Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1248 E. 2023/1370 K. 18.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1248
KARAR NO : 2023/1370

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN V. : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/03/2022
NUMARASI : 2020/85 Esas, 2022/174 Karar
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALILAR : 1-
2-
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 18/12/2023
YAZIM TARİHİ : 18/12/2023

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 02/03/2022 tarih ve 2020/85 esas, 2022/174 karar sayılı kararın istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;……. Genel Müdürlüğü tarafından ihalesi yapılan…….. yeni kanalizasyon inşaatı yapım işini……. İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile ……. İnşaat Tarım Nakliye Sanayi ve Taahhüt Ticaret Limited Şirketi ortaklığının taahhüdünde yapıldığını, söz konusu şirketler arasında adi ortaklık ilişkisi olduğunu, müteselsil sorumluluk bulunduğunu, iş ortaklığına ait iş makinalarının tamir, bakım ve onarımı için gerekli malzemelerin müvekkilinin işyerinden alındığını, alınan malzeme bedelinin ödenmediğini, ……… alacağının ödenmesi için yazı yazdığını, verilen cevapta alacağının olmadığı olsa bile yasal işlem başlatmadan ödeme yapılmayacağının söylendiğini, müvekkili tarafından alacağını tahsil etmek amacıyla davalılar hakkında …… Esas sayılı dosya ile genel haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, davalıların başlatılan icra takibine itiraz ettiklerini, takibin durdurulduğunu, müvekkili tarafından …… tarihinde borçlunun itirazlarının iptali için …….’nde dava açıldığını, açılan bu davanın …… K. sayılı karar ile, davaya dayanak olan …… E. Sayılı icra takibinin iş ortaklığına yönelik değil iş ortaklığını meydana getiren her şirkete karşı ayrı ayrı yapılması gerektiğinden dolayı dava şartı eksikliğinden reddedildiğini, daha sonra …… tarihinde söz konusu borçlu şirketlerin ayrı borçlu olarak gösterildiği yeni bir takip talebi gönderildiğini ve yine borçlular tarafından takibe itiraz edildiğini, 2016 yılının mayıs ve haziran aylarında müvekkilinin işyerinden malzeme alındığını ve buna dair 11 adet fatura kesildiğini, faturaların işveren vekili olan ….’a teslim edildiğini, dava dışı …”un …… E. sayılı dosyasının 27/09/2018 tarihli duruşmasında tanık olarak dinlendiğini ve müvekkili ile iş ilişkisi içinde olduklarını, her hakedişte alacağının ödeneceğini ancak ilk hakedişte karşılığının ödenmesinden sonra ödeme yapılmadığını, açık hesapla çalıştıkları için müvekkiliyle aralarında sözleşmenin olmadığını, çalıştığı firma sahiplerinin iyi niyetli olmadıklarını… ifade ettiğini, müvekkili tarafından kesin adet fatura bedeli toplamı olan …. TL’nin yalnızca …… TL ‘sinin ödendiğini, geri kalanının ödenmediğini, borçluların borcunu ödememek için haksız ve kötüniyetli olarak itirazda bulunduklarını, arabuluculuk görüşmelerinden de olumlu sonuç alınamadığını, öncelikle davalıların mal kaçırma olasılığının bulunduğunu, davalıların malları üzerine ihtiyati tedbir konulmasını, …… esas sayılı dosyasına yönelik itirazın iptali ile davalının % 20 oranında tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, müvekkillerinin davalıya ……… tarihinde tüm borcunu ödediğini, ödemeye ilişkin dekontun ……. E. sayılı dosyaya sunulduğunu, müvekkilinin davalıyla olan iş ilişkisinin …….. ile sınırlı olup başka bir iş ilişkisinin söz konusu olmadığını, müvekkillerinin dava dilekçesinde adı geçen …’un temsil yetkisini sahte evrak düzenlemesi sebebiyle iptal ettiğini, şahısla aralarında çıkan sorunlar sebebiyle birden fazla sahte evrak düzenlendiğini, müvekkillerinin işleri ile alakası bulunmayan malzeme teslimlerinin kendilerini ilgilendirmediğini, müvekkilleri tarafından ticari deftere işlenen faturaların belli olduğunu, bahsedilen faturaların müvekkillerine teslim edilmediğini, böyle bir alım satım yapılmadığını, … ile bir alışverişleri olmuş ise de bu durumun şantiyeleriyle alakalı olmadığını, müvekkilinin işinin kanalizasyon alt yapısı ile alakalı olduğunu, bahsi geçen faturaların taraflarına ulaşmadığını, bu nedenle içerikleri hakkında bir bilgilerinin olmadığını, taraflarınca satın alınan malların ise bedelinin ödendiğini, müvekkillerinin davacı şahsa herhangi bir borcu bulunmadığını, bu nedenle ve dilekçesinde belirttiği diğer nedenlerle davanın reddine, haksız takip nedeni ile % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ile yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; “….Tüm bu açıklamalar, deliller ve tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesinde, davanın itirazın iptali davası olduğu, davalıların ve davacının ticari defter ve kayıtlarının celp edilerek incelendiği, taraf defterlerinin ve ticari kayıtlarının kısmen uyumlu olduğu, işbu davada faturaya konu malların/hizmetin teslim edildiğini ispat külfetinin daavcıda, fatura bedellerinin ödendiğini ispat külfetinin ise davalıda olduğu, bu kapsamda davacı tarafça teslime ilişkin herhangi bir yazılı belge ve delilin dosyaya sunulmadığı, ancak yerleşik içtihatlara göre davalı defterinde kayıtlı olan faturalardaki malların teslim edildiğinin kabul edileceği, aksine bir delilin de dosyada bulunmadığı, bu kapsamda olmak üzere de davacının takibe dayanak yaptığı 11 adet faturanın bulunduğu, davalı defterlerinde ise davacı adına düzenlenmiş 5 adet faturanın bulunduğu, bu 5 adet faturanın 3’ünün icra takibine konu edilen faturalardan olduğu, diğer 2 adet (……. ve …… numaralı) faturaların takibe dayanak yapılmadığı ve takibe sıkı sıkıya bağlılık kuralı gereği bu faturaların dikkate alınmasının mümkün olmadığı, bu durumda davalı defterlerinde görünen ……. numaralı ……. TL, …… numaralı ……. TL ve ……. numaralı ….. TL (faturalar) olmak üzere toplam ……. TL alacağın olduğu, ödendiği ihtilafsız olan …….. TL’nin mahsubu sonucu bakiye alacağın …… TL olduğu anlaşılmış, bilirkişi raporlarının da usulüne uygun olarak düzenlendiği dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. Her ne kadar iki tarafça da tanık dinletme talebinde bulunulmuşsa da, tanık dinletme taleplerinin dosya kapsamına uygun olmaması, gerek teslim, gerekse ödeme iddialarının ve tanık dinletilmesi istenen hususların senetle ispat kuralı gereği yazılı delille ispatı gereken hususlar olmaları nedeniyle bu talepler reddedilmiştir. Davacının sadece asıl alacak dava açması ve de esasen davalıların daha önce temerrüde düşürüldüğüne dair bir delilin dosyada olmaması nedeniyle faiz hakkında bir hüküm kurulmamıştır. Ayrıca davalıların kötü niyet tazminatı taleplerinin dosya kapsamında davacının kötü niyetli olarak icra takibi başlatıldığına dair herhangi bir delil ve emare olmadığından bu taleplerinin reddine, diğer taraftan davacının icra inkar tazminatı talebi değerlendirildiğinde de alacağın likit olup takibe yönelik itirazın da haksız olduğu açık olduğundan İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2 maddesi hükmü uyarınca kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan %20 oranındaki icra inkar tazminatının da davalıdan alınarak davacıya ödenmesine ….” karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava itirazın iptali davası olup taraflar arasında hizmet sözleşmesinin bulunmadığını, esaslı ihtilafın taraflar arasındaki ticari ilişkide görülen hizmet bedelinin belirlenmesi olduğunu, nitekim yapılan yargılamada yazılı sözleşme bulunmamasına karşın taraflar arası iş ilişkisinin kesin olarak kabul edildiğini, fakat müvekkiline ait ve usulüne uygun açılış ve kapanış tasdikleri bulunan ticari defterde kayıtlı olmasına ve faturalandırılmasına rağmen davalı tarafça kabul edilmeyen bazı işlerin söz konusu olduğunu, ancak Mahkemece takdiri olarak sadece iki tarafın ticari defterinde ortak bulunan ticari işlemlerinin esasa alındığını, anlaşılamaz bir şekilde sadece davalının defterine itibar edilip senetle ispat kuralını da öne sürerek eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, somut olayda müvekkiline ait ticari defterlerin usulüne uygun olarak açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığını, davalı tarafla yapılan ticarete dair faturaların fiziki olarak bulunduğunu ve müvekkilinin davacı ticari defterinde kayıt altında olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin aksi iddia edilmeyecek şekilde sabit olup; bu noktada, kabul edilmeyen kısım yönünden senetle ispat yükümlülüğünün ortadan kalkması gerektiğini, netice itibariyle dosya içeriğinde iddialarını kuvvetle muhtemel gösteren açık ve yeterli düzeyde delil bulunduğunu, hukuki dinlenilme haklarının tam anlamıyla yerine getirebilmek ve iddialarını ispat etmek amacıyla yazılı hususların dikkate alınarak, delil başlangıcı bulunduğunun kabul edilmesinini talep ettiklerini, kaldı ki faturaların davalı adi ortaklığın temsilcisine teslim edildiğini ve yasal süresinde bir itiraz olmadığını, bu nedenle usulüne uygun müvekkil şirket defterlerine işlemiş faturaların dikkate alınması gerekirken davalının defterlerinin dikkate alınmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin kararının kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda davanı kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İnceleme, HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın HMK’da belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken ……. TL istinaf harcından peşin alınan …… TL harcın mahsubu ile bakiye …… TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
5-İstinaf yargılaması duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,
6-HMK’nın 359/4. maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-a bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verilmiştir. 18/12/2023


Başkan V.


Üye


Üye


Katip

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”