Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1573 E. 2022/1436 K. 03.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1573
KARAR NO : 2022/1436

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ŞANLIURFA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 21/07/2022
NUMARASI : 2022/904 Esas (Derdest)
İHTİYATİ TEDBİR
TALEP EDEN (DAVACI):
VEKİLİ :
ALEYHİNE İHTİYATİ
TEDBİR İSTENEN –
İTİRAZ EDEN (DAVALI):
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İhtiyati Tedbire İtiraz
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 03/10/2022
YAZIM TARİHİ : 03/10/2022

Taraflar arasında görülen davada Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 21/07/2022 tarih ve 2022/904 esas (derdest) sayılı ara kararının istinaf incelemesi aleyhine ihtiyati tedbir istenen – itiraz eden (davalı) vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

İhtiyati tedbir talep eden (davacı) vekili, davalı tarafından, …… İcra Müdürlüğünün ….esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine ….. TL tutarındaki bono ile takip başlatıldığını, müvekkilinin …..1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/313 esas sayılı dosyası ile itirazda bulunduğunu, öncelikle takibin teminatsız durdurulmasını, yargılama neticesinde müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile davalı tarafın takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

Mahkemece, talebin kısmen kabulü ile; davacının takibin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinin reddine, İİK’nun 72/2. maddesi gereğince ,dosyanın adli yardımlı olması nedeniyle teminatsız olarak dava sonuna kadar tedbiren dava sonuna kadar tedbiren ….. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasında icra veznesine yatırılan paranın alacaklıya ödenmesinin durdurulmasına karar verilmiştir.

Aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen – itiraz eden (davalı) vekili, davacının HMK’nın 334, 335 ve 336 vd. maddeleri uyarınca adli yardım talebinin reddi kararı verilmesi gerektiği halde adli yardım talebinin kabulüne karar verilmiş olmasının ve adli yardım kararı ile birlikte teminat alınmadan ihtiyati tedbir kararı verilmesinin alacağına kavuşamayan müvekkilini zarara uğrattığını ve bu tedbir dolayısı ile uğradığı zararın dosyada teminat olmaması sebebiyle karşılanamayacağından verilen bu tedbir kararının usule ve yasaya aykırı olduğunu, davacı tarafın delillerinin resmi belgeye dayanmadığını, adli yardım konusunda sunduğu belgelerin adli yardım kararı verilmesini gerektirmediğini, davacı tarafın dava dilekçesinde ileri sürdüğü diğer bir hususin imza itirazı olduğunu, ….. İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/313 esas ve 2022/711 karar sayılı dosyası üzerinden yapmış olduğu borca itirazda imza itirazı yapmayıp mevcut menfi tespit davasında bunu ileri sürmesinin tamamen yargılamayı uzatmak üzerine yapılmış bir itiraz olduğunu, bu nedenle ara kararında yer alan icra veznesine ödenecek paranın alacaklıya ödenmemesi yönündeki tedbir kararının kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.

Talep, ihtiyati tedbire itiraza ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Geçici Hukuki Koruma türlerinden olan “ihtiyati tedbir” 6100 sayılı HMK’nın 389 – 399. maddelerinde düzenlenmiştir. HMK’nın 389. maddesinde ihtiyatin tedbirin şartları, 391. maddesinde ihtiyati tedbir kararının kapsam ve içeriği, 393. maddesinde ihtiyati tedbir kararının uygulanması, 394. maddesinde ihtiyati tedbir kararına itiraz ve uygulanacak usule yer verilmiştir.

İhtiyati tedbire itiraza ilişkin HMK’nın 394. maddesinde uygulanacak usul kısaca şu şekilde açıklanmıştır; Karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebilir. Aksine karar verilmedikçe, itiraz icrayı durdurmaz. İhtiyati tedbirin uygulanması sırasında karşı taraf hazır bulunuyorsa, tedbirin uygulanmasından itibaren; hazır bulunmuyorsa tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren bir hafta içinde, ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak, kararı veren mahkemeye itiraz edebilir. Esas hakkında dava açıldıktan sonra, itiraz hakkında, bu davaya bakan mahkemece karar verilir.

Buna göre HMK’nın 394/4. maddesinde, tedbir kararına itiraz üzerine mahkemenin ilgilileri dinlemek üzere davet edeceği, gelmedikleri takdirde dosya üzerinde inceleme yaparak kararını vereceği belirtilmiş olup, itiraz üzerine incelemenin duruşmalı yapılması zorunlu olduğundan, mahkemece öncelikle, duruşma günü verilerek ilgililer dinlenmek üzere usulen davet edildikten sonra gelmeseler dahi itiraz sebepleri incelenerek sonucuna göre gerekçeli karar yazılmak suretiyle bir karar verilmesi gerekir.

Bunun yanında İhtiyati tedbir kararının muhtevası özel olarak HMK’nın 391/2. maddesinde belirtildiği gibi genel olarak da mahkeme kararlarının neleri kapsaması gerektiği HMK’nın 297. maddesinde düzenlenmiştir. Ayrıca Anayasa’nın 141. maddesi “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli yazılır” hükmünü amirdir. Anılan 297/1-c maddesinde, hükmün, iki tarafın iddia ve savunmalarının özetlerini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri de kapsaması gerektiği öngörülmüştür. Kararlarda bulunması gereken gerekçeler sayesinde taraflar, hükmün hangi maddi ve hukuki sebebe dayandırıldığını anlayabilecekleri gibi, karar aleyhine kanun yoluna başvurulduğunda da kanun yolu incelemesi bu gerekçe ve hüküm sonucuna göre yapılabilecektir.

Tarafların dava veya hukuki koruma tedbir talepleri yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve İstinaf Mahkemesi’nin hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur. Bu husus kamu düzenine ilişkin olup resen dikkate alınır.

Bu anlamda İstinaf Kanun Yoluna tabi olan ihtiyati tedbir kararı ve 394. maddesi gereğince itiraz üzerine verilen kararın HMK’nın 391/2 ve 297. maddelerine uygun ve denetime elverişli gerekçeli biçimde oluşturulması gerekmekte olup anılan niteliklere uygun olmayan kararlar Anayasa’nın 2. maddesinde düzenlenen hukuk devleti ilkesini, HMK’nın 27. maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkını ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkını ihlal edecektir.

İstinaf yoluna başvurulabilecek kararlar ise HMK’nın 341. maddesinde düzenlenmiş olup 1. Fıkrası, ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği hükmünü içermektedir.

İstinaf incelemesi yapılan dosyada, ihtiyati tedbir talebinin kabulü kararına karşı istinaf yoluna başvurulabileceği belirtilmiştir. Aleyhine tedbir verilen davalı vekilinin 02/09/2022 tarihli dilekçesi ile yokluklarında verilen ihtiyati tedbirin kabulü kararına itiraz etmiş ancak mahkemece itirazı duruşma açılarak değerlendirilmemiştir. Yine davalı vekili 02/09/2022 tarihli dilekçesi ile ihtiyati tedbirin kabulü kararını istinaf etmiştir.
Ancak yukarıda da açıklandığı üzere ihtiyati tedbir talebinin kabulü kararına karşı itiraz üzerine HMK’nın 394. maddesi uyarınca itiraz incelemesinin tarafların daveti ile duruşmalı olarak yapılması gerekmekte olup mahkemece davalıların ihtiyati tedbire itiraz ettikleri hususu göz ardı edilerek, itiraz hakkı tanınıp itiraz üzerine karar verilmeksizin dosyanın istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmesi doğru görülmemiştir.

Açıklanan gerekçelerle aleyhine ihtiyati tedbir verilen (davalı) vekilinin istinaf isteminin esasa dair diğer sebepler incelenmeksizin kabulü ile ihtiyati tedbire itiraz incelemesinin HMK’nın 394. maddesinde öngörülen usulde yapılmak üzere dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçeyle;
1-İhtiyati tedbire itiraz eden (davalı) vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 394. maddesi uyarınca gereği yapılmak üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf karar ve ilam harcı olarak alınan harçların istek halinde ihtiyati tedbire itiraz edene İADESİNE,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
5-Kararın HMK’ nın 359/4. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
HMK’nın 353 ve 362/1-f bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 03/10/2022


Başkan


Üye


Üye


Katip

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”