Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1262 – 2023/1389
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/1262
KARAR NO : 2023/1389
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN :……..
ÜYE : ……….
ÜYE : ……….
KATİP : ………..
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/03/2022
NUMARASI : 2021/441 Esas, 2022/360 Karar
DAVACI : ……….
VEKİLLERİ : Av………..
DAVALILAR : 1-……..
VEKİLİ : Av. ………
: 2-…………
VEKİLİ : Av. …….
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 22/12/2023
YAZIM TARİHİ : 22/12/2023
Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 31/03/2022 tarih ve 2021/441 Esas, 2022/360 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. Maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili ile dava dışı Kaplan ……….. Tekstil şirketi ile müvekkili arasında ………… numaralı iş yerim garantide sigorta poliçesi düzenlendiğini, riziko adresi olan ……… voltaj dalgalanması sebebiyle davalı borçluların kusuru ve sorumluluğu ile poliçe teminatı kapsamında hasar meydana geldiğini dava dışı sigortalıya yapılan ………. TL ödemenin tahsili amacıyla davalılara karşı ………… sayılı dosyası ile girişilen takibin davalılar tarafından itiraz edildiğini belirterek takibe itirazın iptali ile asıl alacağın % 20’sinden az olmayan icra inkar tazminatının davalılardan tahsilini dava etmiştir.
Davalı……… vekili ………. tarihli cevap dilekçesinde özetle; iddia edilen zararlar müvekkili kurum arasında illiyet bağı bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı …….. vekili ……… tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı talebinin zamanaşımına uğradığını voltaj dalgalanması sebebiyle oluşacak tüm zararlara karşı sigortalı iş yerinde gerekli iç tesisat önlemlerinin iş yeri yetkililerince alınması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; “….Tüm dosya kapsamı ve ………… tarihli bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere sigortalı iş yerinde meydana gelen hasarın gerekli iç tesisat önlemi alınmadığından dolayı oluştuğu, bu sebeple davalılara atfedilebilecek bir kusur bulunmadığı dolayısıyla hasarın poliçe teminatı kapsamında ödendiği, davalıların kusuru bulunmaması sebebiyle rücu edilebilecek bir alacaktan bahsedilemeyeceği anlaşılmış, ispatlanamayan davanın reddine, ret sebebi tek olduğundan tek vekalet ücretine, hasar nedeniyle yapılan teknik inceleme ve tespit üzerine dava açıldığı anlaşılmış olup davacının takip ve davada kötü niyetinden bahsedilemeyeceğinden kötü niyet tazminatı taleplerinin ayrı ayrı reddine….” karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece, “………… tarihli bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere sigortalı iş yerinde meydana gelen hasarın gerekli iç tesisat önlemi alınmadığından dolayı oluştuğu, bu sebeple davalılara atfedilebilecek bir kusur bulunmadığı dolayısıyla hasarın poliçe teminatı kapsamında ödendiği, davalıların kusuru bulunmaması sebebiyle rücu edilebilecek bir alacaktan bahsedilemeyeceği anlaşılmış” şeklindeki gerekçelerle davanın reddedildiğini, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda her ne kadar yerinde inceleme yapıldığından bahsedilmişse de yapılan incelemede sigortalıya ait iş yerinde herhangi bir tesisat incelemesinin yapılmadığını, bu anlamda işyerinde iç tesisata yönelik bir önlem alınıp alınmadığı hususunun bu raporla tespit edilemediğini, eksik incelemeye dayalı bu rapor üzerinden bu anlamda davanın esası hakkında karar verilmesinin mümkün olmadığını, davalı ………… tarihinde, bu tesisi besleyen ………….. ait orta gerilim dağıtım şebekesinde herhangi bir arıza kaydına rastlanılmamıştır” ifadesinden hareketle, “kesintinin 2500 KVA tabloyu besleyen hattan kaynaklanmadığı, bu durumda arıza ve hasarın nedeninin tam olarak tespit edilememiş olması nedeni ile davalı kurumların hasar bedelinden sorumlu olmayacağı görüş ve kanaatindeyim” şeklinde görüş beyan edildiğini, buna göre herhangi bir ek inceleme yapılmaksızın bilirkişi raporunun inşasında doğrudan taraf olan davalının bu beyanlarının dikkate alındığını, bu durumun doğrudan raporun amacına aykırılık teşkil etmekte olup taraflar arasındaki adil yargılanma hakkı dengesini davalı lehine olacak şekilde ihlal ettiğini, silahların eşitliği ilkesi gereğince, tüm belge ve dokümanlar olmaksızın ve ek bir tesisat incelemesi yapılmaksızın tesis edilen bu raporun ve raporu esas alan gerekçeli kararın taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, kaldı ki, voltaj dalgalanması nedeniyle elektronik aletlerin hasar görmesinin olağan kabul edilebileceğini fakat bu durumun, voltaj dalgalanması sonucunda aynı yerde bulunan veya civarda bulunan işletmelere ait diğer elektronik aletlerin de kendiliğinden hasar görmesi/bozulması sonucunu doğurmayacağını, hasarın varlığı ve düzeyinin, ancak bir elektronik aletin yapısına, kullanım süresine ve işleyiş biçimine bağlı olarak değişebileceğini, davalının sorumluluğu, özen ve tehlike sorumluluğu kapsamında olduğundan birçok kullanıcının arıza ve voltaj kaydı oluşturup oluşturmamasının işbu davaya konu rizikodan kaynaklı sorumluluğu değiştirmeyeceğini, tüm bu itirazların ve taleplerin dikkate alınmaksızın yerel mahkemece davalarının reddedilmesinin kabul edilemeyeceğini belirterek, açıklanan nedenlerle usul ve kanuna aykırı Mahkeme kararının kaldırılmasına ve yeniden inceleme yapılarak esas hakkında talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İnceleme, HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, sigorta şirketi tarafından “İşyerim ……….” kapsamında dava dışı üçüncü kişiye yapılan ödeme başlatılmış icra takibine davalıların yapmış olduğu itirazların iptali talebine ilişkindir.
Dosyanın incelenmesinde; tarafların bildirdikleri delillerin toplandığı, bilirkişi raporunun alındığı, alınan bilirkişi raporuna göre hasar gören trafonun özel trafo olup bakım yükümlülüğünün sigortalıda olması ve herhangi bir voltaj dalgalanması olmaması nedeniyle davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvuruda bulunduğu anlaşılmıştır.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın HMK’da belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf isteminde bulunan davacı tarafından yatırılması gereken ……… TL harçtan, peşin alınan …….. TL’nin mahsubu ile bakiye ……… TL’nin davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
5-HMK’nın 359/4. maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
HMK’nin 353 ve 362/1-a bendi uyarınca kesin olmak üzere 22/12/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
…..
Başkan V.
…..
e-imzalıdır.
……
Üye
…….
e-imzalıdır.
……
Üye
…….
e-imzalıdır.
…….
Katip
…….
e-imzalıdır.
NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”