Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1177 E. 2023/1309 K. 07.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1177 – 2023/1309
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1177
KARAR NO : 2023/1309

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …………
ÜYE : ……….
ÜYE : …………
KATİP : ……….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/05/2022
NUMARASI : 2021/223 Esas, 2022/424 Karar
DAVACI : ……..
VEKİLLERİ : Av……….
DAVALI : ……….
VEKİLLERİ : Av……….
DAVANIN KONUSU : Alacak
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 07/12/2023
YAZIM TARİHİ : 07/12/2023

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 10/05/2022 tarih ve 2021/223 Esas, 2022/424 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. Maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacının ………. Esas sayılı dosyası kapsamında 07/03/2019 tarihinde yapılan ihaleye katılarak açık artırmada satışa sunulan taşınmazı ……..-TL bedelle satın aldığını, müvekkilinin ihale bedelini ……..n banka hesabına yatırdığını, takip borçuları tarafından ……….Esas sayılı dosyasıyla ihalenin feshi davası açıldığını, İcra Müdürlüğü tarafından dava sonunlanıncaya kadar ihale bedelinin davalı banka nezdinde açılan vadesiz mevduat hesabına yatırıldığını, 18/03/2019 tarihinden itibaren hesaptaki paranın faizle nemalandırılmasının istenildiğini, İcra ve İflas Kanunu’ndaki düzenlemelere göre ihalenin feshine yönelik şikayet olması halinde bu karar kesinleşinceye kadar ihale bedelinin mevduata uygulanan en yüksek banka faiz oranlarından az olmamak kaydıyla 1 aylık dönemlerle faizle nemalandırılması gerektiğini, davalı bankanın müvekkiline yasada düzenlenen faiz oranının çok altında faiz ödediğini, bazı aylar için hiç faiz tahakkuk ettirilmediği, yasaya göre ödenmesi gerekenle müvekkiline ödenen tutar arasında fahiş oranda fark oluştuğunu iddia ederek, 18/03/2019 tarihinden 26/11/2019 tarihine kadar birer aylık dönemler için müvekiline ödenmesi gereken faiz tutarının konusunda uzman bilirkişiler marifetiyle hesaplatılarak yapılacak yargılama neticesinde müvekkiline ödenmesini talep etmiş, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla dava değerini şimdilik 500-TL olarak göstermiş, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra ve iflas dairelerince tahsil olunan emanet paraların … 06/05/2008 tarih ve 104-1 sayılı genelge ile düzenlendiğini, bu genelgenin uygulanmasındaki tereddütlerin ortadan kaldırılması için … 22/09/2017 tarih ve 7114 sayılı genelge’nin yayınlandığını, müvekkili bankanın anılan genelge hükümlerine uygun şekilde işlem yaparak faiz tahakkuk ettirdiğini, davacının bazı aylar hiç faiz ödenmedeğine yönelik iddiasının gerçek dışı olduğunu, davanın haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; “….Bilirkişi tarafından banka kayıtları yerinde incelenerek düzenlenen 14/02/2022 tarihli raporda, … 22/09/2017 tarih ve …….. sayılı genelgesine istinaden davalı banka tarafından …….. faiz oranlarının bildirildiğini, bildirilen oranlara göre hesaplama yapıldığında davacı için ………-TL bakiye ile 18/03/2019 tarihinde açılan hesabın 18/11/2020 kapanış bakiyesi itibariyle olması gereken tutarın ……..-TL olduğu ancak davaya konu hesabın ……….-TL bakiye ile kapandığı, davalı bankanın genelge hükümlerine göre aksik faiz tahakkuk ettirmediği, aksine bildirilen oranlardan …………-TL daha fazla faiz ödemesi yapıldığı yönünde görüş ve tespit bildirmiştir.Bilirkişi dayanak aldığı belgeleri rapora eklemiş olup düzenlenen rapor, yapılan hesaplama denetime elverişli, dosya kapsamına ve taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine uygun bulunmuş, taraflara usulüne uygun tebliği sağlanarak itiraz süresinin dolması beklenmiştir. Davacı taraf her ne kadar 22/02/2022 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna itirazlarını bildirir dilekçe sunmuş ise de, itiraz edilen hususların tamamı raporda zaten karşılanmış olup, ara kararda bilirkişiden talep edilen tüm inceleme ve tespitlere raporda yer verilmiş olmakla yeniden rapor alınmasına gerek görülmemiş, dosya kapsamındaki rapor ile yetinilmiştir. Dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacı adına açılan hesaba yürürlükteki mevzuat hükümlerine uygun oranlarda ve her ay faiz ödemesi yapıldığı hususları bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkmış olup ispat yükü üzerinde olan davacının davasını ispat edemediği, davanın sübut bulmadığı kanaati ile davanın reddine…” karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının hatalı olup, itirazları doğrultusunda kaldırılması gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunun da hatalı olduğunu, davalı bankanın ihale bedelini bazı aylar faiz ile nemalandırmadığını bazı aylardaysa birer aylık mevduata uygulanacak en yüksek banka faiz oranının çok altında oranlarla faiz uyguladığını, davalı bankanın aynı dönemde normal şahıs ve tüzel kişilere uyguladığı faiz oranlarının yarısı nispetinde bir faiz oranı uygulayarak müvekkilinin parası üzerinde haksız kazanç elde ettiğini ve sebepsiz olarak zenginleştiğini, bu şekilde eksik nemalandırılmış ihale bedelinin, müvekkile geri ödenmişse de, ödenmesi gerekin meblağ ile ödenen meblağ arasında fahiş fark oluştuğunu, bilirkişi tarafından aynı dönemde normal şahıs ve tüzel kişilere piyasada uygulanan faiz oranı yerine tabela faizi adı altında düşük faiz hesaplaması yapılmasının son derece hatalı olduğunu, bu yönüyle itirazları doğrultusunda yeniden rapor alınması gerekirken taleplerinin ve davanın reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Adalet Bakanlığı’nın ……… tarih ………. sayılı Genelgesinde, belirtilen diğer hususların yanı sıra ihale bedellerinin de kamu bankalarında nemalandırılmasına yönelik olduğunu, işbu genelgenin amacının ihale bedellerinin nemalandırılması suretiyle mağduriyetleri gidermek olduğunu, davalı tarafın düşük oranda faiz uygulamasına gerekçe olarak gösterdiği …………. E. sayılı yazısı incelendiğinde, işbu yazının yayımlanma gerekçesi olarak (ilk paragrafta); “…bankanın uyguladığı faiz oranının düşüklüğüne istinaden bazı sorunların yaşandığı Bakanlığımıza ulaşan bilgi,görüş ve belgelerden anlaşılmıştır…” denildiğini, yazının yayımlanmasının amacanını düşük faiz mağduriyetlerinin önüne geçmek iken, davalı bankaca düşük faiz uygulanmasına gerekçe gösterilmesinin kabul edilemeyeceğini belirterek, açıklanan nedenlerle istinaf itirazlarının kabulü ile, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İnceleme, HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, ihale bedelinin nemalandırılması nedeniyle faiz alacağına ilişkindir.
Dosyanın incelenmesinde, yapılan yargılamada deliller toplandıktan sonra davacının yatırmış olduğu ihale bedelinin vadeli hesapta ne kadar getirisinin olacağının tespiti için bilirkişi raporu alındığı, raporun denetime ve hüküm vermeye elverişli kabul edilerek davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvuruda bulunduğu anlaşılmıştır.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın HMK’da belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf isteminde bulunan davacı tarafından yatırılması gereken …….. TL harçtan, peşin alınan ……. TL’nin mahsubu ile bakiye ………. TL’nin davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
5-HMK’nın 359/4. maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
HMK’nin 353 ve 362/1-a bendi uyarınca kesin olmak üzere 07/12/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

………
Başkan V.
…….
e-imzalıdır.
……..
Üye
…..
e-imzalıdır.

……..
e-imzalıdır.
…….
Katip

e-imzalıdır.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”