Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1321 E. 2023/1234 K. 23.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP … 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1321
KARAR NO : 2023/1234

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/05/2022
NUMARASI : 2021/402 Esas, 2022/411 Karar
DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : ……
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 23/11/2023
YAZIM TARİHİ : 23/11/2023

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 26/05/2022 tarih ve 2021/402 Esas, 2022/411 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. Maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı bankadan iki adet kredi kullandığını, bu kredilerden …. TL bedelli olan kredinin geri ödendiğini, müvekkilinin … geri ödemeli kredi borcu kaldığını, müvekkili şirket adına usulsüz olarak …. TL kredi tahsis edildiğini ve ödemesinin yapıldığını, ayrıca kredili mevduat hesabından usulsüz olarak paralar çekildiğini, hesap ekstresine göre müvekkilinin ….. TL borçlu olduğunu, usulsüz olarak tahsis edilen ve ödemesi yapılan krediler ile hesaptan yapılan tediyelere ilişkin tüm belgelerdeki imzaların müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, bu konuda davalı bankaya ihtarname çekildiğini, ayrıca … Cumhuriyet Başsavcılığının …. soruşturma dosyası ile suç duyurusunda bulunulduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile ….. TL borçlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; müvekkili banka tarafından kullandırılan kredi ve yapılan işlemlerin usul ve yasaya uygun olduğunu, davacı şirket hesabından yapılan nakit para çıkışlarına ilişkin işlemlerin talimattaki imzaların davacı şirket yetkilisine ait olduğunu, davacı şirkete 30/09/2014 tarihinde …… TL bedelli kredi kullandırıldığını, bu kısmın ….. TL kısmının firma yetkilisi …’ın eli ürünü olan ıslak imzalı talimatla firma kaşeli talimatla …’ya ödendiğini, ….. TL’lik kısmında firmanın gönderdiği kaşeli ve imzalı faks talimatına istinaden davacının firmanın grup firması olan ……. firmasının … bankasındaki hesabına … edildiğini, tüm tediye talimatları üzerindeki imzaların davacı şirket yetkilisi … eli ürünü olduğununun bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, davacı şirkete kullandırılan krediler davacı şirketin muhasebecisi olan …’nın e-posta adresine iletildiğini, adresin bankanın sisteminde davacı şirketin kayıtlı e-posta adresi olduğunu, talimatlardaki imzaların davacı şirketin temsilcisi …’ın noter onaylı imza sirkülerindeki imza ile kontrolü yapılarak uyumlu olduğu tespit edilerek kullandırıldığını, davacı şirketin hesabından yapılan bütün işlemlerin davacı şirketin bilgisi ve onayı ile yapıldığını, davacının 27/11/2014 tarihinde açılan kredinin tamamen kapandığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, “Dava, davacı şirket çalışanının sahte ödeme talimatı ile tahsil ettiği ödemelerin faizi ile beraber istirdadı talebine ilişkindir. Dava dışı …, davacı şirketin muhasebe işlemlerini yürüten kişi olup ….. tarihleri arasında, değişik tarihlerde şirket adına düzenlenmiş ödeme talimatları ile dava dışı …’ya ödemeler yapılmıştır. Davacı tarafın ödeme talimatlarındaki imzaya itiraz etmesi sebebi ile yapılan bilirkişi incelemelerinde her ne kadar …. düzenlenen ……. tarihli raporda ödeme talimatlarındaki imzanın şirket yetkilisi eli ürünü olduğu belirtilmiş ise de; daha sonra Jandarma Kriminal’den alınan …… tarihli ödeme talimatı dışındaki talimatların davacı şirket yetkilisi eli ürünü olmadığı ve …… tarihli ödeme talimatı dışındaki diğer 28 ödeme talimatların davacı şirket yetkilisi eli ürünü olmadığı kabul edilmiştir. Nitekim ceza soruşturması sırasında … tarafından verilen ….. tarihli kolluk ifadesinde de ”Bana göstermiş olduğunuz …… kaşesinin üzerindeki imzalar bana ait olabilir” yönündeki beyanları da bunu destekler mahiyettedir. Bu nedenle aksi yöndeki savunmaya itibar edilmemiştir. Yine ……. TL’lik ödeme talimatına ilişkin olarak …… tarihli rapora itibar edilmiştir. Yapılan bilirkişi incelemelerinden ödemelerin dava dışı …’ya nakit yapıldığı, daha sonra geri ödemelerin davacı şirket tarafından yapıldığı, ödemelere ilişkin usulüne uygun teyit alınmadığı, daha sonra hesap özetlerinin davacı şirket yetkilisine teslim edilip edilmediğinin tespit edilemediği, bu nedenle yapılan ödemelerin davacı şirket yararına yapıldığına dair hiçbir delilin bulunmadığı tespit edilmiştir. İstinaf karar ilamında “davacı şirket ile dava dışı…….’nin ticari kayıtları ve davalı banka kayıtları tüm hesap hareketleri ile incelenerek davalı bankadan tahsil olunan ödeme ve kredilerin her iki şirketin kayıtlarına girip girmediği, nerelere harcandığı, şirketlerin söz konusu işlemler nedeniyle yarar sağlayıp sağlamadığı, şirketlerin zarara uğrayıp uğramadığı, dava konusu işlemlerin şirketler tarafından benimsenip benimsenmediğinin tespiti” gerektiği yönünde verilen kaldırma kararı gereğince, uzman bilirkişi heyetinden alınan rapor doğrultusunda; dava konusu edilen kredi kullandırım kayıtlarının işlem tarihlerinden daha ileri bir tarih olan ……. tarihinde ve tamamının toplu bir şekilde, aynı gün davacının ticari defterlerine kaydedildiği, davacının söz konusu kredilere ilişkin ödemeleri bankaya ihtirazi kayıt belirterek yapmış olduğu hususu da dikkate alındığında itiraz konusu edilen kredi ve ödemelerin bu şekilde davacının ticari defter kayıtlarına işlenmesinin bunların davacı tarafından benimsendiği şeklinde yorumlanamayacağı, bu kredi ve ödemelerin ticari defterlere işlenmesinin ihtirazi kayıtla da olsa yapılan ödemelerin muhasebeleştirilmesi zorunluluğundan kaynaklandığı değerlendirilmiştir. Diğer taraftan istinaf kaldırma karar ilamında işaret edilen şekilde, dava dışı……. .Ş.’nin ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceme neticesinde düzenlenen bilirkişi raporunda da tespiti yapıldığı üzere itiraz konusu edilen kredi ve ödemelerin bu şirket kayıtlarına aktarılmadığı anlaşılmıştır. Davacı şirket tarafından … adına genel bir yetkilendirme ya da verilen genel bir talimatın söz konusu olmadığı, işlem bazında talimat verildiği tespit edilmiştir. Davacı tarafça itiraz konusu edilmeyerek benimsenen ……tarihli kredilere ilişkin olarak …’ya verilen talimatlardaki imzalar davacının eli ürünü ise de, bu durum davacının bu talimatlardan sonra … tarafından yapılacak tüm diğer işlemlere icazet verildiği ya da işlemlerin benimsendiği anlamına gelmeyecek olup, davacı ile davalı banka arasında bu yönde oluşmuş bir teamülün varlığından da mevcut dosya kapsamı itibariyle söz edilemeyecektir. Her ne kadar ceza soruşturması sırasında banka personeli tarafından verilen beyanlarda aradaki ilişkiler sebebi ile güven oluşturulduğu belirtilmiş ise de; sadece imza teyidi ile yetinildiği başka bir teyit alınmadığı nitekim belirtilen imzaların da davacı şirket yetkilisi eli ürünü olmadığı gözetildiğinde sadece buna bağlı olarak davalı bankanın sorumluluktan kurtulması için yeterli olmayıp yukarıda belirtilen nedenlerle davalı banka davacının zararından kusuru nedeniyle sorumludur. Ancak dava dışı …’nın da davacı şirketin muhasebe işlemlerini yürüten kişi olduğu ayrıca talimatla yaptığı bir kısım işlemlerin bulunduğu, davacının kendi elemanını seçerken gerekli özeni göstermediği ve bu konuda müterafik kusurunun bulunduğu kabul edilmiş ve %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılmıştır. Davacı tarafından….. TL olmak üzere toplam ….. TL ödeme yapıldığı, %20 müterafik kusur indirimi yapılmış olup …… TL ödemenin, ödeme tarihlerinden itibaren faizi ile birlikte talep edilebileceği kabul edilmiştir. ……. tarihli dilekçede faizin türünün belirtilmemesi sebebi ile talep edilen faiz, yasal faiz olarak değerlendirilmiştir. Yapılan indirim takdiri indirim olması sebebi ile reddedilen kısım bakımından davacı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davanın kısmen kabulü ile; toplam ……-TL’nin; tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Fazlaya ilişkin talebin reddine…” karar verilmiştir.
Karara karşı taraf vekilleri istinaf isteminde bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince dava dışı …’nın müvekkil şirketin muhasebe işlemlerini yürüten kişi olduğu, müvekkil şirketin kendi elamanını seçerken gerekli özeni göstermediği gerekçesiyle yapılan % 20 oranındaki müterafik kusur indirimini kabul etmediklerini, müvekkili şirketin davalı banka ile önceden beri gelen sürekli bir çalışmasının bulunmadığını, müvekkili şirketin davalı bankadan ilk olarak ….. TL iki adet kredi kullandığını, mütefarik kusura ilişkin TBK md. 52’de “Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir.” şeklinde hüküm kurulduğunu, yerel mahkemenin kararında her ne kadar müvekkil şirketin kendi elemanını seçerken gerekli özeni göstermediği ve bu konuda müterafik kusurunun bulunduğuna hükmedilmiş ise de bu kararın hukuken yerinde olmadığını, zira müvekkil şirketin zararını doğuran dava konusu olayda dava dışı …’nın herhangi bir talimat yetkisi olmadığı gibi zarar doğuran işlemde kast ile hareket ettiğinin de aşikar olduğunu, hal böyle iken dava dışı şahsın işe alınmasında gösterilecek özen ile meydana gelen zarar arasında kurulan illiyet bağına iştirak etmenin mümkün olmadığını, müvekkil şirketin eleman seçerken gerekli özeni gösterip göstermediği hususu ile dava dışı şahsın kasıtlı davranışı arasında bir bağlantı olmadığı kanaatinde olduklarını, istinaf taleplerine konu bir diğer hususun ise …… tarihli beyan dilekçelerinde faiz türünün belirtilmemiş olması sebebiyle yasal faize hükmedilmesi olduğunu, ilk derece mahkemesinin kararının bu yönüyle de hukuka uygun olmadığını belirterek, açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, istinaf talepleri doğrultusunda hüküm kurulmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; gerek dava açılmadan evvel müvekkili banka tarafından yaptırılan bilirkişi incelemesinde gerekse mahkeme tarafından yaptırılan İstanbul Adli Tıp Kurumu raporunda imzaların davacı şirket yetkilisi …’ın eli ürünü olduğu tespit edilmesine rağmen, mahkemece davacının yargılama aşamasında haricen ücret mukabili yaptırmış olduğu uzman görüşü dikkate alınarak raporun çeliştiğinden bahisle polis kriminalden tekrar rapor aldırılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu husustaki itirazları dikkate alınmadan hüküm tesis edildiğini, davacı şirkete kullandırılan kredilerin davacı şirketin muhasebe sorumlusu olan … tarafından …hotmail.com adresinden iletildiğini, bu adresin banka sisteminde de davacı şirketin kayıtlı e-posta adresi olduğunu, davacının tüm işlemlerini muhasebe sorumlusu … aracılığı ile gerçekleştirmekte olup, bu hususta bankalara güven verdiğini, davacının kabulünde olan kredilerin de itiraz ettiği kredilerin de aynı usulle kullandırıldığını, tüm işlemlerin davacının bilgi ve onayı ile yapılmış olup, işlemlere icazeti bulunduğunu, yine davacının da tacir olduğunu belirtmelerine rağmen mahkemece davacının ticari defter ve kayıtlarının incelenmediğini, ne davacının diğer bankalardaki hesapları ne ticari defter ve kayıtları ne de Teftiş Kurulu Raporu’nda belirtildiği üzere davacının diğer banka hesaplarına giden …’lerin incelenmediğini, … kaldırma kararından sonra alınan heyet bilirkişi raporunda ve itiraz üzerine alınan ek raporda, çekilen kredilerin davacı tarafından benimsendiğine ilişkin rapor tanzim edilmesine rağmen, ilk derece mahkemesi tarafından hüküm kurmaya elverişli işbu raporun göz ardı edilerek yeniden bilirkişi raporu aldırıldığını ve hüküm kurmaya elverişli olmayan son rapora göre hüküm kurulduğunu, ayrıca davanın …’ya ihbar edilmesi talepleri hakkında da karar oluşturulmadığını ve dava, kısmen kabul kısmen ret kararı olmasına rağmen reddedilen kısım üzerinden müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin davanın kısmen kabulüne ilişkin kısmının istinaf yolu ile incelenerek kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İnceleme, HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, davacı şirket çalışanının sahte ödeme talimatı ile tahsil ettiği ödemelerin faizi ile beraber istirdadı talebine ilişkindir.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın HMK’da belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf isteminde bulunan davacı tarafından yatırılması gereken ….. TL istinaf karar harcından peşin alınan ….. TL’nin mahsubu ile bakiye ….. TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf isteminde bulunan davalı tarafından yatırılması gereken …. TL istinaf karar harcından peşin alınan ….. TL’nin mahsubu ile bakiye ….. TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
6-Kararın Dairemizce taraflara tebliğine,
Dair, HMK. 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 23/11/2023


Başkan

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Katip

e-imzalıdır.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”