e uygun bir şekilde 01.01.2020 sonrasında yüklediğini, ana sunucular (server) için gerekli tüm teknik tedbirleri aldığını, buna rağmen siber saldırı sebebiyle tüm bu dosyaları ve yedekleri ulaşılamaz hale geldiğini, tüm bu durumların GİB’den sorularak teyit edilebileceğini, bu durum dosyada mübrez, Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığının cevabi yazısı ile de sabit olduğunu, yerel mahkeme davadaki taleplerin 01.01.2020 öncesi ve 01.01.2020 sonrası diye ikili bir ayrıma tabi tutarak değerlendirmesi gerekirken bunu dahi yapmadığını, talepleri hem davacı müvekkil ….Çikolata yönünden hem de davacı müvekkil şirket ile birleşen … Yatırım A.Ş. yönünden her iki dönemi (01.01.2020 öncesi ve sonrasını) kapsadığını, bu gerçekliğe rağmen yerel mahkeme böyle bir ayrıma dahi gitmeyerek genel bir ön kabul ile tüm taleplerinin 01.01.2020 sonrasıymış gibi karar verdiğini, 01.01.2020 sonrası dönem için yapılan tespit ve değerlendirmeler ve verilen karar ise gerçek dışı ve mesnetsiz olduğunu, yerel mahkemenin taleplerine rağmen dosyayı konusunda uzman bilirkişilere tevdi edip rapor aldırmadığını, bu yönüyle de verilen karar usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

Dava, zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.

İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.

Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, tüm dosya kapsamından; karar gerekçe içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde, mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli istinaf karar harcı peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,

Dair, HMK. 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak oy birliği ile karar verildi. 20/10/2022

Başkan

(e-imzalıdır)

Üye

(e-imzalıdır)

Üye

(e-imzalıdır)

Katip

(e-imzalıdır)

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”