Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1176 E. 2023/1310 K. 07.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1176 – 2023/1310
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1176
KARAR NO : 2023/1310

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …………
ÜYE : ……….
ÜYE : …………
KATİP : ……….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/03/2022
NUMARASI : 2021/499 Esas, 2022/266 Karar
DAVACI : ……….
VEKİLLERİ : Av………
DAVALI : ……
VEKİLİ : Av………
DAVANIN KONUSU : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 07/12/2023
YAZIM TARİHİ : 07/12/2023

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 21/03/2022 tarih ve 2021/499 Esas, 2022/266 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. Maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin davalıya 06/05/2021 tarihinde ……… TL havale yaptığını, havale açıklamasında “demir malzemesi karşılığında bu para gönderilmiştir” ibaresi yazıldığını, davalı şirketin 07/05/2021 tarihinde malzeme faturasını müvekkili şirkete gönderdiğini, müvekkili şirketin ise yasal sorumluluğu gereği bu faturayı defterlerine işlediğini ve … formlarına bildirdiğini ancak demir malzemesinin taraflarına ulaşmadığını belirterek ………. TL’nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; satıma konu demirlerin davacıya teslim edildiğini, gerek davacı gerek davalı müvekkili tarafından faturaya konu işlemin tarafların … ve … formlarına kaydedildiğini malın sözleşmenin kurulması ile birlikte davacı şirkete teslim edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; “….Uyuşmazlık satım sözleşmesi gereği gönderilmeyen mal bedellerinin iadesi istemine ilişkindir. Satım sözleşmesi gereği taraflarca aksi kararlaştırılmadığı müddetçe alıcı ve satıcı yükümlülüklerini aynı anda ifa etmek zorundadırlar. Dava konusu edilen ve davalı tarafından … formlarına bildirilen mal hakkında davacı da … formlarına bildirimde bulunmuştur. Yani davalı satıcının teslim yükümlülüğünü yerine getirdiğini davacı, … formlarına bildirimde bulunarak ispatlamıştır. Davacı her ne kadar satım sözleşmesine konu demiri yasal yükümlülüğü gereği ……. formlarına bildirdiğini buna rağmen malın teslim edilmediğini beyan etmiş ise de Osmaniye defterdarlığının 17/03/2022 tarihli yazısında görüldüğü üzere dava konusu edilen satıma ilişkin … formunda herhangi bir düzeltme veya silme işlemi yapılmadığı anlaşılmıştır. Hal böyle iken davacı alıcının semeni ödeme yükümlülüğünü, davalı satıcının ise teslim yükümlülüğünü yerine getirdiğine kanaat getirilmiş, taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkiden kaynaklanan başka bir alacak borç ilişkisi kalmadığı görülmüş, davanın reddine…” karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 06/05/2021 tarihinde ……. TL ve ………. TL olmak üzere davalı … Demir Çelik İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin hesabına toplam …… TL para havalesi yaptığını, demir malzemesi karşılığında bu paranın gönderildiğini, ancak hiçbir şekilde müvekkil şirkete bu demir malzemesinin gönderilmediğini, yerel mahkemenin gerekçesinde, “Davacı her ne kadar satım sözleşmesine konu demiri yasal yükümlülüğü gereği … formlarına bildirdiğini buna rağmen malın teslim edilmediğini beyan etmiş ise de ……… defterdarlığının 17/03/2022 tarihli yazısında görüldüğü üzere dava konusu edilen satıma ilişkin … formunda herhangi bir düzeltme veya silme işlemi yapılmadığı anlaşılmıştır. al böyle iken davacı alıcının semeni ödeme yükümlülüğünü, davalı satıcının ise teslim yükümlülüğünü yerine getirdiğine kanaat getirilmiş, taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkiden kaynaklanan başka bir alacak borç ilişkisi kalmadığı görülmüş, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” demek sureti ile verilen kararın gerekçesinin olmadığını gösterdiğini, davalı şirketin parayı aldıkları günün ertesi günü yani 07/05/2021 tarihine malzeme faturasını da düzenleyip müvekkil şirkete gönderdiğini, müvekkil şirketin ise bunu yasal olarak yapması gerektiği gibi defterlerine işlediğini ancak hiçbir şekilde fatura konusu demir malzemesinin taraflarına ulaşmadığını, malzemeyi teslim ettiğine dair ispat yükünün davalıda olması gerekirken sırf iade fatura düzenlemediği için müvekkil şirketin cezalandırıldığını, bu durumun hakkaniyete aykırı olduğunu, Yargıtay içtihatlarında da görüleceği üzere malzemenin teslimi hukuki bir işlem olup, ancak yazılı delille ispat edilebileceğini, bu yüzden de davanın kabulünün gerektiğini belirterek, açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin vermiş olduğu kararın kaldırılarak, davanın istinaf mahkemesinde yeniden görülmesi sonucu kabulüne, yeniden görülmesi mümkün değil ise kararın bozularak ilk derece mahkemesine gönderilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İnceleme, HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, havale işlemine dayalı olarak alacak talebine ilişkindir.
Dosyanın incelenmesinde, yapılan yargılamada taraf delilleri toplandıktan sonra davaya konu edilen ve satım nedeniyle düzenlenen faturanın davacı ticari defterlerine işlendiği ve her iki tarafça ilgili vergi dairesine … … formlarının verildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna müracaat edildiği anlaşılmıştır.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın HMK’da belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf isteminde bulunan davacı tarafından yatırılması gereken ……… TL harçtan, peşin alınan …… TL’nin mahsubu ile bakiye ……… TL’nin davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
5-HMK’nın 359/4. maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
HMK’nin 353 ve 362/1-a bendi uyarınca kesin olmak üzere 07/12/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

…….
Başkan V.
…….
e-imzalıdır.
……
Üye
……
e-imzalıdır.
……
Üye
…….
e-imzalıdır.
…….
Katip
…….
e-imzalıdır.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”