Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1641 E. 2022/1620 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1641
KARAR NO : 2022/1620

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ŞANLIURFA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/06/2022
NUMARASI : 2021/1373 Esas, 2022/910 Karar

DAVACI : … (TASFİYE MEMURU) – …
VEKİLİ : Av. … – …. UETS
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. … -……. UETS
Av. … – …….. UETS
DAVANIN KONUSU : Şirketin İhyası
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 26/10/2022
YAZIM TARİHİ : 26/10/2022

Taraflar arasında görülen davada Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 30/06/2022 tarih ve 2021/1373 esas, 2022/910 karar sayılı kararının istinaf incelemesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili, …. sicil numarası ile kayıtlı ….tarihinde tasfiye edildiğini ve ticaret sicilinden terkin edildiğini, son tasfiye memuru müvekkili … olduğunu, ancak şirketle ilgili mahkemeler olan Şanlıurfa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/603 Esas, 2018/249 Esas, 2018/193 Esas, Şanlıurfa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/664 Esas 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/748 Esas, Şanlıurfa 4. Asliye Hukuk Mahkemesin’in 2013/376 Esas, Şanlıurfa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/597 Esas, Şanlıurfa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/713 Esas dosyalarının halen derdest dosyalar mevcut olduğunu, tüm bu dosyalarla ilgi davaların takibi ve sonuçlandırılması ve bakımından şirketin ihyası gerektiğini belirterek …. ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; davacının ihya talebine dayanak dosyaların davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı belirlenen bir kısım dosyalardan Şanlıurfa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/603 E, Şanlıurfa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/376 E. ve Şanlıurfa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/713 E. dosyaları yönünden davanın reddine karar verilmiş, diğer dosyalar ise halen derdest olduğundan taraf teşkilinin sağlanması yönünden şirketin ihyasına, ek tasfiye işlemlerini yerine getirmesi için ihyasına karar verilen şirketin son yetkili temsilci ve tasfiye memuru olan …’un tasfiye memuru olarak atanmalarına davanın bu şekilde kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekili ; yerel mahkeme kararının kısmen kabul yönünden istinaf ettiklerini, kısmen red yönünden istinaf etmediklerini, yeniden tescilin hukuki bir dayanağı olmadığını, her ne kadar yerel mahkeme terkinin usulüne uygun olmadığından bahisle davayı reddetmişse de söz konusu terkinin usulüne uygun olduğunu ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini, şirket ile ilgili olarak TTK 7. Maddesine göre ihtar gönderildiğini, adreste kimsenin olmaması sebebiyle iade edildiğini belirterek mahkemenin kısmen kabul kararının kaldırılması talebiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Dava hukuksal niteliği itibariyle, son tasfiye memuru tarafından açılmış şirket ihyası istemine ilişkindir.
Davalı vekilince istinaf talebinde yeniden tescilin hukuki dayanağı olmadığı, TTK’nın geçici 7. maddesindeki usule uygun olarak tebligatın çıkartıldığı ve bila döndüğü belirtilmişse de, gelen sicil müdürlüğü yazı cevaplarından tasfiyenin geçici 7. maddeye göre değil TTK 636/b maddesi gereğince genel kurul kararına binaen yapılan tasfiye işlemleri neticesinde tasfiyenin tamamlanarak kapatıldığı anlaşılmaktadır. Ayrıca dava son tasfiye memuru tarafından ikame edilmekle usuli eksiğin de bulunmadığı, adı geçen şirketin taraf olduğu derdest davalar mevcut olduğundan söz konusu davalar yönünden tasfiye memuru tarafından davanın açılmasında hukuki yararın bulunduğu anlaşılmaktadır.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın HMK’da belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Kafi miktarda harç alınmakla yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
5-HMK’nın 359/4. maddesine göre kararın dairemizce taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verilmiştir. 26/10/2022


Başkan


Üye


Üye


Katip

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”