Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1443 E. 2022/1489 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1443 – 2022/1489
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1443
KARAR NO : 2022/1489

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ……
ÜYE : ………
ÜYE : ………
KATİP : ……

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/06/2022
NUMARASI : 2021/432 Esas, 2022/583 Karar
DAVACI : …….
VEKİLLERİ : Av. …..
[…..] UETS
Av. ……
[……] UETS
DAVALI :……
VEKİLİ : Av. ….
[…] UETS
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 12/10/2022
YAZIM TARİHİ : 13/10/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 20/06/2022 tarih ve 2021/432 Esas, 2022/583 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi davalı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. Maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, davacı müvekkilinin davalıdan mutfak ekipmanı satın aldığını, bu ekipmanlar sebebiyle davacı müvekkilinin davalıya …. düzenleme tarihli …. ödeme tarihli …. TL, ….düzenleme tarihli…. ödeme tarihli ….-TL, …. düzenleme tarihli …. ödeme tarihli ….-TL bedelli bonoların düzenleyerek davalı şirkete teslim ettiğini belirterek anılan senet bedellerinin ödenmemesi sebebiyle …. İcra Dairesinin … sayılı dosyası ile davalıya karşı girişilen takibe davalı tarafından yapılan haksız itirazın iptalini, asıl alacağın % 20’sinden az olmayan icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini dava etmiştir.
Davalı tarafça yasal süre içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Mahkemece; “…Uyuşmazlık itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK 222 madde hükmünce taraf ticari defterleri incelenmiş, faturaya konu edilen mallara karşılık verilen senetlere ilişkin ödeme yapıldığı davalı tarafından ispat edilememiştir. Davalı tarafından faturaya konu malların … tarihli raporda … formlarına bildirildiği mütalaa edildiğinden mahkememizce malların davalıya teslim edildiğine kanaat getirilmiştir. Hal böyle iken geçerli bir borç ilişkisine dayalı olarak davalı edimini yerine getirmediği, davacı tarafından başlatılan takibin ve açılan davanın haklı olduğu anlaşılmış, davacı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına takip konusu alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline” karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin kararının usul ve Yasaya aykırı olduğunu, gerek cevap dilekçesinde gerekse de aşamalardaki beyanlarında detaylı olarak usulsüz tebligata ilişkin yapmış oldukları itirazların yerel mahkeme tarafından dikkate alınmadığını, davada yapılan tebligatların çok açık bir şekilde usulsüz olduğunu, davaya esas icra dosyasında vekaletnamelerinin bulunduğunu, vekil ile temsil edilen dosyalarda vekile tebligat çıkarılmasının zorunlu olduğunu, çıkarılan tebligata bakıldığında tebligat üzerinde davalı şirket adının yazdığını ancak adresin davalı şirkete ait olmadığını, çıkarılan tüm tebligatlarda “….SAN VE TİC. LTD. ŞTİ” nin adının yer aldığını ancak adres olarak “….” olarak belirtildiğini, davalı şirketin sicilde kayıtlı ve davaya esas adresi açıkça belirlenebilir olmasına rağmen tebligatın yanlış adrese çıkarıldığını, davalı şirketin adresinin “….” olduğunu, bu adresin gerek icra takibinde gerekse de ticari sicilde belirli olduğunu, ancak dosyadaki tebligatların bu adrese çıkarılmadığını, bu anlamda davalı şirkete çıkarılan tebligatların usulsüz olduğundan iptal edilmesi gerektiğini, bu yönüyle müvekkilinin ciddi hak kayıpları yaşadığını ve davaya dahil olamadığını, ayrıca, müvekkili ile davacı taraf arasında dava dilekçesine konu senetlere ilişkin bir ticari ilişkinin söz konusu olmadığını, taraflar arasında meydana gelen ticari ilişki neticesinde de ödenmesi gereken tutarın müvekkilince ödendiğini ve alacak ilişkisinin kalmadığını, davacı tarafın ticari ilişkinin varlığını da ispat edemediğini, davaya dayanak olan faturanın tek taraflı her zaman düzenlenebilir bir belge olduğunu, bunun dışında malların teslimine ilişkin herhangi bir belgenin sunulmadığını, dosyada incelenen ticari defterlerin de delil niteliği taşımadığını, ayrıca yerel mahkeme tarafından kararda % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmedildiğini ancak icra inkar tazminatın hükmedilmesinin gerekçelendirilmediğini belirterek açıklanan bu nedenlerle yerel mahkemenin kararının kaldırılarak davanın istinaf mahkemesinde yeniden görülerek davanın reddine karar verilmesini, hukuk davasının istinaf mahkemesinde yeniden görülmesi mümkün değilse, hükmün müvekkili lehine bozulmasına ve dosyanın yeniden karar verilmek üzere yerel mahkemeye gönderilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, üç ayrı senede dayalı ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde davalı hakkında …. Dairesi’nin …. esas sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davanın temelini oluşturan ilamsız icra takibinde … TL asıl alacak, …. TL işlemiş faiz olmak üzere toplam … TL tahsili talep edilmiştir. İtiraz üzerine açılan istinaf incelemesine konu işbu itirazın iptali davasında ise harca esas değer dava dilekçesinde … TL olarak gösterilmiş ve bu asıl alacak miktarı üzerinden de … TL peşin harç alınması gerekirken dava açılırken … TL peşin nisbi harç alınmıştır. İlk derece mahkemesince ise … TL üzerinden itirazın iptali ile takibin devamına hükmedilmiştir.
Dava dilekçesinin netice ve talep kısmında bedel ve alacak kalem türü belirtilmeksizin sadece “itirazın iptali” denilerek, takip konusu alacağın tamamının dava konusu yapıldığına dair izlenim yaratılmıştır.
Bu durumda; öncelikle mahkemece HMK’nın 31. maddesinde düzenlenen “Hakimin Davayı Aydınlatma Ödevi” ilkesi çerçevesinde işin esasına girilmeden önce davacının talebinin dava dilekçesinde dava değeri olarak gösterilen miktara mı, icra takibindeki (harca esas değer olarak gösterilen) asıl alacağa mı, yoksa dava dilekçesinin sonuç ve istem bölümünde belirtildiği üzere icra takibindeki toplam alacağa mı yönelik olduğunun belirlenmesi gerekmektedir. Zira, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28/a ve 32. maddeleri uyarınca eksik peşin harç tamamlanmadan yargılamaya devam edilemeyeceğinden öncelikle eksik peşin harcın tamamlatılması gerekecektir. Ayrıca yargılama giderleri ve vekalet ücreti de dava değeri üzerinden haklılık durumuna göre belirlenecektir. Mahkemece, bu yönde bir açıklama yaptırılmadığı gibi harca esas değer olarak belirtilen ve eksik yatırılan harca rağmen dava değerinin üzerinde miktara hükmedildiği görülmektedir.
Bilindiği üzere, 492 sayılı Harçlar Kanununda, harç alınması veya tamamlanması yanların isteğine bırakılmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re’sen) gözetilmesi hükme bağlanmış ve yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı vurgulanmıştır. Harçlar Kanunu gereğince eksik harç tamamlanmadan yargılama devam edilememesi kamu düzenine ilişkin bir aykırılık olup mutlak bir istinaf sebebi olarak kabul edilmesi gerekmektedir. Zira HMK’nın 355. maddesi gereği de Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü taktirde bunu resen gözetir.
O halde mahkemece, 6100 sayılı HMK’nun 31. maddesi çerçevesinde davacı vekiline davadaki talebi açıklatılarak belirtilen usul kuralları çerçevesinde işlem yapılıp, eksik peşin harçları ikmal ettirip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu yönler gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Netice olarak; davalı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin diğer sebepleri incelenmeksizin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılarak, yukarıda açıklanan usul gözetilerek yargılamanın yapılması için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 20/06/2022 günlü, 2021/432 esas, 2022/583 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Harçlar Kanunu’nun 28. 30. ve 32. maddelerine göre işlem yapılmak üzere dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin karar harcı olarak alınan harcın isteği halinde davalı tarafa İADESİNE,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dair, HMK’nın 353. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.12/10/2022

…….
Başkan
………
e-imzalıdır.
………
Üye
…….
e-imzalıdır.
……….
Üye
……
e-imzalıdır.
……
Katip
…….
e-imzalıdır.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”