Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1331 E. 2022/1307 K. 14.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1331
KARAR NO : 2022/1307

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/05/2022
NUMARASI : 2020/334 Esas, 2022/416 Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

FERİ MÜDAHİLLER :
VEKİLİ :

VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İflas
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 14/09/2022
YAZIM TARİHİ : 14/09/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 26/05/2022 tarih ve 2020/334 esas, 2022/416 karar sayılı kararının istinaf incelemesi davalı vekilince istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili, taraflar arasındaki 02/06/2019 ve 03/01/2017 tarihi GKS kapsamında davalı asıl borçlu şirkete ait ve dava dışı ….., … ve ….adına kayıtlı taşınmazlar üzerine ipotek kurulduğunu ve davalının …. plakalı aracı üzerine rehin konulduğunu, borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek ihtarname gönderildiğini, borcun ödenmediğini ipotekli taşınmazlar ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile, rehinli aracın ise taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile takip, kefiller hakkında da tahsilde tekerrür olmamak üzere ilamsız icra takipleri başlatıldığını, davalının kredi teminatı olan menkul ve gayrimenkulleri kaçırma, gizleme ve tahrip etme suretiyle alacağın tahsilini zorlaştırmaya çalıştığını, araç hakkında iki yıldır yakalama kararı olmasına rağmen borçlularca kaçırıldığını ve gizlendiğini, davalı şirkete ait ipotekli taşınmazın mahallinde yapılan keşifte şirketin faal olmadığı ve adresin terk edilerek başka şirketlere kiralandığının tespit edildiğini, kıymet takdiri için yapılan keşiflerde taşınmazda bulunan makine, teçhizat ve diğer menkullerin tamamının taşınmazda bulunmadığının tespit edildiğini, ayrıca idari binalar, prefabrik yapılar, üretim tesisleri, depolar ve sosyal tesis binalarının büyük bir bölümünün iş makineleriyle ve patlayıcılarla yıkılıp enkaz haline getirildiğini beyanla, icra emri ile talep edilen borcunu ödemeyen, sicil adresini terk eden ve malum yerleşim yeri bulunmayan, ödemelerini tatil edip mal kaçıran, hileli muamelelerde bulunan davalı şirketin İİK’nın 177. maddesi uyarınca doğrudan iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, davalının sicil adresinden ayrıldığı, yapılan tebligata rağmen defterlerini mahkemeye sunmnadığı, şirketin fiilen faal olmadığı, icra dosyalarındaki tutanaklardan malum olduğu üzere davalının takiplerden kurtulmak için fabrika binalarını dört farklı kişiye kiraya verdiği, rehinli araç hakkında 13/11/2018 tarihli yakalama kararına rağmen aradan geçen sürede yakalanamadığı, mevcut takipler ekseriyetle kesinleşmişse de dosyalarda tahsilat bulunmadığı, davalı adına kayıtlı taşınmaz ve araçlar üzerinde çok sayıda hacizlerin var olduğu, yargılama aşamasında davacı ile davalı arasında borç yapılandırma protokolü düzenlenmişse de protokol gereklerinin de davalı tarafından yerine getirilmediği, borçlunun ödemelerini tatil ettiği, davalı şirket yetkilisi tarafından yargılama aşamasında ödemeleri tatil etmedikleri savunmasına esas olarak ödeme belgeleri ve protokol sunmuşsa da, protokolün davalı şirket adına değil, davalının borçlusu olduğu genel kredi sözleşmesine kefili olan ….. tarafından kendi kefalet borcu sebebiyle ve kefaletten ibrası maksadıyla yapılan protokol olduğu ve yapılan ödemelerin de bu protokol gereğince yapıldığı gerekçeleriyle İİK’nın 177/1-2 bentleri gereğince borçlunun doğrudan iflasına karar verilmiştir.

Davalı vekili, davacının İİK’nın 177. maddesine dayanarak iflas istediklerinin dava dilekçesinde yer almadığını, müvekkili şirket için iflas şartlarının oluşmadığını, müvekkilinin kaçma saiki gütmediğini, şirketin hiç bir taşınmazı saklama girişiminde bulunmadığını zira tüm mallara alacaklılar tarafından el konularak haczedildiğini, ayrıca alacaklıları zarara uğratma kastıyla hareket ettiklerinden bahisle açılan ….. Ceza Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyasında davanın düşürülerek bir ceza verilmediğini, davacı bankanın ipotek akit listesinde olan taşınırların ….. İcra Dairesinin …. talimat sayılı dosyasında haczedilerek …. Yediemin deposuna kaldırıldığını ve o dosyanın alacaklısı tarafından satışa çıkarıldığını, ihalenin feshi davasının …. İcra Hukuk Mahkemesinin…..esas sayılı dosyasında derdest olduğunu, müvekkili şirketin borca yetecek menkul ve gayrimenkullerin olduğunu, müvekkili şirketin borçlarını ödediğini ve yapılandırdığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddi için istinaf isteminde bulunmuştur.

Dava hukuksal niteliği itibariyle, İİK’nın 177. maddesi gereğince doğrudan iflas istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, davanın kabulüne ilişkin kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-İstinaf isteminde bulunan davalı tarafından yatırılması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgilisine geri verilmesine,
5-Gerekçeli kararın Dairemizce taraflara tebliğine,
Dair, HMK. 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren on gün içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 14/09/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”