Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1151 – 2023/1299
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/1151
KARAR NO : 2023/1299
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : …………
ÜYE : ……….
ÜYE : …………
KATİP : ……….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/11/2021
NUMARASI : 2017/607 Esas, 2021/781 Karar
DAVACI : ………
VEKİLLERİ : Av………..
DAVALI : …….
VEKİLLERİ : Av…….
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 07/12/2023
YAZIM TARİHİ : 07/12/2023
Taraflar arasında görülen davada GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nce verilen 17/11/2021 tarih ve 2017/607 esas, 2021/781 karar sayılı kararın istinaf incelemesi taraf vekilleri tarafından istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
– K A R A R –
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin et ürünleri satışı işi ile uğraşan … Et isimli ticari işletmenin sahibi olduğunu, müvekkilinin davalı banka ile ticari müşteri olarak çalıştığını, banka işlemlerini davalı banka ile yaptığını, müvekkilinin 2017 yılının Şubat ayında banka hesaplarının incelenmesinde müvekkilinin hesap dökümlerinde 04/11/2016 tarihinde …….. TL ve 28/11/2016 tarihinde …….. TL olmak üzere … kredisi kullandırılarak bu paraların çekildiğini gördüğünü, harici olarak bankadaki mevduatında bulunan ………. TL’nin de çekildiğini, müvekkilinin durumun açıklığa kavuşturulması için bankaya gittiğinde banka memurlarınca müvekkilinin eski çalışanı … tarafından getirilen talimat ile paranın …’yu ödendiğini söylediklerini, müvekkilinin böyle bir talimatının olmadığını söylediğinde kendisine bir kısım talimatların gösterildiğini, ancak bu talimatların müvekkilinin imzasını taşımadığını, söz konusu para çekim işlemlerinde müvekkilinden onay alınmadığını, taraflarınca …………. Noterliğinin ………… tarihli ihtarnamesi ile çekilen ……… TL’nin iadesi ile ……. TL’lik tutarın müvekkiline ait borçlu cari hesabından düşülmesinin istenildiğini, davalının müvekkilini arayarak kredi dönem faizini ödemesi aksi halde takibe düşeceğini söylediklerini, müvekkilinin 29/03/2017 tarihinde … dönem faizini şerh düşerek ödediğini, müvekkilinden …….. TL’nin dönem faizi olarak ……… TL tahsil edildiğini, müvekkilinin bankadan mevduatını alamadığı gibi aynı şekilde dolandırıcılıkla kredi kullandırılıp fazladan …………. TL borçlu gözüktüğünü, taraflarınca davalı aleyhine ……….. esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, ayrıca haksız kullandırılan krediden dolayı borçlu olmadığının tespiti için …………. esas sayılı dosyası üzerinden dava açıldığını, açılan icra takibine davalı yanın haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek davalının icra dosyasına yaptığı itirazının iptali ile takibin devamına, kötü niyetli olarak itiraz eden davalının asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının banka ile çalışmaya başladığında yanında bulunan …’yu bankaya tanıttığını, işletmekte olduğu kasap dükkanı ile ilgili tüm işlemleri rahatlıkla … ile yapılabileceğini, bu hususta bankaya talimat vereceğini beyan ettiğini, davacının söz konusu iddialarının tamamen kötü niyetli olduğunu, söz konusu hesaplar ile birlikte müvekkili banka tarafından …’ya bankamatik kartının verildiğini, davacının söz konusu bankamatik kartı ile çeşitli bankamatiklerden şifre kullanarak yararlandığını, bankamatikten işlemler yaparken hesap bakiyesi ile ilgili bilgilere ulaştığını, davacının hesabının aktif ve yoğun hareketli bir hesap olduğunu, davacının müvekkili bankada bulunan hesaplarından yüzlerce işlemi bulunduğunu, bu işlemlerin birçoğunun davacının talimatı ile yapıldığı gibi birçok bankamatiklerden yapıldığını belirterek haksız ve mesnetsiz açılmış olan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, “…Mahkememizce davacının hesap hareketlerini gösterir hesap özeti dosyaya getirtilmiş; davacının davalı bankada başkaca hesabı olmamakla birlikte, itiraz konusu işlemlerin gerçekleştirildiği aynı hesap üzerinden itiraz konusu edilen işlemlerden önce de, hesabın açıldığı 29/01/2015 tarihinden itiraz konusu ilk işlem tarihi olan 01/11/2016 tarihine kadar, …’ya altı kez, … isimli şahsa bir kez olmak üzere talimat yoluyla ödemelerin yapıldığı tespit edilmiştir. Bu işlemlere dayanak talimat evrakındaki imzaların davacıya ait olup olmadığının değerlendirilmesi yönünde ……….. rapor alınmış olup, yapılan işlemlerden 01/07/2016 tarihli işleme yönelik talimattaki imzanın davacı eli ürünü olmadığı, diğer beş adet talimattaki imzanın davacı eli ürünü olduğu; yapılan bu işlemlere davacının herhangi bir itirazının bulunmadığı, bunun davacının yapılan işlemleri benimsediği anlamına geldiği, bu doğrultuda ve hesabın açılış tarihinden itibaren talimatla yapılan işlemler uyarınca davacı ile davalı banka arasında bir teamülün oluştuğu; hesap hareketlerinin incelenmesinde hesabın hareketli bir hesap olduğu, itiraz konusu edilen işlemlerden hemen sonra ya da kısa süre sonra davacı tarafından şube ya da bankamatik aracılığıyla para çekme – yatırma işlemlerinin yapıldığı; bu surette davacının hesap hareketlerinden haberdar olduğunun kabulü gerektiği değerlendirilmiştir. Açıklanan bu hususlar ve mahkememizce yapılan tespitler uyarınca hesaptan çekildiği belirtilen …………..-TL yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiştir. ( Emsal olarak bkz. G……… Sayılı Kararı ) 1-Davanın kısmen kabul kısmen reddine; …………-TL alacak bakımından ………… esas sayılı takip dosyasına vaki davalının itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden kaldığı yerden devamına, fazlaya dair (……………-TL alacak bakımından) talebin reddine, 2-Hükmolunan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin kısmen ret kararının hatalı olduğunu, bankacılık işlemleri ve mevzuatı gereği bankaların mevduat sahipleri hakkında işlem yaparken o mevduat sahibinin hazır bulunması ve onun bilgisi dahilinde işlem yapılmasının gerektiğini, davalı bankanın belirttiği gibi …’nun daha önce bu tür işlemleri pek çok kez yapmış olmasının bundan sonraki bütün işlemlerin de usulüne uygun yapıldığına karine teşkil etmeyeceğini, yerel mahkemenin gerekçeli kararında davacının hesap hareketlerinden haberdar olduğunun kabulü gerektiğini belirtmiş ise de ara karar ile bankadan istenmiş olan yazı ile gelen 08/11/2021 tarihli banka cevabında da hesap özetinin davacıya gönderilip gönderilmediği hususunda bilgi bulunmadığının ifade edildiğini, yerel mahkeme kararının kurmuş olduğu gerekçesinin hatalı olduğunu, talimat evrakları üzerindeki imzalar arasında farklı dönemlerde farklılıklar olduğu teamül teşkil etmeyeceğini, mahkeme tarafından hükme esas alınan bilirkişi raporunun da bu bağlamda yüzeysel olduğunu, mahkemenin gerekçeli kararında da belirtildiği üzere emsal alınmış olduğu talimat evraklarının davaya konu ettikleri dönemden önceki talimat evrakları olduğunu, müvekkilinin de bu talimatlara bir itirazının bulunmadığını, ancak dava konusu talimatlardaki imzaların gerek daha önce atılan imzalardan gerekse de müvekkiline ait huzurda alınan imzalardan ilk bakışta dahi farklı olduğunun görüleceğini, bahse konu işlemlerde banka tarafından daha önceki banka uygulamalarını uygulamayarak müvekkilinden talimat onayı dahi alınmadığını, bahse konu dönemde onay alınmamak suretiyle müvekkilinin izni olmaksızın paranın çekildiğinin anlaşıldığını, dava konusu olayda genel uygulamanın dışına çıktığı ve bankacılık kurallarını yerine getirmeksizin müvekkilinin zararına sebebiyet verdiğini belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kısmen reddine ilişkin bölümünün kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin … Dönem Faizlerine İlişkin ………… TL yönünden kabul kararının ve söz konusu alacağın likit olduğu değerlendirmesi ile icra-inkar tazminatı kararının verildiğini, Dairemizin ilamı ile söz konusu dayanak mahkeme kararının kaldırıldığı, yerel mahkeme kararının dayanak noktası olan … Kredilerine ilişkin menfi tespit kararının da bulunmadığının tespiti ile … Kredi Faizlerine ilişkin ………… TL yönünden itirazın iptali davası kabul kararının istinaf talepleri doğrultusunda kaldırılmasını talep ettiklerini, ayrıca, alacağın likit olduğu gerekçesiyle yerel mahkemece verilen icra inkar Tazminatının kabulü kararının, talep edilen alacağın yargılamaya tabi olması ile haklılık haksızlık durumunun ancak yargılama sonucu belirlenebileceğinin tespiti ile … kredi faizi tutarı olan ……….. TL üzerinden karar verilen icra inkar tazminatının istinaf talepleri doğrultusunda kaldırılmasını talep ettiklerini belirterek yerel mahkemece verilen kararın kaldırılarak … Kredi Faiz Tutarı yönünden kabul kararının kaldırılmasını istinaf kanun yoluna başvurarak istemiştir.
HMK’nın 353.maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf edenin sıfatı, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava taraflar arasındaki bankacılık işleminden kaynaklanan tazminat davasıdır. Somut olayda davacı, … banka hesaplarından eski çalışanı … tarafından talimat ile çekilen paralardan ve kullanılan … kredisinden bilgisinin ve onayının olmadığını bankanın bu zararının karşılaması gerektiğini iddia ederek icra takibi başlattığı bankanın takibe itiraz etmesi nedeniyle de eldeki davayı açmıştır. Davacı yapılan işlemlere ilişkin uzun süre sukut etmiş olmasının işlemlere icazet vermiş olduğunu gösterdiği, davacının ticaretle iştigal eden bir kişi de olduğu düşünüldüğünde icazet vermeksizin işlemlerin devam etmesinin mümkün olmadığı, davacının ceza dosyasında dava konusu işlemleri gerçekleştiren … ile ilgili şikayetinin dava konusu çekilen paralar olmadığı sadece … kredisinden dolayı şikayetçi olduğu ona ilişkin olarak başka bir dava açıldığı nazara alındığında işlemlerin yapılmasına icazet verdiğinin kabulü gerektiği, davacının kendisi tarafından sağlanan bir yetkinin kullanımı ile ilgili itirazda bulunduğu işlemlerin yapılmasında bir kusur mevcut ise bu kusurun, yetkinin verilmesi aşamasında yine davacıya ait olduğu, başka bir deyişle davacının yapılan işlemlere sayı ve zaman olarak uzun süre sessiz kalmasının ve işlemleri yapan dava dışı …’yu davaya konu işlemler konusunda yetkilendirdiği ve ………. davacının yeğeni olduğu da nazara alınarak yapılan işlemlere zımnen icazet vermiş olduğu gerekçesiyle esastan reddine, davalı banka yönünden ise istinaf konusu yapılan kabule ilişkin kısmın istinaf kesinlik sınırında kalması nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf isteminde bulunan davacı tarafından yatırılması gereken ……… TL harçtan, peşin alınan ……… TL’nin mahsubu ile bakiye ……. TL’nin davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurma dilekçesinin miktar itibariyle kesin olan karara ilişkin olması nedeniyle HMK’nın 341/2, 352. maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
5-Davalı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ……… TL ile peşin alınan karar harcı ………… TL’nin isteği halinde davalıya iadesine,
6-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
7-HMK’nın 359/4. maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nin 353 ve 362/1-a bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verilmiştir. 07/12/2023
……….
Başkan V.
……
e-imzalıdır.
…….
Üye
……
e-imzalıdır.
……..
Üye
……..
e-imzalıdır.
………
Katip
…….
e-imzalıdır.
NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”