Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1243 E. 2022/1320 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1243
KARAR NO : 2022/1320

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/05/2022
NUMARASI : 2021/79 E., 2022/472 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
İFLAS İDARE MEMURU:
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 15/09/2022
YAZIM TARİHİ : 15/09/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce 2021/79 Esas, 2022/472 Karar sayılı dosyasında verilen 12/05/2022 tarihli kararın istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile ….. Yakacak Paz. Ve Tic. Ltd. Şti. arasında genel kredi sözleşmeleri imzalandığını, davalı borçlu ….. …..’in ise bu sözleşmeleri müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, söz konusu sözleşme uyarınca davalıya kredi kullandırıldığını, davalı borçluların genel kredi sözleşmelerini kendi serbest iradesi ile imzaladıklarını, davalı …..Yakacak Paz. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin takip talebi ve ödeme emrindeki borcun tamamından ve fer’ilerinden sorumlu olduğunu, davalılar …..ve ….’in ….tarihli genel kredi sözleşmesi ve ….. şirket kredi kartı sözleşmesindeki kefaletlerinden dolayı 1.410.780,67 TL ve fer’ilerinden sorumlu olduklarını, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla …. Noterliğinin ….. tarih …. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 28/12/2018 tarihi itibariyle kredileri kat ettiğinin bildirildiğini, toplamda 1.517.575.72 TL banka alacağının, noter masraflarının, işleyecek faiz, bsmw ve diğer her nevi masrafları birlikte ödenmesinin aksi takdirde yasal yollara başvurulacağının davalıya ihtar edildiğini, davalının müvekkili bankanın tüm ihtarlarına rağmen borcunu ödemediğini, müvekkili bankanın alacağın tahsili için tüm girişimlerinin sonuçsuz kaldığını, bunun üzerine davalı hakkında müvekkili banka alacaklarının tahsili için ….. İcra Müdürlüğünün …..esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçluların müvekkili bankaya borcu bulunmadığını, ödeme emrinde belirtilen borca faize, faiz oranına ve borcun tüm ferilerine itiraz ettiklerini, arabuluculuk görüşmelerinde anlamaya varılamadığını, borçluların borca itirazlarında herhangi bir dayanak göstermediklerini, borca itirazlarının mesnetten uzak, yersiz ve kötü niyetli olduğunu, müvekkili bankanın TL bazında en yüksek faiz oranı yıllık %30 olarak tespit olunduğunu ve TC Merkez Bankası’na bildirilmiş bulunduğunu, gecikme faizinin %50 olarak belirlenmiş olmasında taraflar arasındaki sözleşme ve yasa hükümlerine aykırılık bulunmadığını, davalının müvekkili bankaya hiçbir borcunun olmadığını belirterek borcun ferilerine, masraf ve yargılama giderlerine, vekalet ücretine ve sair tüm ferilere ilişkin itirazında haksız ve yersiz olduğunu ileri sürerek davanın kabulüne, davalıların ….. İcra Müdürlüğünün …..esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, kötü niyetli davalının asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.

……Yönetim A.Ş. vekili beyan dilekçesinde özetle; eldeki davaya konu icra dosyasına ilişkin tüm alacakların temlik alındığını belirtmiştir.

Mahkemece, “…Davalının …..İcra Dairesi’nin ….. esas sayılı takip dosyasına yapmış oldukları itirazın iptali ile takibin 1.548.560,40 TL yönünden devamına, davalı itirazında haksız olduğundan ve alacağın da likit nitelikte olduğu nazara alınarak asıl alacak miktarı olan 1.430.379,64 TL üzerinden % 20 nispetinde hesaplanacak icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine dair oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm tesisi yoluna gidilmiştir. Davanın KISMEN KABULÜ İLE; 1-Davalının ….. İcra Dairesinin ….Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının kısmen iptali ile; takibin 1.548.560,40 TL yönünden devamına, 2-İcra Takip tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar 1.360.379,64 TL ana paranın yıllık %50 temerrüt faizi ve bunun %5 BSMV’si ile istenebileceğine, 3-İcra takip tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar 70.000,00 TL ana paranın %33 temerrüt faizi ve bunun %5 BSMV’si ile istenebileceğine, 4-Hükmedilen asıl alacak miktarı olan 1.430.379,64 TL üzerinden hesap edilecek %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine” karar verilmiştir.

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararı incelendiğinde 18/02/2021 tarihli bilirkişi raporunun hükme esas alındığının görüleceğini, bilirkişi raporunda temlik eden banka tarafından borçlu şirket ve yetkilisi olan kefillere hangi kredi ve kredi kartlarının kullandırıldığının, bu kredi ve kredi kartları borçlarının miktarlarının, şirketin ve kefillerin hesaplanan borçtan sorumlu olduklarını, banka tarafından açılan takibin usulüne uygun şekilde hesapların kat edilerek açıldığını, faiz oranlarının sözleşme ve mevzuata uygun şekilde belirlendiğinin tespit edildiğini, bilirkişi raporunda tespit edilen hususlara göre temlik eden bankanın ve müvekkili şirketin borçlulardan alacaklı olduğunu, borçluların kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiklerini, müvekkili şirketin alacağının tahsilini engellemeye ve geciktirmeye çalıştıklarının ispat edildiğini, takip talebinin faiz/faiz oranı ile bilirkişi raporunda tespit edilen faiz/faiz oranı arasındaki farkın oldukça düşük olduğunu, farkın faiz hesaplamasından kaynaklandığını, bilirkişi raporuna göre verilen hükümde davanın 4.665,23 TL üzerinden kısmen reddine karar verildiğini, bu kapsamda da iflas idaresi lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedildiğini, ancak hükmün işbu kısmının hakkaniyete ve hukuka aykırı olduğunu, dosyaya sadece vekalet sunulmuş olması nedeniyle alacağın muhatabı gibi iflas idaresi lehine yargılama giderine hükmedilmesinin uygun olmadığını, borçlu şirketin bahse konu icra takibine itiraz etmesinden sonra iflasına karar verilmesi üzerine işbu davanın Gaziantep İflas İdaresine yöneltildiğini, iflas idaresi vekilinin de katıldığı tek ve son celsede davaya konu alacağın iflas masasına kaydının yapıldığını, işbu davanın kanosuz kaldığının ifade edildiğini, davanın mahiyeti ve karar aşamasındaki beyanların dikkate alındığında alacağın tahsil kabiliyetinin oldukça zor durumda olan müvekkili şirketin bir de iflas idaresi lehine yargılama gideri ile cezalandırılmasının hakkaniyeti ve hukuka aykırı olduğunu, yerleşik Yargıtay kararlarında da vekilin yargılama sırasında duruşmalara katılmaması, cevap dilekçesi sunmaması ve dosyada emek ve mesaisinin bulunmaması hallerinde vekalet ücretine hükmedilemeyeceğinin açıkça belirtildiğini, yerel mahkeme kararının asıl alacağın varlığı ispat edildiğinden reddedilen tutar üzerinden karşı yan lehine hükmedilen aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücretinin kaldırılması gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

HMK’nın 353.maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf edenin sıfatı, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyanın incelenmesinde; dava bankacılık işleminden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece 12/05/2022 günü, davanın kısmen kabul ve kısmen reddi ile, 1.548.560,40 TL yönünden davanın kabulüne, 4.665,23 TL yönünden davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf isteminde bulunulmuştur.

İlk derece mahkemesinin karar tarihi 12/05/2022 olup, istinaf istemine konu edilen alacak miktarı ise kabul edilen kısım için reddedilen kısım için 4.665,23 TL’dir. 6100 sayılı HMK’ya 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun ile ilave edilen Ek Madde 1 hükmü uyarınca yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında kesinlik sınırı 2022 yılı için 8.000,00 TL’dir. HMK’nın 341/2. maddesi gereğince miktar veya değeri 8.000,00 TL’yi geçmeyen malvarlığına ilişkin kararlar kesin olup, HMK’nın 346. maddesi gereğince kesin olan karara ilişkin istinaf dilekçesi ilk derece mahkemesince reddedilebileceği gibi 352. maddesi gereğince yapılan ön inceleme neticesinde Bölge Adliye Mahkemesi tarafından da istinaf isteminin reddine karar verilebilir.

Bu bakımdan kabul edilen kısım için reddedilen kısım için 8.000,00 TL’nin istinaf kesinlik sınırı altında kaldığından davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin miktar itibariyle kesin olan karara ilişkin olması nedeniyle HMK’nın 341/2, 352. maddeleri gereğince reddinin gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurma dilekçesinin miktar itibariyle kesin olan karara ilişkin olması nedeniyle HMK’nın 341/2, 352. maddeleri gereğince REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuru harcı ile peşin alınan karar harcının isteği halinde davacıya iadesine,
3-HMK’nın 359/4. maddesine göre kararın ilk derece mahkemesince tarafa tebliğine,
Dair yapılan inceleme sonunda HMK’nın 352. ve 362/1-a maddesi gereğince 15/09/2022 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi.15/09/2022

Başkan

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Katip

e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”