Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1187 E. 2023/1316 K. 07.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1187
KARAR NO : 2023/1316

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN V. : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/05/2022
NUMARASI : 2021/172 Esas, 2022/476 Karar
DAVACI : ……
VEKİLİ : Av. …
…..
DAVALI :……
VEKİLLERİ : Av. ….
Av. …
.
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 07/12/2023
YAZIM TARİHİ : 07/12/2023

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 12/05/2022 tarih ve 2021/172 Esas, 2022/476 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. Maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhine ……. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, ancak davalının süresinde borca itiraz ettiğini, itiraz neticesinde takibin durduğunu, yapılan itirazın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin alacağını tahsil edemediğini, mağdur olduğunu, açıklanan bu nedenlerle; itirazın iptali ile takibin aynen devamına, alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava konusu iş ilişkisine istinaden yapılan işler neticesinde gerekli ödemeleri yaptığını, müvekkilinin yapılan iş neticesinde işin karşılığını ödemesine rağmen aleyhine haksız icra takibi başlatılmasının hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin böyle bir borcunun bulunmadığını, davalının herhangi bir alacağının bulunmadığını, açılan davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, açıklanan bu nedenlerle müvekkili aleyhine açılan haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; “….Kural olarak bir alacak borç ilişkisini sona erdiren sebeplerden birisi de taraflar arasında düzenlenen ibranamedir. Davalı tarafın mahkememize ibraz etmiş olduğu ve taraflar arasında düzenlenen ibranamenin altındaki imza davacı tarafça inkar edilmemiş ise de; bu ibranamenin davalının hilesi ile davacı tarafından imzalandığı ve buna ilişkin ……. Esas sayılı soruşturma dosyasında suç duyurusunda bulunulduğu ve bu soruşturma dosyasının sonucunun bekletici mesele yapılması talep edilmiş ise de; benzer uyuşmazlıklarda ……. Karar sayılı ilamlarının incelenmesinde basiretli bir tacirin ibraname düzenlerken ibranamenin ne gibi sonuçlar doğuracağını bilmesi gerektiği, bu ibranamenin hile yolu ile imzalattırıldığı iddiasının dinlenmemesi gerektiği anlaşıldığından davacı tarafın bu iddiaları üzerinde durulmadığı gibi bahse konu soruşturma dosyası da eldeki dava dosyası bakımından bekletici mesele yapılmamıştır. Taraflar arasındaki düzenlenen ibranamenin düzenlenme tarihinin 31/01/2020 tarihi olduğu anlaşıldığından takibe konu edilen 07/11/2019 tarihli faturadan dolayı davalı tarafın davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığı mahkememizce kabul edilmiştir. Yine takibe konu edilen 06/10/2020 tarihli fatura yönünden yapılan değerlendirmede ise 1 nolu celse 4 nolu ara karar uyarınca davacı tarafa davaya konu edilen işin en son hangi tarihte tamamlanarak davalı tarafa teslim edildiği hususunda beyanda bulunulması istenilmiş, davacı tarafça mahkememize ibraz edilen 06/10/2021 tarihli beyan dilekçesinde davaya konu işin 28/06/2019 tarihinde tamamlanarak davalı tarafa teslim edildiği beyan edilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen ibranamenin düzenlenme tarihi olan 31/01/2020 tarihi itibariyle davalı tarafın davacı tarafa herhangi bir borcunun olmadığının kabulü, taraflar arasındaki işin 28/06/2019 tarihinde tamamlanarak davalı tarafa teslim edilmiş olması, davaya konu edilen 06/10/2020 tarihli faturanın davalı taraf ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı gibi bu faturaya konu işin davalı tarafa teslim edildiğine dair davacı tarafça başkaca bir delil ibraz edilemediğinden 06/10/2020 tarihli faturadan dolayı da davacı tarafın davalı taraftan herhangi bir alacağının olmadığı mahkememizce kabul edilmiştir. Yukarıda yapılan tüm açıklamalar ışığında icra takibine konu her iki faturadan dolayı da davacı tarafın davalı taraftan alacaklı olduğunu ispat edemediği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş, fakat kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için sadece haksızlığın yeterli olmayıp ayrıca davacı tarafın kötü niyetinin de ispat edilmesi gerektiğinden davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin de reddine…” karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme tarafından ……. soruşturma numaralı dosyasının bekletici mesele yapılmadan hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı tarafça müvekkil şirkete ödeme yapıldığı iddia edilen çekler ve çek çıkış bordroları ile bu kapsamda müvekkilden alındığı iddia edilen ibra ve feragatnameye ilişkin sair belgelerin hukuka aykırı ve konusu suç teşkil edecek şekilde temin ve tahsil edildiğini, konuya ilişkin …soruşturma numaralı dosyası ile Resmi Evrakta Sahtecilik, Nitelikli Dolandırıcılık ve Savcılık Makamınca resen tespit edilecek suçlara yönelik taraflarınca suç duyurusunda bulunulduğunu, suç duyurusunda da belirttikleri üzere davalı şirket yetkilileri ve çalışanları tarafından, davalı şirket yetkilisi …’ın organizasyonu ve direktifleri ile hareket ederek müvekkil şirket yetkililerinde önce güven oluşması için yoğun çaba harcandığını ve bu güven sağlandıktan sonra suça konu olan çeklerde müvekkil şirket ve yetkililerinin cirolarının temin edildiğini ardından da çeklerin müvekkillerin hiçbir şekilde ticari bağı olmayan şahıslar eliyle tahsil edilerek müvekkil şirkete kağıt üstünde ödeme yapılmış izleniminin verildiğini, yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda; açılmış bir soruşturma ya da ceza davası var ise soruşturması neticesi beklenerek, sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yerel mahkeme tarafından… tarihli duruşmasında ara karar ile ……. esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması taleplerinin reddine karar verildiğini, yerel mahkemenin ara kararına karşı gerek ……. tarihli ara karardan rücu talepli dilekçelerinde gerekse de ……. tarihli bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçelerinde ara karardan rücu edilmesinin talep edildiğini, ancak yerel mahkemece ……. tarihli duruşmada yine hiçbir gerekçe gösterilmeden ara karardan rucü taleplerinin reddi ile … soruşturma numaralı dosyasının bekletici mesele yapılmadığını, yerel mahkemenin gerekçeli kararında da söz konusu taleplerinin reddine ilişkin gerekçe gösterilmediğini, ayrıca yerel mahkeme tarafından tanık dinletme taleplerinin de dava değeri dikkate alınarak ve davalı tarafın muvaffakat vermemesi gerekçeleriyle reddine karar verildiğini, bu durumun usul ve yasaya aykırı olup yerel mahkeme kararının bu sebeple de kaldırılması gerektiğini belirterek, açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesi ya da davanın esası ile ilgili delillerin toplanmaması ve eksik incelemeye dayalı hüküm kurulmuş olması sebebi ve ayrıca kararının HMK 297/1-c aykırı olarak tüm talep sonuçlarının kabul görmeme sebebi açıklanmadan düzenlenmiş olması sebebi ile HMK. 353/1-a-6 md. gereğince davanın yeniden görülmesi ve önceki kararla bağlı kalmaksızın yeniden hüküm kurulması için dosyanın ilgili mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İnceleme, HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, faturaya istinaden başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davasıdır.
Dosyanın incelenmesinde, yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verildiği, bekletici mesele yapılması talep edilen savcılık dosyasındaki iddiaların soyut ve yargılamanın uzamasına sebebiyet verecek nitelikte olduğu, basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğü altında işlerini yürütmesi gereken davacının imzaladığı ibranamenin sonuçlarına katlanacağı, öte yandan yargılamadaki hedef süre ve bu yöndeki Anayasa Mahkemesi ihlal kararları da dikkate alındığında soruşturma dosyasının bekletici mesele yapılmaması kararının yerinde olduğu, karara karşı davacı taarfından istinaf kanuna yoluna başvurulduğu verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın HMK’da belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf isteminde bulunan davacı tarafından yatırılması gereken ….. TL harçtan, peşin alınan … TL’nin mahsubu ile bakiye ……. TL’nin davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
5-Kararın Dairemizce taraflara tebliğine,
Dair, HMK. 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 07/12/2023


Başkan V.

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Katip

e-imzalıdır.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”