Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1440 E. 2022/1670 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1440
KARAR NO : 2022/1670

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/06/2022
NUMARASI : 2021/835 E., 2022/633 K.

DAVACI : … – (…)
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …….
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 02/11/2022
YAZIM TARİHİ : 02/11/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce 2021/835 Esas, 2022/633 Karar sayılı dosyasında verilen 24/06/2022 tarihli kararın istinaf incelemesi davalı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili adına kayıtlı iş yerinde … palet imalarının yapıldığını, davalı ile müvekkili arasında geçmişten beri devam eden bir ticari ilişkinin söz konusunun olduğunu, ticari ilişkiye dayanarak davalı şirkete teslim edilen paletlerin bedellerinin kesilen faturalar sonrasında müvekkiline kısmen ödendiğini, yapılan ödemeler sonrasında müvekkilinin davalı taraftan ….TL alacağının kaldığını, borcun ödenmemesi nedeniyle davalıya … Noterliğinin …. yevmiye nolu ihtarnamenin çekildiğini, davalının ihtarnameye cevap vererek söz konusu paletlerin kısmen teslim edildiğinin bunlara ilişkin teslim belgesinin olmadığı, davalı şirketin daha fazla para ödediği ve müvekkilinden alacaklı olduğunu beyan ettiğini, iki tarafın ticari defterlerinin incelenmesinde müvekkilinin bakiye alacağının …. TL olduğunun çıkacağını, dava konusu faturaya davalı şirket tarafından süresinde itiraz edilmemesi neticesinde bu faturanın içeriğinin davalı şirket tarafından kabul edilmiş olduğunu, faturanın içeriğinin kesinleştiğini, davalı şirketin haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz ettiğini, dava konusu alacaklarının fatura alacağı olması nedeni ile …. Arabuluculuk Bürosuna başvuruda yapıldığını, yapılan toplantıda karşı tarafla anlaşılmayarak anlaşmama tutanağının tutulduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin davacıdan palet alımı yaptığını, davacı tarafından davalı şirkete paletlerin teslimi yapıldıkça teslim edilen palet kadar teslim tutanağının düzenlendiğini, davacı tarafından davalıya teslim edilmeyen paletler için davacı tarafından haksız olarak teslim edilmeyen paletlerin bedelinin istendiğini, davalı şirket aleyhine davacı tarafından …. İcra Dairesi’nin …. esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı şirket tarafından iş bu takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, “…taraflar arasındaki uyuşmazlık satım sözleşmesi uyarınca düzenlenen faturadan kaynaklanmakta olup, satım sözleşmesi TTK’da düzenlenmediğinden, ancak taraflardan her ikisinin de tacir olması halinde Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu kabul edilecektir. İşbu davada, davacının tacir sıfatını haiz olup olmadığının, satımın da ticari satım olup olmadığının tesbiti gerekmektedir. Uyuşmazlığa esas yılların … ve …. yılları olduğu davacının … yılı için dönem içinde elde edilen hasılatın …. TL olduğu, …. yılı için dönem içinde elde edilen hasılatın…. TL olduğu, ancak tacir sayılmak için yıllara göre sırayla bu miktarların …TL ve …. TL sınırını aşması gerektiği bu hali ile davacının tacir sayılamayacağı, her iki tarafın tacir olması şartının gerçekleşmediği ve uyuşmazlığın TTK da özel olarak düzenlenen hususlardan olmaması nedeniyle davada görevsizlik kararı vermek gerekmiş özel görev düzenlemesi de bulunmadığından asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu tespit edilmiş ve de aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. 1-Dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, 2-Kararın kesinleşmesi ve talep halinde dava dosyasının görevli ve yetkili Gaziantep Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine” karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin görevsizlik kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, huzurdaki davanın ticari dava niteliğinde olduğunu, 6102 sayılı TTK’nın 19. maddesi gereği mahkeme nezdinde açmış olduklarının davanın ticari nitelikte bir dava olduğunu, davacının tacir olmadığından bahisle müvekkili şirketin de tüzel kişi tacir sıfatına haiz olması nedeniyle bu davanın ticari dava olarak kabul edilmesi gerektiğini, TTK gereği iş bu davanın ticari dava olması ise görevli mahkemelerin asliye ticaret mahkemesi olduğunu, yerel mahkemenin TTK’nın ticari iş karinesine ilişkin hükümlerini gözardı ederek karar verdiğini belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvrumuştur.
HMK’nın 353.maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf edenin sıfatı, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, ilamsız takibe yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
Mahkemece Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, karar gerekçe içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, ….nolu Bakanlar Kurulu kararına göre yapılan esnaf-tacir ayrımına göre davacının işlem hacminin esnaf düzeyinde kaldığı, buna göre davada ticaret mahkemesinin görevli olmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL harç peşin alındığından, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf kanun yolu aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine,
5-HMK 359/4. maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
HMK’nın 353/1-a-3 bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.02/11/2022


Başkan

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Katip

e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”