Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1481 E. 2022/1491 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1481
KARAR NO : 2022/1491

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/06/2022
NUMARASI : 2022/345 (Derdest)

2022/345 sayılı asıl dosyanın tarafları
İHTİYATİ TEDBİR
İSTEYEN DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
.
DAVALI : .
VEKİLİ : Av. …
.

Birleşen 2022/384 Esas-2022/515 Karar sayılı dosyanın tarafları
İHTİYATİ TEDBİR
İSTEYEN DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
.
DAVALI :.
VEKİLİ : Av. …
..
TALEP KONUSU : Genel Kurul Kararının İptali davasında ihtiyati tedbir talebi
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 12/10/2022
YAZIM TARİHİ : 12/10/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesince 2022/345 esas sayılı derdest dosyadan verilen ara kararın istinaf incelemesi ihtiyati tedbir isteyen davacılar vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. Maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

-K A R A R-

Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu, 16/01/2022 tarihinde 2021 yılı olağan genel kurul toplantısı yapıldığını, toplantıda 12 maddeden ibaret karar alındığını, müvekkilinin genel kuruldan 07/04/2022 tarihinde kooperatif temsilcisi tarafından kendisine çekilen ihtarname ile haberdar olduğunu, Olağan Genel Kurula yapılan çağrının usulüne uygun yapılmadığını, genel kurulda toplantı ve karar yeter sayısına ulaşılmadığını, toplantı tutanağına 116 üyeden 40 asıl, 14 yedek üye olmak üzere 54 üyenin katıldığının yazıldığını, aslında toplantıda 20 civarında kişi olduğunu, toplantı tutanağının 5. maddesinde alınan karar ile bilanço ve denetim kurulu rarorunun tüm üyelerin bilgilendirilmesine ve denetime olanak verecek şekilde kooperatif merkezinde genel kurul tarihinden en az onbeş gün önceden ilanı gerekirken ilan edilmemiş, toplantı sırasında okundu üyelerin müzakeresine sunulduğunun belirtildiği, ancak gelir-gider ve bilanço hakkında üyelere bilgilendirme yapılmadığı ve bu yolla Yönetim Kurulu, hesapların denetimini üyelerden kaçırmayı yeğlediklerini, Genel Kurul toplantısından önceki süreçte müvekkilinin hesap ve bilanço hakkında tüm kooperatif üyelerine bilgi verilmesi hususunda tüm üyelere belge sunulmasını istemiş olmasına rağmen olumsuz yanıt verildiğini, genel kurul toplantısına hazırlık sürecinde yapılan yasaya aykırılık nedeniyle genel kurulun iptalinin gerektiğini, müvekkilinin eşi ile boşanma aşamasında olduğunu ve eşine 500 metre yaklaşmasının mümkün olmadığını, yönetim kurulu başkanının eşinin kardeşi olduğunu, bu durumu bilmesine rağmen toplantının ……kafeteryasında yapıldığını, genel kurulda alınan gayrimenkul satış kararının kötü niyetli alınmış bir karar olduğunu ve kooperatifi zarara uğratmaya yönelik olduğunu, yönetim tarafından resmi ilanı çıkmadan iki adet villa satışı gerçekleştirildiği, yapılan kazançtan vergi tahakkuku düştükten sonra kalan paranın üyelere dağıtılması gerekirken siteye harcanması kararı alındığını, kooperatif üyelerinin içinde sitede evi olmayanlarında olması nedeni ile bu üyelerin hak mahrumiyetine uğradığını, toplantıda site tamir ve tadilatı için tüm üyelerden 6.000 TL alınmasına karar verildiğini, ancak sitede tadilat ve tamirat gerektirecek bir durum olmadığını, bu nedenle genel kurulda alınan kararların tatbikinin imkansız sonuçlar doğurup müvekkilinin ve kooperatifin mağduriyetine neden olacağından genel kurul kararının iptali talebinin sonuna kadar tedbir yolu ile durdurulmasını talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin davalı…. üyesi olduğunu, davalı kooperatifçe … tarihinde 2021 yılı olağan genel kurul toplantısı yapıldığını ve 12 maddeden ibaret kararlar alındığını, Olağan Genel Kurulda çağrı usulüne ve toplantı karar yeter sayılarına uyulmadığını, toplantı sırasında kanun hükmüne açıkça aykırı olarak gündem belirlendiğini ve buna göre oylama yapıldığını, gündemin toplantı sırasında sözlü olarak belirlenmesinin hukuka ve kanuna aykırı olduğunu, müvekkilinin söz konusu toplantıda kooperatife ait olan taşınmazlar üzerinde satışına ve elde edilen gelir ile siteye harcanmasının kararı alındığını ve müvekkilin söz konusu sitede herhangi bir taşınmazının bulunmadığını, müvekkilinin kooperatifteki üyeliğinin 20 yıl civarı süredir devam ettiğini, bu hususta verilen kararın müvekkilin yasal haklarına aykırı olduğunu, bu sebepten ötürü müvekkilinin 29/04/2022 tarihinde noter aracılığı ile kooperatif yönetimine ihtarname çektiğini, Gaziantep 1.Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/345 esas sayılı dosyasında genel kurul konusunda tedbiren durdurma kararı verildiğini, genel kurulda alınan bir kararın yönetim kurulu kararıyla değiştirilmesinin söz konusu olamayacağını, kanun maddesine aksi bir işlem yapıldığını, sitede tamirat ve tadilatı gerektirecek hiçbir durumun söz konusu olmamasına rağmen toplantı tutanağının 9.maddesinde tüm üyelerden 6.000 TL alınmasına karar verildiğini, verilen kararın karar yeter sayısını karşılamadığını beyanla usul ve yasaya aykırı genel kurul kararlarının dava sonuna kadar uygulanmaması yönünde tensiple tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; “…6100 sayılı HMK’nın 389 ve devamı maddelerinde ihtiyati tedbir ve şartları düzenlenmiştir. Buna göre ihtiyati tedbir kararı verebilmek için mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi halinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK’nın 390/3. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir talep eden tarafın uyuşmazlığın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmesi gerekir.
1163 sayılı kanunun 98.maddesinin atfı uyarınca TTK’nın 449. maddesi uyarınca yönetim kurulu üyeleri çağrılıp duruşmada dinlenilmiştir.
Asıl ve birleşen dosyada ileri sürülen usulsüz çağrı, nisabın yetersizliği, gündem olmayan hususların görüşülmesi, bilgilendirme eksikliği ve diğer ileri sürülen vakıaların yargılamayı gerektirmekte olduğu, mevcut aşama itibariyle yasanın aradığı ispat ölçüsünün sağlanamadığı ve bu nedenle tedbir talebi mevcut aşama itibariyle yerinde görülmemiştir. ” gerekçesiyle asıl ve birleşen davada tedbir taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı asıl ve birleşen dosya davacıları istinaf isteminde bulunmuştur.
Asıl davada davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin kararının usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, müvekkilinin, davalı ….’nin üyesi olduğunu ancak kooperatif genel kurulunda alınmış olan kararlardan toplantı tarihinden çok sonra haberdar olduğunu, müvekkilinin durumunda olan birçok kooperatif üyesinin bulunduğunu, davaya konu genel kurul kararlarında müvekkil ve diğer üyeleri de kapsayacak şekilde telafisi olmayan zararlar oluşacağını, 6100 sayılı HMK’nın 389 ve devamı maddelerine göre, ihtiyati tedbir ve şartlarının düzenlendiğini, buna göre ihtiyati tedbir kararı verebilmek için mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi halinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceğini, ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi halinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini, davaya konu olayda da genel kurulda alınan kararların tatbiki, telafisi imkansız sonuçlar doğurup müvekkilinin ve kooperatifin mağduriyetine neden olacağını, müvekkili başta olmak üzere genel kurula katılımı engellenen, katılımı gerçekleşse bile alınan kararların usul ve yasaya aykırılığı düşüncesinde olan diğer bir kısım üyelerin mağduriyetinin önlenmesi açısından genel kurul kararlarının tedbir yoluyla durdurulmasına karar verilmesi gerektiğini, çünkü, genel kurulda alınmış olan kararların başta müvekkil olmak üzere diğer üyelerin de maddi bir zarara uğramasına sebebiyet vereceğini, Kooperatifte taşınmazı olmayan üyelerin de olduğu göz önüne alınacak olursa siteye yapılacak harcamaların tüm kooperatif üyelerinden istenmiş olmasının usul ve yasaya uygun olmadığını, sırf bu sebepten dolayı da ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek, yerel mahkemece ihtiyati tedbir taleplerinin reddi yönünde verilen kararın iptali ile yeniden hüküm kurulmak üzere dosyanın esas mahkemesine gönderilmesine ve yapılan inceleme sonucunda ihtiyati tedbir taleplerinin kabulü yönünde karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosyaya sunulmuş olan toplantı tutanağının “2021 Yılı Bilanço ve Gelir- Gider müzakeresi ve Oylanması” başlıklı 5. maddesinde alınan kararın, “Bilanço ve denetim kurulu raporunun tüm üyelerin bilgilendirilmesine ve denetime olanak verecek şekilde kooperatif merkezinde Genel Kurul tarihinden en az onbeş gün önceden ilanı gerekirken ilan edilmemiş, toplantı sırasında okundu üyelerin müzakeresine sunuldu” şeklinde olduğunu ancak gelir-gider ve bilanço hakkında üyelere bilgilendirme yapılmadığını ve bu yolla yönetim kurulunun hesapların denetimini üyelerden kaçırmaya çalıştıklarını, hukukun emredici kurallarına aykırı bir şekilde genel kurul yapıldığını, genel kurulda hukuka aykırı kararlar alınmış olup, bu kararlar neticesinde kooperatif üyelerini zarara sokacak faaliyetlere girişildiğini, şöyle ki; dosyaya sunulmuş olan toplantı tutanağının “2022 yılında yapılacak işlerin karara bağlanması ve tahmini gelir gider bütçesinin belirlenmesi” başlıklı 8. maddesinde alınan gayrimenkul satışı kararının kötüniyetle alındığını, asgari tutar olarak 3.500.000,00 TL’lik bedel belirlendiğini ancak bu bedelin Kooperatif üyelerinden … tarafından yapılan bilirkişi incelemesiyle arsa bedeli bile olmadığının sabit olduğunu, değerleri 10.000.000 TL civarında olan 2 adet villanın 3.800.000,00 TL bedelle satışının yapıldığını, bu husus nedeniyle kooperatif üyelerinin mağduriyetinin önlenmesi açısından genel kurul kararlarının iptali talepleri sonuçlanana kadar tedbir yoluyla durdurulmasına karar verilmesini talep etmelerine rağmen yerel mahkemenin bu hususu görmezden gelerek taleplerini reddettiğini belirterek, açıklanan bu nedenlerle yerel mahkemenin 23/06/2022 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararının bozulmasına, ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne, yargılama giderleri ve ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık, iptali istenen kooperatif genel kurulu kararının uygulanmasının durdurulması yönünde ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. Maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece yazılı gerekçe ile asıl dava ve birleşen dava bakımından ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK. 389. ve devamı maddelerinde belirtilen koşulların ve özellikle yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmemiş olmasına göre ihtiyati tedbir isteyen davacı ve birleşen dosya davacı vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı HMK’nın 353/1-b/1. maddesine göre esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin ve birleşen dosya davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken istinaf karar harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İhtiyati tedbir isteyen davacı ve birleşen dosyada davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
5-HMK’nın 359/3 maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
HMK’nın 353 ve 362/1-a bendi uyarınca kesin olmak üzere 12/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Katip

e-imzalıdır.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”